- 26 Temmuz 2012
- 2.854
- 8.285
- 108
Ay mı gelip gidiyor, Satürn bana nanik mi çekiyor bilmiyorum. Yine bunalımın dibindeyim.
Bir iş başvurum daha olumsuz sonuçlandı, annemin laf sokuşlarına maruz kaldım, liseden gıcık olduğum bir kızın maldivlere balayına gidişine şahit olup kendimi iyice b.k çukurunda hissettim.
Hayatında her şey yolunda giden insanlar nabersiniz? Herhalde iyisinizdir. Sizde nolur ortalıkta "kötüyüm bikbik" diyerek dolanmayın. Güzel bir bölüm kazanan, mezun olur olmaz iyi bir iş bulan, ardından evlenip cart diye çocuk doğuranlar bana mucize yaratıklar gibi geliyorlar. Nasıl hayatınız bu kadar yolunda ve mükemmel gidebiliyor? Gerçekten?????
Güzel birbölüm kazanamadım, lisedeyken gerizekalıydım baya, hatta beyinsiz yaşıyordum bence, üniversite de tek düşüncem evlenmekti, kimse bana "güzel bir işe gir öyle evlenirsin, koca kaçmıyor" demedi. Kaçıyor sandım kocayı, öldüm bittim yoluna, evleneyim diye geberdim.
Evlendim. Hiç mutlu olmadım. Mutlu olmam için evlenip ertesi gün ölmem gerekiyormuş. Çünkü evlendikten sonrasıyla alakalı hiç bir hayalim düşüncem yokmuş benim.
"Evleniyorum, nolucak sonra?" diye bir kez bile düşünmez mi insan? Çocukken çok prensesli masal dinlemişim ben. Prenses, prensine kavuşur ve sonsuza kadar mutlu yaşarlar...
Sonsuza kadar mutlu yaşamak diye bir şeyin olmadığını o küçük gerizekalı beynime anlatabilcek bir ailem, ablam, akıl hocam ne bileyim bir dostum olsaymış keşke.. Belki bunları yaşamazdım.
Evlendikten sonra işte bulamadım, çocukta doğuramadım. En sonunda boynuz yiyerek bitirdim evliliğimi. Benden boşanmak için elinden geleni yaptı, bir gün önce boşanmam diyen adam erken boşanabilmek için tüm tanıdıklarını seferber ettirdi babasına.
Hani mutlu yaşayacaktık, sonsuza kadar???
Anneler kızlarına prenseslerin dünyaya malak gibi prens beklemek için gelmediklerini anlatsınlar. Prenses önce en iyi okullarda okul okuyup vatanına milletine yararlı bir birey olmayı hedeflesin. Kendine yeten, ruhunu doyuran, mutlu olmak için başka birilerine ihtiyaç duymayan bir kadın olsun prenses. Sonra bir bilim konferansında efenim bir iş seyahatinde karşılaşsın prensiyle. Prens, bir öpücükle/ bir gülle prensesi kandıran bir hödük olmasın. Ev işlerine yardım eden, paylaşmayı bilen, merhametli, akıllı,ahlaklı bir adam olarak tavlasın prensesi.
Bana böyle masallar anlatan annem olsaydı, ben daha çok mutlu olurdum.
Sanırım.
Bir iş başvurum daha olumsuz sonuçlandı, annemin laf sokuşlarına maruz kaldım, liseden gıcık olduğum bir kızın maldivlere balayına gidişine şahit olup kendimi iyice b.k çukurunda hissettim.
Hayatında her şey yolunda giden insanlar nabersiniz? Herhalde iyisinizdir. Sizde nolur ortalıkta "kötüyüm bikbik" diyerek dolanmayın. Güzel bir bölüm kazanan, mezun olur olmaz iyi bir iş bulan, ardından evlenip cart diye çocuk doğuranlar bana mucize yaratıklar gibi geliyorlar. Nasıl hayatınız bu kadar yolunda ve mükemmel gidebiliyor? Gerçekten?????
Güzel birbölüm kazanamadım, lisedeyken gerizekalıydım baya, hatta beyinsiz yaşıyordum bence, üniversite de tek düşüncem evlenmekti, kimse bana "güzel bir işe gir öyle evlenirsin, koca kaçmıyor" demedi. Kaçıyor sandım kocayı, öldüm bittim yoluna, evleneyim diye geberdim.
Evlendim. Hiç mutlu olmadım. Mutlu olmam için evlenip ertesi gün ölmem gerekiyormuş. Çünkü evlendikten sonrasıyla alakalı hiç bir hayalim düşüncem yokmuş benim.
"Evleniyorum, nolucak sonra?" diye bir kez bile düşünmez mi insan? Çocukken çok prensesli masal dinlemişim ben. Prenses, prensine kavuşur ve sonsuza kadar mutlu yaşarlar...
Sonsuza kadar mutlu yaşamak diye bir şeyin olmadığını o küçük gerizekalı beynime anlatabilcek bir ailem, ablam, akıl hocam ne bileyim bir dostum olsaymış keşke.. Belki bunları yaşamazdım.
Evlendikten sonra işte bulamadım, çocukta doğuramadım. En sonunda boynuz yiyerek bitirdim evliliğimi. Benden boşanmak için elinden geleni yaptı, bir gün önce boşanmam diyen adam erken boşanabilmek için tüm tanıdıklarını seferber ettirdi babasına.
Hani mutlu yaşayacaktık, sonsuza kadar???
Anneler kızlarına prenseslerin dünyaya malak gibi prens beklemek için gelmediklerini anlatsınlar. Prenses önce en iyi okullarda okul okuyup vatanına milletine yararlı bir birey olmayı hedeflesin. Kendine yeten, ruhunu doyuran, mutlu olmak için başka birilerine ihtiyaç duymayan bir kadın olsun prenses. Sonra bir bilim konferansında efenim bir iş seyahatinde karşılaşsın prensiyle. Prens, bir öpücükle/ bir gülle prensesi kandıran bir hödük olmasın. Ev işlerine yardım eden, paylaşmayı bilen, merhametli, akıllı,ahlaklı bir adam olarak tavlasın prensesi.
Bana böyle masallar anlatan annem olsaydı, ben daha çok mutlu olurdum.
Sanırım.