Merhaba
kavun kokusu
:) Benden bir tane daha var mıymış ya, çok sevindim

Bak ne diyeceğim, bende de yeni tanıştığım kişilere SİZ diye hitap etme huyu var :) ama samimi gördüğüm kişilere hiç öyle bir strese girmeden sen deyiveriyorum. Kısaca istersen bana sen diyebilirsin :)
Sorma, ben de öyle hissedeceğim. Eşin ne düşünüyor bu konuda? Benimki acelesi yok diyor ama olmadan da olmaz diye düşünüyor. Kim kime uyacak bakalım. Bir de yazıda benim hep düşündüğüm bir şeyi de teyit etmişler. Çevremdeki çoğunluk diyor ki "Çocuğun olsun bak nasıl seviyorsun, tüm hayatın o oluyor." E zaten insan kendi kanından canından olan bir bireyi sever yani. Anneyi babayı nasıl sebepsiz seviyorsak çocuğu da severiz mecbur. Mesele sevmek değil ki ben taşı bile severim :) Mesele ebeveynlik. Tüm hayatımın o olmasını istemiyorum demek ki. Ömür boyu sürecek bir sorumluluk istemiyorum. Kendi hayatımı yaşamak istiyorum. Ayrıca bu içimdeki sevgiye rağmen hayattan çok da zevk aldığım söylenemez. Çünkü dünya öyle bir yer değil. Sen iyi olunca karşına hep iyilikler, güzellikler çıkmıyor ne yazık ki. Tutunduğum tek dal eşim desem doğru olur sanırım. Yani annem bana sorsaydı bak bunlar bunlar var, doğurayım mı seni diye, istemezdim sanırım. Ölmek istiyor muyum, hayır. Ama doğmamış olmak isterdim :) O yüzden yaşamanın çok da bir numarası yok gibime geliyor. Niye bir başkasına bunu yapayım? Bak eşim de bu konuda benimle aynı fikirde. Buradan mı yürüsem

Ama ben bebekleri uzaktan da olsa severim yaa :) Evet kucağıma almam mecbur kalmadıkça ama internette falan şirin bir bebek görünce şirinliyorum

Benim olmasın yeter. Çünkü o büyüyor öyle kalmıyor :) Okulu oluyor, arkadaşlarıyla problemi oluyor, öğretmeni psikopat oluyor, ergen oluyor kötü alışkanlığı oluyor... Başa çıkamam/uğraşamam. Kedi yavrularını da şirin buluyorum ona bakarsan. Arada fark yok yani.
Cevap olayına gelince
olivia
'nın yokluğunda konuyu öksüz bırakıyormuşum gibi hissettim, ondan