bu herkesin tabi ki kendi tercihi. ama ben bir kadının, erkeklerin kendisini bu şekilde yargılamasına izin vermesine, buna hakkı olduğunu düşünmesine anlam veremiyorum.
bir kızdan bekaret bekleyen erkek bakirse anlarım, ama önüne gelene sarkan, her kadından fırsat bekleyen, bütün sevgililerimle beraber olayım ama evlendiğim kadın bakire olsun zihniyetindeki bir adamla imkanı yok beraber olmam, hatta arkadaş bile olmam. insanlar bunu kendine nasıl yedirebiliyor anlamıyorum. bu düşüncedeki kadınları hiç anlamıyorum, erkeklerden önce onlar kendilerini böyle bu kıstasa göre değerlediren bir erkekle nasıl beraber olabiliyorlar, bu düşünceye nasıl destek çıkabiliyorlar bunu da anlamıyorum.
kimse kimseyi birisiyle bir şeyler yaşadı diye suçlayamaz, evlendikten sonra başına kakar, şöyle olur böyle olur... buna bence kadınlar kendileri izin veriyorlar. sonucunda da bakire değil diye öldürülen yüzlerce kadın, bakire olduğu halde kan gelmedi diye öldürülen kadınlar; bakire olduğu halde vajinal deneyim dışında her türlü şeyi yaşamış ama bakire adledilip baş tacı edilen kadınlar...
bunun yanında, cinsel uyumsuzluk yüüznden biten bir sürü evlilik de var. iyi sevişemiyoruz ayrılalımdan ziyade, birbirinden tatmin olamayan taraflar başka insanlara yöneliyorlar sonucu da zaten hepimiz biliyoruz.
herkes evlenmeden önce bekaretini kaybetsin demek niyetinde değilim, yanlış anlaşılmasın. bunu kadınlara karşı haksızlık, çifte standart, iki yüzlülük işgüzarlık veya ne derseniz artık o olarak görüyorum. en azından kadınlar kadın olduklarının, birey olduklarının ve sadece kızlık zarından oluşmadıklarının farkında olmalılar. bir erkek, sevdiği kadına rağmen bunu dert ediyorsa bence bir insanla değil de gerçekten zarla evlenmeli. ya da, az önce bahsettiğim her şeyi yapan ama bakire olanlarla, bu onlara müstehak.
bir kızdan bekaret bekleyen erkek bakirse anlarım, ama önüne gelene sarkan, her kadından fırsat bekleyen, bütün sevgililerimle beraber olayım ama evlendiğim kadın bakire olsun zihniyetindeki bir adamla imkanı yok beraber olmam, hatta arkadaş bile olmam. insanlar bunu kendine nasıl yedirebiliyor anlamıyorum. bu düşüncedeki kadınları hiç anlamıyorum, erkeklerden önce onlar kendilerini böyle bu kıstasa göre değerlediren bir erkekle nasıl beraber olabiliyorlar, bu düşünceye nasıl destek çıkabiliyorlar bunu da anlamıyorum.
kimse kimseyi birisiyle bir şeyler yaşadı diye suçlayamaz, evlendikten sonra başına kakar, şöyle olur böyle olur... buna bence kadınlar kendileri izin veriyorlar. sonucunda da bakire değil diye öldürülen yüzlerce kadın, bakire olduğu halde kan gelmedi diye öldürülen kadınlar; bakire olduğu halde vajinal deneyim dışında her türlü şeyi yaşamış ama bakire adledilip baş tacı edilen kadınlar...
bunun yanında, cinsel uyumsuzluk yüüznden biten bir sürü evlilik de var. iyi sevişemiyoruz ayrılalımdan ziyade, birbirinden tatmin olamayan taraflar başka insanlara yöneliyorlar sonucu da zaten hepimiz biliyoruz.
herkes evlenmeden önce bekaretini kaybetsin demek niyetinde değilim, yanlış anlaşılmasın. bunu kadınlara karşı haksızlık, çifte standart, iki yüzlülük işgüzarlık veya ne derseniz artık o olarak görüyorum. en azından kadınlar kadın olduklarının, birey olduklarının ve sadece kızlık zarından oluşmadıklarının farkında olmalılar. bir erkek, sevdiği kadına rağmen bunu dert ediyorsa bence bir insanla değil de gerçekten zarla evlenmeli. ya da, az önce bahsettiğim her şeyi yapan ama bakire olanlarla, bu onlara müstehak.