4-5 ay öncesine kadar aynı yoldan geçtim, bizim süreç uzatmalı gidiyor iş dolayısı ile.
İstanbul da yaşıyordum, kalabalık, trafik, çocuklara uygun olmaması, güvenlik, yorgunluk derken yıprandıgımızı ve küçük bir şehire gitmemiz gerektiğini düşünmeye başlamıştık ki bir iş fırsatı çıktı.
İstanbul’a yakın bir ile yerleştik şimdi.
İstanbul’da da Evimiz var, ailelerimiz de orada yaşıyor zaten. Eşimin işi dolayısı ile de 15 günde 3 gün yada ayda 3 gün git-gel yapıyoruz.
Tam ayağımızı kesmedik böyle olunca ama zamanla keseceğiz.
Küçük şehrin avantajları çok fazla.
Bir kere trafik yok. Evden çıkarken telefondan über uzay mekaniği hesapları yapma derdimiz bitti.
Eşim her gün minimum 3-4 saat araba kullanıyordu. Hem zamanı kendine kaldı, hem sinirleri daha az yıpranıyor, hem daha az yorulduğu için akşamları vakit geçirmek keyifli hale geldi :)
Küçük sehirde İnsanlar çok daha az yıprandığı için birbirlerine karşı daha nazik ve tahammül sınırları daha geniş.
Devlet daireleri, bankalar, her yerde işlerimizi çok kolay halledebiliyoruz.
Hastaneye gittiğimizde 1 hafta sıra falan beklemiyoruz. Ertesi gün hemen hemen her bölümden rahatlıkla randevu alınıyor.
Komşuluk henüz ölmemiş :)
Esnaf esnaf gibi. Can sıkmıyor.
Bir yere gidecek olsak her yer her yere yakın.
İnsanın gözünde büyümüyor.
İstanbul da çok sevdiğim arkadaşlarımla sırf farklı yakadayız diye ayda yılda bir görüşürdük. 2 çocukla ortak noktada buluşmak bile kendi arabamla olmama rağmen eziyet gelirdi.
Ve en önemlisi burada Evimiz müstakil :)
İstanbul da böyle bir şansımız maddi anlamda mümkün değildi. Şimdi Bahçeli, havuzlu bir evdeyim. Çocuklar dışarıda. Hava güzel olduğu vakit boyumca kapının önünde yaşıyoruz desem yalan değil.
Bir de güvende hissediyorum nedense. Çocuklarımın gözümün önünde olması daha kolay. Sürekli kalabalıklar arasında koşarak kaybolan bir çocuğum var :) şimdi istese de kaybolamıyor.
Ailelerimiz ayda 1 geliyor bir de ayda 1 gidiyoruz, zaten görüşme sıklığımız bu kadardı desem yalan değil :)
Evimiz musait, arkadaşlarımız geliyor, yatıya kalıyor, çocuklarımız birlikte daha uzun vakit geçiriyor, genelde gelen istanbul a dönecek olduğunda çocuklar ‘anneaaaaa kalalım’ diye ağlıyor :))
Bizim kararımız %80 çocuklar içindi. Ve bu anlamda amacına ulaştı.
Ama şu var, çocukların akademik ihtiyacları arttıkça burada karşılamak bireysel olarak aileye düşer.
İstanbul da kamplar, çocuklar için aktivite grupları, ahşap oyuncak yapımı atölyeleri va gittiğimiz yerler vardı. Çünkü cocuk asla evde enerjisini atamıyordu.
Burada onları bulmak mümkün değil ama onun yerine çocuk zaten dışarıda ve doğada büyüdüğü için ihtiyaçta az.
Ama tahminim okula başladığında akademik anlamda aradığımı bulabileceğimi düşünmüyorum.
Yaşadıkça görüyorum ama genel anlamda mutluluğumuz arttı, stresimiz azaldı, birbirimizle daha keyifli vakit geçirir olduk.
Çok uzun ve detay oldu sanırım :))