Evlendiğimizde ben 20 eşim 25 yaşındaydı. İkimizde çalışıyorduk mesleklerimiz vardı. Eşim askerliğini yapmıştı. Benden büyük oluşu ve askerliğini yapmış olması evliliğimiz için avantajdı. Bana kalsa ben flört süresini bir kaç yıl daha uzatırdım, ama eşim ailesinin etkisi ile evlenmeyi çok istedi.
Hem iş hem evlilik konusunda hayata erken başladık. Bu yüzden yıprandık. K.valide görümce sorunları o yaşta cebelleşmeye başlamak aile apartmanında ortak bir hayatı paylaşmaya çalışmak beni yordu. Ama şu da var ki; ailemin yanında olmak beni daha çok yoruyordu o zamanlar, belki de evliliği kaçış sandım. Ben şanslıydım herkes benim şansımda olmayabilir. Şimdi evliklerin halini, boşanma oranlarını görünce büyük risk almışız biz.
Kötü bir evlilik yapmadım, eşimle çok uyumluyduk, bir çok şeyde aynı düşünürdük ve yaşıtlarımıza göre olgunduk. Erken yaşta evlendiğimin hep farkındaydım, bu yüzden anne olmak için hiç acele etmedim. Erken yaşta yapılan evliliğin yanına erken yaşta çocuk sahibi olmayı eklemedik.
Çevremde benim yaşımda evlenmek isteyenlere; sakın diyorum, sizin şu an üniversite de sınavlarla cebelleşmeniz lazım diyorum.
Mesleğini ele almadan eğitimini tamamlamadan kimse evlenmesin.
Sorularınıza gelince;
19-20 yaşlarında evlenenler, evlilik için çok genç ve tecrübesiz sayılırlar.
Böyle ailelerden mutlu ve kendini bilen oturaklı aileler çıkar. Sanırım buna örnek ben ve eşim sayılabiliriz. 12. yılı devirmek üzereyiz.

Evlilik için genç ve tecrübesiz oldukları için evlilikte çıkan sorunlarda sağlıklı kararlar alamayabilirler. Hata yapma olasılıkları yüksektir. 5-10 sene sonrası biz niye böyle yapmışız ki demeleri muhtemel ki diyeceklerdirde, ben çok dedim...
Erken yaşta evlenmiş olmam ve ideal bir evliliğimin oluşu, durumu normalleştirmemi sağlamıyor. Bu yüzden çocuk yaşta evlenmişsin lafını hakaret saymıyorum. Çünkü gerçek bu. Evlilikler git gide daha zorlaşıyor ve olgunluk yaşı yükseliyor. Oğlumda 20 yaşında evleneceğim dese, çocuksun sen daha der, engel olmaya çalışırım.