- 24 Mayıs 2019
- 2.429
- 7.572
- 158
- 29
- Konu Sahibi Black Wine
- #1
Hanımlar merhaba,
Uzun bir süredir, bir kısmı isteyerek bir kısmı mecburiyetten çalışma hayatına ara vermiş biri olarak biraz cesarete, biraz da morale ihtiyacım var açıkçası.
Kısa süren kariyer yolculuğum boyunca çeşitli fabrikaların dış ticaret departmanlarında çalışan bir beyaz yakaydım. Son iş yerim o kadar toksik ve berbat bir yerdi ki bugün hala orda çalışanlar benden sonra işe başlayıp da işten şikayet edenlere "patron black wine a yaptıklarının çeyreğini sana yapsaydı bi dk bile duramazdin" diyorlarmış. O işyeri bana bozuk bir ruh sağlığı ve aylar süren psikolog ve psikiyatri seanslarına mâl oldu maalesef.
Sonrasinda bir evlilik sürecine girdim, evlendim ve yaklaşık bir yıldır evliyim. Bu süreçte özel ders verdim, ufak tefek aile bütçemize katkı sağlayacak işler yaptım ama şuan tamamen boş kaldım. Ayrıca evde de kafayı yemek üzereyim. Bir kaç aydır iş arıyordum ama bulunduğum şehirde bırakın dış ticaret departmanini, her hangi bir departmana beyaz yaka arayan şirket neredeyse yok. Ben de artık bundan geçtim ve küçük bir ofis olur, dükkan olur, fırın olur, danışma olur, ne olursa deyip asgari ücret seviyesindeki işlere de bakmaya başladım. Çok şükür dün de buldum ve yarın başlayacağım ama kafamda soru işaretleri var. Bir kere başlayacağım yerde haftanın 6 günü, sabah 8 akşam 6 buçuk, asgari ücrete çalışacağım. Saat olarak kölelikten hallice yani. En azından cumartesim bana kalsın, ya da en azından yarım gün olsun isterdim. Öte yandan gördüğüm kadarıyla ortam öyle çok yoğun çalışılan, aşırı stresli bir ortam gibi gözükmüyor zaten masa başı satış işi gibi birşey. Benim haydi haydi yapabileceğim bir iş yani. Ayriyeten evime de 5 dakikalık yürüme mesafesinde ama bu fazla mesai ücreti olmaksızın cumartesi çalışması benim AŞIRI canımı sıkıyor.
Eşimin bu konuda herhangi bir baskısı ya da ısrarı yok. Sadece bence bir dene, evde zaten mutsuzsun, burada yapamazsan çıkarsın çalışmak gibi bir mecburiyetin yok diyor. Hatta kayınvalidem bile duyar duymaz öyle söyledi ki sıkışık bir durumda olduğumuzu da biliyor.
Bilemedim hanımlar, açıkçası eşimin ağır bir işi var hem kendi işini yapıp hem de ek iş yaptığı için. Ben de ailemize destek olmak istiyorum, evde oturup hem kendimi koreltip hem de delirmek istemiyorum. Eşim işten her geldiğinde onu depresif karşılayınca, olur olmaz şeylere ağlayıp eşimin bana karşı çaresizliğini gördükçe çok üzülüyorum. Eşim bizim için bu kadar çabalarken "cumartesi çalışması varmış ben cumartesi çalışmam" demek şımarıklık mı olur emin olamıyorum. Öte yandan zaten eski isyerimden dolayı bir patron fobim var, üstüne uzun zamandır çalışmadığım için yeniden bir çalışma düzenine alisabilir miyim, eskiden çalışırken bana gayet normal gelen en ufak şeyler bile batar mı, yeniden bir depresyona suruklenir miyim diye korkuyorum. Ama evde de mutlu değilim ki. Sırf vakit geçsin diye kendimi reçel, konserve, serbet falan yapmaya vurdum. Tabii ki el becerisi güzel şey ve evde emek veren ev hanımlarına da saygım sonsuz. Ama ben artık evde oturabilecek bir kadın değilmişim bunu anladım.
Anlayacağınız hem çalışmak istiyorum hem de çalışmaktan korkuyorum. Ne yapacağım?
Uzun bir süredir, bir kısmı isteyerek bir kısmı mecburiyetten çalışma hayatına ara vermiş biri olarak biraz cesarete, biraz da morale ihtiyacım var açıkçası.
Kısa süren kariyer yolculuğum boyunca çeşitli fabrikaların dış ticaret departmanlarında çalışan bir beyaz yakaydım. Son iş yerim o kadar toksik ve berbat bir yerdi ki bugün hala orda çalışanlar benden sonra işe başlayıp da işten şikayet edenlere "patron black wine a yaptıklarının çeyreğini sana yapsaydı bi dk bile duramazdin" diyorlarmış. O işyeri bana bozuk bir ruh sağlığı ve aylar süren psikolog ve psikiyatri seanslarına mâl oldu maalesef.
Sonrasinda bir evlilik sürecine girdim, evlendim ve yaklaşık bir yıldır evliyim. Bu süreçte özel ders verdim, ufak tefek aile bütçemize katkı sağlayacak işler yaptım ama şuan tamamen boş kaldım. Ayrıca evde de kafayı yemek üzereyim. Bir kaç aydır iş arıyordum ama bulunduğum şehirde bırakın dış ticaret departmanini, her hangi bir departmana beyaz yaka arayan şirket neredeyse yok. Ben de artık bundan geçtim ve küçük bir ofis olur, dükkan olur, fırın olur, danışma olur, ne olursa deyip asgari ücret seviyesindeki işlere de bakmaya başladım. Çok şükür dün de buldum ve yarın başlayacağım ama kafamda soru işaretleri var. Bir kere başlayacağım yerde haftanın 6 günü, sabah 8 akşam 6 buçuk, asgari ücrete çalışacağım. Saat olarak kölelikten hallice yani. En azından cumartesim bana kalsın, ya da en azından yarım gün olsun isterdim. Öte yandan gördüğüm kadarıyla ortam öyle çok yoğun çalışılan, aşırı stresli bir ortam gibi gözükmüyor zaten masa başı satış işi gibi birşey. Benim haydi haydi yapabileceğim bir iş yani. Ayriyeten evime de 5 dakikalık yürüme mesafesinde ama bu fazla mesai ücreti olmaksızın cumartesi çalışması benim AŞIRI canımı sıkıyor.
Eşimin bu konuda herhangi bir baskısı ya da ısrarı yok. Sadece bence bir dene, evde zaten mutsuzsun, burada yapamazsan çıkarsın çalışmak gibi bir mecburiyetin yok diyor. Hatta kayınvalidem bile duyar duymaz öyle söyledi ki sıkışık bir durumda olduğumuzu da biliyor.
Bilemedim hanımlar, açıkçası eşimin ağır bir işi var hem kendi işini yapıp hem de ek iş yaptığı için. Ben de ailemize destek olmak istiyorum, evde oturup hem kendimi koreltip hem de delirmek istemiyorum. Eşim işten her geldiğinde onu depresif karşılayınca, olur olmaz şeylere ağlayıp eşimin bana karşı çaresizliğini gördükçe çok üzülüyorum. Eşim bizim için bu kadar çabalarken "cumartesi çalışması varmış ben cumartesi çalışmam" demek şımarıklık mı olur emin olamıyorum. Öte yandan zaten eski isyerimden dolayı bir patron fobim var, üstüne uzun zamandır çalışmadığım için yeniden bir çalışma düzenine alisabilir miyim, eskiden çalışırken bana gayet normal gelen en ufak şeyler bile batar mı, yeniden bir depresyona suruklenir miyim diye korkuyorum. Ama evde de mutlu değilim ki. Sırf vakit geçsin diye kendimi reçel, konserve, serbet falan yapmaya vurdum. Tabii ki el becerisi güzel şey ve evde emek veren ev hanımlarına da saygım sonsuz. Ama ben artık evde oturabilecek bir kadın değilmişim bunu anladım.
Anlayacağınız hem çalışmak istiyorum hem de çalışmaktan korkuyorum. Ne yapacağım?