Çalışmak

Cok sukur isim var is arayan bulamayan cok insan var Allah issizlere tez zamanda hayirli kapilar acsin. Sukursuz olmak istemiyorum ama artik calismak icin yasadigimi hissediyorum, isten eve geldim neden uyumak icin peki neden uyuyup uyanacagim ise gitmek icin. Hayatimiz is. Her gun ise mutsuz gidiyorum. Aksam mutsuzum cunku yarin yine is var. Bir pazarimiz var diger gunler sadece calismaktan ibaret.
Ben bu durumu nasil da cevirsem baska turlu goremiyorum. Bakis acimi degistiremiyorum lutfen bana mantikli birseyler deyin arkadaslar ben mantikli dusunemiyorum cok bunaldim.
Mesleğinizi severek mi yapıyorsunuz
 
kendinizi örnek vermişsiniz. kişisel örnek vermeniz bir şey ifade etmez. ondan bir hükme varılamaz.

çünkü mesela biri de çıkar, iş hayatı sebebiyle hayatının nasıl kabusa(taciz, tecavüz, mobing...vs) döndüğünü yazar. hayatım zindan oldu der çalışan kadın. ne yapalım şimdi. buna göre hüküm verelim mi?

bence her ikisini de bırakıp işin mantığını tartışalım.

patronla eş kıyasına gelince; birinden emir almaktan kaçarken, diğerinin emri altına girmekle övünmek mantığıyla yazıldı.
Ben sadece kendimi değil arkadaşımı örnek verdim.
Ayrıca sadece örnek olay olarak aktardım,
genel bir hükme varılmasını talep etmedim.
Niye beni genel bir hükme varmaya çalışmakla itham ettiğinizi ve herkesi,
kadınların evde oturmasının daha doğru olduğuna ikna etmeye çalıştığınızı da anlamadım.

Bu son derece bireysel bir karar.
Herkes oturur kendi şartlarını, hayata bakışını, eşiyle-ailesiyle ilişkisini gözden geçirir ve ona göre karar verir.
Benim doğrum çalışmak, kendime yatırım yapıp topluma faydalı olmaya çalışmaktır,
sizin önceliğiniz kendi eviniz ve ailenizdir.
Birbirimizi ikna etmeye uğraşmayı boş ve anlamsız bir çaba olarak görüyorum.

Yaptığım yorumda sadece son cümlede size ithafta bulundum buna rağmen tüm yorumumu alıntılayıp karşı tez üretmeye çalışarak yorulmuşsunuz.
 
erkek le kadının eşit olduğu tek nokta var, o da her ikisinin de insan olması ve insan haklarına sahip olması... bunun dışında hiçbir konuda eşit değiller. (mantık olarak; birbirine eşit olan şeylere farklı isimler verilemez.) adı üstünde biri kadın biri erkek...

öyle olmasa; çocuk istemeyen erkekler birbirleriyle, çocuk istemeyen kadınlarda birbirleriyle evlenirlerdi. madem eşit; neden özellikle karşı cinsi seçsinler ki evlenirken? hangisi denk gelirse artık... :) değil mi?

şimdi bu yazdıklarım komik gibi görünüyor. ama eşitliği savunanların varacağı son nokta bu. hatta bazı ülkelerde cinsiyetsiz insanlar türemeye başladı bile. hemde ünlü...

olayın evlilikle, cinsiyetsiz çocuklarla ne alakası var?
konuyu dağıtıyorsunuz.
mantıksızlığa cevap veremiyorum maalesef.
 
olayın evlilikle, cinsiyetsiz çocuklarla ne alakası var?
konuyu dağıtıyorsunuz.
mantıksızlığa cevap veremiyorum maalesef.
cinsiyetsiz insanlar dedim çocuklar değil. hani şu kılık kıyafeti ve makyajıyla erkek mi kadın mı belli olmayan insanlar. neyse konuyu anlamak isteyen anlamıştır sanıyorum.
 
Ben sadece kendimi değil arkadaşımı örnek verdim.
Ayrıca sadece örnek olay olarak aktardım,
genel bir hükme varılmasını talep etmedim.
Niye beni genel bir hükme varmaya çalışmakla itham ettiğinizi ve herkesi,
kadınların evde oturmasının daha doğru olduğuna ikna etmeye çalıştığınızı da anlamadım.

Bu son derece bireysel bir karar.
Herkes oturur kendi şartlarını, hayata bakışını, eşiyle-ailesiyle ilişkisini gözden geçirir ve ona göre karar verir.
Benim doğrum çalışmak, kendime yatırım yapıp topluma faydalı olmaya çalışmaktır,
sizin önceliğiniz kendi eviniz ve ailenizdir.
Birbirimizi ikna etmeye uğraşmayı boş ve anlamsız bir çaba olarak görüyorum.

Yaptığım yorumda sadece son cümlede size ithafta bulundum buna rağmen tüm yorumumu alıntılayıp karşı tez üretmeye çalışarak yorulmuşsunuz.
peki
 
alkış toplamak için değil, samimi görüşlerimi yazdım. ve fikirlerine değer verdiğim, hali hazırda yazdıklarını takip edip beğendiğim kişilerin benim alkış çabam olmadan desteklemeleri, beğenilerini bırakmaları bana saçma düşüncelerimin olmadığını kanıtladı.

şimdi siz kendinizi haklı çıkarmak için çabalıyorsunuz ya, buna da "siz aydın değilsiniz, aynı fikirler birbirilerini tabi destekler" gibi bir yorum yazarsınız. iki günde çözülecek kadar belirgin ve düz bir bakış açınız var çünkü.

bence uzatmayalım. siz eşinizin parasıyla evinizde oturmayı seçmişsiniz. bense her daim yeni ve beni ilerletecek eğitimleri alarak insanlara yararımın az bile olsa dokunduğu bir işte çalışmayı seçtim.

karşıma "benim durumum iyi, evlendiğimizde çalışmanı istemem" diyen kişileri reddetmiş biri olarak iyi ki yolumdan sapmamışım diyorum.

beni tatmin eden kariyer yapmış olmak değil sadece. hayata anlam kattığımı, belki hiç tanımayacağım insanlara bile şifa gönderebildiğimi bilmek.

bu nedenle sizinle ne kadar tartışsak da görüşlerimiz o kadar zıt ki, ortak nokta bulmamız imkansız.

yukarıda da anlattığım gibi farklı hayat tarzlarını benimsemişiz. benim çocuğum olur mu bilemem ancak dünyanın herhangi bir yerinde bir insanın ürettiğimiz bir ilaçla iyileştiğini bir yerlerden duyabilmek, şahsıma edilmeyen bir teşekkür, direkt bana yönlenmemiş bir alkış olsa da beni sonsuz mutlu ediyor.

oysa eve kapanmış bir kadının - bakın şahsına direkt değil bunu seçen her kadına söylüyorum - ömrü boyunca çocuklarından ve eşinden bir takdir duymaya mahkum olacak. çünkü dokunabildiği başka kimse olmamış olacak.
peki
 
Uçaklarda paraşüt yoktur çünkü paraşütle atlamak için 3500 irtifa ve sabit hız gerekir. Ayrıca kaza çok hızlı olur genelde ve bu atlamayı imkansız kılar çoğu zaman

Uçaklarda paraşüt bulunmaz çünkü atlatabilmek için 3500 irtifa ve sabit hız gereklidir. Ayrıca bir çok kaza çok hızlı olur ve o kadar insanın o kadar kısa sürede atlayabilmesi imkansızdır ki eğitim almazsanız atlarken basınç yüzünden bilinciniz kapanır ve sağlıklı bir iniş gerçekleştiremezsiniz. Bir de işin maliyet kısmı var tabii. İşin uzmanı olarak yazdım. Bilmiyorsanız öğrenin. Kendini güvenceye almak ayrı bu ayrı.
paraşüt sadece bir örnekti. örnekte boğulmuşsunuz.

size biri ''atı alan üsküdarı geçti'' deyince; atın hızından, üsküdarın mesafesinden, yoldaki yokuş ve çalılıklardan bahsedersiniz herhalde...
 
tam benim konum. 13 yıldan beri bir fiil çalışıyorum. Kısmet olursa önmüzdeki yazdan itibaren 6 ay ücretsiz izin almayı düşünüyorum. tabi evde durursam sıkılırım. Bir gezi planı yapacağım. karadenizden başlayan. bunları yapmak için oz amana kadar para biriktirmem lazım. Siz de bu şekilde imkanınız varsa deneyin derim. bakalım ben ayrıldıktan sonra dönüşte yazarım burada nsl geçtiğini.
 
Ben de aynı sizin gibi düşünüyordum.Haftanın 6 günü sabah 7de uyanıp 1 bçk saat yol gidiyordum ce akşam çıkış 6 buçuk+1 buçuk saat yol.pazar günleri öğlen olunca içime ağlama hissi gelirdi yarın iş var diye.yaşadığımı hissetmezdim bunu da sevgilime söyler onu da bunaltırdım.bunun yoğun ve 6 gün çalışmakla ilgili olduğunu düşünüyorum.Ben işten çıkmakla buldum çareyi.ct pazar tatil iş de bulamıyorum ankarada napacağımı bilmiyorum ben de.yalnız değilsin yani o bunalımlar bu şqrtlarda çalışan herkeste var.Çalışırken hafta sonu tatil olan iş bak bence.Bulamazsan da çık benim gibi delirip yorgunum diye ağlamayı bekleme
 
Benim de son günlerde dedim bu. İşten eve evden işe.. Üstelik iki evladım var. 12 saat çalışıp eve gidiyorum yemek bulaşık dersler yatış saati... Derken bütün günler bu şekilde.

Ne kendime ne eve ne de çocuklarıma vakit ayıramıyorum. Hatta bugün işten ayrılmayı bile düşündüm ama iş bulmak çok zor..

Daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum ama inanılmaz yorgun hissediyorum artık..

Sana da bi tavsiye veremiycem maalesef, kelin ilacı olsa misali.. Ne diyelim Allah çalışma gücü versin.. Sonuçta yaşadığımız sürece ihtiyaçları karşılayabilmek için çalışmak gerek
 
Herkese yorumlariniz icin cok tesekkur ederim
Benim gibi bu durumu yasayanlar derdimi paylasmis bir cok arkadas fikir vermis hepinize tesekkurler

Bugun daha iyi hissediyorum bu konuda, sanirim bazen bunalim geciriyor insan benim gibi hissedip bu konuyu okuyorsan ve ayni hislerdeysen o hisler geciyor ve hayata pozitif bakarak devam ediyorsun bunu okuyan arkadasim o yuzden kendini strese sokmamaya calis bosver.

Bir cok soru soran olmus alintilamadim unuttuklarim olmaz insallah soyle ozetleyeyim
Isimi sevmiyorum, bir cok is degistirdim sevdigim is yok malesef ben artik buna inaniyorum cunku her is yerinde kotu kalpli insanlar var kisacasi iyi is diye birsey oldugunu dusunmuyorum artik.
Ama yinede calismak istiyorum kendi ayaklarimin uzerinde durmak, insanin kendi kazandigi parayla aldigi bir sakiz bile cok kiymetli sevdiklerime kendi calisip kazandigim paramla hediye almayi cok seviyorum.
Cocugum olmuyor henuz bir tani konulmadi olmayacak demedi hicbir doktor ama sabirsizlikla anne olabilmek icin can atiyorum insallah banada ve isteyen bekleyen herkesede nasip olur insallah. Kisacasi cocuk yok calismasam evde naparim. Hadi o sorun degil ben evcilim cok severim sıkılmam ama "elalem". Malesef elalem ne der bu konuda diye dusunuyorum cunku herkes coluk cocuk yok calismayip ne yapacak mantiginda herneyse.
Kisacasi artisi eksisi hesapladigim zaman sonuc calisacagim oluyor.
Bugun ise gitmek istemiyordum. Yarin da ise gitmek istemeyecek canim ama isimi kaybetsem isten cikarilsam uzulurum isimi kaybetmek istemiyorum. Boyle bir psikoloji bende anlayaniyorum. Iyi gunler oluyor kotu gunler oluyor bazende konuyu actigim gunki gibi cok kotu gunler oluyor. Ama hayat bu hayat boyle iste

Destegi icin herkese cok tesekkur ederim
 
Çok iyi bir mesleğim var.
Çalışsam çok iyi şartlarda yaşarım.
Ama çalışmayıp orta halli olmayı tercih ettim.
Çünkü çalışmayı sevmiyorum.
Sabah uykusunu seviyorum.erken kalkmaktan erken yatmaktan hoşlanmam.gece kuşu olmayı severim.
Uykumu almadığım zaman agresif oluyorum.
Biyere yorgun olarak gitmeyi sevmiyorum zevk alamıyorum.işten yorgun çıkıp , cinemaya gitmek istemem.
Evet çalışınca maddi olarak huzurlu rahat oluyorsun ama ya diğer isteklerin.
Birdaha yaşayamayacağımız hayatımız.
Geri gelmeyecek günler.
Nasıl istersem kafama göre yaşamak istiyorum bu hayatı.
Oyüzden eğer imkanların ,çalışmadanda iyi kötü gidebilcek durumdaysa bence çalışma.
bize yeten evimiz ve arabamız var.
Eşim çalışıyor.
Birde çocuk.
Eşimde sağolsun hiç zorlamadı.
Bence hayat sizin, istediğinz gibi şekillendirin.
 
Ortamını sevmezsen iş zülüm gelir. Ortamını güzelleştir. Nasılmı güZel bakarak. Ek olarak iş ara. İşini değiştir yenilikler gelsin hayatına. Çok bunalırsan git bir hafta doktordan rapor al bir kendine gel sonra devam çalışırsın.
 
Back
X