Söze nerden,nasıl başlamalıyım bilemiyorum;çünkü on yılı üç cümleye sığdırmak çok zor.Sadece farklı görüşleri görebilmek adına yazıyorum.
Eşimle uzun süren (ama çoğunlukla aramızdaki uzaklıkla,telefonla süren bir ilişki) bir arkadaşlık dönemimiz oldu.Farklı kültürlere,aile yapısına ve eğitim farkına rağmen zor ama çok zor geçen bir süreçten sonra evlendik.Çünkü o Anadolu kültürüne göre yetişmişti ve benim de öyle olmamı istiyordu.Süreç içinde bu tür istekleri törpülendi.Bu arada ben batılıyı,eşim doğulu.
Eşim nişanlılıktan önce iki yıl da olsa onun memleketinde yaşamamız gerektiğini,bunun onun ait olduğu kültüre uygun olduğunu söyledi.Ben ise daha nişanlanmadan bunun olamayacağını belirttim.
Sonra zor da olsa ailemin yardımı ve onun isteğiyle tayinini benim ailemin de yaşadığı yakın bir yere yaptırdık;zaten ben orada çalışıyordum.
Kendisi buraya gelirken annesinin ciddi,ölümcül bir hastalığı vardı ve bunu bilerek geldi;fakat geldiği günden yani evlenip bir araya geldiğimizden itibaren doksan derece değişti.
Çok sıkıntılı zamanlar yaşadım.Çalışmama rağmen ev hanımılığımı dört dörtlük yaptım.Çoğunlukla maddi manevi evin hem hanımı hem erkeği oldum.Sadece benim için buraya geldiği için onun gönlünün olması için,annesi hasta olduğu için,bir de evde sıkıntı yaşaasın diye kendimden çok fedakarlık ettim.
Evlendikten sonra babası çok ciddi bir ameliyat geçirdi;çünkü kanser olmuştu.Eşim bir ay boyunca hastanede ,büyük bir şehirde babasıyla kaldı.Sonra ben gittim yanına ve eşim memleketine tayin isteyip geri dönmek zorunda olduğunu söyledi.Yani evliliğimizle ilgili kararını kendi kendine vermişti.Bana da tayin istememi söyledi.
Ben o ana kadar psikolojik olarak o kadar yıpranmıştım ki evlilik yüzünden asla istemediğimi söyledimBöyle tek cümleyle geçiyorum ama gerçekten çok zor zamanlar yaşadım.
Eşim tayinini istedi ve gitti.Altı ay sonra annesini kaybetti;fakat bana gel demekten vazgeçmedi.Sonunda bir anlık öfkeyle boşandık.
Annesini yeni kaybetmesinin üzerine boşanma psikolojisini de yaşamasın diye telefonla da olsa görüşmeye devam ettim.Ve şimdi hala beni sevdiğini,tekrar bir araya gelmek istediğini,ama önce üç aylığına da olsa onun olduğu yere tayin istemem gerektiğini söylüyor.Hayatı boyunca şunu yapmazsan biter,bunu yapmazsan biter diyerek benim sevgimi yıpratan,evlilik süresince psikolojimi alt üst eden biri hala beni sevdiğini ve değiştiğini,ders aldığını söylüyor.Kafam allak bullak.Ben nasıl güvenip aynı sıcaklığı yaşayabilirim.Ayrıca buraya gel üç ay kalalım sonra başka yere gideriz diyor.Bir buçuk yıldır ayrı yaşıyoruz.Tekrar nasıl güvenebilirim bilmiyorum.Yorumlarınızı belirtirseniz sevinirim.Siz olsaydınız ne yapardınız?
Eşimle uzun süren (ama çoğunlukla aramızdaki uzaklıkla,telefonla süren bir ilişki) bir arkadaşlık dönemimiz oldu.Farklı kültürlere,aile yapısına ve eğitim farkına rağmen zor ama çok zor geçen bir süreçten sonra evlendik.Çünkü o Anadolu kültürüne göre yetişmişti ve benim de öyle olmamı istiyordu.Süreç içinde bu tür istekleri törpülendi.Bu arada ben batılıyı,eşim doğulu.
Eşim nişanlılıktan önce iki yıl da olsa onun memleketinde yaşamamız gerektiğini,bunun onun ait olduğu kültüre uygun olduğunu söyledi.Ben ise daha nişanlanmadan bunun olamayacağını belirttim.
Sonra zor da olsa ailemin yardımı ve onun isteğiyle tayinini benim ailemin de yaşadığı yakın bir yere yaptırdık;zaten ben orada çalışıyordum.
Kendisi buraya gelirken annesinin ciddi,ölümcül bir hastalığı vardı ve bunu bilerek geldi;fakat geldiği günden yani evlenip bir araya geldiğimizden itibaren doksan derece değişti.
Çok sıkıntılı zamanlar yaşadım.Çalışmama rağmen ev hanımılığımı dört dörtlük yaptım.Çoğunlukla maddi manevi evin hem hanımı hem erkeği oldum.Sadece benim için buraya geldiği için onun gönlünün olması için,annesi hasta olduğu için,bir de evde sıkıntı yaşaasın diye kendimden çok fedakarlık ettim.
Evlendikten sonra babası çok ciddi bir ameliyat geçirdi;çünkü kanser olmuştu.Eşim bir ay boyunca hastanede ,büyük bir şehirde babasıyla kaldı.Sonra ben gittim yanına ve eşim memleketine tayin isteyip geri dönmek zorunda olduğunu söyledi.Yani evliliğimizle ilgili kararını kendi kendine vermişti.Bana da tayin istememi söyledi.
Ben o ana kadar psikolojik olarak o kadar yıpranmıştım ki evlilik yüzünden asla istemediğimi söyledimBöyle tek cümleyle geçiyorum ama gerçekten çok zor zamanlar yaşadım.
Eşim tayinini istedi ve gitti.Altı ay sonra annesini kaybetti;fakat bana gel demekten vazgeçmedi.Sonunda bir anlık öfkeyle boşandık.
Annesini yeni kaybetmesinin üzerine boşanma psikolojisini de yaşamasın diye telefonla da olsa görüşmeye devam ettim.Ve şimdi hala beni sevdiğini,tekrar bir araya gelmek istediğini,ama önce üç aylığına da olsa onun olduğu yere tayin istemem gerektiğini söylüyor.Hayatı boyunca şunu yapmazsan biter,bunu yapmazsan biter diyerek benim sevgimi yıpratan,evlilik süresince psikolojimi alt üst eden biri hala beni sevdiğini ve değiştiğini,ders aldığını söylüyor.Kafam allak bullak.Ben nasıl güvenip aynı sıcaklığı yaşayabilirim.Ayrıca buraya gel üç ay kalalım sonra başka yere gideriz diyor.Bir buçuk yıldır ayrı yaşıyoruz.Tekrar nasıl güvenebilirim bilmiyorum.Yorumlarınızı belirtirseniz sevinirim.Siz olsaydınız ne yapardınız?