• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

çatışma yaşamaktan yoruldum :(((

esin35000

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
14 Aralık 2011
8
0
36
İzmir
Söze nerden,nasıl başlamalıyım bilemiyorum;çünkü on yılı üç cümleye sığdırmak çok zor.Sadece farklı görüşleri görebilmek adına yazıyorum.
Eşimle uzun süren (ama çoğunlukla aramızdaki uzaklıkla,telefonla süren bir ilişki) bir arkadaşlık dönemimiz oldu.Farklı kültürlere,aile yapısına ve eğitim farkına rağmen zor ama çok zor geçen bir süreçten sonra evlendik.Çünkü o Anadolu kültürüne göre yetişmişti ve benim de öyle olmamı istiyordu.Süreç içinde bu tür istekleri törpülendi.Bu arada ben batılıyı,eşim doğulu.
Eşim nişanlılıktan önce iki yıl da olsa onun memleketinde yaşamamız gerektiğini,bunun onun ait olduğu kültüre uygun olduğunu söyledi.Ben ise daha nişanlanmadan bunun olamayacağını belirttim.
Sonra zor da olsa ailemin yardımı ve onun isteğiyle tayinini benim ailemin de yaşadığı yakın bir yere yaptırdık;zaten ben orada çalışıyordum.
Kendisi buraya gelirken annesinin ciddi,ölümcül bir hastalığı vardı ve bunu bilerek geldi;fakat geldiği günden yani evlenip bir araya geldiğimizden itibaren doksan derece değişti.
Çok sıkıntılı zamanlar yaşadım.Çalışmama rağmen ev hanımılığımı dört dörtlük yaptım.Çoğunlukla maddi manevi evin hem hanımı hem erkeği oldum.Sadece benim için buraya geldiği için onun gönlünün olması için,annesi hasta olduğu için,bir de evde sıkıntı yaşaasın diye kendimden çok fedakarlık ettim.
Evlendikten sonra babası çok ciddi bir ameliyat geçirdi;çünkü kanser olmuştu.Eşim bir ay boyunca hastanede ,büyük bir şehirde babasıyla kaldı.Sonra ben gittim yanına ve eşim memleketine tayin isteyip geri dönmek zorunda olduğunu söyledi.Yani evliliğimizle ilgili kararını kendi kendine vermişti.Bana da tayin istememi söyledi.
Ben o ana kadar psikolojik olarak o kadar yıpranmıştım ki evlilik yüzünden asla istemediğimi söyledimBöyle tek cümleyle geçiyorum ama gerçekten çok zor zamanlar yaşadım.
Eşim tayinini istedi ve gitti.Altı ay sonra annesini kaybetti;fakat bana gel demekten vazgeçmedi.Sonunda bir anlık öfkeyle boşandık.
Annesini yeni kaybetmesinin üzerine boşanma psikolojisini de yaşamasın diye telefonla da olsa görüşmeye devam ettim.Ve şimdi hala beni sevdiğini,tekrar bir araya gelmek istediğini,ama önce üç aylığına da olsa onun olduğu yere tayin istemem gerektiğini söylüyor.Hayatı boyunca şunu yapmazsan biter,bunu yapmazsan biter diyerek benim sevgimi yıpratan,evlilik süresince psikolojimi alt üst eden biri hala beni sevdiğini ve değiştiğini,ders aldığını söylüyor.Kafam allak bullak.Ben nasıl güvenip aynı sıcaklığı yaşayabilirim.Ayrıca buraya gel üç ay kalalım sonra başka yere gideriz diyor.Bir buçuk yıldır ayrı yaşıyoruz.Tekrar nasıl güvenebilirim bilmiyorum.Yorumlarınızı belirtirseniz sevinirim.Siz olsaydınız ne yapardınız?
 
gitmek isteseydiniz evliyken yanına giderdiniz.ayrıca eşinizin bu ısrarı anlaşılır gibi değil.siz oraya gidince ne olacakki:26:
 
bence madem bu asamaya gelmissiniz dahasi icin tekrar kendinizden taviz vermeyin.
esinizin bulundugu yerde sadece 3 yasamaniz neyi degistirebilir ki?
gittiginize degmez.
3 ay icin tayin istenecek,tam isinize bulundugunuz ortama alismaya cabalarken ve bunun yani sira evlilignize tekrar adapte olmaya calisirken hooop tekrar geriye donus.
eger tekrar denemek istiyorsaniz herseyi tum ayrintilari ve olabileceklerle birlikte cok iyi gozden gecirin.
insallah hakkinizda hayirlisi olur!
 
canım boşver gitsin, bir buçuk sene sonra mı aklına gelmiş. adama bak ben tayinimi istiyorum deyip gidiyo senin fikrini alma gereği bile duymuyo. Bu evlilikte hep veren sen omuşsun, boşanmışsın zaten belki de ailene mahçup oldun tekrar aynı şeyleri yaşama ihtimalin var. Birbuçuk sene onsuz yaşadıysan bence bundan sonrada yaşarsın.Evli olsaydın belki eşin bir şansı hakediyo olabilirdi ama yuvanızı zaten yıkmış onun yıktığı yuvayı sen niye düzeltesn ki. Bence hayatına seni hakedenleri sok
 
Bilmiyorum ne değişecek.Ama bildiğim tek şey var inattan yaptığımı sanıyor.Eğer ben gidersem inadımı yenmiş olacak(ona göre)
 
Elinin altında emir verdiğinde yapacak kimse kalmadı ya ,ne hali varsa görsün tekmeyi bas bu adam değişmez
 
sakin eski esinize donmeyin ...

siz kendinize tekrar bir hayat kurun ...

cunku eger eski esinizle bir araya gelirseniz ayni seyleri yasarsiniz ....

sizin iyi niyetinizi kullaniyor bence

sesinizi cikarmadiginiz icin size her istedigini yaptirmaya calisiyor fikrinizi bile sormadan

oysa ki evlilik , tek tarafli degil esler ortak kararlar almali
 
Evliliğin fedakarlık gerektiren,meşakkatli bir birliktelik olduğunun farkındayım;fakat incinen gururumu yaptığım fedakarlıkla tedavi edebileceğimi bilsem iki yıl bu kabusla birebir boğuşmazdım.
 
Herkes hem fikir bence de gecmis gitmiş, inat yüzünden yuvanız yıkılmış zaten. Şimdi onun sözüne gelip de muhtacımız gibi gitmeyin..
 
adam sizi hic takmadan cekmis gitmis.simdi siz 1,5 yilin ardindan kalkip onun ayaginami gideceksiniz.bitmis gecmis.bence birakin.
 
sadece kendini tatmin etmek için seni oraya çağırıyor bence. tuzağa düşme. 3 ay daha bekle ama o senin yanına gelsin. oraya gidersende mutlu olamayacaksınız çünki. sen sürekli ben senin için buraya geldim. orda hayatım şöyleydi böyleydi diyeceksin. oda sürekli gelmeseydin falan filan diyecek.
bizmle eşimle aramızdaki en büyük sorun bu.bu yaza kadar bir ilde 5.5 yıl kendime bi hayat kurmaya çalıştım çok güzel arkadaşlar edindim. belli bi çevreye kavuştum. nerde yenilir nerde gezilir nerden alışveriş yapılır hepsini öğrendim. plakalarından arabaları ve sahiplerini tanıyacak kadar sahiplendim. çocuk doktorumuz kadın doğumcumuz herşeyimiz bellydi. esnafla bile öyle samimi olduk ki telefonla ne istesem evime geliyordu. iki çocukla dışarı çok fazla çıkamadığım için benim için bu büyük nimetti. oğlumun apartmanda arkadaşları vardı. o bile kendine çevre edinmişti. ama eşimin "ben buraya alışamadım. işte çok yoruluyorum. burası şöyle burası böyle. yapacak hiçbişey yok. bi halı saha maçına gidiyorum başka bişey yapamıyorum. çocuklarla gidecek biryer yok.sıkıldım bunaldım..." gibi çeşitli ve uzunnn baskılarından sonra tayin istedik. evde sürekli bi baskı ortamı neyse belki iyi olur dedik düştük yollara.
çocukları götürecek bi park yok 4 aydır burdayız bi Allahın kulu kapımızı çalmış değil. esnaf tamamen suratsız. iş ortamımda yaşıtım neredeyse yok. şöyle herşeyi alıp çıkacağınız bi market yok. kıyafet desen asla bulamazsın. sebze meyve sadece haftanın bi günü oda ne çıkarsa bahtına. çocuk doktoru yok. evim desen dökülüyor resmen daha yerleşemedik bile. oğlum iyiyce sıkıntıdan agresifleşti. eşimin gidecek bi halı sahası bile yok sürekli uyuyor. evde sürekli bi gerilim havası. anlayacağın mutlu değilim canım. geldiğim yeri çok çok çoooookkkkk özlüyorum. YAŞADIĞIN YERDE SELAMLAŞACAK BİRİLERİNİN OLMAMASI TARİF EDİLEMEZ Bİ ACI.
VEE sevgili eşim bana daha buraya yerleşmeden 3 yıl sonra ailesinin yaşadığı yere tayin isteme konusunda baskı yapmaya başladı. bugün çok kötü tartıştık bu yüzden. iş iyice inada binmeye başladı. ona "evet burdan sonra oraya gideceğiz ve ben sana hayatın kaç bucak olduğunu göstereceğim" dedim. gidecek ve başına gelecekleri göreceksin bu kadar. evliliğimizde bundan başka hiçbi sorun yk aslında ama konu açılınca geriliyorum resmen. şaka yapıyo bana "arkadaşıma söyledim bize ordan ev bakacak". resmen fitili ateşledi bu söz bi güzel patladım bende düzenimi mahfettin diye bi başladım gerisi geldi işte.
senin bahanenle içimi döktüm bende...
benim iki çocuğum var herşey daha zor benim için sen kendini çöpsüz üzümken kurtarmışsın hayatını yaşa.
 
sadece kendini tatmin etmek için seni oraya çağırıyor bence. tuzağa düşme. 3 ay daha bekle ama o senin yanına gelsin. oraya gidersende mutlu olamayacaksınız çünki. sen sürekli ben senin için buraya geldim. orda hayatım şöyleydi böyleydi diyeceksin. oda sürekli gelmeseydin falan filan diyecek.
bizmle eşimle aramızdaki en büyük sorun bu.bu yaza kadar bir ilde 5.5 yıl kendime bi hayat kurmaya çalıştım çok güzel arkadaşlar edindim. belli bi çevreye kavuştum. nerde yenilir nerde gezilir nerden alışveriş yapılır hepsini öğrendim. plakalarından arabaları ve sahiplerini tanıyacak kadar sahiplendim. çocuk doktorumuz kadın doğumcumuz herşeyimiz bellydi. esnafla bile öyle samimi olduk ki telefonla ne istesem evime geliyordu. iki çocukla dışarı çok fazla çıkamadığım için benim için bu büyük nimetti. oğlumun apartmanda arkadaşları vardı. o bile kendine çevre edinmişti. ama eşimin "ben buraya alışamadım. işte çok yoruluyorum. burası şöyle burası böyle. yapacak hiçbişey yok. bi halı saha maçına gidiyorum başka bişey yapamıyorum. çocuklarla gidecek biryer yok.sıkıldım bunaldım..." gibi çeşitli ve uzunnn baskılarından sonra tayin istedik. evde sürekli bi baskı ortamı neyse belki iyi olur dedik düştük yollara.
çocukları götürecek bi park yok 4 aydır burdayız bi Allahın kulu kapımızı çalmış değil. esnaf tamamen suratsız. iş ortamımda yaşıtım neredeyse yok. şöyle herşeyi alıp çıkacağınız bi market yok. kıyafet desen asla bulamazsın. sebze meyve sadece haftanın bi günü oda ne çıkarsa bahtına. çocuk doktoru yok. evim desen dökülüyor resmen daha yerleşemedik bile. oğlum iyiyce sıkıntıdan agresifleşti. eşimin gidecek bi halı sahası bile yok sürekli uyuyor. evde sürekli bi gerilim havası. anlayacağın mutlu değilim canım. geldiğim yeri çok çok çoooookkkkk özlüyorum. YAŞADIĞIN YERDE SELAMLAŞACAK BİRİLERİNİN OLMAMASI TARİF EDİLEMEZ Bİ ACI.
VEE sevgili eşim bana daha buraya yerleşmeden 3 yıl sonra ailesinin yaşadığı yere tayin isteme konusunda baskı yapmaya başladı. bugün çok kötü tartıştık bu yüzden. iş iyice inada binmeye başladı. ona "evet burdan sonra oraya gideceğiz ve ben sana hayatın kaç bucak olduğunu göstereceğim" dedim. gidecek ve başına gelecekleri göreceksin bu kadar. evliliğimizde bundan başka hiçbi sorun yk aslında ama konu açılınca geriliyorum resmen. şaka yapıyo bana "arkadaşıma söyledim bize ordan ev bakacak". resmen fitili ateşledi bu söz bi güzel patladım bende düzenimi mahfettin diye bi başladım gerisi geldi işte.
senin bahanenle içimi döktüm bende...
benim iki çocuğum var herşey daha zor benim için sen kendini çöpsüz üzümken kurtarmışsın hayatını yaşa.

Size kesinlikle katılıyorum.Sözlükten bile çıkmasını isteyecek kadar nefret ediyorum "tayin " kelimesinden.Fakat işte ben zamanında öyle sesini yükselten bir insan olamadım,mizacım değil;ama ben sanırım öfkeyle dolu sözler söylemek yerine,karşımdakini sevgimle cezalandırıyorum.çünkü elimde değil,beni üzen birine canım cicim demek,istesem de yapamıyorum.
Size gelince aslında mutlu aile mutlu çocuk...Yorumunuz için ayrıca teşekkürler.
 
Söze nerden,nasıl başlamalıyım bilemiyorum;çünkü on yılı üç cümleye sığdırmak çok zor.Sadece farklı görüşleri görebilmek adına yazıyorum.
Eşimle uzun süren (ama çoğunlukla aramızdaki uzaklıkla,telefonla süren bir ilişki) bir arkadaşlık dönemimiz oldu.Farklı kültürlere,aile yapısına ve eğitim farkına rağmen zor ama çok zor geçen bir süreçten sonra evlendik.Çünkü o Anadolu kültürüne göre yetişmişti ve benim de öyle olmamı istiyordu.Süreç içinde bu tür istekleri törpülendi.Bu arada ben batılıyı,eşim doğulu.
Eşim nişanlılıktan önce iki yıl da olsa onun memleketinde yaşamamız gerektiğini,bunun onun ait olduğu kültüre uygun olduğunu söyledi.Ben ise daha nişanlanmadan bunun olamayacağını belirttim.
Sonra zor da olsa ailemin yardımı ve onun isteğiyle tayinini benim ailemin de yaşadığı yakın bir yere yaptırdık;zaten ben orada çalışıyordum.
Kendisi buraya gelirken annesinin ciddi,ölümcül bir hastalığı vardı ve bunu bilerek geldi;fakat geldiği günden yani evlenip bir araya geldiğimizden itibaren doksan derece değişti.
Çok sıkıntılı zamanlar yaşadım.Çalışmama rağmen ev hanımılığımı dört dörtlük yaptım.Çoğunlukla maddi manevi evin hem hanımı hem erkeği oldum.Sadece benim için buraya geldiği için onun gönlünün olması için,annesi hasta olduğu için,bir de evde sıkıntı yaşaasın diye kendimden çok fedakarlık ettim.
Evlendikten sonra babası çok ciddi bir ameliyat geçirdi;çünkü kanser olmuştu.Eşim bir ay boyunca hastanede ,büyük bir şehirde babasıyla kaldı.Sonra ben gittim yanına ve eşim memleketine tayin isteyip geri dönmek zorunda olduğunu söyledi.Yani evliliğimizle ilgili kararını kendi kendine vermişti.Bana da tayin istememi söyledi.
Ben o ana kadar psikolojik olarak o kadar yıpranmıştım ki evlilik yüzünden asla istemediğimi söyledimBöyle tek cümleyle geçiyorum ama gerçekten çok zor zamanlar yaşadım.
Eşim tayinini istedi ve gitti.Altı ay sonra annesini kaybetti;fakat bana gel demekten vazgeçmedi.Sonunda bir anlık öfkeyle boşandık.
Annesini yeni kaybetmesinin üzerine boşanma psikolojisini de yaşamasın diye telefonla da olsa görüşmeye devam ettim.Ve şimdi hala beni sevdiğini,tekrar bir araya gelmek istediğini,ama önce üç aylığına da olsa onun olduğu yere tayin istemem gerektiğini söylüyor.Hayatı boyunca şunu yapmazsan biter,bunu yapmazsan biter diyerek benim sevgimi yıpratan,evlilik süresince psikolojimi alt üst eden biri hala beni sevdiğini ve değiştiğini,ders aldığını söylüyor.Kafam allak bullak.Ben nasıl güvenip aynı sıcaklığı yaşayabilirim.Ayrıca buraya gel üç ay kalalım sonra başka yere gideriz diyor.Bir buçuk yıldır ayrı yaşıyoruz.Tekrar nasıl güvenebilirim bilmiyorum.Yorumlarınızı belirtirseniz sevinirim.Siz olsaydınız ne yapardınız?


hayatı boyunca şunu yap bunu yap diyen kişi değiştiğini ders aldığını hatalarını anladığını söylüyor ama hala şunu yap bunu yap diyor...değişmiş mi sizce
 
hayatı boyunca şunu yap bunu yap diyen kişi değiştiğini ders aldığını hatalarını anladığını söylüyor ama hala şunu yap bunu yap diyor...değişmiş mi sizce

Sadece öyle olmasını çok istediğim için bu durumdayım sanırım.Çünkü ben mutlu bir yuvam olmasını çok istemiştim,daha da önemlisi çok güvenmiştim.

İşte buraya yazmamın nedeni farklı yorumları duyabilmek.

Sizin şu sözünüz çok doğru aslında değişen biri hala şu yap bunu yap diyor...

TEŞEKKÜRLER
 
arkadaşım hala değştğnimi düşünüyorsun değşse yine 'seninle barısırm ama önce 3 aylına burayamı gel diyor?'nasıl bi saçmalık bu..nasıl bi mantğı var anlamadım hala..
gelnce ne oluyor öncesnden..nişanlanmadan öncede istemiş sizden...
saçma sapan istekler..ayrıca çok karısık yazmışsınz konudan konuya atlamşsınız..
 
Son düzenleme:
arkadaşım hala değştğnimi düşünüyorsun değşse yine 'seninle barısırm ama önce 3 aylına burayamı gel diyor?'nasıl bi saçmalık bu..nasıl bi mantğı var anlamadım hala..
gelnce ne oluyor öncesnden..nişanlanmadan öncede istemiş sizden...
saçma sapan istekler..ayrıca çok karısık yazmışsınz konudan konuya atlamşsınız..

3 ay gel seninle barışırım demiyor.Sadece ben çevreme mahçup oldum.Ben geldim sen gelmedin ,gel üç aylığına da olsa insanların gözünde incinen gururum toparlansın diyor.Ben annemin hastalığından dolayı geldim,keyfiyetten gelmedim diyor.Tayin isteyip giderken asla oradan kımıldamayacak gibi konuşuyordu,sonradan fikri değişti.

Konudan konuya atlamaya gelince başta da dediğim gibi on yılı üç cümleyle anlatmak zor.Ama anlamadığınız tam olarak neyse cevaplayabilirim.
 
Söze nerden,nasıl başlamalıyım bilemiyorum;çünkü on yılı üç cümleye sığdırmak çok zor.Sadece farklı görüşleri görebilmek adına yazıyorum.
Eşimle uzun süren (ama çoğunlukla aramızdaki uzaklıkla,telefonla süren bir ilişki) bir arkadaşlık dönemimiz oldu.Farklı kültürlere,aile yapısına ve eğitim farkına rağmen zor ama çok zor geçen bir süreçten sonra evlendik.Çünkü o Anadolu kültürüne göre yetişmişti ve benim de öyle olmamı istiyordu.Süreç içinde bu tür istekleri törpülendi.Bu arada ben batılıyı,eşim doğulu.
Eşim nişanlılıktan önce iki yıl da olsa onun memleketinde yaşamamız gerektiğini,bunun onun ait olduğu kültüre uygun olduğunu söyledi.Ben ise daha nişanlanmadan bunun olamayacağını belirttim.
Sonra zor da olsa ailemin yardımı ve onun isteğiyle tayinini benim ailemin de yaşadığı yakın bir yere yaptırdık;zaten ben orada çalışıyordum.
Kendisi buraya gelirken annesinin ciddi,ölümcül bir hastalığı vardı ve bunu bilerek geldi;fakat geldiği günden yani evlenip bir araya geldiğimizden itibaren doksan derece değişti.
Çok sıkıntılı zamanlar yaşadım.Çalışmama rağmen ev hanımılığımı dört dörtlük yaptım.Çoğunlukla maddi manevi evin hem hanımı hem erkeği oldum.Sadece benim için buraya geldiği için onun gönlünün olması için,annesi hasta olduğu için,bir de evde sıkıntı yaşaasın diye kendimden çok fedakarlık ettim.
Evlendikten sonra babası çok ciddi bir ameliyat geçirdi;çünkü kanser olmuştu.Eşim bir ay boyunca hastanede ,büyük bir şehirde babasıyla kaldı.Sonra ben gittim yanına ve eşim memleketine tayin isteyip geri dönmek zorunda olduğunu söyledi.Yani evliliğimizle ilgili kararını kendi kendine vermişti.Bana da tayin istememi söyledi.
Ben o ana kadar psikolojik olarak o kadar yıpranmıştım ki evlilik yüzünden asla istemediğimi söyledimBöyle tek cümleyle geçiyorum ama gerçekten çok zor zamanlar yaşadım.
Eşim tayinini istedi ve gitti.Altı ay sonra annesini kaybetti;fakat bana gel demekten vazgeçmedi.Sonunda bir anlık öfkeyle boşandık.
Annesini yeni kaybetmesinin üzerine boşanma psikolojisini de yaşamasın diye telefonla da olsa görüşmeye devam ettim.Ve şimdi hala beni sevdiğini,tekrar bir araya gelmek istediğini,ama önce üç aylığına da olsa onun olduğu yere tayin istemem gerektiğini söylüyor.Hayatı boyunca şunu yapmazsan biter,bunu yapmazsan biter diyerek benim sevgimi yıpratan,evlilik süresince psikolojimi alt üst eden biri hala beni sevdiğini ve değiştiğini,ders aldığını söylüyor.Kafam allak bullak.Ben nasıl güvenip aynı sıcaklığı yaşayabilirim.Ayrıca buraya gel üç ay kalalım sonra başka yere gideriz diyor.Bir buçuk yıldır ayrı yaşıyoruz.Tekrar nasıl güvenebilirim bilmiyorum.Yorumlarınızı belirtirseniz sevinirim.Siz olsaydınız ne yapardınız?

arkadaşım herkesin dediği gibi bitme bana kalırsa sadece kendi egosunu tatmin etmek için çağırıyor sakın gitme bir insan nasılsa öyle gider değişemez bu erkekler böyle gidersen belki hayatının hatasını yaparsın çünkü bu günlerini mumla ararsınyeni ortam yeni insanlar ve eşinin çevresindeki insanlara bak ben getirdim tarzı egosunu dolduruşu yani bir sürü şey bu kazancı ona verme 3 ay nedir ya orda ne diye kalacakmışsınız çok istiyorsa kendi senin bulunduğun yere gelsin
 
Söze nerden,nasıl başlamalıyım bilemiyorum;çünkü on yılı üç cümleye sığdırmak çok zor.Sadece farklı görüşleri görebilmek adına yazıyorum.
Eşimle uzun süren (ama çoğunlukla aramızdaki uzaklıkla,telefonla süren bir ilişki) bir arkadaşlık dönemimiz oldu.Farklı kültürlere,aile yapısına ve eğitim farkına rağmen zor ama çok zor geçen bir süreçten sonra evlendik.Çünkü o Anadolu kültürüne göre yetişmişti ve benim de öyle olmamı istiyordu.Süreç içinde bu tür istekleri törpülendi.Bu arada ben batılıyı,eşim doğulu.
Eşim nişanlılıktan önce iki yıl da olsa onun memleketinde yaşamamız gerektiğini,bunun onun ait olduğu kültüre uygun olduğunu söyledi.Ben ise daha nişanlanmadan bunun olamayacağını belirttim.
Sonra zor da olsa ailemin yardımı ve onun isteğiyle tayinini benim ailemin de yaşadığı yakın bir yere yaptırdık;zaten ben orada çalışıyordum.
Kendisi buraya gelirken annesinin ciddi,ölümcül bir hastalığı vardı ve bunu bilerek geldi;fakat geldiği günden yani evlenip bir araya geldiğimizden itibaren doksan derece değişti.
Çok sıkıntılı zamanlar yaşadım.Çalışmama rağmen ev hanımılığımı dört dörtlük yaptım.Çoğunlukla maddi manevi evin hem hanımı hem erkeği oldum.Sadece benim için buraya geldiği için onun gönlünün olması için,annesi hasta olduğu için,bir de evde sıkıntı yaşaasın diye kendimden çok fedakarlık ettim.
Evlendikten sonra babası çok ciddi bir ameliyat geçirdi;çünkü kanser olmuştu.Eşim bir ay boyunca hastanede ,büyük bir şehirde babasıyla kaldı.Sonra ben gittim yanına ve eşim memleketine tayin isteyip geri dönmek zorunda olduğunu söyledi.Yani evliliğimizle ilgili kararını kendi kendine vermişti.Bana da tayin istememi söyledi.
Ben o ana kadar psikolojik olarak o kadar yıpranmıştım ki evlilik yüzünden asla istemediğimi söyledimBöyle tek cümleyle geçiyorum ama gerçekten çok zor zamanlar yaşadım.
Eşim tayinini istedi ve gitti.Altı ay sonra annesini kaybetti;fakat bana gel demekten vazgeçmedi.Sonunda bir anlık öfkeyle boşandık.
Annesini yeni kaybetmesinin üzerine boşanma psikolojisini de yaşamasın diye telefonla da olsa görüşmeye devam ettim.Ve şimdi hala beni sevdiğini,tekrar bir araya gelmek istediğini,ama önce üç aylığına da olsa onun olduğu yere tayin istemem gerektiğini söylüyor.Hayatı boyunca şunu yapmazsan biter,bunu yapmazsan biter diyerek benim sevgimi yıpratan,evlilik süresince psikolojimi alt üst eden biri hala beni sevdiğini ve değiştiğini,ders aldığını söylüyor.Kafam allak bullak.Ben nasıl güvenip aynı sıcaklığı yaşayabilirim.Ayrıca buraya gel üç ay kalalım sonra başka yere gideriz diyor.Bir buçuk yıldır ayrı yaşıyoruz.Tekrar nasıl güvenebilirim bilmiyorum.Yorumlarınızı belirtirseniz sevinirim.Siz olsaydınız ne yapardınız?

Eğer anlattıklarınız bu kadar ise pisipisine bitmiş evlililiğiniz. Kendinizi koyun onun yerine; kocanız istediği için yanına gittiniz, anne zaten hasta baba da hasta olmuş yanına gitmiş, altı ay sonra anne ölmüş. Bu kadar hastalığı hangi bünye kaldırır da evliliğine sahip çıkar? Keşke yanında olabilseydiniz, keşke bozulmuş psikolojisine bir tekme de siz atmasaydınız. Ne kadar kötü kültürsüz olursa olsun anne annedir baba da baba.... Kocayı/karıyı her zaman bulursunuz ama giden ebeveyni geri getiremezsiniz. Yeniden aşık olabilirsiniz ama yeniden anneninizin dizlerinde yatamazsınız.

Sevgisinin büyüklüğüne güvenip sizi yıpratmış olabilir, ilişkinizi hor kullanmış olabilir ama onu anlamaya çalışın. Eğer içinizde gr sevgi varsa mücadele edin.
 
Back
X