• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Çalışmayan evliler lütfen fikir verin

insanların ağzı torba değil ki büzesin, ağzı olan konuşuyor tabii ki. Özellikle çocuk konusu çok özel bir konu. Kesinlikle hadsizlik olarak görüyorum.

Yaşınız gençmiş gerçekten. Peki inşallah olmaz ama ilerde eşinizle boşanmaya karar verirseniz, hayatınızı nasıl idame ettireceksiniz? Evlenmeden önce nasıl geçiniyordunuz? Anne ve babanız da yokmuş sanırım.
Satış danışmanlığı yapıyordum. Hayatta her ihtimali tabii ki düşünmek lazım. Ama bir gün boşanırsam naparım diye düşünerek yaşayamam. Allah herkesi farklı birşeyle sınıyor sanırım. Beni ailesizlikle sınadı ama karşıma, yeri geldiğinde baba, yeri geldiğinde anne olabilen birini çıkardı. Sadece eşim değil tüm ailem, herşeyim o. O ihtimali düşünmek parasızlıktan daha çok yalnızlıktan perişan olacağımı hatırlatıyor bana. Sen varken çocuğa bile ihtiyacım yok diyen bi eş vermiş Allah bana. Umarım yanılmam. Şahsıma ait aracım ve bi miktar birikimim var. Umarım bi gün ihtiyacım olmaz.
 
Zaten çok sevilen bir karakter aşırı zeki ve kaliteli espri yapar lafı ağzında hemen. Sadece bu komşular gibi olanlar sevmez çünkü en baştan bir aksiyon alır hiç acımaz 🤣 Bayağı küçüktük ben sıcak çay içmeyip ağladım diye çaya buz katıp kış günü balkona koymuştu beni al burda ağzın yanmaz diye 🤣🤣🤣 (annem, halam markete inmişti aşagı)
Düşününce insan İkna oluyor 🤣🤣
 
Çok net olun. Bir şey söyledikleri zaman ben bu şekilde mutluyum. Kafam rahat bu konu bana tartışmaya kapalı deyin. Eşinizle mutlu iseniz sizin çalışıp çalışmamanız kimseyi ilgilendirmez. Anneni bile ilgilendirmez. Kendi içinizde mutlu bir düzen kurmuşsunuz. Maddi sorun da yok. Eee çalışmak istemeyebilirsin. Kocan da memnun kime ne.
Ben mühendisim. Bekarken epey çalışma hayatım oldu. Tecrübe için epey de süründüm. İş hayatında mobbing de gördüm ahlaksızlık da gördüm. Eforu seven bir insan değilim. Ama hayat icerisinde aktifligi seven,gezmeyi çok seven ( bir çok yeri gezmiş biriyim). İş hayatından nefret ediyorum. Çünkü fabrikaya girdiğimde sanki tüm özgürlüğümü elimden alıyorlar hissediyorum. Şahsi islerim için izin almak bana zül geliyor. Sürekli dönen dümenler karakterime atılmış bir bomba gibi hissediyorum.İs Yönetimlerinin berbatligi ve sömürü düzeninden nefret ediyorum. Yani mutsuz oluyorum. Şu an çok çok geçerli bir sebebim var tüp bebek tedavisi görüyorum. Yaşım gelmiş 36'ya bu yaştan sonra kimsenin dir dirini çekemem. Önceliğim evlat sahibi olmak. İyi bir evlat yetiştirmek. Tüm hedefim bu. Güzel bir aile olmaktan daha öte bir şey yok şu dünyada.
Maddi durumuma gelince çok şükür sıkıntım yok. Kocam çok çalışkan bir adam. Geliri iyi. Aklı başında. Zaten öğlen evine geliyor. Yemeğini yiyor. İşe gidiyor gece 10'da geliyor. Bu adamın ev işi olarak bana hiçbir katkısı olamıyor. Olamaz da. Çünkü hep dışarıda. Şimdi ben çalışsam bu adamı ne zaman göreceğim biliyor musunuz? Sabah işe giderken bir de gece 10'da. Hadi bakalım siz olsanız çalışır mısınız? Giden ömürden gidiyor. Zaman geciyor. Gençlik bitiyor.Asla ihmal etmez. Her yerde birlikteyiz. Hastane,postane,gezmesi,sohbet. Çok iyi iki arkadasiz. Ondan ev işi adina hiçbir şey beklemiyorum. Ben yaparım. Benim evimin düzenini ben ayarlarım. Bundan da hiç gocunmuyorum. Çünkü karşımda her seyime koşan , düştüğümde beni silkeleyen bir kocam var. Ben bu adama bir ömür boyu yemek yaparım.
Kimse umrunuzda olmasın. Kişi nasıl mutlu ise öyle yaşasın. Koşulları ne ise ona göre hareket etsin. Ben bu konuda çok katıyım. Kimse bana çalış diye tutturama. Mutlu insanlara dışardan böyle boş beleş diretmeleri anlamıyorum. Her şeye karışma haddi bizim ülkemizde var.
Siz çalışma hayatının içinden çıkıp bu kararı vermişsiniz. Mesela sizin gibi birinden tavsiye de alırım, yerinde olursa eleştiri de. Çünkü tüm artı ve eksileri bilebilirsiniz, nitekim yazmışsınız. Ama hayatında bir gün bile çalışmamış, tek işi akşama kadar kısır yiyip dedikodu yapmak olan, çocuğu bile nasılsa Allah rızkı verir diye düşünüp yapan belli bi yaş grubundan eleştirilip, bir de o kadarcık aklıyla verdiği akılları dinlemek zorunda kalmak insanı dibe çekiyor. Asla saygısızlık yapmak istemediğimden düşündüklerimin bi çoğunu söyleyemiyorum. Ama galiba söylemek lazım. Başka türlüsü de bana dert olmaya başladı.
 
Satış danışmanlığı yapıyordum. Hayatta her ihtimali tabii ki düşünmek lazım. Ama bir gün boşanırsam naparım diye düşünerek yaşayamam. Allah herkesi farklı birşeyle sınıyor sanırım. Beni ailesizlikle sınadı ama karşıma, yeri geldiğinde baba, yeri geldiğinde anne olabilen birini çıkardı. Sadece eşim değil tüm ailem, herşeyim o. O ihtimali düşünmek parasızlıktan daha çok yalnızlıktan perişan olacağımı hatırlatıyor bana. Sen varken çocuğa bile ihtiyacım yok diyen bi eş vermiş Allah bana. Umarım yanılmam. Şahsıma ait aracım ve bi miktar birikimim var. Umarım bi gün ihtiyacım olmaz.
Su an 29 yaşındasınız bunun 39 49 59 u var, umarım bu kararınız o yaşlarda sizi pişman etmesin hayat o kadar uzun bir yol ki bir ande hersey o kadar değişebiliyor ki
 
Maddi olarak hiç bi zaman bi sıkıntı yaşamadım. Kendi şahsıma ait bi aracım var. Benim annem babam da yok. Yani gidecek bi yerim yok hatta evim dediğim ilk yer de kendi evim oldu. O yüzden eşimin ailesi evin kızı gibi görür ne alınsa üstüme yapmaya çalışırlar ben rahatsız olurum. Eşim de bu durumu bildiği için benim çalışmama destek olmuştu evlendiğimiz zaman. Çünkü kendi ayaklarımın üstünde durmak, kimseye muhtaç olamamak istiyordum. Ama dediğim gibi iş bulmak çok zor özellikle mesai saatleri çok sıkıntı. Eşimde senden tek istediğim bu dedi ve çalışmamı istemedi. O yüzden düğünümde takılanların son kuruşuna kadar kendime açtığım hesaba altın hesabı olarak yatırdım birikimim bu.
Insanlar üzerine düşmeyen her şeye karışmayı pek severler. 30 yaşındayım, bir yaşında çocuğum var ve ağzı açılan "tek olmaz, bi tane daha yapacaksın mecbur" diyor. Yani siz işe başlasanız, çocuk yapsanız yine konuşacak bir şeyler bulurlar. Nasıl mutluysanız öyle yaşayın.
 
Merhabalar ben 29 yaşında 5 senelik evliyim. Çocuk istemiyoruz eşimle. Kendimize vakit ayırmayı daha çok seviyoruz. Evcil hayvanlarımız var, düzenli spora gidiyoruz, evimizde vakit geçirmeyi puzzle, boya vs yapmayı, film izlemeyi çok seviyoruz. Zaten çok yakın arkadaştık aşka dönüştü ve o şekilde evlendik. Maddi olarak rahatız bi sıkıntımız yok. Evlendiğimiz ilk 2 sene özel sektörde çalıştım. Gece 11 de eve geliyordum ve sonra bazı nedenlerden işten ayrıldım ve bize, evliliğimize hatta ekonomik durumumuza bile daha iyi geldi. Sonra da eşim tekrar işe girmemi istemedi. Çok kopuk bi ilişkimiz olmaya başlamıştı çünkü ben geç saatte eve geliyordum kendi aracım olduğu için eşim almaya gelmiyordu. Bazen eve geldiğim de beni beklerken yemeğini yemiş hatta uyumuş bile oluyordu. Çok uzatmadan, şu anda da etrafımdaki herkes eşim ve ailesi hariç 'neden çalışmıyorsun, sıkılmadın mı çalış bence, çocuk da yapmıyorsunuz evde oturma' gibi şeyler söylüyorlar. Ama muhabbet olsun diye değil bildiğiniz üsteliyorlar. Eşimde bende çok rahatsız oluyoruz artık ne bayram ne özel gün bi araya gelmek istemiyoruz bu çocuk ve iş konusu yüzünden. Böyle bi durum yaşayan var mı, ne yapmalıyız? Onlara göre yaşayacak değiliz ama cevap verip kalp kırmamak için kimseyle görüşmüyoruz nerdeyse, çok can sıkıcı bi hal almaya başladı. Sizce nasıl yaklaşmalıyız? Bu arada bunları söyleyenlerin kendi aileleri darmadağınık yani kendi çocuklarıyla kıyaslayarak bi eleştiri değil yaptıkları.
Evet, haklısınız hayatınıza hiçbir şekilde kimsenin müdahalesi kabul edilebilir bir şey değil ve net olarak keskin cevaplar vermelisiniz. Öbür türlü önü arkası kesilmez. Ancak şunu da merak ediyorum; Allah korusun evliliğinizde bir şeyler ters giderse maddi ve manevi olarak süreci yönetecek gücünüz var mı?
 
Satış danışmanlığı yapıyordum. Hayatta her ihtimali tabii ki düşünmek lazım. Ama bir gün boşanırsam naparım diye düşünerek yaşayamam. Allah herkesi farklı birşeyle sınıyor sanırım. Beni ailesizlikle sınadı ama karşıma, yeri geldiğinde baba, yeri geldiğinde anne olabilen birini çıkardı. Sadece eşim değil tüm ailem, herşeyim o. O ihtimali düşünmek parasızlıktan daha çok yalnızlıktan perişan olacağımı hatırlatıyor bana. Sen varken çocuğa bile ihtiyacım yok diyen bi eş vermiş Allah bana. Umarım yanılmam. Şahsıma ait aracım ve bi miktar birikimim var. Umarım bi gün ihtiyacım olmaz.
Zor bir hayat yaşamışsınız. Allah bir yerden alıyor, bir yerden veriyor gerçekten. Elbette sürekli ihtimalleri düşünerek yaşanmaz. Ben de yaşamam. Lakin yaşımız daha genç, bu hayatta da her şey insanlar için… Ben her insanın hayatta her zaman bir B planının olmasından yanayım. Umarım hiçbir zaman ihtiyacınız olmaz 🙏🏻
 
Ben açık açık istemiyorum diyordum sorana ya da sen yap diyordum. bazen de arada olmuyor ya da yumurtalığım alındı dış gebelik geçirdim ölümden döndüm istemiyorum da dedim hatta bi kere babaannem 6 yıllık evlisin okula başlardı çocuksuz olur mu dedi erken menopoza girdim olmuyo babaanne istiyorum ama olmuyor dedim bunun tansiyon fırla burun kanamaya başladı üzüntüden. Bana babam bile sen çocuk yapmazsan ben yapacağım kardeşini büyütmek zorunda kalacaksın diyordu 6 senelik evliydim. Çocuk bi anda geldi bana valla bigün rüyama girdi doğurduğum uyandım çok özledim üzüldüm çocuk yapmalıyım dedim ve yaptım. Çok sorana dışardan sigorta yatırıyorum de geç. 6 aylık hamileyim bana bile 2. Çocuğu yap hemen çıkar aradan diyen oluyor ben de geçen eşimin babaannesine tamam 40ım çıksın sana getireyim bak bi tane daha yapayım ama benimle yaşar bebeğe bakarsın dedim. Terbiyesizlikse terbiyesizlik bana ne
 
Satış danışmanlığı yapıyordum. Hayatta her ihtimali tabii ki düşünmek lazım. Ama bir gün boşanırsam naparım diye düşünerek yaşayamam. Allah herkesi farklı birşeyle sınıyor sanırım. Beni ailesizlikle sınadı ama karşıma, yeri geldiğinde baba, yeri geldiğinde anne olabilen birini çıkardı. Sadece eşim değil tüm ailem, herşeyim o. O ihtimali düşünmek parasızlıktan daha çok yalnızlıktan perişan olacağımı hatırlatıyor bana. Sen varken çocuğa bile ihtiyacım yok diyen bi eş vermiş Allah bana. Umarım yanılmam. Şahsıma ait aracım ve bi miktar birikimim var. Umarım bi gün ihtiyacım olmaz.
Sadece boşanmak değil ki mesele. Allah korusun, allah sağlıklı uzun ömür versin ama herşey insan için. Bence bir kadının eşine bağlı kalmadan geleceğini garantilemesi gerek.
 
Maddi olarak hiç bi zaman bi sıkıntı yaşamadım. Kendi şahsıma ait bi aracım var. Benim annem babam da yok. Yani gidecek bi yerim yok hatta evim dediğim ilk yer de kendi evim oldu. O yüzden eşimin ailesi evin kızı gibi görür ne alınsa üstüme yapmaya çalışırlar ben rahatsız olurum. Eşim de bu durumu bildiği için benim çalışmama destek olmuştu evlendiğimiz zaman. Çünkü kendi ayaklarımın üstünde durmak, kimseye muhtaç olamamak istiyordum. Ama dediğim gibi iş bulmak çok zor özellikle mesai saatleri çok sıkıntı. Eşimde senden tek istediğim bu dedi ve çalışmamı istemedi. O yüzden düğünümde takılanların son kuruşuna kadar kendime açtığım hesaba altın hesabı olarak yatırdım birikimim bu.
Bu sözleri tam olarak kim söylüyor size ? Anne babanız yoksa,eş tarafı mı söylüyor? Eğer kendi tarafınızdan akrabalar söylüyorsa ,sizin yararınıza ,objektif söylüyorlardır. Çok gençsiniz daha. Tam üretken olacak yaşlarda ,maddi sıkıntı olmasa dahi bi kadının çalışması ,ileride ona çok pozitif döner .Eğer eş tarafı söylüyorsa ,evde oturup ,eş parası ile hayatı bu şekilde idame etmeniz ,onlara koyuyor olmalı.İlerde kendi çocukları maddi dar boğaza düşerse ,para için direkt kv ye kp ye gitmemesi içindir .Çocuk konusuna kimse karışamaz.Hayat sizin,iyisiyle,kötüsüyle ,sizin seçiminizle şekillenecek yarınlarınız.
 
Ben çok garanticiyim sanırım ev, araba, birikim beni rahatlatmıyor, yarınların bilinmezliği beni ürkütüyor. Çok garanti büyük bir mal varlığı söz konusu değilse ben iş hayatından uzak kalmayı riskli buluyorum. Ancak bu konu herkesin tabiatına göre değişir. Siz daha içe dönük ve evcimen birisiniz, belki her gün dışarı çıkmak sizi strese bile sokuyordur bilemiyorum. Nasıl mutluysanız öyle devam edin ama onu söyleyenler de eminim salt kötü niyetten söylemiyordur. Geçmişte kadınların yaşadıkları sıkıntıları, ulaşamadıkları maddi özgürlükleri düşünerek kendilerince ve bildikleri kadarıyla tavsiye veriyorlardır.
 
Satış danışmanlığı yapıyordum. Hayatta her ihtimali tabii ki düşünmek lazım. Ama bir gün boşanırsam naparım diye düşünerek yaşayamam. Allah herkesi farklı birşeyle sınıyor sanırım. Beni ailesizlikle sınadı ama karşıma, yeri geldiğinde baba, yeri geldiğinde anne olabilen birini çıkardı. Sadece eşim değil tüm ailem, herşeyim o. O ihtimali düşünmek parasızlıktan daha çok yalnızlıktan perişan olacağımı hatırlatıyor bana. Sen varken çocuğa bile ihtiyacım yok diyen bi eş vermiş Allah bana. Umarım yanılmam. Şahsıma ait aracım ve bi miktar birikimim var. Umarım bi gün ihtiyacım olmaz.
Başınıza gelecek tek şey boşanmak değil ki. Eşiniz rahmetli olabilir, hastalanabilir. Hazıra dağ dayanmaz. Hasetlik dolu akraba yorumlarını dikkate almayın yine ama yerinizi de yapmaya bakın.
 
Ben çok garanticiyim sanırım ev, araba, birikim beni rahatlatmıyor, yarınların bilinmezliği beni ürkütüyor. Çok garanti büyük bir mal varlığı söz konusu değilse ben iş hayatından uzak kalmayı riskli buluyorum. Ancak bu konu herkesin tabiatına göre değişir. Siz daha içe dönük ve evcimen birisiniz, belki her gün dışarı çıkmak sizi strese bile sokuyordur bilemiyorum. Nasıl mutluysanız öyle devam edin ama onu söyleyenler de eminim salt kötü niyetten söylemiyordur. Geçmişte kadınların yaşadıkları sıkıntıları, ulaşamadıkları maddi özgürlükleri düşünerek kendilerince ve bildikleri kadarıyla tavsiye veriyorlardır.
Hayatta hiç bir şeyin garantisi yok ki. Bi gün boşanırsam diye evlenmiyor kimse. Yarınlar bence hep bi bilinmez tüm birikimimizde ufacık bi yangınla ya da depremle ya da bi dolandırıcılık olayıyla hiç olabilir. Eşim ölebilir ya da bende ölebilirim. Bu kadarı kaygı bozukluğu bence. Bu şekilde asla yaşayamam.
 
Hayatta hiç bir şeyin garantisi yok ki. Bi gün boşanırsam diye evlenmiyor kimse. Yarınlar bence hep bi bilinmez tüm birikimimizde ufacık bi yangınla ya da depremle ya da bi dolandırıcılık olayıyla hiç olabilir. Eşim ölebilir ya da bende ölebilirim. Bu kadarı kaygı bozukluğu bence. Bu şekilde asla yaşayamam.
Siz bilirsiniz, hayat sizin. Benim çevremde tam olarak bunları yaşayan birkaç kadın oldu ve çok perişan oldular belki de onlardan etkilendiğim için garantide olmaya çalışıyorumdur, kaygı bozukluğundan ziyade. Ama bu öneriler kötülüğünüz için değil o kadınlar da fesatlıktan değil bu ihtimallerden dolayı söylüyor olabilir diye farklı bir bakış açısı paylaştım.
 
Hayatta hiç bir şeyin garantisi yok ki. Bi gün boşanırsam diye evlenmiyor kimse. Yarınlar bence hep bi bilinmez tüm birikimimizde ufacık bi yangınla ya da depremle ya da bi dolandırıcılık olayıyla hiç olabilir. Eşim ölebilir ya da bende ölebilirim. Bu kadarı kaygı bozukluğu bence. Bu şekilde asla yaşayamam.
Kaygı bozukluğu değil. Ne demişler; önce tedbir sonra tevekkül. Siz tedbir almadan tevekkül ediyorsunuz.

Bu bakış açısıyla evimizi sigortalamayalım, arabamıza kasko yaptırmayalım, sağlık sigortası, emeklilik fonu falan hepsi gereksiz. Nasıl olsa su akar yolunu bulur. Başımıza ne gelecekse gelecek, gelince düşünürüz.

Sizin gibi düşünen insanlar genelde başlarına bir şey gelince yakınlarına yük oluyorlar. Sizin yük olacak yakınınız da yok. Geleceğiniz için bu kadar endişelenmemek tuhaf değil mi? En basitinden her şey yolunda gitse dahi yaşlanınca üç kuruşluk tek emekli maaşıyla geçinmeye çalışacaksınız.
 
yüzden düğünümde takılanların son kuruşuna kadar kendime açtığım hesaba altın hesabı olarak yatırdım birikimim bu.
Tek birikim bu ve karı koca çalışmıyorsunuz? Nasıl geçindiğinizi anlamadım ben? Soruları takmam ama böyle çalışmayıp sadece tüketen insanları sevmiyorum. Ben de uzun yıllardır çalışmıyorum bir yere gidip ama kendimi çok geliştirdim evde muhakkak borsa şu bu ile para kazanıyorum.
size eş ailesi mi bakıyor?
 
Tek birikim bu ve karı koca çalışmıyorsunuz? Nasıl geçindiğinizi anlamadım ben? Soruları takmam ama böyle çalışmayıp sadece tüketen insanları sevmiyorum. Ben de uzun yıllardır çalışmıyorum bir yere gidip ama kendimi çok geliştirdim evde muhakkak borsa şu bu ile para kazanıyorum.
size eş ailesi mi bakıyor?
Yazılanları okumuyorsun sanırım?
 
Kaygı bozukluğu değil. Ne demişler; önce tedbir sonra tevekkül. Siz tedbir almadan tevekkül ediyorsunuz.

Bu bakış açısıyla evimizi sigortalamayalım, arabamıza kasko yaptırmayalım, sağlık sigortası, emeklilik fonu falan hepsi gereksiz. Nasıl olsa su akar yolunu bulur. Başımıza ne gelecekse gelecek, gelince düşünürüz.

Sizin gibi düşünen insanlar genelde başlarına bir şey gelince yakınlarına yük oluyorlar. Sizin yük olacak yakınınız da yok. Geleceğiniz için bu kadar endişelenmemek tuhaf değil mi? En basitinden her şey yolunda gitse dahi yaşlanınca üç kuruşluk tek emekli maaşıyla geçinmeye çalışacaksınız.
Of gerçekten okumuyorsunuz, okuduğunuzu da anlamıyorsunuz. Açık açık anlatayım. Şahsıma ait aracım ve altın hesabımda hatrı sayılır miktar bi birikimim var. Evimiz var eşim ticaretle uğraşıyor. Eşimin büyük babasından kalan bi miras var ve evin tek oğlu, onların gelirleri de eşime ve bana geliyor. Emekli maaşı falan ne alaka anlayamadım. Biz evde karı koca oturup rızkı havadan beklemiyoruz. Çalışmaya maddi olarak ihtiyacım yok fakat duygusal olarak biraz zayıf bi karakter olduğum için, açık açık söyleyim insanlar özellikle eşimin akrabaları koca parası yiyo çalışsın kendi kazansın derdindeler, zorlarına gidiyor tüm mirasın eşime kalmasından. O yüzden çok üstümüze geliyorlar, çocuk yap, çalış, ne yaparsak bunaltıyolar. Lütfen ilk paylaştığımı okuyup eleştirin.
 
yaşadığım şeyler bende maalesef panik atak ve anksiyete ye sebep oldu. Çok güzel bi işim vardı ayrılmak zorunda kaldım kendimi bi türlü toparlayamadım

kayınvalidemin oğluna ve kızına davranışlarından sonra daha iyi anladım.
İmkanınız var diye değil panik ataktan işi bırakmak zorunda kalmışsınız. Çocuk istemiyor değilsiniz, düşük yapmışsınız, olmuyor demişsiniz, inşallah olur sağlıkla.
Ve ayrıca eşiniz tek çocuk değil, bir de görümceniz var yani miras sadece sizin kocanıza kalamaz.
Tek çocuk falan değilsiniz, babanızın annenizin başka çocukları da var üvey de olsalar. Ve anne babanız da var.
Ayrıca eşim çalışmıyor gibi anlatmışsınız. Eşiniz gayet de çalışıyor.
Neyse işte böyle
 
Back
X