Çalışmayan kadına karşı olan tutum

Fikir ve onerileriniz icin cok tesekkur ediyorum, cok tatlisiniz 🎈 daha önce broşür ve kart bastırıp gelinlikcileri dolastim. Aklimda kuaförlere gitme fikri de vardı; fakat gelinlikcilerden dönüş alamayinca motivasyonumu hemen yitirdim. Benim sıkıntım da bu sanırım, her seyden cok cabuk etkilenip modum hemencik düşüyor ve basarisiz olacağım dusuncesi kafamda hemen yer ediyor. Bana ilham olması icin film ve kitap onerisi istemeliyim sanirim.

Dogum fotografciligi bana gore degil malesef, o yeni dogan bebegi evirip çevirip sekle sokuyorlar. O minicik bir şey, ona zarar verebilecek ihtimali beni cok ürkütüyor acikcası. Ayrica anneyle doguma giriyor fotografcilar, o da beni aşıyor :))
Kuaför ve makyözlerle çalışmak onların aşırı işine gelen bir durum.
Çünkü kendi işlerini bir ekiple daha tanınır hale getirebilecekler.
Ayrıca anlaşmanıza kendi yakınları veya istedikleri birkaç çift için yarı fiyat uygulaması yaparsanız hiç düşünmezler bile.
Gelinlikçide durum öyle işlemez, onlara teklifle yani onların gelinliklerini modellerle çekip ya net sitesinde ya da sosyal medya üzerinde paylaşabildikleri bir işi, ücretsiz de yapabileceğinizi söylemeliydiniz.
Düğün pastasından en çok payı gelinlik aldığı için, başkasının işimi önemsemezler kendi çıkarları olmadan.
Bir de böyle deneyim derim.
En olmadı düğün mekanlarını deneyin, düğünde bulunan fotoğrafçılar ayrı oluyor zaten de dış stüdyo çekim ya da hikaye için.
En azından bir yerden başlamanız gerek.
İçinizdeki şevk ölmeden, kıpırtdatmak gerek.
Sanat öyle bir şey ki, bir kere küstünüz mü ona, daha da uğramaz insana.
Köreltmeyin, köreltilmesine izin vermeyin.
Sadece tanınırlık için bile olsa ücretinizden ödün verebilirsiniz.
 
En güzeli birlikte güzel vakit geçiremediğiniz enerjinizi aşağı çeken insanlardan uzak durmak.

Çok sevdiğim bir söz vardır ,kendinizi kendinizle vakit geçirmeyi yalnızlık sanmayacak şekilde yetiştirin diye. Artık sağlam birkaç arkadaşım dışında kimseyle mecbur kalmadıkça biraraya gelmiyorum, çünkü kendimi anlattığım halde ısrarla anlamayan insanların arttığını gördüm. Ne diye laf anlatmaya çalışayım diyorum , sizin de mesleğiniz var onların lafıyla kendinizi kötü hissetmeyin. Davet ettiklerinde gitmeyin kendinizde çağırmayın. Önceden ayıp olur diye ısrar edenleri illa çağırırdım, şimdi kafamın yatmadığı insanlardan kaçabildiğim kadar kaçıyorum.

Çalışan çalışmayan kadın ayrımını yada karşılaştırmayı doğru bulmuyorum. İkisini de yaşamış birisi olarak ikisinin de farklı avantaj ve dezavantajları var çünkü. Üstelik kişiye göre de değişen durumlar olabiliyor.

Çalışırken evi mecburen bir şekilde bırakıp işe gidiyorum, mesai saatlerimiz belli sonuçta. En azından bir netlik söz konusu çıkacağım saat belli. Ama çalışmadığım dönemlerde yada yaz tatilindeyken ev hanımı olduğum zaman ne evdeki işim bitiyor ne de hangi işe ne kadar zaman harcadığım belli oluyor. İlla ücret aldığımız için o işimiz iş sayılırken evdeki yapılanlar karşılığı yokmuş gibi görülmemeli. Mesela maddi olarak zorda olmasam bile ben çalışmak isterim, çünkü evde olmayınca evdeki işler gözüme çok batmıyor normal bir temizlik düzenle devam ediyorum. Ama evde dursam her şey gözüme batıyor, sürekli temizlik yemek kendime vakit ayıramıyorum. Normalde ev hanımı olduğumda daha çok vaktim var gibi ama uygulamada pek öyle olmadı şimdiye kadar. Bu başkası için çok daha başka olabilir saygı duymak lazım .

Size laf ettiklerinde evde sıkılmaya vaktim kalmıyor çünkü siz anlamak istemeseniz de ben de evden çalışıyorum yani mesleğim var diye bozun onları. Tv ye falan baktığınızı bize diyecek lafı yok gibi algılar bu tipler. Çalışsanız niye çalışıyorsun çalışmasanız çalış para kazan derler, sonu yok yani bunun. En güzeli takmamak ve görüşmemek.
 
Bu tarz laf eden kadınların iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum.
Hatta bence sizin durumunuzu kıskanıyorlar. Bende şu an çalışmıyorum ve bir kaç kes özellikle bir arkadaşım bana bu tarz yaklaşımda bulundu.
Bende onu bozmak zorunda kaldım.
Şekerim ihtiyacım yok ki çalışmıyorum , çalışmadan da senden daha iyi bir hayat yaşıyorum diye.
Çünkü ciddi anlamda sizi sindirmeye çalışıyorlar. O günden beri hiç sesi çıkmıyor. Ben yıllarca çalıştım , çalışmak çok güzel bir şey evet. Ama çalışmayan hiç bir kadına da işe yaramaz muamelesi yapmadım.

Hadlerini bildirin bence. Emin olun bir daha konuşamıyorlar.
 
Siz zaten evden çalışıyormuşsunuz çok yogun olmasa da. Kimsenin lafını dikkate almayın siz kendinizi biliyorsunuz.
Ben de bir süre çalışmadım. Valla zamanını degerlendirmesini bilen için vakit güzel geçiyor. Spor, yürüyüş, kitap okumak yeni birşeyler öğrenmek derken pekala güzel vakit geçiriyordum. Şimdi mecburi başladığım için, 1 yaşında bebegim oldugu için tüm arkadaşlar da bana "daha zamanı degildi, erken başladın, önce okula başlasın, anneden mahrum bıraktın" gibi sözlerle psikolojik baskı kuruyorlar. Ama bu kimseyi ilgilendirmez.

Ayrıca dediklerinize haklısınız, benim de büro açma yetkim var ama şu Türkiye şartlarında asla başıma dert almak istemiyorum, o yüzden ben de açmayı düşünmüyorum. Bugün olmazsa yarın belki tam zamanlı bir işe girersiniz, illaki sürekli çalışacaksınız diye birşey yok.
 
Niye taktınız ki bunu kimse kazandığı parayı getirip size vermiyor sizde götürüp onlara vermiyorsunuz yani herkes kendi kesesine kazanıyor ne yani düzenli bir işiniz yok diye onların kapısına gidip su mu istediniz ekmek mi kimseye muhtacliginiz varmı yok bakın bu insanlar kendi egolarini tatmin etmeye çalışan insanlar ayrıca bahsettiğiniz kişiler işçi bugünün yarını da var hep o işte mi kalacaklar hadi patron çıkardı öyle kaldin o zaman nolacak bunları düşünecekler sonra çalışmayan insana laf sokacaklar çok mu rahatsız oluyorsunuz ayaklarını evinizden kesin olsun bitsin böyle şeyleri dert etmeyin yaptığınız işler gayet guzel yazarlık fotoğrafçılık bunlar guzel boyle yeteneğiniz olduğu için gurur duymalisiniz. İnsanları takarak bir yerlere varamasiniz sabır edin dua edin birde bakmışsınız ki cok iyi yerlerdesiniz.
 
Ben de evde yapacak iş bulamayanlara şaşırıyorum. Zaman kesinlikle yetmiyor. Belki bebekten ötürü bilemiyorum. Çalışırken eşimden daha zor koşullarda daha az kazanıyordum. Biraz da o beni soğuttu sanırım çalışma hayatından. Şu an tabi biraz özlüyorum ama kesinlikle evde yapacak iş olmamasından değil. Sosyal çevresini ve işe gider gibi giyinmeyi özledim.
 
bende evde çalışabileceğim bir iş istiyorum..yazarlık en sevdiğim.bende bir adım atamadım.bence yazmaya devam.kımseyı takma. elalemın nazını çekeceğine evinin nazını çekıyorsun ne güzel.şuan deli gıbı uykum var.evde işler bebni beklıyor ve ben işe geldım evladımı bırakıp bunun neresi iyi.övunulecek neyi var.
 
Bende calismiyorum. Calismayi cok istiyorum . Ama cocuklar küçüktü vs cabalamadim .

Cevremdeki cogu arkadasim calisiyor . Ve bana gipta ile bakiyorlar . Ne güzel calismiyorsun diye. Çünkü calisan anne olmak kolay degil . Cocugunu her gun sabah anne,kv yada krese götürmek.
Calismak , iyi ve rahat bir isin varsa güzel aslinda . Oyle bir isin yoksa , maddi olarakta ihtiyavin yoksa calismamak daha iyi.
Zaten bir kadin evde hep calisiyor .

Bence siz kafaniza bu konuyu takmissiniz ama arkadaşlarınızin size verdigi eneejide iyi degil. O yüzden biraz mesafe iyi olur
 
Benim de evimde iş bölümü yarı yarıya olmasa da bayağı bir iş yapar eşim.
Ama ben de çalışmıyorum.
Suç mu bu?
Bakın, kadınların ömrü boyunca yaptığı şeyden bahsediyoruz.
Emekliliği yok bunun.
En basiti tatil yahu.
Dünyanın en lüks 7 yıldızlı oteline gidin, o valizleri tekrar toplayıp kapatan kadındır.
Eşi illa yardımcı olur verir falan ama, kadının bu dünyada işi bitmez.
Kendimden ve annelerden örnek vermem gerekirse, çocuklarıma benden başka bakabilecek bir baba yiğit çıksaydı, emin olum çalışırdım.
Sebebi para kazanmak değil, psikolojim ve evden uzaklaşmak için.
Ama ne eşim ne ailem ne bakıcılar vs ler, benim çocuklarıma bakamadı, bakamaz da.
Hele masa başı çalışan hiç kimse bir anneden daha fazla yoruluyor da olamaz.
Şöyle bir ayrım var, çalışan kadın akşam yemeğine tek çeşit bir şey yada buzluktan çıkardığı bir şeyle geçiştirir ve kimse de laf etmez.
Ama çalışmayan kadın her gün mönü menü döktürüyor adeta.
En basit farkı bu olayın.
üç çeşit çıkarırım..taze ve yeni yemekler.cumadan başlarım pasta börek yapmaya.çalışmak bişey götümüyor ev hanımlığından.eşim aksıne der uğraşma diye ama gönlüm razı gelmez.iş hayatı olmasına rağmen ev hanımlığından sıyrılamıyoruz omrumuzun sonuna kadar ev hanımıyızz
 
Merhaba, beni uzun zamandır rahatsız eden bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Ben fotoğrafçıyım (gelin, damat, aile vs cekimleri yapiyorum) ama bir yere bagli çalışmıyorum. Yani bir is yerim yok. Aslında açmayı cok istiyorum; fakat şu an turkiyenin icinde bulundugu ekonomik kriz nedeniyle buna cesaretim yok. Neyse... bu nedenle home ofice calisiyorum; yani islerimi evden yürütüyorum. Şu sıralar pek de bir yoğunlugum yok, cogu zaman kendimi ev isleriyle mesgul ediyorum. Yani ev hanımı statüsünde yer alıyorum. Dolayısıyla bir yere bagli olarak (her ay duzenli maas alan birisi olarak) calismadigim icin kimse beni calisiyormus gibi gormuyor. Zaten dedigim gibi zamanimin cogunu evde calismayarak geçiriyorum.
...
Beni rahatsız eden durum şu: etrafımdaki kadinlarin çoğu calisiyor ve bir aradayken devamlı işten gücten laf açıp, calismayan kadinlardan dem vuruyorlar.
Misal bugun misafirlikteydik ve ev sahibi ögretmendi. 2 ay tatili var malum kadinin. Muhabbet aynen şuydu:
- Ayy ben sıkıldım.
- Nasıl vakit geciriyo bu evdeki kadınlar.?! -Yapacak hic bir sey bulamiyorum vs.
Örnegin: felancanın kızı işe girmis mesela. Aa girsin tabi canım, girmeyipte ne yapacak? Bunun sonrasını da dusunmek lazım, kadın çalışmalı.
-ee sen napiyosun evde?
-Nasil vakit geciriyosun?
- Neler yapiyosun, sıkılmıyo musun vsvs..
-komsularinla aran nasıl? Gidis gelis yapiyor musun?
Bu sorular ve muamele beni ciddi anlamda yormaya başladı. Bu tarz muhabbetler sıklıkla açılıyor ve her açildiginda benim enerjim bundan cok kotu etkileniyor. Kendimi ise yaramaz biri gibi hissetmeme sebep oluyorlar.
...
Evlilik dolayisiyla sehir degistirdim ve burda esimin ailesi, akrabalari ve dostalri disinda pek bir cevrem yok. Kimse bana su zamana kadar (kendi arkadaslarim haric) bir müsteri yönlendirmedi. Hep kendi çabalarımla; sosyal medya vasıtasıyla müsteriler bulup bir şeyler yapmaya çalıştım. Kimse aferin sana, çekimlerin güzel vs tarzında motive edici söz ve davranışlarda bulunmadıgı gibi aksine işimi önemsemediklerini belirten muamelelerde bulundular.
-senin cogu vaktin evde, napıyosun evde, bi günün nasıl geçiyo meselaa! (Hep bir küçümseyiş edasıyla tabi)

Bu durumdan o kadar sıkıldım ki. Bu muhabbetler her döndüğünde kendimi üretmeyen, pasif, ise yaramaz bi insan gibi hissediyorum. Egitim seviyesi benden katbekat dusuk olan insanlar tarafindan bile kucuk goruldugumu hissetmeye basladim. Meslegıme ve bana saygı duyulmadıgini düşünüyorum artık. Bir de yanlış anlaşılmasın bu muameliyi yapan kadınların çogu öyle kültürlü, kendini gelistirmiş, kariyeri parlak olan kişiler degiller. Bu kisilerin en kariyerli olani az öncede bahsettigim ilkokul ogretmeni, digerleri magaza ya da fabrikada calisan isciler. Kimseyi kucumsedigimden degil yanlis anlasilmasin..demek istedigim fotografcilik meslegini kucumseyebilecek turden meslekleri yok hicbirinin. Ki ben her daim kendimi gelistirmis bir insanim. Misal iki tane kisisel gelisim turunde kitabim var. Yani bir donem yazarlık yaptım ama o zamanda evde oturup yazdigim icin hep aynı muameleyi gordum. En yakin cevremdekiler bile kitabimi merak edip ya da sirf destek olmak amacli kitabimi alip, en azindan emege saygi icin bile okumadilar.
- eee nasıl yazma işleri, para geliyo mu bari?
Sırf üretmek icin yazan beni bile " bu isten iyi gelir elde edemiyorum bari artik yazmayayim" dedirterek baltaladılar...Bir romana başlamıştım, epeyde ilerlettiğim bir romandı bu. Nasıl olsa digerleri gibi bu da iyi satış yapamayacak, üretmemin ne anlamı var diye düşünerek sayfayı kapadım. Ama bugünkü muhabbet beni gerçekten çok hırslandırdı. O muhabbet esnasında onları dinlemiyormuş süsü vermek icin televizyona baktığımda muhabbeti ceviren kisilerin bana baktiklarini hissettim. O an kendime bir söz verdim. Kendimi pasif hissettigim o anda " sadefrappe artık çok daha başarılı ol ve şu kadınların çenelerini artık kapa" diyerek iç sesimle konustum.
Bu aralar boşladığım işime iki elle sarılmak istiyorum. Umarım bu hırsım yarın ve sonraki günlerde devam eder. Başarısızmışım hissiyatını bana o kadar güzel aşıladılar ki, bir yarım yapabilirsin derken diğer yarım hep o yarıma engel olacakmış gibi hissediyorum. Tam üretime gececekken amaaan boşver.nasil olsa yine bir engel çıkıp olmayacak bir şeyler diyorum.

Aranızda bnm durumumu yasayanlariniz var mi?
Benim durumumda olanlar bu durumu nasıl aştınız veya aşmaya çalıştınız? Sizlere de bana yapıla benzee muameleler yapıldı mı? Sizler bu durumla nasıl baş ediyorsunuz gerçekten merak ediyorum. Bir de burdan çalışan kadınlara bir şey sormak istiyorum. Sizler de çevrenizdeki çalışmayan kadınlara bu muameleyi yapıyor musunuz? Evden çalışıyor veya çalışmıyor olmamız sizi rahatsiz mi ediyor? Biz sabah akşam çalışalım, elalemin kadını evde yaysın otursun, ohh ne güzel diye mi düşünüyorsunuz?

Not: "yazarım diyorsun ama imla hataların var" tarzinda gerici eleştirilerde bulunmasın kimse lütfen! Gece yarısı telefonumdan yazdıgım bu yazıyı düzelttirmek zorunda birakmayin bana. Netice de her sey net bir sekilde anlasiliyor.



-
Merhaba, hiç takılmayın diyemeyeceğim, çünkü bu tür hadsiz ve kendini bilmez insanların söz ve davranışlarından ben de çok rahatsız oluyorum. Ancak hayatta tek bir doğru yok, çalışırken mutlu olan çalışsın, evdeykrn mutlu olan da evde kalsın, hayatın amacı mutlu olmak olmalı, başkalarını küçümsemek değil tabi ki. Kaldı ki sizin freelance bir işiniz varmış ama zihniyet cahilse bunu nasıl anlatacaksınız ki. Ben olsaydım bunların hiçbiri ile görüşmezdim, kafam rahat ederdi. Ama sizin içlerinde görüşmekten keyif aldığınız kişiler de varsa haddini aşanları tersleyin geçin, birdaha da cesaret edemesinler insanların hayatını didiklemeye.
 
Merhaba, beni uzun zamandır rahatsız eden bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Ben fotoğrafçıyım (gelin, damat, aile vs cekimleri yapiyorum) ama bir yere bagli çalışmıyorum. Yani bir is yerim yok. Aslında açmayı cok istiyorum; fakat şu an turkiyenin icinde bulundugu ekonomik kriz nedeniyle buna cesaretim yok. Neyse... bu nedenle home ofice calisiyorum; yani islerimi evden yürütüyorum. Şu sıralar pek de bir yoğunlugum yok, cogu zaman kendimi ev isleriyle mesgul ediyorum. Yani ev hanımı statüsünde yer alıyorum. Dolayısıyla bir yere bagli olarak (her ay duzenli maas alan birisi olarak) calismadigim icin kimse beni calisiyormus gibi gormuyor. Zaten dedigim gibi zamanimin cogunu evde calismayarak geçiriyorum.
...
Beni rahatsız eden durum şu: etrafımdaki kadinlarin çoğu calisiyor ve bir aradayken devamlı işten gücten laf açıp, calismayan kadinlardan dem vuruyorlar.
Misal bugun misafirlikteydik ve ev sahibi ögretmendi. 2 ay tatili var malum kadinin. Muhabbet aynen şuydu:
- Ayy ben sıkıldım.
- Nasıl vakit geciriyo bu evdeki kadınlar.?! -Yapacak hic bir sey bulamiyorum vs.
Örnegin: felancanın kızı işe girmis mesela. Aa girsin tabi canım, girmeyipte ne yapacak? Bunun sonrasını da dusunmek lazım, kadın çalışmalı.
-ee sen napiyosun evde?
-Nasil vakit geciriyosun?
- Neler yapiyosun, sıkılmıyo musun vsvs..
-komsularinla aran nasıl? Gidis gelis yapiyor musun?
Bu sorular ve muamele beni ciddi anlamda yormaya başladı. Bu tarz muhabbetler sıklıkla açılıyor ve her açildiginda benim enerjim bundan cok kotu etkileniyor. Kendimi ise yaramaz biri gibi hissetmeme sebep oluyorlar.
...
Evlilik dolayisiyla sehir degistirdim ve burda esimin ailesi, akrabalari ve dostalri disinda pek bir cevrem yok. Kimse bana su zamana kadar (kendi arkadaslarim haric) bir müsteri yönlendirmedi. Hep kendi çabalarımla; sosyal medya vasıtasıyla müsteriler bulup bir şeyler yapmaya çalıştım. Kimse aferin sana, çekimlerin güzel vs tarzında motive edici söz ve davranışlarda bulunmadıgı gibi aksine işimi önemsemediklerini belirten muamelelerde bulundular.
-senin cogu vaktin evde, napıyosun evde, bi günün nasıl geçiyo meselaa! (Hep bir küçümseyiş edasıyla tabi)

Bu durumdan o kadar sıkıldım ki. Bu muhabbetler her döndüğünde kendimi üretmeyen, pasif, ise yaramaz bi insan gibi hissediyorum. Egitim seviyesi benden katbekat dusuk olan insanlar tarafindan bile kucuk goruldugumu hissetmeye basladim. Meslegıme ve bana saygı duyulmadıgini düşünüyorum artık. Bir de yanlış anlaşılmasın bu muameliyi yapan kadınların çogu öyle kültürlü, kendini gelistirmiş, kariyeri parlak olan kişiler degiller. Bu kisilerin en kariyerli olani az öncede bahsettigim ilkokul ogretmeni, digerleri magaza ya da fabrikada calisan isciler. Kimseyi kucumsedigimden degil yanlis anlasilmasin..demek istedigim fotografcilik meslegini kucumseyebilecek turden meslekleri yok hicbirinin. Ki ben her daim kendimi gelistirmis bir insanim. Misal iki tane kisisel gelisim turunde kitabim var. Yani bir donem yazarlık yaptım ama o zamanda evde oturup yazdigim icin hep aynı muameleyi gordum. En yakin cevremdekiler bile kitabimi merak edip ya da sirf destek olmak amacli kitabimi alip, en azindan emege saygi icin bile okumadilar.
- eee nasıl yazma işleri, para geliyo mu bari?
Sırf üretmek icin yazan beni bile " bu isten iyi gelir elde edemiyorum bari artik yazmayayim" dedirterek baltaladılar...Bir romana başlamıştım, epeyde ilerlettiğim bir romandı bu. Nasıl olsa digerleri gibi bu da iyi satış yapamayacak, üretmemin ne anlamı var diye düşünerek sayfayı kapadım. Ama bugünkü muhabbet beni gerçekten çok hırslandırdı. O muhabbet esnasında onları dinlemiyormuş süsü vermek icin televizyona baktığımda muhabbeti ceviren kisilerin bana baktiklarini hissettim. O an kendime bir söz verdim. Kendimi pasif hissettigim o anda " sadefrappe artık çok daha başarılı ol ve şu kadınların çenelerini artık kapa" diyerek iç sesimle konustum.
Bu aralar boşladığım işime iki elle sarılmak istiyorum. Umarım bu hırsım yarın ve sonraki günlerde devam eder. Başarısızmışım hissiyatını bana o kadar güzel aşıladılar ki, bir yarım yapabilirsin derken diğer yarım hep o yarıma engel olacakmış gibi hissediyorum. Tam üretime gececekken amaaan boşver.nasil olsa yine bir engel çıkıp olmayacak bir şeyler diyorum.

Aranızda bnm durumumu yasayanlariniz var mi?
Benim durumumda olanlar bu durumu nasıl aştınız veya aşmaya çalıştınız? Sizlere de bana yapıla benzee muameleler yapıldı mı? Sizler bu durumla nasıl baş ediyorsunuz gerçekten merak ediyorum. Bir de burdan çalışan kadınlara bir şey sormak istiyorum. Sizler de çevrenizdeki çalışmayan kadınlara bu muameleyi yapıyor musunuz? Evden çalışıyor veya çalışmıyor olmamız sizi rahatsiz mi ediyor? Biz sabah akşam çalışalım, elalemin kadını evde yaysın otursun, ohh ne güzel diye mi düşünüyorsunuz?

Not: "yazarım diyorsun ama imla hataların var" tarzinda gerici eleştirilerde bulunmasın kimse lütfen! Gece yarısı telefonumdan yazdıgım bu yazıyı düzelttirmek zorunda birakmayin bana. Netice de her sey net bir sekilde anlasiliyor.



-
Çalışan bir kadın olarak bundan, böyle düşünenlerden bende rahatsızım.
Arkadaş ortamımda şuan çalışan sadece benim ve daha hiç birine evde sıkılmıyor musunuz vs. gibi şeyler söylemedim.
Kimsenin çalışması veya çalışmaması beni ilgilendirmez, herkes nasıl rahatsa nasıl mutluysa öyle yaşasın.
Siz kendinizi biliyorsunuz ya önemli olan bu bence.
İnsanların ne dediklerini bu kadar takmayın.
Bu kadar sizi etkiliyorlarsa görüşmeyin.
 
ben neden bu insanlarla vakit geçirdiğinizi anlamadım.. psikolojinizin daha fazla sarsılmaması için aynı ortamda bulunmayın.
25 yaşındayım 7 yıldır çalışıyorum 5 yıldır aynı yerdeyim ve kendimi o kadar yorgun hissediyorum ki. ama yapacak bişey yok ev kredimiz var, hayat çok pahalı. eve giren para yeterli olsaydı bi ara verebilirdim ama malesef böyle bir lüksüm yok.
sizi çok iyi anlıyorum o hissiyatı 3 ay yaşadım ve tabiri caizse mahalle baskısından kafayı yemek üzereydim. insanar çok acımasız. ya ben sırf bu baskıdan babamın günlerce morali bozuk gezdiğini hatırlıyorum sırf ''senin kız evde mi oturuyo, çalışmıyo mu'' diyecekler diye. düşünün ya bunu bile gördüm. o yüzden sizi yapılan psikolojik baskıya hiç ama hiç şaşırmıyorum. umarım en kısa zamanda istediklerinizi gerçekleştirirsiniz.
 
Belki inanmayacaksınız ama çevremde bir çift var. Ev işlerini ortak yapıyorlar. Buna rağmen kadın çalışmıyor.
Bende oyleyim 😬 çalışmıyorum ev islerine esim yerine gore yardim eder. Cocuklar kucukken siler süpürür daha cok yardim ederdi. Gecen ben süpürdüm o sildi. Haftasonuna denk gelirse isimi cabuk bitireyim diye yardim eder. Pazarlari yemek yapar , tatli yapar bazen . Bunu yapmayi seviyor.
Sonrada sen calisirsan yandik der 🤪 calisinca bütün isleri bana yaptirirsin diye.
 
Fazla mı cevrenizi takıyorsunuz ?
Evde bos bos oturma izlenimi vermek yerine suanda evdeyim genel olarak malum iş güc kosturuyorum hatta kendi işim oldugu icin freelance calısıyorum imajı yaratmak sizin elinizde sonuçta iyi kötü bi işiniz var
 
Şahsen elalemin lafına bakarsak ne yaparsak yapalım hep yanlış yaparız. Biz eşimle çocuklar olmadan önce anlaştık bu konuda. Çocuklar doğunca ben çocukları en az kreşe gidebilecek zamana kadar kendim büyütmek istiyorum. Evde kalıyorum yani. Bana göre çocuk yetiştirmek dünyanın en zor işi (işini düzgün yapmak istiyorsan). 16 yaşımdan bu yana hep çalıştım, yani tecrübem var baya :) Boş vakit bulsam kendimi geliştirmek için çaba gösteriyorum. Yani öyle boşu boşuna geçirdiğim zamanlarım yok. Bunların gözünde galiba sabahtan oturup televizyon izleyen klişe canlandı. Bence fazla takılmayın. Ha şöyle birşey var: Insanlar devamli huzurunuzu kaçırıyorsa, onlarla görüştükten sonra kendinizi kötü hissediyorsanız görüşmeyin. Ben hep derim: kaliteli yalnızlık, kalitesiz kalabalığa her zaman tercih edilmeli!
 
Bence cevaplarını verebilirsin , hayır evde sıkılmıyorum çünkü boş oturmuyorum kendimi geliştirecek şeyler yapıyorum, kitap yazıyorum, fotoğraf çekiyorum sevdiğim şeylerle ilgilenmekten sıkılmaya vaktim olmuyor diyebilirsin. Kimin ne dediğini bu kadar önemsemek yıpratır
 
Bende çalışan bir kadinim, dirsek çürüttüm ve çalışmayı seviyorum- haz aliyorum.
Günün yaklaşık 12 saatini dışarda geçiyorum. Yoğun bir tempom var.
3 ay ara verdiğim oldu...ilk 2 hafta hoşuma gitmişti. Gerisi kendi acimdan facia :)

Çalışmayan kadinlara saygim var. Her insan kendi mikrokosmosunda mutlu olsun.
He ben çalışmadan yapamam ama çalışmayan kadinada laf sokulması doğru değil.

Çalışmak ayrıca sadece para kazanmak değil benim icin- şimdi eşim yüklü miktarda para getirse bile ben çalışırdım. Belki kendi meslegimde çalışmazdım (kasvetli bir işim var) ama gönüllü olarak veya hobi olarak tanimladigim bir alanda düşük bir maaş olsada çalışırdım.
 
Doğum yaptığım için yaklaşık 35 gündür izindeyim..ve sanırım izin süresi 6 aya kadar uzayacak. Belki 1 sene.
Şu an bebek olmasa idi inanın çılgın gibi yatar kendime vakit ayirirdim...
Çıkar gezerdim.
Ben evde oturma kısmını beğendim.tek sevmedigim nokta eğer çalışmıyor olsam maaşım olmaz. Açıkçası alıştığım için her ay 15 inde maaş almaya bana garip gelir.
Ama deseler otur evinden yürüt işlerini hic düşünmem..
 
X