Çok riskli bir karar ve yardıma ihtiyacım var :(

canım bende konunun tamamını okuyamadım ama tıp okumuş biri olarak fikrimi söyleyeim yinede. psikologlar nasıl okur nasıl atanır ne şartlar altında çalışır hiçbir bilgim yok, ama doktor olmak istiyorsan öncelikle kazanmak için en az iki seneni vermen gerekiyor belliki öncelikle. 6 sene tıp okursun, son üç senesi hastanede stajla geçer, herkes seni hastanede olduğun için para alıyorsun sanır ama sen hastane personelinin yediği yemekten bile yiyemezsin, şanslıysan 6.sınıfta bazı üniversitelerde sadece yemek hakkın olur, asistanların tüm ayak işlerini yaparsın internlük adı altında. mezun olunca karşına mecburi hizmet çıkar, şimdi aile hekimliği olduğu için rahat rahat sağlık ocağında çalışamazsın, ya acile ya 112 ye gidersin, tabi ücra bir ilçeye. hasta gelince tüm sorumluluk sendedir ama elinde doğru dürüst laboratuar bile yoktur. sürekli bir kaçış yolu ararsın aile hekimimi olsam, toplum sağlığı merkezindemi çalışsam 112demi, ki hiçkimse bulunduğu pozisyondan memnun değildir. 1600tl pratisyen maaşı + hastanesine göre değişen döner sermaye ile çalışırsın. hasta gelir önüne karneyi fırlatır şu ilaçları yaz der, yani eskisi gibi doktorluk ne saygın bir meslek nede para kazandırıyor. bu arada fakültede okurken çooook çalışıpta tusu kazandıysan uzman oldum yırttım sanma, şimdiki halkı çok seven(!) sağlık bakanımız seni doğuda bir ilçenin yeni açılmış devlet hastanesine uzman dr olarak atar, yıllarca merkeze geçmek için uğraşır durursun.yaşın çoktan 35 olmuştur ama hala bir düzenin yoktur, yarın ne olacağın nerde ne şartlar altında çalıştırılacağın meçhuldur. uzmansan en azından ne iş yaptığın bellidir ama fakültede tusu kazanamazsan mezun olunca çalışırken iki katı zorlaşır tus ve hayatına pratisyen olarak devam edersin. güzel güzel şehir merkezinde çalışırken bi bakarsın sağlık bakanı değişmiş sistem değişmiş, kendini ücra bir ilçede nöbet tutarken bulursun. ben 4 yıllık pratisyenim malesef tusu kazanamadım, ama anlattıklarımı yaşıyorum, yarın ne olacağım nerde çalışacağım belli değil. kadrom ilçede kendim merkezde,eşim ilçede, doğum iznine ayrılınca dönüşte nerede çalışacağım bile belli değil. aile hekimiyim ama sanmaki aile hekimleri ayda on milyar alıyor sağlık bakanı gibi, geçen ayki maaş bordromu görsen gülersin,izne ayrıldım diye yarısını kesmişler maaşımın. ben açıkçası tıp okuduğum için çok pişmanım...

benim öğrenmek istediklerim bunlardı zaten, teşekkür ederim gerçekten :61: en çok saygı görmesi gereken mesleklerden birisi bence ve bu yapılan haksızlık. insanlar o kadar yıllar boyunca okuyo, gençliğini harcıyo sonra çözüm üstüne yürümekle, bağırıp çağırmakla mı oluyo ya anlattığında üzüldüm :/ zorluğuna rağmen yapılır bence sevilirse, sayısalcı olsam bu bölümü yazmakta bir saniye düşünmezdim ben.. ya da katsayı düşmicek olsa, bakan yaptığı açıklamada da tıpa alan dışı giren 3-5 kişiyi geçemez bununla demiş çok sinir oldum! ama hocalarım yine beni eşit ağırlığa çektiler. bi' boğaziçi, koç işletme, psikoloji vs kazanmamı hedefliyolar, bakalım.. :61: psikolog bir kaç kişiyle de konuştum, hallerinden memnunlar hepsi pek bi' şikayetleri olmadığını söylüyorlar, rahat edersin, eğitimi bitmez hep okursun araştırırsın diyorlar ama zaten yeni bir şeyler öğrenmek kadar keyiflisi de yoktur herhalde, belki tıp içimde kalır bir süre kendi hayatımı benimseyene kadar ama en mantıklısı zaman kaybetmeden en iyi olabileceğimi düşündüğüm alanda devam etmek, boşu boşuna seçmemişim bu alanı di mi :)) umarım hayalimdeki gibi bir bölüm ve meslek çıkar, daha doğrusu umarım hayallerimi gerçekleştirebilirim psikoloji dalında :)) hepinize çok teşekkür ederim fikirlerinizi paylaştığınız için :40:
 
Lyudka, ne yazikki Türkiye`nin durumunu bilmiyorum.
Belki dogru söylüyorlar arkadaslar, yani Türkiye`de Psikoloji daha cok revasta gibi.
Su cok dogru, Alman hastalarimdan cok memnunum onlarda benden.
Ama yabanci hastalarimla anlasamiyorum bir türlü.
Yinede ben cok mutluyum, meslegimi seviyorum ve basariliyim, hastam bana su ilaci yaz dese, ona ilk soracagim sey, sizmi benmi tip okudum olurdu.
Hasta bizi yönetemez, o görev bize ait, biz hastalarimizi bas taci edip, annemize veya cocugumuza bakar gibi baktikca onlarda degerlerimizi anlarlar.
En kutsal mesleklerin arasinda doktorlukda var, öyle kolay degil bu isler.
Insanlarin sorumlulugunu tasimak öyle kolay degil, güclü olmak lazim. Miymiylar icin degil bu meslek.
 
Bende matematik öğretmenliği mezunuyum lisede öğretmenim..lys puanlarına baktığınızda tıpla yarışan bir bölüm olduğunu görürsünüz..bana 3 sene lys hazırlık için çok gibi geldi çünkü ben liseden mezun olduğum yıl kazandım..şimdi 4. sınıfa geçtiğini söylüyorsun 4. sınıf sonunda kazanır mısın bilemem ama mezun olduktan sonra ki sene sıkı bir çalışmayla bence kazanırsın..hatta temel açısından şimdiden başla..zaten matematik-geometri dersleri alıyorsun ekonomik olarak uygunsanız fizik kimya biyoloji derslerinden özel ders alabilirsin..daha da ekonomik bir öneri istersen bazı yayınların haftalık dergileri oluyor konu anlatımlı, burdan temel edinebilirsin..çünkü bende bir yayının haftalık dergilerini kullanmıştım 3 .sınıfta sonra 4. sınıfta ise dersaneye yazıldım.. kendi lisem düz lise olmasına rağmen dersanenin seviye tespit sınavında çok bir derece yapıp fen liselilerin olduğu özel derece grubuna alındım..halbuki çok ta ileri zeka falan değilim. tek özverim 3. sınıfta kendi kendime yaptığım çalışmaydı sonra arkası geldi..sen şu hayattaki en güzel şeye sahipsin İSTEMEK..ayrıca diğer şansın da artık alanların kalkmış olması bu durum pişman olma hakkı verdiği için büyük bir şans..:)
 
Tip veya dishekimligi cok zor bir meslek. Ömrün gidiyor.Hayatini sirf dersler hükmediyor.
Ders calismanin hatti hesabi yok, uzaylilar gibi yasiyorsun cünkü baskalari gibi dizi izleyeyim,facebook`a bakayim yok. Dünyadan haberin yok, dünyada senin varligindan haberi yok. Cünkü ya kütüphanedesin yada evde odanda.
Var yok derslerin, professörlerin, kitaplarin, vs. vs. yemek yemeyi bile unuttugum günlerimi hatirliyorum.
Prof. larin insana bazen yaptiklari cin iskencesi gibi metodlarini yenmek, basarili olmak, her kitabi degil okumak,nerdeyse hepsini ezbere kafanda tutmak , bunlar her yigidin harci degil.
Onun icin meslegini eline aldigin zamanda hala iyi olmak ve kalabilmek icin seminerlere katilman lazim, hafta sonlarini ona kurban etmek, hala tip dergileri okumakla geciyor, yani tip doktor olsan bile hala bitmiyor seni ömrün boyunca takip ediyor.
Cok zor ama cokda özel bir meslek. Tavsiyem gönülden isteyen herkes yapsin.
Bu arada bazen takip ediyorum, doktorlara laf atan insanlar aslinda psikolojik hastalar, yani bizden yüce birseyler yaratmamizi bekliyorlar, ama onu ancak ve ancak Allah yapar sonrada bir ameliyat veya bir basari her zaman ulasilamayinca hüsrana ugrayip doktora suc atarlar, doktoruna yüklenirler.

Sunu hic kimse unutmasinki kimse ömrünü bu zor sartlarda gecirip kötü doktor olmak istemez, her doktor veya dishekimi istegi o gününü basari ile bitirsin, hastalarina yardim etsin onu güler yüzle ugurlasin.
Cok nadir insanlara nasip olan kutsal bir meslek.
 
Herkesin iş sahibi olmaktaki amacı para ama doktorların önceliği farklı olmalı diyorum ben. Zaten öyle insanlar ne ilçeye gönderildim diye bıtbıtlar ne az maaş alıyorum diye. Sonunda da hak ettiği yeri bulur. Saygı ekmek gibidir, kazanılır. O bakış açısı durup dururken oluşmadı ya! Ben işe yaramayan duygulardan bahsetmiyorum. Hatta duygusuz olunsun ama gereği adam gibi yapılsın.

doktorların önceliği farklı olmalı haklısın cnm bnm. çünkü onlar insan değil 24 saat nöbet tuttuktan sonra elbetteki ewlerine gitmeyip mesailerine dewam edecekler onlar doktor, elbetteki bir cerrah nöbet ertesi amelyata giricek we onca uykusuzluğa, yorgunluğa rağmen işini kusursuz yapacak çünkü o insan değil dierleri gibi uyku veya dinlenme ihtiyacı yok onun.ayrıca bi ailesi olmayacak o yüzden az para alıyorum die dırdır etmicek ya da ücra bi köyde yaşıyorum die. o mesleği seçtiyse bir ömür böyle yaşamaya mahkum. "napalım seçmeyeydi!" değil mi. 32 saat aralıksız çalışmak insan haklarına aykırıyken doktorlar yıllardır bu şartlarda çalışıyorlar peki ne için? kim onca saat uykusuz kalmaya tahammül edebilir? kimin gün aşırı nöbet tutmakla sinirleri yıpranmaz? elbetteki tıp hata kabul etmeyen bi meslek ama bu çalışma şartlarında çok zor..

sana daha önce tıp okumalısın demiştim ama bütün bunlara maruz kalmamak için psikoloji okumalısın tatlım. ki şimdiki aklım olsa asla tıp okumazdım. hayattan geri kaldığıma, onca uykusuz kaldığım geceye inan değmedi. bazen hayatı kendin tecrübe edip öğrenmenin bedeli çok ağır oluyo o nedenle başkalarının tecrübelerinden yararlanmalısın..
 
ben kararımı verdim alanımda en iyisi olmak için çabalayacağım artık :)
alan dışı seçince puan düşüyor, sonra zaman kaybedeceğim falan
ama sana imrenmiyorum sanma
elindeki mesleği isterdim
eğer zamanında sayısal seçmiş olsaydım :)
 
Son düzenleme:
Tıp gerçekten istediğin bölümse bir yıl ne yapar ne eder geceni gündüzüne katar çalışırsın, önünde uzun bir yaz tatili var, yazı değerlendirip bu işin üstesinden gelebilirsin
Ben sayısal mezunuyum liseden, sonra tıp kazandım, (hiç istemiyordum asla bana göre değil, hangi akla hizmet yazdıysam artık... bir anlık heves) özel yetenek sınavıyla da resim bölümünü kazandım, tercihim resimden yana oldu
Geçen sene resimden mezun oldum, bir yandan okul, bir yandan part time çalışıyorum, dersaneye gitme gibi bir olayım yok tabi bu arada. 4 yıldır matematik falan görmemişim, sadece geometri vardı, azcık da edebiyat, bu şartlarda tek başıma çalışarak tm'den türkiyede 1500. olduysam, sen de bütün sene ders çalışmaya odaklanıp, benim gibi bir yandan mezuniyeti bir yandan işi düşünmeyip hazırlanırsan, dersaneden de destek alarak gayet kazanabilirsin. Tabiki herkes kazanacak diye bir şey yok da, rehber öğretmenine çok kızdım, ne demek öyle bu sene şu olur öbür sene bu olur, öbür sene tamamen olur.
Yoğun bir tempo olur, ama çok istiyorsan seve seve katlanırsın
 
sana eski bi sayısalcı olarak şunları söylemeliyim bende çok iyi fizik yapıyodum ama son sene fizik biyoloji heleki kimya çok gözümü korkuttu çalışmayan biri degildim sürekli arkadaşlarımın not aldıgı nerdeyse hiç düşük not almazdım ama son sınıfta bocaladım bunu sebei yapamıcam yetşiştiremicem korkusuydu eger pes etmezde üstüne gidersen yaparsın ben tmden grdim ezber yaptım ama sayısalıda hafife alma 1 sene otuturamazsın belki ama 2 sene bence tıpa girebilirsin
 
Bende TM meznuyum. İlk önce sözel bölümü seçtim ama sınıfa ve derslere hiç ısınamadım. bir hafta geçer geçmez değiştirdim ve tm ye geçtim. iyikide geçmişim çünkü sözeli yapsam da sevmiyorum. Sayılsal aşkı bi başka :) 2009da girdim üni.ye sınavda çok heyecan yaptım yetiştiremedim vs 2 yıllık oldu ancak. öyle olsada severek okudum. Şimdi dgs ye hazırlandım 17sinde sınavım var. Her şekilde hayal ettiğim bölüme geçiş yapmak istiyorum. Yani hiçbişiy için geç olduğunu dşünmüyorum her yolun sonunda mutlaka alternatif bir yol vardır devam edebileceğin. İşletme dediğin gibi çok güzel bi meslek olsada mezunu çok canım. Bende bi işletme mezunu olarak uluslararası ticaret hayalim:) Rabbim hepimizin gönlüne göre versin.
Seçtiğin mesleği okurken keşke öteki olsaydı demiyeceğin olanı seç .:3:
 
Back
X