Çocukken öğretmenden yenilen dayaklar

Hayatta en büyük şans iyi bir öğretmene rast gelmektir.

Buna kesinlikle katılıyorum. Benim yurt dışındaki öğretmenim bana sen gurbettesin diyip tam bir anne gibi davrandı. Aklınıza gelebilecek her türlü sorunumla ilgilendi, tabi ki bu kadar ilgilenmek zorunda değildi ama ben onu örnek alıyorum. Ailem kadar sevdiğim bir insandır, onu o kadar çok özlüyorum ki her aklıma geldiğinde gözlerim yaşarır.
 
Merhaba Arkadaşlar,

Bugün ailemle çocukluk anılarımdan konuşurken bu mevzu açıldı, çok canım sıkıldı, sizle paylaşmak istedim.

Biz Türkiye'nin en modern şehirlerinden birinde yaşıyorduk aslında, güya insanlarının modern olduğu falan ama ilk okulda öğretmenimden çok dayak yedim, bugün eskiler açılıp konuşulunca resmen içim acıdı, kinle doldum, keşke bir imkanım olsa da yaptıklarını ödetebilsem dedim. Küçücük çocuğa uygulanan şiddetin haklı hiçbir sebebi olamaz ama ben zaten hem çok sessiz hem de çok çalışkan bir öğrenciydim asla hiçbirini hak etmedim.

İlkokula başladığım ilk sene harika bir öğretmenim vardı, tek fiske yemedim, çok mükemmel bir hocaydı ama maalesef askere gitti. İkinci sene başka bir öğretmen verdiler, ticaretle uğraşıyordu, çoğu derse gelmez boş geçerdi, eğitimi sıfırdı. Ben çok başarılı bir öğrenciydim, soruları herkesten önce ben çözerdim, bana sen çözmeyeceksin der yasak koyardı akıl hastası. Annesi okul aile birliğinde olan bir kaç kız vardı onları hep farklı tutar sorduğu sorulara onlardan başka kimsenin cevap vermesine izin vermezdi. Bizim anne babamız eğitimli değil, maddi durumumuz da iyi değil, bize niye öğretmenlik yapsın tabi. Hiç unutmuyorum yine bir gün matematik sorusu yazdı tahtaya, bende çocuk aklı o heyecanla çözdüm, ben çözdüm öğretmenim dedim, bana sırf soruyu çözdüm diye öyle bir tokat attı ki resmen uçtum, zaten ilkokul 2 deki çocuğun boyu posu ne kadar olacak çelimsiz bir şeydim. Ondan sonra bir daha soruları hiç çözmedim tabi, amacına ulaştı.

Ödev verirdi, ben yapardım, yapmayanlara sıra dayağı atarken yapanlara da atardı. Bir tek o bir kaç kızı ayırırdı, onlar yapsa da yapmasa da dayak yemezlerdi hiç, çünkü anneleri okul aile birliğinde idi. Bu öğretmenin dükkanı çok yakın bize, şeytan diyor git saydır, sen nasıl insansın durduk yere küçücük çocuğa nasıl böyle şiddet uygularsın diye saydır diyor ama bu kadar karaktersiz bir adam zerre etkilenmez yine ben sinir olurum. Acaba mail falan mı atsam kullanıyorsa, içimde kalmasın, yaptığı pislikleri affetmeyen birisi olduğunu bilsin istiyorum.

Aslına bakarsanız ben bizim nesil içinde en şanslı olanlardanım. Ortaokulda çok iyi bir anadolu lisesi kazanıp bir daha ne psikolojik ne de fiziksel şiddet görmedim öğretmenlerimden, öğretmenlerim o kadar iyiydi ki hem insan hem eğitmen olarak, hala görüşürüz hala gurur duyarlar benle. Ama bu ilkokulda olanlar içime dert olmuş gerçekten. O yaşta ve özellikle o yıllarda hak aranamayacağını biliyorum ama hakkımı arayamamış olmak, bu ruh hastasının yaptıklarının yanına kalması dokunuyor bana.

Bu konuyla birlikte öğrencilerine dayak atan tüm öğretmenleri nefretle kınıyorum, cezalarını bir şekilde çekerler inşallah, bu dünyada olmasa bile öteki dünyada. Hiç kimse bana öğretmenlik kutsal bir meslek ama vs demesin, bende öğretmen sayılırım öğrencilerimi çok seviyorum, onlarda beni çok seviyor, hakkıyla yapamayacak olan sırf para geliyor diye yapmasın bu mesleği.
Sınıf öğretmenim böyleydi benimde ilkokulda. babası okulda öğretmen olan biri vardı onun dışındaki herkes vurmasından nasibini alırdı. 2 kız kardeş vardı sınıfta. Temizlik kontrolü yapıyorum diye onları sürekli rencide ederdi kafanızda bit gördüm derdi. Ayrım yapardı hep. Berbat geçmişti ilkokul dönemim onun yüzünden. Yaşıyorsa eğer hakkımı aslaa helal etmiyorum ona.
 
kesinlikle katiliyorum size sirf bu yuzden daha simdiden kizimi bu sekilde yetiştirmeye çalışıyorum kimseyi ezmeden kendini ezdirmeden hakkini alabilmeyi ögretmeye
problemlerinj konusarak halletmeye çalişiyorum parkta oynadigi cocuklarin hakkini yemesine izin vermiyorum onunda haklarini yemesine firsat vermiyorum
umarim bizler dayak atmayi bir cozum olarak gormeyen ve dayak yemenin susulacak normallestirmeye calisilacak birsey olmadigini ogretebildigimiz evlatlar yetistirebilirz

Sizi tebrik ederim, o kadar bilinçlisiniz ki. İnanın bu farkındalık eğitimle kazanılmıyor, ben profesör olup bu bilince sahip olmayan bir çok insan tanıyorum. Siz o kadar bilinçlisiniz ki maşallah kızınınıza da aynı farkındalığı kazandıracağınıza eminim.

Olayı sadece dayakla sınırlandırmamak lazım dediğiniz gibi tüm problemler konuşarak halledilebilmeli, ben pskolojik şiddete de karşıyım. Doktora da hocam bana psikolojik şiddet uygulamaya çalıştı orada da tepkimi ortaya koydum. Şiddetin her türlüsüne karşı tepkimizi göstermeliyiz.
 
Sınıf öğretmenim böyleydi benimde ilkokulda. babası okulda öğretmen olan biri vardı onun dışındaki herkes vurmasından nasibini alırdı. 2 kız kardeş vardı sınıfta. Temizlik kontrolü yapıyorum diye onları sürekli rencide ederdi kafanızda bit gördüm derdi. Ayrım yapardı hep. Berbat geçmişti ilkokul dönemim onun yüzünden. Yaşıyorsa eğer hakkımı aslaa helal etmiyorum ona.

Sanki ilkokul öğretmeninden haksız yere şiddet bir tek ben görmüşüm gibi bana saldıranlar bunu da okusunlar lütfen.
Babası öğretmen olanın ayrılmasının nedeni onun hakkını arayabilecek olması. Ben acizi ezen bu düşünce yapısına katlanamıyorum.
 
Allaha bırak bence. Geçmişi geçmişte bırakmayı tercih ederim şahsen

Şöyle bir durum var ama, yüzleşirsem özür dilerse ben unuturum öfkemi öyle bir yapım var.

Ama iyi ki dövmüşüm derse o zaman daha çok sinir olurum.

Belki zamanla olgunlaşmıştır diyorum ama belli de olmaz ki ya olgunlaşmamışsa, belki de en iyisi Allah'a bırakmaktır dediğiniz gibi.
 
Şöyle bir durum var ama, yüzleşirsem özür dilerse ben unuturum öfkemi öyle bir yapım var.

Ama iyi ki dövmüşüm derse o zaman daha çok sinir olurum.

Belki zamanla olgunlaşmıştır diyorum ama belli de olmaz ki ya olgunlaşmamışsa, belki de en iyisi Allah'a bırakmaktır dediğiniz gibi.


Bence ikinci ihtimal daha kuvvetli. özür dileyeceğini zannetmiyorum. kendinizi daha fazla üzersiniz. en iyisi kendi icinizde yüzlesip bu sayfayi kapatmak.
 
Şöyle bir durum var ama, yüzleşirsem özür dilerse ben unuturum öfkemi öyle bir yapım var.

Ama iyi ki dövmüşüm derse o zaman daha çok sinir olurum.

Belki zamanla olgunlaşmıştır diyorum ama belli de olmaz ki ya olgunlaşmamışsa, belki de en iyisi Allah'a bırakmaktır dediğiniz gibi.
Bir de herkesle böyle yüzleşmeye her zaman cesaretiniz oluyor mu? Yaşınız kaç sakıncası yoksa??
 
Allah belasını versin.

Benimde böyle öğretmenlerim oldu. Fen öğretmenim berbat bir adamdı. Fiziksel olarak şiddet uygulamıyordu ama Sözel Şiddeti vardı. Kendisi de söylüyordu zaten keşke öğretmen beni herkesin içinde dövse de bu sözleri söylemese dersiniz benim dilim çok sivri diye. Ş ... Siz. En iyi Lafı kuş beyinliydi. Psikolojik şiddet işte.
Sırf onun Yüzünden matematiği sevmeme rağmen Sayısal seçmedim. Lisede matematik hocam sende Sayısal yeteneği varmış neden Sözel seçtin Demişti.
ÖĞRETMEN çok önemli. Keşke eğitim sistemimiz izin verse de ÖĞRETMEN olacak kişilere sınav ve mülakat dışında psikolojik sınavda yapsalar.
Çünkü bir ÖĞRETMEN hata yaparsa bütün toplum köreliyor.
 
simdi lise mezunu disardan uni okumaya calisan bir cocuk annesiyim çocuk aklima tüküreyim keşke anlatsaydim simdiki aklimin ceyregi olsaydida gururumu dinlemeyip ders calismaya devam etseydim kizima daha iyi bir hayat verebilseydim bunun icin hala cabaliyorum
ama coktan birseyler yapmis olmam gerekiyordu meslegim var kizim seneye krese baslayinca meslegim uzerine calismayi dusunuyorum hayata bir sekilde tutunuyorum ama unutmuyorum unutamiyorum
sinifta iki kere ikinin dort ettiginden bir haber olan cocuklar bile okumus bir yere gelmis ben hala o tokatlarin cektigi kulagimin acisini yuregimde hissediyorum bir arpa boyu yol alamamis olmanim acisida paha bicilemez
Bi meslegim yok lise mezunu dışardan uniyi bile bitirememis bir çocuk annesiyim bende derslerim iyiydi aslinda ama benim okul hayati bitirwn kendim oldum okumadim cabalamadim. Dediginiz gibi sinifimda sadece uyuyon dersten kaldim mi kalacam lo diye endise etmeyen insanlar en iyi yerlere gelmis kendime kızıyorum hemde ne coooklll :KK43:
 
Sizin yorumlarınızı çok beğenirim dikkate alacağım.

Eskiden öfkemi çok kontrol edemezdim, bu bir şeyleri kırma gibi değil ama sesimi biraz yükseltme gibi, sonra insanlara karşı içimde kin biriktirmemem gerektiğini düşündüm ve öfkeli olduğum herkesle yüzleştim. Önce ailem ile yüzleştim mesela, bana hak verip özür dilediler. Şu an çok nadir öfkelenir onda da kontrol altında tutabilirim.

Bugün konu açılınca öfkelendiğimi fark ettim, acaba yüzleşirsem geçer mi diye düşündüm, daha önce bu konuda başarılı oldum çünkü. Ama iyi ki dövmüşüm tarzı bir uslupla karşılaşırsam, bu da olabilir çünkü kaba bir insandı zaman değiştirmemişse, öfkemi yine kontrol edemeyebilirim. Ama belki değişmiştir özür diler yaptıkları için bu konu da kapanır benim için. Karşımdaki özür dilerse gerçekten kapanıyor benim içimde bir konu. Hangi seçenek yaşanır çok kestiremiyorum açıkcası.

Bu arada iyi ki varsınız, faydalı olan nadir yorumlardan birini yaptınız çok teşekkürler.
7 yaşında dayak yediğim ve şikayet etmediğim için yemediğim hakaret kalmadı burada, artık kendime değil bu insanların yetiştirdiği çocuklara üzülüyorum. Keşke konuyu hiç açmasaydım, bu çağda bu zihniyetleri görmek çok üzdü beni, ben eski zamanda insanlar böyleydi şimdi farklı masalına inanıyordum en azından.

Yorumumu faydalı bulmanıza çok sevindim. Yüz yüze görüşmeyi çok istiyorsanız, onu da yapabilirsiniz. Veya yazabilirsiniz. Ama bir sebepten öfkeniz geçmezse, dediğim metodu düşünebilirsiniz. Çünkü içimizde tuttuğumuz öfkeler bir sürü sağlık sorununa veya kilo almaya vs sebep olabiliyormuş.

7 yaşında bir çocuğu gördüğü şiddeti şikayet etmedi diye suçlu bulan olduysa da, onları da mazur görün. Bazen insan duyduğu bir olay için o kadar üzülüyormuş ki bu üzüntüyle baş edebilmek için kafasında mağdur durumda olan kişiye de sorumluluk yüklüyormuş. O insanın yaşadığı olaya duyduğu üzüntüyü azaltabilmek için. Sağlıklı bir psikoloji değil tabii ama boşverin.
 
Son düzenleme:
Merhaba Arkadaşlar,

Bugün ailemle çocukluk anılarımdan konuşurken bu mevzu açıldı, çok canım sıkıldı, sizle paylaşmak istedim.

Biz Türkiye'nin en modern şehirlerinden birinde yaşıyorduk aslında, güya insanlarının modern olduğu falan ama ilk okulda öğretmenimden çok dayak yedim, bugün eskiler açılıp konuşulunca resmen içim acıdı, kinle doldum, keşke bir imkanım olsa da yaptıklarını ödetebilsem dedim. Küçücük çocuğa uygulanan şiddetin haklı hiçbir sebebi olamaz ama ben zaten hem çok sessiz hem de çok çalışkan bir öğrenciydim asla hiçbirini hak etmedim.

İlkokula başladığım ilk sene harika bir öğretmenim vardı, tek fiske yemedim, çok mükemmel bir hocaydı ama maalesef askere gitti. İkinci sene başka bir öğretmen verdiler, ticaretle uğraşıyordu, çoğu derse gelmez boş geçerdi, eğitimi sıfırdı. Ben çok başarılı bir öğrenciydim, soruları herkesten önce ben çözerdim, bana sen çözmeyeceksin der yasak koyardı akıl hastası. Annesi okul aile birliğinde olan bir kaç kız vardı onları hep farklı tutar sorduğu sorulara onlardan başka kimsenin cevap vermesine izin vermezdi. Bizim anne babamız eğitimli değil, maddi durumumuz da iyi değil, bize niye öğretmenlik yapsın tabi. Hiç unutmuyorum yine bir gün matematik sorusu yazdı tahtaya, bende çocuk aklı o heyecanla çözdüm, ben çözdüm öğretmenim dedim, bana sırf soruyu çözdüm diye öyle bir tokat attı ki resmen uçtum, zaten ilkokul 2 deki çocuğun boyu posu ne kadar olacak çelimsiz bir şeydim. Ondan sonra bir daha soruları hiç çözmedim tabi, amacına ulaştı.

Ödev verirdi, ben yapardım, yapmayanlara sıra dayağı atarken yapanlara da atardı. Bir tek o bir kaç kızı ayırırdı, onlar yapsa da yapmasa da dayak yemezlerdi hiç, çünkü anneleri okul aile birliğinde idi. Bu öğretmenin dükkanı çok yakın bize, şeytan diyor git saydır, sen nasıl insansın durduk yere küçücük çocuğa nasıl böyle şiddet uygularsın diye saydır diyor ama bu kadar karaktersiz bir adam zerre etkilenmez yine ben sinir olurum. Acaba mail falan mı atsam kullanıyorsa, içimde kalmasın, yaptığı pislikleri affetmeyen birisi olduğunu bilsin istiyorum.

Aslına bakarsanız ben bizim nesil içinde en şanslı olanlardanım. Ortaokulda çok iyi bir anadolu lisesi kazanıp bir daha ne psikolojik ne de fiziksel şiddet görmedim öğretmenlerimden, öğretmenlerim o kadar iyiydi ki hem insan hem eğitmen olarak, hala görüşürüz hala gurur duyarlar benle. Ama bu ilkokulda olanlar içime dert olmuş gerçekten. O yaşta ve özellikle o yıllarda hak aranamayacağını biliyorum ama hakkımı arayamamış olmak, bu ruh hastasının yaptıklarının yanına kalması dokunuyor bana.

Bu konuyla birlikte öğrencilerine dayak atan tüm öğretmenleri nefretle kınıyorum, cezalarını bir şekilde çekerler inşallah, bu dünyada olmasa bile öteki dünyada. Hiç kimse bana öğretmenlik kutsal bir meslek ama vs demesin, bende öğretmen sayılırım öğrencilerimi çok seviyorum, onlarda beni çok seviyor, hakkıyla yapamayacak olan sırf para geliyor diye yapmasın bu mesleği.
Okuyamadım bile, ben çok üzülüyorum böyle şeylere. 🙄 Ben öyle bir öğretmen değilim çok şükür ki. Fakat benim ilkokul öğretmenim de benimle hiç ilgilenmezdi. Elit ailelerin çocukları ile alakadar olurdu hep. Ben gariban çocuğu idim. Şimdi kendimi geliştirdim. Zeki ve algısı yüksek bir insan olduğumu herkes bilir. İlkokulda o kadına denk gelmeseydim o elit ailelerin çocukları gibi doktor veya akademisyen olmam hiç zor değildi... Allah herkese yaşattığını göstersin inşallah.
 
İlk okul öğretmeni, insanın annesinden sonra ilk sığındığı liman , insan hayati ve psikolojisi için ne kadar da mühim bir karakter ..
Fakat bizler nesil olarak bu konuda çok çok şanssızdık..
O yıllardan zihnimde en net canlanan, sınıf arkadaşımız Ali..
okuma yazmayı öğrenemeyen, ailesi pek ilgili olmayan , fakir bir ailenin çocuğu
Ve öğretmenin sivri topuklu çizmeleriyle , tahtanın önünde onu tekmeleyişi..
Ali’nin Ağzından burnundan akan kanlar..
Onu kapının dışına atması...
Şimdi düşünüyorum da . Acaba yastığa başını koyduğunda , Ali ve ona yaptığı eziyetler gözünün önüne geliyor mudur Öğretmenimizin?
Pişman mıdır yaptıklarına ?
Sadece Ali de değil, bize dayak anlamında dokunmasa da , bizi de sindirmişti, ondan lavabo için izin almaya bile çekinirdik..
Allah’a havale ediyorum... Eminim Ali’nin hakkı çıkacak ya da çıktı ondan...
Ali onun yüzünden eroinci ya da sokak serserisi mi oldu , intihar mı etti kim bilir ?
Halbuki onu topluma kazandırmaktı biricik görevi...
Mesleğini hakkıyla yapan öğretmenlerimize kolaylıklar dilerim, vefat eden başta babam olmak üzere tüm öğretmenlerimize rahmet dilerim..

Ben şanslı başladım aslında mükemmel bir öğretmenim vardı, genç idealist, askere gitmese çok daha iyi bir eğitim alabilirdim.

Bir çocuğa şiddet uygulayabilecek bir insanın bundan pişman olması için ciddi bir değişim yaşaması lazım. Babanıza bende rahmet dilerim.
 
Yorumumu faydalı bulmanıza çok sevindim. Yüz yüze görüşmeyi çok istiyorsanız, onu da yapabilirsiniz. Veya yazabilirsiniz. Ama bir sebepten öfkeniz geçmezse, dediğim metodu düşünebilirsiniz. Çünkü içimizde tuttuğumuz öfkeler bir sürü sağlık sorununa veya kilo almaya vs sebep olabiliyormuş.

7 yaşında bir çocuğu gördüğü şiddeti şikayet etmedi diye suçlu bulan olduysa da, onları da mazur görün. Bazen insan duyduğu bir olay için o kadar üzülüyormuş ki bu üzüntüyle baş edebilmek için kafasında mağdur durumda olan kişiye de sorumluluk yüklüyormuş. O insanın yaşadığı olaya duyduğu üzüntüyü azaltabilmek için. Sağlıklı bir psikoloji değil tabii ama boşverin.

Evet söylediğiniz şey bende var, tam 12 den tespit :) Üzüldüğüm zaman yemeğe sarılıyordum ben tabi kilo alıyordum, bunu zor çözdüm. Sorunları çok içselleştirmemeye çalışıyorum, bir şekilde affetmeye çalışıyorum karşımdakini, genelde başarılıyımdır bu konuda.

Haklısınız belki ama ben mağdur olandan tarafımdır her zaman. Bunun bir ötesi tacize uğrayan çocuklara niye ses çıkarmadı, o da tepki verseydi demek ki şikayetçi değilmiş diyen zihniyet. Her insanın içinde bulunduğu durum ve tepkiler farklıdır, herkes her olaya tepki vermek zorunda değildir, özellikle çocukların hakkını bizim savunmamız lazım onları suçlamak yerine.
 
Okuyamadım bile, ben çok üzülüyorum böyle şeylere. 🙄 Ben öyle bir öğretmen değilim çok şükür ki. Fakat benim ilkokul öğretmenim de benimle hiç ilgilenmezdi. Elit ailelerin çocukları ile alakadar olurdu hep. Ben gariban çocuğu idim. Şimdi kendimi geliştirdim. Zeki ve algısı yüksek bir insan olduğumu herkes bilir. İlkokulda o kadına denk gelmeseydim o elit ailelerin çocukları gibi doktor veya akademisyen olmam hiç zor değildi... Allah herkese yaşattığını göstersin inşallah.

Sizin öğretmeninizin yaptıkları gayet masum bence :) Ben çok iyi bir lisede okudum, oradaki ilk günde bile bize 1 sene dil eğitimi verecek olan öğretmenimiz herkesin anne babasının mesleğini sormuştu ona göre davranmıştı sonrasında da. İlkokulda dayak yediğimden bu benim gözüme hiç batmamış, ayrımcılık olarak görmemişim bile.
 
Evet söylediğiniz şey bende var, tam 12 den tespit :) Üzüldüğüm zaman yemeğe sarılıyordum ben tabi kilo alıyordum, bunu zor çözdüm. Sorunları çok içselleştirmemeye çalışıyorum, bir şekilde affetmeye çalışıyorum karşımdakini, genelde başarılıyımdır bu konuda.

Haklısınız belki ama ben mağdur olandan tarafımdır her zaman. Bunun bir ötesi tacize uğrayan çocuklara niye ses çıkarmadı, o da tepki verseydi demek ki şikayetçi değilmiş diyen zihniyet. Her insanın içinde bulunduğu durum ve tepkiler farklıdır, herkes her olaya tepki vermek zorunda değildir, özellikle çocukların hakkını bizim savunmamız lazım onları suçlamak yerine.

Kesinlikle haklısınız. Ben daha fazla sinir olmayın diye dedim. Dediğim gibi sağlıklı bir psikolojiyle öyle düşünmek mümkün değil zaten. Siz daha fazla sinirlenip sağlığınızdan olmayın.
 
Ben de ögretmenim ama konuyu uzerime alınmadım.

Hatta hak verdim cunku benim de ilkokul ögretmenimden haksız yere dayak yemisligim var. Hemde sessiz sakin akıllı ve calıskan bir ogrenci olmama rağmen. Insan unutamıyor.

o ögretmen bana nasıl bir öğretmen olmamam gerektiğini ögretti.

ayrica eskiden doven ogretmenlere bakıyorum hepsinde bir mesleki yetersizlik var. pedegojiden bir haber sadece 2 yıllık yuksekokul okuduğu icin ogretmenlik sıfatı verilmis insanlar.

Düsünüyorumda bırak sessiz caliskan saygılı cocuğu dövmek saygısız arkadaslarinı rahatsiz eden ukala öğrencilere bile aşalayıcı onur kırıcı sözler soylemiyoruz hep baska careler ariyoruz.

Sükür yeni nesil ögretmenler daha bilinçli daha mesleki yeterliliğe sahipler. Benim calıstiğım okulda hic birimiz elimizi surmuyoruz. davranis problemi olan ogrencilere ortak tutumlar gelistiriyoruz olmadı idare olaya el koyuyor.

Konuyu okuyup anlayabilen insanları görmek ne güzel. Bende öğretmenim, diğer öğretmenlerimi çok severim görüşürüm demişim, niye öğretmenlere karşı nefret söylemi yapıp toplumu galeyana getireyim :)

Bir de şu zamandaki öğretmenlerden, bende dayak yedim ellerine sağlık ellerini öperim gibi şeyler duymak çok üzücü, bu dayakçı zihniyeti hiçbir öğretmen kabul etmemeli. O devirde eğitimsizlikle açıklayabiliriz belki ama bu devirde hiçbir şekilde açıklanamaz bu durum.

Beğenmeyen çocuğunu okula göndermesin deniyor, bu tutumun yanlışlığını açıklamaya kalksam susamam, bu düşünce yapısı insanları özel okula yönlendiriyor ama ona da herkesin gücü yetmez ki.
 
Benim ilkokul öğretmenimin çocugu olmuyordu , 25 yasındaydı o zamanlar. Önüne geleni haksız yere döverdi , kafasına vururdu. Bir kere sadece deftere yazı yazmaya çizginin biraz ortasından başladım diye feci şekilde bi kaç sefer vurmustu bana da. Sonra hamile kaldı nihayet , meleğe dönüştü. Son senemizde çok çok iyi davranır olmuştu. Nasıl bir psikoloji bilemem. Yolda görsem kafamı çeviriyordum mezun olduktan sonra. Ben böylelerinin yaptıgı işi asla kutsal görmüyorum.
 
X