• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Çoğu erkek sevdiği için dağları deliyor ama bana denk gelenler...

Valla ben de hiç öyle ciddi anlamda sevilmedim. En son sevmesini istediğim insan gitti kendisine ihanet eden kişiyle geri barıştı mesela 😂 dünyaları önüne seriyordur eminim. Sebepleri hiç bilmiyorum ve bu yüzden kendime de yüklenmiyorum açıkçası. Bi ara kafayı takmıştım bu sevilmeme muhabbetine. Artık öyle fena saldım ki bu konuyu, eğer benim için doğru insan, hayatımın aşkı, ruh eşim bir yerlerde varsa bile benim "aramayı bırakmam" ve "artık umursamıyor olmam" sebebiyle karşıma çıkacağı varsa da çıkmaz, o derece 😂😂
Ben de yakında bu moda geçeceğim gibi duruyor
 
Erkekler avcı ruhlu yaratıklar 😂 hiç sevmesem de cepte anlayışı denilen bir mantıkları var... Tabi bazıları... Siz çok naifseniz o heyecanı kaybediyorlar... Zor olan şeyler daha cazip daha heyecanlı geliyor... Ama tabiki bu kafada olan avcılık peşinde olan daldan dala atlayandan da bir hayır gelmiyor... Kurtulmuşsunuz o gereksizlerden bence... Daha iyisi güzelini hazırlıyordur hayat... içiniz rahat olsun 💜
 
Z
İletişimde olduğum, flört ettiğim erkekler oldu. Fakat şunu fark ettim, benim için hiç çabalamamışlar. Sadece zaman geçirmek için konuşmuşlar. Ama bu aynı kişi arasında 8 saatlik bir mesafe olmasına rağmen bu sefer mesafeyi bahane etmemiş (bana etmişti) o kız için uçak bileti alıp yanına gitmiş.
Bana gelince kılını kıpırdatmayanlar başkası için dağları taşları deliyorlar. Halbuki karşımdaki insana çok narin kibar davranırım ama olmuyorsa olmuyor demek ki...
Zaten kibar uyumlu olduğun için bunlar başına geliyor.insanlar senin kendini beğendirme çabanı ve kaybetme korkunu hissediyorlar. Ne kadar çok korkarsan o kadar davet edersin diye bir laf vardır. Hayat bu şekilde işliyor. Hamilelik muhabbetlerinde duymuşsundur ne zaman aklımdan çıkarttım o zaman oldu diye.sen de kafaya taktıkça böyle oluyor.ne zaman tınlamayıp, cevap vermesen, kurtulmaya çalışsan o zaman takılıp kalıyorlar insana.demem o ki neden korkarsan başına geliyor. Sana demiyorum ki tam tersi aksi ol, kov falan.kendin ol, kaybetme korkusuyla ödün verme. Acaba giderse diye aklından geçirmemeye çalış.
 
Yorum yapanlar yeterince sevmemiş falan demişler ama inan alakası yok. Safça kalpten gelerek seven kızlar erkekler tarafından kolay bulunur. Günümüz ilişkileri maalesef masumluğu kaldırmıyor. Aşk taktikle yaşanıyor. O kızlar öyle tavırlar sergiliyorlar ki adamın avcı yönü tetikleniyor. Sense taktikle ilişki yaşamam deyip içten davranıyorsun ve cepteki kadın oluyorsun.ben de senin gibiydim. Doğum günümü bile kutlamaz ağlatırdı hayatıma girenler. Şimdi ise 10 saatlik yolu geliyor nişanlım. Bana bunu sağlayab okuduğm bir kitaptı. Özelden yazarsan ismini vereyim
Bu birazda hayatımıza giren kişinin adamligiyla alakalı bence ama.
 
İletişimde olduğum, flört ettiğim erkekler oldu. Fakat şunu fark ettim, benim için hiç çabalamamışlar. Sadece zaman geçirmek için konuşmuşlar. Ama bu aynı kişi arasında 8 saatlik bir mesafe olmasına rağmen bu sefer mesafeyi bahane etmemiş (bana etmişti) o kız için uçak bileti alıp yanına gitmiş.
Bana gelince kılını kıpırdatmayanlar başkası için dağları taşları deliyorlar. Halbuki karşımdaki insana çok narin kibar davranırım ama olmuyorsa olmuyor demek ki...
Sizin davranışlarınızdan ziyade size olan sevginin az olmasından kaynaklı bana göre. Böyle söyleyince yanlış anlamayın kimileri ilişkiye başlarken erkek ya da kızda fark etmiyor çok aşık olduğunu ya çok sevdiğini düşünüyor ya da sizin dediğiniz gibi zaman geçsin diye sevgili oluyorlar. Bende hiç karşılaşmadım bu yüzden de hiç sevgilim olmadı. Öyle vaaoov aşka inanan biri değilim açıkçası fakat sevginin büyüklüğüne ve saygıya inanıyorum tabi böyle birini bulmak imkansıza yakın :D Şimdi teklif eden hoşlandığını söyleyen oluyor ama şunu fark ediyorum gözlerinde göremiyorum o sevgiyi tamamen heveslik geçici bir ilgi. Bende yalnız kalmayı tercih ettim bu yaşıma kadar hala da öyle düşünüyorum :D
 
Bir erkeğe cepte imajı vermeyin.

Sizin için bir şeyler yapmasını sağlayın. Küçük küçük iyilikler mesela.Eğer bunları yaparsa psikolojik olarak size bağlanır.Açamadığınız şişe, bulamadığınız konser bileti, uzanamadığınız bir raftaki tabak. Çözemediğiniz bir sorun vs vs. Bırakın yardım etsin.

Sosyal olun, hayatınızda bir erkek var diye kızlarla ve diğer grup arkadaşlarınızla görüşmeyi kesmeyin.Arada o gün hiç bir planınız yoksa bile görüşelim dediğinde arkadaşlarınızla buluşacağınızı söyleyip gerçekten buluşun. Sürekli onun için hazır beklemeyin yani, meşguliyetleriniz olduğunu hissettirin.

Adamı hayatınızın merkezine koymayın. Sık sık aramayın. Siz ne kadar ararsanız o o kadar az arar.

Kendinizi bir çekicilik halesi ile kuşatın.Çalışıyorsanız şahane, bir şekilde sizi iş ortamında kurs ortamında vs becerilerinizi, yetkinliğinizi sergilerken görsün. Bu tahmin edemeyeceğiniz kadar önemli.

Buluşma mekanlarını daha çok sizin sevdiğiniz mekanlar olarak seçin, planlamaları kendiniz yapın ki onu kendi sahanıza çekebilesiniz.

İlişki başındaki aşırı ilgi bombardımanını gerçek sanıp hep böyle olacağını düşünmeyin. Yelkenleri suya indirmeyin.

İlk 6 ay kendinizi kaptırmayın. Erkeklerin bağlanma süresi 6 ay ve bunda ciddiyim.

İlişki başlangıcından bir iki ay sonra söylenen seviyorum, aşığım sözleri ciddi değildir. Hormonları tavandır ve tek amacı sizi kendine bağlamaktır.

6 ay içinde aşık olmuşsa zaten tamam. Bu alametleri göremiyorsanız terk edin.

Her zaman ondan iyisini bulabileceğinizi ve ilişkinin istediğiniz şekilde gitmesini sağlayamazsa çekip gideceğinizi bilsin.Bunda da ciddi olun. İlişkinizden beklentileriniz konusunda net olun.

Sürekli ağzınızda ayrılık lafı olmasın, kavga etmeyin sinir gösterilerinde bulunmayın ki gerçekten ciddi bir hata yaparsa, iletişimi kestiğinizde ciddi olduğunuzu anlasın.

Cinsellik konusunda da içinizden geldiği gibi davranın sadece genç kızlara tavsiyem sorumluluğunu alamayacağınız, başınızı ağrıtacak ve pişman olacağınız işler yapmamanız şeklinde olacak.

İçinizden geldiği gibi dediysek hemen değil.6 ay dedik. Sonra... Eğer gerçekten güvenirseniz. Gerçekten istiyorsanız. O istiyor veya onu kaybetmemek için değil...(Olgun hatunlar bu maddeyi istediği gibi esnetebilir siz zaten nasıl davranacağını bilirsiniz)
Evlilik yaşına geldiyseniz, evlilik düşünüyorsanız 1 ay sonra bir kereye mahsus ağzını arayın. Sizinle veya bir başkası ile evlenmeye yatkın mı yoksa çiçek çiçek gezip bal yapma derdinde mi?

Cevap olumsuzsa boşuna uğraşmayın, sadece vakit kaybedersiniz. Bağlanmadan yol verin gitsin.

Sevgiye olan bakış açısı da önemli. Aşk evliliği ile menfaat evliliği arasında çok fark var. Bazı erkekler kendilerine annelerinin verdiği sonsuz hizmeti verip buna ek olarak yataklarını ısıtacak kadınlar isterler. Evlilik onlar için sadece bu anlama gelir ötesi değil. Böyle bir adamla evlenmeyin asla hak ettiğiniz değeri göremezsiniz.


Her şeyden önemlisi... İster güzel ister çirkin, ister mükemmel bir vücuda sahip olun ister balık etli... Siz dünyada eşi benzeri olmayan bir varlıksınız. Kendinizi sevin, en çok kendinize değer verin ve hayata daima pozitif pencereden bakın.

Yakın çevre normlarına göre yaşınızın evlilik için ilerlediğini sanıp olmayacak adamlarla evlenmek için evlenmeyin. Bekar kalmak kötü bir evlilikten iyidir.

Hayatta çözülemeyecek tek şey çaresi bulunmayan hastalık ve ölümdür. Geri kalan her şeye çözüm bulunur.

Eğer karşınızdaki ruhsal olarak olgunlaşmış bir adamsa ne mutlu size. Bu yazdıklarımın tekini bile yapmanıza gerek yok. Sizi siz olarak görüp sarıp sarmalar.

Yazdıklarım henüz olgunlaşmamış oyuncu adamlar için diye not düşüyorum.

40 a yaklaşan bir ablanızdan sevgiler...
 
Bir erkeğe cepte imajı vermeyin.

Sizin için bir şeyler yapmasını sağlayın. Küçük küçük iyilikler mesela.Eğer bunları yaparsa psikolojik olarak size bağlanır.Açamadığınız şişe, bulamadığınız konser bileti, uzanamadığınız bir raftaki tabak. Çözemediğiniz bir sorun vs vs. Bırakın yardım etsin.

Sosyal olun, hayatınızda bir erkek var diye kızlarla ve diğer grup arkadaşlarınızla görüşmeyi kesmeyin.Arada o gün hiç bir planınız yoksa bile görüşelim dediğinde arkadaşlarınızla buluşacağınızı söyleyip gerçekten buluşun. Sürekli onun için hazır beklemeyin yani, meşguliyetleriniz olduğunu hissettirin.

Adamı hayatınızın merkezine koymayın. Sık sık aramayın. Siz ne kadar ararsanız o o kadar az arar.

Kendinizi bir çekicilik halesi ile kuşatın.Çalışıyorsanız şahane, bir şekilde sizi iş ortamında kurs ortamında vs becerilerinizi, yetkinliğinizi sergilerken görsün. Bu tahmin edemeyeceğiniz kadar önemli.

Buluşma mekanlarını daha çok sizin sevdiğiniz mekanlar olarak seçin, planlamaları kendiniz yapın ki onu kendi sahanıza çekebilesiniz.

İlişki başındaki aşırı ilgi bombardımanını gerçek sanıp hep böyle olacağını düşünmeyin. Yelkenleri suya indirmeyin.

İlk 6 ay kendinizi kaptırmayın. Erkeklerin bağlanma süresi 6 ay ve bunda ciddiyim.

İlişki başlangıcından bir iki ay sonra söylenen seviyorum, aşığım sözleri ciddi değildir. Hormonları tavandır ve tek amacı sizi kendine bağlamaktır.

6 ay içinde aşık olmuşsa zaten tamam. Bu alametleri göremiyorsanız terk edin.

Her zaman ondan iyisini bulabileceğinizi ve ilişkinin istediğiniz şekilde gitmesini sağlayamazsa çekip gideceğinizi bilsin.Bunda da ciddi olun. İlişkinizden beklentileriniz konusunda net olun.

Sürekli ağzınızda ayrılık lafı olmasın, kavga etmeyin sinir gösterilerinde bulunmayın ki gerçekten ciddi bir hata yaparsa, iletişimi kestiğinizde ciddi olduğunuzu anlasın.

Cinsellik konusunda da içinizden geldiği gibi davranın sadece genç kızlara tavsiyem sorumluluğunu alamayacağınız, başınızı ağrıtacak ve pişman olacağınız işler yapmamanız şeklinde olacak.

İçinizden geldiği gibi dediysek hemen değil.6 ay dedik. Sonra... Eğer gerçekten güvenirseniz. Gerçekten istiyorsanız. O istiyor veya onu kaybetmemek için değil...(Olgun hatunlar bu maddeyi istediği gibi esnetebilir siz zaten nasıl davranacağını bilirsiniz)
Evlilik yaşına geldiyseniz, evlilik düşünüyorsanız 1 ay sonra bir kereye mahsus ağzını arayın. Sizinle veya bir başkası ile evlenmeye yatkın mı yoksa çiçek çiçek gezip bal yapma derdinde mi?

Cevap olumsuzsa boşuna uğraşmayın, sadece vakit kaybedersiniz. Bağlanmadan yol verin gitsin.

Sevgiye olan bakış açısı da önemli. Aşk evliliği ile menfaat evliliği arasında çok fark var. Bazı erkekler kendilerine annelerinin verdiği sonsuz hizmeti verip buna ek olarak yataklarını ısıtacak kadınlar isterler. Evlilik onlar için sadece bu anlama gelir ötesi değil. Böyle bir adamla evlenmeyin asla hak ettiğiniz değeri göremezsiniz.


Her şeyden önemlisi... İster güzel ister çirkin, ister mükemmel bir vücuda sahip olun ister balık etli... Siz dünyada eşi benzeri olmayan bir varlıksınız. Kendinizi sevin, en çok kendinize değer verin ve hayata daima pozitif pencereden bakın.

Yakın çevre normlarına göre yaşınızın evlilik için ilerlediğini sanıp olmayacak adamlarla evlenmek için evlenmeyin. Bekar kalmak kötü bir evlilikten iyidir.

Hayatta çözülemeyecek tek şey çaresi bulunmayan hastalık ve ölümdür. Geri kalan her şeye çözüm bulunur.

Eğer karşınızdaki ruhsal olarak olgunlaşmış bir adamsa ne mutlu size. Bu yazdıklarımın tekini bile yapmanıza gerek yok. Sizi siz olarak görüp sarıp sarmalar.

Yazdıklarım henüz olgunlaşmamış oyuncu adamlar için diye not düşüyorum.

40 a yaklaşan bir ablanızdan sevgiler...
neden bilmiyorum ama bu yorumunuz beni çok duygulandırdı. teşekkür ederim çok sağ olun
 
Valla ben de hiç öyle ciddi anlamda sevilmedim. En son sevmesini istediğim insan gitti kendisine ihanet eden kişiyle geri barıştı mesela 😂 dünyaları önüne seriyordur eminim. Sebepleri hiç bilmiyorum ve bu yüzden kendime de yüklenmiyorum açıkçası. Bi ara kafayı takmıştım bu sevilmeme muhabbetine. Artık öyle fena saldım ki bu konuyu, eğer benim için doğru insan, hayatımın aşkı, ruh eşim bir yerlerde varsa bile benim "aramayı bırakmam" ve "artık umursamıyor olmam" sebebiyle karşıma çıkacağı varsa da çıkmaz, o derece 😂😂
Tam olarak şimdi çıkacak işte. Çünkü bıktın, çünkü aptal bir ilişki yaşamaktansa akıllı bir yalnızlığı tercih ediyorsun ve kimse seni beklediğinden daha azını vererek ikna edemez. 👍
 
İletişimde olduğum, flört ettiğim erkekler oldu. Fakat şunu fark ettim, benim için hiç çabalamamışlar. Sadece zaman geçirmek için konuşmuşlar. Ama bu aynı kişi arasında 8 saatlik bir mesafe olmasına rağmen bu sefer mesafeyi bahane etmemiş (bana etmişti) o kız için uçak bileti alıp yanına gitmiş.
Bana gelince kılını kıpırdatmayanlar başkası için dağları taşları deliyorlar. Halbuki karşımdaki insana çok narin kibar davranırım ama olmuyorsa olmuyor demek ki...

Uzman değilim ama kendimi tanımak için çok fazla kitap okudum ve kendi görüşümü yazayım. Bilinçaltınızda "ben buna değmem" inancı varsa eğer aynı inancı pekiştirmek için size kendinizi değersiz hissettirecek, değersiz olduğunuz inancını tekrar tekrar size onaylatacak kişileri hayatınıza çekersiniz/ onlardan etkilenirsiniz. İçten içe zaten fedakarlığı ya da sizin için birkaç saatlik yapılacak yolculuğu hak etmediğinize inanmışsınızdır-farkında olmasanız da- seçtiğiniz partner -yine farkında olmadan seçiyorsunuz aslında- size kendinizi değersiz hissettirerek tabloyu tamamlar. Bilinçaltımız genelde çocukken bize yaşatılan ortamı arar ve tanıdık ortamı ister diyordu okuduğum bir kitap ama şuan bulamayacağım. Bu ortam güvenilir bir ortam olmasa bile siz o ortamda büyüdüğünüz için içten içe aynı ortamları size sağlayacak kişilere çekilirsiniz. Uzun lafın kısası eğer çocukken değersiz hissettirildiyseniz yetişkinliğinizde değersiz hissettiğiniz ortamı yaratıp değersizlik inancınızı tekrar tekrar kanıtlayacak kişiyi seçersiniz ve neden böyle insanların hayatınıza girdiğini anlayamazsınız. Muhtemelen size değer verecek ve sizin için fedakarlık yapacak erkekler de vardı ama farkında olmadan değersizlik inancınızı pekiştirecek kişilere çekim duyuyorsunuz.

İyi anlatabildim mi bilmiyorum ama gerekirse kitabı bulup referans verebilirim. Şimdi uğraşmak istemedim. Bence konuyu araştırın. Ben kendimi ve ilişkilerimi tanıyabilmek için bunları araştırıyorum.
 
Uzman değilim ama kendimi tanımak için çok fazla kitap okudum ve kendi görüşümü yazayım. Bilinçaltınızda "ben buna değmem" inancı varsa eğer aynı inancı pekiştirmek için size kendinizi değersiz hissettirecek, değersiz olduğunuz inancını tekrar tekrar size onaylatacak kişileri hayatınıza çekersiniz/ onlardan etkilenirsiniz. İçten içe zaten fedakarlığı ya da sizin için birkaç saatlik yapılacak yolculuğu hak etmediğinize inanmışsınızdır-farkında olmasanız da- seçtiğiniz partner -yine farkında olmadan- size kendinizi değersiz hissettirerek tabloyu tamamlar. Bilinçaltımız genelde çocukken bize yaşatılan ortamı arar ve tanıdık ortamı ister diyordu okuduğum bir kitap ama şuan bulamayacağım. Bu ortam kaos ve kavga dolu bir ortam bile olsa siz o ortamda büyüdüğünüz için içten içe aynı ortamları size sağlayacak kişilere çekilirsiniz. Uzun lafın kısası eğer çocukken değersiz hissettirildiyseniz yetişkinliğinizde değersiz hissettiğiniz ortamı yaratıp değersizlik inancınızı tekrar tekrar kanıtlayacak kişiyi seçersiniz ve neden böyle insanların hayatınıza girdiğini anlayamazsınız. Muhtemelen size değer verecek ve sizin için fedakarlık yapacak erkekler de vardı ama farkında olmadan değersizlik inancınızı pekiştirecek kişilere çekim duyuyorsunuz.

İyi anlatabildim mi bilmiyorum ama gerekirse kitabı bulup referans verebilirim. Şimdi uğraşmak istemedim. Bence konuyu araştırın. Ben kendimi ve ilişkilerimi tanıyabilmek için bunları araştırıyorum.
Evet evet ben de sizin dediğinize benzer bir yazı okumuştum. Bilinçaltımız istemsizce bu insanlara çekiliyor. Ayrıca ekşi sözlükte bu konularla alakalı şeyler yazan yazar var ismi V venera . bana çok yardımcı oluyor yazdıkları, ilginizi çeker belki
 
Evet evet ben de sizin dediğinize benzer bir yazı okumuştum. Bilinçaltımız istemsizce bu insanlara çekiliyor. Ayrıca ekşi sözlükte bu konularla alakalı şeyler yazan yazar var ismi V venera . bana çok yardımcı oluyor yazdıkları, ilginizi çeker belki

Bir de bilinçaltı çocukluğunuzda yaşadığınız şeyleri tekrar tekrar yaşatıyor, yanlış inancı yenmek ya da pekiştirmek sizin elinizde. Hemen bakayım o yazarın entrylerine, teşekkür ederim :KK48:
 
Bence her şey kendini sevmek ve kendine değer vermekle başlıyor. Sen kendini seversen ona göre erkekleri hayatına çekmeye başlayacaksın. Kibarlık, naiflik, fedakarlık karşılıklı olur. Tek taraflı olunca - kadın ya da erkek fark etmez - diğeri kendini daha üstün görmeye, vazgeçilmez sanmaya başlıyor. Kendini sev 🌸
 
Yorum yapanlar yeterince sevmemiş falan demişler ama inan alakası yok. Safça kalpten gelerek seven kızlar erkekler tarafından kolay bulunur. Günümüz ilişkileri maalesef masumluğu kaldırmıyor. Aşk taktikle yaşanıyor. O kızlar öyle tavırlar sergiliyorlar ki adamın avcı yönü tetikleniyor. Sense taktikle ilişki yaşamam deyip içten davranıyorsun ve cepteki kadın oluyorsun.ben de senin gibiydim. Doğum günümü bile kutlamaz ağlatırdı hayatıma girenler. Şimdi ise 10 saatlik yolu geliyor nişanlım. Bana bunu sağlayab okuduğm bir kitaptı. Özelden yazarsan ismini vereyim
Kitabı merak ettim nedense
 
Bir erkeğe cepte imajı vermeyin.

Sizin için bir şeyler yapmasını sağlayın. Küçük küçük iyilikler mesela.Eğer bunları yaparsa psikolojik olarak size bağlanır.Açamadığınız şişe, bulamadığınız konser bileti, uzanamadığınız bir raftaki tabak. Çözemediğiniz bir sorun vs vs. Bırakın yardım etsin.

Sosyal olun, hayatınızda bir erkek var diye kızlarla ve diğer grup arkadaşlarınızla görüşmeyi kesmeyin.Arada o gün hiç bir planınız yoksa bile görüşelim dediğinde arkadaşlarınızla buluşacağınızı söyleyip gerçekten buluşun. Sürekli onun için hazır beklemeyin yani, meşguliyetleriniz olduğunu hissettirin.

Adamı hayatınızın merkezine koymayın. Sık sık aramayın. Siz ne kadar ararsanız o o kadar az arar.

Kendinizi bir çekicilik halesi ile kuşatın.Çalışıyorsanız şahane, bir şekilde sizi iş ortamında kurs ortamında vs becerilerinizi, yetkinliğinizi sergilerken görsün. Bu tahmin edemeyeceğiniz kadar önemli.

Buluşma mekanlarını daha çok sizin sevdiğiniz mekanlar olarak seçin, planlamaları kendiniz yapın ki onu kendi sahanıza çekebilesiniz.

İlişki başındaki aşırı ilgi bombardımanını gerçek sanıp hep böyle olacağını düşünmeyin. Yelkenleri suya indirmeyin.

İlk 6 ay kendinizi kaptırmayın. Erkeklerin bağlanma süresi 6 ay ve bunda ciddiyim.

İlişki başlangıcından bir iki ay sonra söylenen seviyorum, aşığım sözleri ciddi değildir. Hormonları tavandır ve tek amacı sizi kendine bağlamaktır.

6 ay içinde aşık olmuşsa zaten tamam. Bu alametleri göremiyorsanız terk edin.

Her zaman ondan iyisini bulabileceğinizi ve ilişkinin istediğiniz şekilde gitmesini sağlayamazsa çekip gideceğinizi bilsin.Bunda da ciddi olun. İlişkinizden beklentileriniz konusunda net olun.

Sürekli ağzınızda ayrılık lafı olmasın, kavga etmeyin sinir gösterilerinde bulunmayın ki gerçekten ciddi bir hata yaparsa, iletişimi kestiğinizde ciddi olduğunuzu anlasın.

Cinsellik konusunda da içinizden geldiği gibi davranın sadece genç kızlara tavsiyem sorumluluğunu alamayacağınız, başınızı ağrıtacak ve pişman olacağınız işler yapmamanız şeklinde olacak.

İçinizden geldiği gibi dediysek hemen değil.6 ay dedik. Sonra... Eğer gerçekten güvenirseniz. Gerçekten istiyorsanız. O istiyor veya onu kaybetmemek için değil...(Olgun hatunlar bu maddeyi istediği gibi esnetebilir siz zaten nasıl davranacağını bilirsiniz)
Evlilik yaşına geldiyseniz, evlilik düşünüyorsanız 1 ay sonra bir kereye mahsus ağzını arayın. Sizinle veya bir başkası ile evlenmeye yatkın mı yoksa çiçek çiçek gezip bal yapma derdinde mi?

Cevap olumsuzsa boşuna uğraşmayın, sadece vakit kaybedersiniz. Bağlanmadan yol verin gitsin.

Sevgiye olan bakış açısı da önemli. Aşk evliliği ile menfaat evliliği arasında çok fark var. Bazı erkekler kendilerine annelerinin verdiği sonsuz hizmeti verip buna ek olarak yataklarını ısıtacak kadınlar isterler. Evlilik onlar için sadece bu anlama gelir ötesi değil. Böyle bir adamla evlenmeyin asla hak ettiğiniz değeri göremezsiniz.


Her şeyden önemlisi... İster güzel ister çirkin, ister mükemmel bir vücuda sahip olun ister balık etli... Siz dünyada eşi benzeri olmayan bir varlıksınız. Kendinizi sevin, en çok kendinize değer verin ve hayata daima pozitif pencereden bakın.

Yakın çevre normlarına göre yaşınızın evlilik için ilerlediğini sanıp olmayacak adamlarla evlenmek için evlenmeyin. Bekar kalmak kötü bir evlilikten iyidir.

Hayatta çözülemeyecek tek şey çaresi bulunmayan hastalık ve ölümdür. Geri kalan her şeye çözüm bulunur.

Eğer karşınızdaki ruhsal olarak olgunlaşmış bir adamsa ne mutlu size. Bu yazdıklarımın tekini bile yapmanıza gerek yok. Sizi siz olarak görüp sarıp sarmalar.

Yazdıklarım henüz olgunlaşmamış oyuncu adamlar için diye not düşüyorum.

40 a yaklaşan bir ablanızdan sevgiler...
Ayyy ne güzel yazdınız öyle hiç sıkılmadan su gibi okudum 😍
 
İletişimde olduğum, flört ettiğim erkekler oldu. Fakat şunu fark ettim, benim için hiç çabalamamışlar. Sadece zaman geçirmek için konuşmuşlar. Ama bu aynı kişi arasında 8 saatlik bir mesafe olmasına rağmen bu sefer mesafeyi bahane etmemiş (bana etmişti) o kız için uçak bileti alıp yanına gitmiş.
Bana gelince kılını kıpırdatmayanlar başkası için dağları taşları deliyorlar. Halbuki karşımdaki insana çok narin kibar davranırım ama olmuyorsa olmuyor demek ki...
Esra Erol ızlıyordum bayadır ızlemezdım gene takıldım bırakamıyorum 😒 orada hem ıkı aylık hamıle hemde kocasını aldatmış bıde kaçmiş gıtmıs adam bas bas bağırıyor bn senı sevıyorum dıye Adam 16saat çalışıyor Sonra geliyor 2yasında kı çocuğuyla ılgılenıyor üstüne yemek yapıyor temızlık yapıyormuş…bn sok olmustum sonra adam tekrar affetı barıştılar gıttıller o yüzden dıyecegım deveyi diken insani da si….Yaranırmiş canım
 
Kesinlikle narin kibar olacaksın ama kendine,onlar İçin zor kadın olacaksın,yapamam edemem olacaksın önce kendini düşüneceksin o zaman el üstünde tutuluyorsun
 
Esra Erol ızlıyordum bayadır ızlemezdım gene takıldım bırakamıyorum 😒 orada hem ıkı aylık hamıle hemde kocasını aldatmış bıde kaçmiş gıtmıs adam bas bas bağırıyor bn senı sevıyorum dıye Adam 16saat çalışıyor Sonra geliyor 2yasında kı çocuğuyla ılgılenıyor üstüne yemek yapıyor temızlık yapıyormuş…bn sok olmustum sonra adam tekrar affetı barıştılar gıttıller o yüzden dıyecegım deveyi diken insani da si….Yaranırmiş canım

Deveyi dikene katilmiyorum tabi eger hayatimizda sorunlu birini istemiyorsak.

Ben görmedim ama eminim adam pek tercih edilesi bir adam değildir. 🙄 Erkek olsun kadin olsun bir insanin peşine bu kadar düşüyorsa bu aşk, sevgi değil psikolojik sıkıntıları vardir, tercih edilmiyordur yalniz kalmaktan korkuyordur vs.

Böyle sorunlu bağlanan, karşisindaki ne yapsa peşinden düşmeyen adamlara denk gelen kadinlar kendisinde keramet var saniyor genelde ama o tipler her kadina öyleler, karakterleri o.

Akli başinda normal insanlar, karşilarinda dünya güzeli/yakisiklisi da olsa çekip gitmeyi biliyorlar gerektiğinde ki böyle adamlarin peşinde koştugu kadinlar da güzel bile değil, karaktere hiç girmiyorum zaten karakteri güzel olsa öyle seyler yapmaz.
 
Bir erkeğe cepte imajı vermeyin.

Sizin için bir şeyler yapmasını sağlayın. Küçük küçük iyilikler mesela.Eğer bunları yaparsa psikolojik olarak size bağlanır.Açamadığınız şişe, bulamadığınız konser bileti, uzanamadığınız bir raftaki tabak. Çözemediğiniz bir sorun vs vs. Bırakın yardım etsin.

Sosyal olun, hayatınızda bir erkek var diye kızlarla ve diğer grup arkadaşlarınızla görüşmeyi kesmeyin.Arada o gün hiç bir planınız yoksa bile görüşelim dediğinde arkadaşlarınızla buluşacağınızı söyleyip gerçekten buluşun. Sürekli onun için hazır beklemeyin yani, meşguliyetleriniz olduğunu hissettirin.

Adamı hayatınızın merkezine koymayın. Sık sık aramayın. Siz ne kadar ararsanız o o kadar az arar.

Kendinizi bir çekicilik halesi ile kuşatın.Çalışıyorsanız şahane, bir şekilde sizi iş ortamında kurs ortamında vs becerilerinizi, yetkinliğinizi sergilerken görsün. Bu tahmin edemeyeceğiniz kadar önemli.

Buluşma mekanlarını daha çok sizin sevdiğiniz mekanlar olarak seçin, planlamaları kendiniz yapın ki onu kendi sahanıza çekebilesiniz.

İlişki başındaki aşırı ilgi bombardımanını gerçek sanıp hep böyle olacağını düşünmeyin. Yelkenleri suya indirmeyin.

İlk 6 ay kendinizi kaptırmayın. Erkeklerin bağlanma süresi 6 ay ve bunda ciddiyim.

İlişki başlangıcından bir iki ay sonra söylenen seviyorum, aşığım sözleri ciddi değildir. Hormonları tavandır ve tek amacı sizi kendine bağlamaktır.

6 ay içinde aşık olmuşsa zaten tamam. Bu alametleri göremiyorsanız terk edin.

Her zaman ondan iyisini bulabileceğinizi ve ilişkinin istediğiniz şekilde gitmesini sağlayamazsa çekip gideceğinizi bilsin.Bunda da ciddi olun. İlişkinizden beklentileriniz konusunda net olun.

Sürekli ağzınızda ayrılık lafı olmasın, kavga etmeyin sinir gösterilerinde bulunmayın ki gerçekten ciddi bir hata yaparsa, iletişimi kestiğinizde ciddi olduğunuzu anlasın.

Cinsellik konusunda da içinizden geldiği gibi davranın sadece genç kızlara tavsiyem sorumluluğunu alamayacağınız, başınızı ağrıtacak ve pişman olacağınız işler yapmamanız şeklinde olacak.

İçinizden geldiği gibi dediysek hemen değil.6 ay dedik. Sonra... Eğer gerçekten güvenirseniz. Gerçekten istiyorsanız. O istiyor veya onu kaybetmemek için değil...(Olgun hatunlar bu maddeyi istediği gibi esnetebilir siz zaten nasıl davranacağını bilirsiniz)
Evlilik yaşına geldiyseniz, evlilik düşünüyorsanız 1 ay sonra bir kereye mahsus ağzını arayın. Sizinle veya bir başkası ile evlenmeye yatkın mı yoksa çiçek çiçek gezip bal yapma derdinde mi?

Cevap olumsuzsa boşuna uğraşmayın, sadece vakit kaybedersiniz. Bağlanmadan yol verin gitsin.

Sevgiye olan bakış açısı da önemli. Aşk evliliği ile menfaat evliliği arasında çok fark var. Bazı erkekler kendilerine annelerinin verdiği sonsuz hizmeti verip buna ek olarak yataklarını ısıtacak kadınlar isterler. Evlilik onlar için sadece bu anlama gelir ötesi değil. Böyle bir adamla evlenmeyin asla hak ettiğiniz değeri göremezsiniz.


Her şeyden önemlisi... İster güzel ister çirkin, ister mükemmel bir vücuda sahip olun ister balık etli... Siz dünyada eşi benzeri olmayan bir varlıksınız. Kendinizi sevin, en çok kendinize değer verin ve hayata daima pozitif pencereden bakın.

Yakın çevre normlarına göre yaşınızın evlilik için ilerlediğini sanıp olmayacak adamlarla evlenmek için evlenmeyin. Bekar kalmak kötü bir evlilikten iyidir.

Hayatta çözülemeyecek tek şey çaresi bulunmayan hastalık ve ölümdür. Geri kalan her şeye çözüm bulunur.

Eğer karşınızdaki ruhsal olarak olgunlaşmış bir adamsa ne mutlu size. Bu yazdıklarımın tekini bile yapmanıza gerek yok. Sizi siz olarak görüp sarıp sarmalar.

Yazdıklarım henüz olgunlaşmamış oyuncu adamlar için diye not düşüyorum.

40 a yaklaşan bir ablanızdan sevgiler...
Bizim 2 sene oldu ilişki .evlilik istemiyor . Ama ara da kendi konuşuyor .işte kızımız olursa ismi şu olsun falan gibi .
Şimdi ben ne yapayım bir umut devam mı😂😂
 
Bizim 2 sene oldu ilişki .evlilik istemiyor . Ama ara da kendi konuşuyor .işte kızımız olursa ismi şu olsun falan gibi .
Şimdi ben ne yapayım bir umut devam mı😂😂
Yaşı gençse maddi durum veya hayatını kuramadığı için evlilik düşünmüyorsa sorun yok. Şartlar olgunlaşır da o yola girer.

Bunlardan dolayı değilse sadece sendeki umudu diri tutmaya çalışıyordur.

Anlaşıp anlaşamadığına bak. Ona göre yol al. Ayrıca erkekleri evlilik için sıkboğaz etmek doğru değil ama dediğim gibi bir kereye mahsus oturup konuşursan sen de kendi yolunu çizersin.

Bu arada yaşlarınızı bilmiyorum. 25 yaş altıysan zaten evliliği bence sen de düşünme.
 
Back
X