ÇOK SEVİLMEK

sevgi dedigin karsilikli oluşan bir seydir. tek tarafli degildir. sen verirsin, o verir. zamanla paylastiklariniz da arttikca kartopu gibi büyür. yani "cok sevileyim, biri bana asik olsun" fikri cok gercekci degil.
tatil aski OK, flört tamam . Çok guzel heyecanlardir, yoğun yasanir. ama uzun vadeli saglikli bir iliski böyle bir sey degildir. emek vermeden olmaz.
ben cok sevildiğimi düşünüyorum, sevgilim beni mutlu etme ihtimali olan her şeyi yapmaktan zevk alir. Bana/iliskimize sarkilar yazar, tatil anilarimizi cizip kitap haline getirir, mektuplar kartpostallar gönderir. gunde bir saatini benim dilimi ogrenmeye harcar, internetten kültürümu, tarihimi, Atatürkü araştırır, öğrendiği seyleri hevesle bana anlatir. ve guzel evini-iyi kazandığı isini- babasını ve dostlarıni bırakıp benden baska kimseyi tanımadığı, kaos dolu ve daha az para kazanacagi ülkeye tasiniyor birlikte hayat kurabilmek icin. yaptıkları cok fazla seyler
Amaaaa ben de ayni sekilde iliskimiz icin cok sey yaptım, onu mutlu edecek bir sey varsa asla üsenmem ve yaparim, onu tanimaya epey mesai harcadim.
dördüncü ayinda parkta buluşmussun mesela. biz benim sehrimde tanismistik, son günümüz için istanbulun te alakasiz bir yerinde kano ayarlamistim keyifli bir ani olsun diye:)
iki ay sonra beni görmek için tekrar sehrime geleceğini yazmisti. Sevgili de sayılmazdik aslında, gercek hayatta toplam uc gun gecirmistik:) ama "istanbulu bosver,gel beraber ikimizin de bilmedigi bir yere gidelim" diye yeni bir ulke bulmustum bulusacak:) birlikte olabilecek hic bir ani kacirmadik, cok fazla ani olusturduk, macera yasadik, çok fazla sey konustuk, paylastik...
duvarlari olan - hisleri hakkinda konusmayi bilmeyen - ailesiyle ve dostlariyla bile sınırları olan, onlari aşmayı düşünmemiş bir insandi (soğukluğuyla meshur bir ulkenin vatandaşı) zamanla ve karsilikli emekle kalbini açmayi öğrendi.
yani zaman icinde, paylastiklarin arta arta bir bag kuruldu. yoksa ilk zamanlarimizi hatırlıyorum, sadece takiliyorduk. deger verdigim tatli biriydi ama böyle ask mask yoktu.
o yuzden benim yorumum aradığın iliski internetten tanisarak , actigin konulardaki gibi öpüşme pazarlığı yaparak, parkta bahcede birkac saat gecirerek, tum fedakarligi karsi taraftan bekleyerek ve ilk andan sevgisini göstermeyi bekleyerek olmaz.
hala ayrilmadiysan ayril artik su adamdan
sevgi dedigin karsilikli oluşan bir seydir. tek tarafli degildir. sen verirsin, o verir. zamanla paylastiklariniz da arttikca kartopu gibi büyür. yani "cok sevileyim, biri bana asik olsun" fikri cok gercekci degil.
tatil aski OK, flört tamam . Çok guzel heyecanlardir, yoğun yasanir. ama uzun vadeli saglikli bir iliski böyle bir sey degildir. emek vermeden olmaz.
ben cok sevildiğimi düşünüyorum, sevgilim beni mutlu etme ihtimali olan her şeyi yapmaktan zevk alir. Bana/iliskimize sarkilar yazar, tatil anilarimizi cizip kitap haline getirir, mektuplar kartpostallar gönderir. gunde bir saatini benim dilimi ogrenmeye harcar, internetten kültürümu, tarihimi, Atatürkü araştırır, öğrendiği seyleri hevesle bana anlatir. ve guzel evini-iyi kazandığı isini- babasını ve dostlarıni bırakıp benden baska kimseyi tanımadığı, kaos dolu ve daha az para kazanacagi ülkeye tasiniyor birlikte hayat kurabilmek icin. yaptıkları cok fazla seyler
Amaaaa ben de ayni sekilde iliskimiz icin cok sey yaptım, onu mutlu edecek bir sey varsa asla üsenmem ve yaparim, onu tanimaya epey mesai harcadim.
dördüncü ayinda parkta buluşmussun mesela. biz benim sehrimde tanismistik, son günümüz için istanbulun te alakasiz bir yerinde kano ayarlamistim keyifli bir ani olsun diye:)
iki ay sonra beni görmek için tekrar sehrime geleceğini yazmisti. Sevgili de sayılmazdik aslında, gercek hayatta toplam uc gun gecirmistik:) ama "istanbulu bosver,gel beraber ikimizin de bilmedigi bir yere gidelim" diye yeni bir ulke bulmustum bulusacak:) birlikte olabilecek hic bir ani kacirmadik, cok fazla ani olusturduk, macera yasadik, çok fazla sey konustuk, paylastik...
duvarlari olan - hisleri hakkinda konusmayi bilmeyen - ailesiyle ve dostlariyla bile sınırları olan, onlari aşmayı düşünmemiş bir insandi (soğukluğuyla meshur bir ulkenin vatandaşı) zamanla ve karsilikli emekle kalbini açmayi öğrendi.
yani zaman icinde, paylastiklarin arta arta bir bag kuruldu. yoksa ilk zamanlarimizi hatırlıyorum, sadece takiliyorduk. deger verdigim tatli biriydi ama böyle ask mask yoktu.
o yuzden benim yorumum aradığın iliski internetten tanisarak , actigin konulardaki gibi öpüşme pazarlığı yaparak, parkta bahcede birkac saat gecirerek, tum fedakarligi karsi taraftan bekleyerek ve ilk andan sevgisini göstermeyi bekleyerek olmaz.
hala ayrilmadiysan ayril artik su adamdan
Çok güzel bir aşk,inşallah böyle bir aşk yaşamak bana da nasip olur.Fedakarlık,emek,ilgi ve değer görmek bunlar çok güzel şeyler.Umarım güzel sevmek ve sevilmek isteyen herkese nasip olur.🤲🤲
 
Benzer düşünceleri yoğun yaşadığım, şu an bile ara ara böyle hissettiğim dönemler oldu. Hayatımda özgüven eksikliği hissettiğim bir dönemdi ve başkasının sevgisiyle kendimi değerli hissetmeye çalıştım sanırım. Aynı zamanda kurtarıcı bekliyor insan. Size bütün samimiyetimle söylüyorum bu düşünce yanlış. O dönem ben arkadaşlarla samimi oldukça ve kendime bir ortam kurup biraz da kendimi sevmeye başladıkça o düşünceden çıktım. Sonra hayatımda hiç sevgili aramadığım bir dönemde sevgilim de oldu hatta. Ha sonrasında ayrıldık 2 sene sonra kendisiyle de 😂
Bakın ben de şu an hayatımda birisi olsun istiyorum ama o dönem olduğu çaresizliğiyle değil. Sizin ilk önceliğiniz kendinizi iyileştirmek, kendinizi sevmek olsun. Diğer konularınızdan ailevi sıkıntılarınız olduğunu biliyorum. Bana kalırsa psikolojik destek almanız çok iyi. Yanında kendinize bir hobi edinmeniz de size çok iyi gelecektir. Ve yaz tatilinde eve geldikten sonra bu düşünceleriniz artmış olabilir mi? Evde ekstra sizi tetikleyen ve kötü düşüncelere sahip olmanızı sağlayan durumlar oluyor sanırım. Belki de en çok evde sevgisiz hissediyorsunuz bilmiyorum. Umarım çok çok iyi olursunuz. Cidden iyileşmesini çok istediğim bir üyesiniz🌸
Çok çok teşekkür ederim bitanesiniz,umarım istediğiniz gibi biri karşınıza çıkar.Hem aile ortamı tetikledi hem de arkadaşlarımın sanki hayatları düzene girmişte benimki kayıyor hissi tetikledi beni.Bakıyorum bazıları öyle güzel seviliyor ki,belki ben de sevildim öncesinde ama hiç sevildiğime inanmadım.
 
Kaygılı bağlandığımı ben de düşünüyorum.Genel olarak kaygılı biriyim zaten.Karşı tarafı kaybetme korkusu,beni beğenmezse korkusu da yaşayan biriyim.Bunları çözmeden hep aynı yerde saydığımı görüyorum.
Bu beni beğenmezse korkusunu ben de yaşıyordum yoğun şekilde. Aslında şu an eskisi gibi baskın olmasa da yine öyle hissedip özgüvensizlik yaşıyorum. Öncelikle yanlışınızı farkedin. Buradaki yorumlar yanlış düşüncenizi farketmeniz adına çok değerli.
Bunu farkettikten sonra kendini sevmek adına nasıl adım atabilirsin bunun üzerine kafa yor. İlk olarak arkadaşların dediğini diyeceğim. Sevgilinden ayrılmadıysan onunla ayrılmakla başla. Arkadaş ortamını genişletip kurslara kaydolabilirsin. Kendinde beğenmediğin dış görünüş özelliklerini değiştirme yoluna gidebilirsin.

Bak ben kendini yüzde yüz seven birisi değilim. Eskiden senin gibi düşünürdüm. Şu an daha iyi durumdayım tamam ama kendimi sevme konusunda ilerlemek istiyorum. Mesela bir buluşmaya rahatlıkla gidebilmek ya da biriyle tanıştığımda beni beğenir mi kaygısı yaşamamak istiyorum. Bir süredir de kendimi baya geliştirdim düşünce olarak. Kendimce diyet artı spor ve yeni bir kursa kaydolarak çözüm buldum. Ve işte cilt bakımı. Yani kendime odaklandığım zaman kendimi daha çok seveceğime inanıyorum. Ve bağlanma şeklimi de zamanla geliştirdiğimi görüyorum. Daha da üstüne çalışmayı düşünüyorum. Ben de psikolojik destek aldım. Yukarıdaki bir üye bahsetmiş psikoloğun erkek diye rahat hissetmiyormuşsun. Bence psikoloğunu değiştir. Güvenebilmek ve psikolojik danışma sürecine senin de adapte olman çok öenmli çünkü
 
Bu beni beğenmezse korkusunu ben de yaşıyordum yoğun şekilde. Aslında şu an eskisi gibi baskın olmasa da yine öyle hissedip özgüvensizlik yaşıyorum. Öncelikle yanlışınızı farkedin. Buradaki yorumlar yanlış düşüncenizi farketmeniz adına çok değerli.
Bunu farkettikten sonra kendini sevmek adına nasıl adım atabilirsin bunun üzerine kafa yor. İlk olarak arkadaşların dediğini diyeceğim. Sevgilinden ayrılmadıysan onunla ayrılmakla başla. Arkadaş ortamını genişletip kurslara kaydolabilirsin. Kendinde beğenmediğin dış görünüş özelliklerini değiştirme yoluna gidebilirsin.

Bak ben kendini yüzde yüz seven birisi değilim. Eskiden senin gibi düşünürdüm. Şu an daha iyi durumdayım tamam ama kendimi sevme konusunda ilerlemek istiyorum. Mesela bir buluşmaya rahatlıkla gidebilmek ya da biriyle tanıştığımda beni beğenir mi kaygısı yaşamamak istiyorum. Bir süredir de kendimi baya geliştirdim düşünce olarak. Kendimce diyet artı spor ve yeni bir kursa kaydolarak çözüm buldum. Ve işte cilt bakımı. Yani kendime odaklandığım zaman kendimi daha çok seveceğime inanıyorum. Ve bağlanma şeklimi de zamanla geliştirdiğimi görüyorum. Daha da üstüne çalışmayı düşünüyorum. Ben de psikolojik destek aldım. Yukarıdaki bir üye bahsetmiş psikoloğun erkek diye rahat hissetmiyormuşsun. Bence psikoloğunu değiştir. Güvenebilmek ve psikolojik danışma sürecine senin de adapte olman çok öenmli çünkü
Eskiden kendimi beğenmediğim icin fotoğraf çekilmekten kaçınır, fotoğraf bile koymazdım WhatsApp profilime.Şimdi bunları aştım çok şükür.Eskiden benim hiç sevgilim olmaz gibi düşünürdüm,bunu da aştım.Bugün daha önce sevdiğim biriyle konuştum,unutamadığı bir kız olduğunu öğrenince sevgili olmamıştım.O kızı hala unutamamış,ben de öyle unutulmamak istiyorum.Bir erkeğin hayatında böyle derin bir iz bırakmak istiyorum.
 
Erkek delisi olmasan bir seçiciliğin, bir kriterin olurdu. Beni çok sevsin diye tek bir kriter koymuşsun ama onu da çok umursamayıp karşına çıkan ilk barzonun peşinde kendini telef ediyorsun.
Erkek delisi olsam hayatımda binlerce erkek gelip geçerdi,oysa 26 yaşımda ilk kez erkek arkadaşım oldu.Lise ve üniversitede beni beğenen kişiler oldu ama çok derskoliktim.İstedigim üniversiteyi,bölümü okudum,çift anadal yaptım bu inekligim sayesinde ama aşkı da hep erteledim.
 
Eskiden kendimi beğenmediğim icin fotoğraf çekilmekten kaçınır, fotoğraf bile koymazdım WhatsApp profilime.Şimdi bunları aştım çok şükür.Eskiden benim hiç sevgilim olmaz gibi düşünürdüm,bunu da aştım.Bugün daha önce sevdiğim biriyle konuştum,unutamadığı bir kız olduğunu öğrenince sevgili olmamıştım.O kızı hala unutamamış,ben de öyle unutulmamak istiyorum.Bir erkeğin hayatında böyle derin bir iz bırakmak istiyorum.
Bir erkeğin hayatında derin bir iz bıraksan ne bırakmasan ne ? Sana bir faydası olacak mı HAYIR o zaman neden başkalarının düşüncelerinde yaşamak istiyorsun. Sen bireysel olarak kendine değer vermiyorsun ki başkası sana değer versin. İnsanları bu kadar çok umursarsan ve beklenti içerisine girersen hiç bir zaman mutlu olamazsın ancak kendini üzdüğünle kalırsın. Biri seni çok sevmek zorunda değil ama sen kendini sevmek zorundasın.
 
İnsan kendini nasıl sever?Herkes diyor kendini sev ama bunun nasıl yapılacağını kimse söylemiyor.

Alıntıdır:

"Önce kendini sevemez insan. Sevmeye ötekinden, bilmeye kendinden başlar.“Önce kendini sev!” dayatması özellikle bir şekilde yalnız kalmış, yoğun değersizlik, yetersizlik inançları taşıyan bireyleri kötü etkiliyor. Çünkü bütün bu zorlukların üzerine bir de kendini sevememenin “başarısızlığı” ekleniyor. İnsan kendini az çok bilebilir, kendinden hoşnut olabilir, kendiyle tanışık ve barışık olabilir, kendine şefkat de duyabilir. Ama sevmeye ötekinden başlarız. Ağaçtan, kediden, dosttan, sevgiliden… Bir öteki lazımdır sevgiye. Özneler arası alan lazımdır. Lütfen, özellikle hâlihazırda yeterince seveni ve sevecek kimsesi olmayanların üzerinde, “Önce kendini sev!” diye fazladan baskı ve yapay stres yaratmayalım.Devamı: Yatıyorum bir şey diyor musun? / Kitap"

Şule Öncü / Klinik Psikolog

Twitter kullanıyorsan takip etmeni öneririm. Seni çok iyi anlıyorum. 37 yaşındayım, kendimi sevmeye bu sene başladım. Terapi alıyorum ve üzerinde epeyce çalışıyorum.
 
Bir erkeğin hayatında derin bir iz bıraksan ne bırakmasan ne ? Sana bir faydası olacak mı HAYIR o zaman neden başkalarının düşüncelerinde yaşamak istiyorsun. Sen bireysel olarak kendine değer vermiyorsun ki başkası sana değer versin. İnsanları bu kadar çok umursarsan ve beklenti içerisine girersen hiç bir zaman mutlu olamazsın ancak kendini üzdüğünle kalırsın. Biri seni çok sevmek zorunda değil ama sen kendini sevmek zorundasın.
Sıradan bir kadın olmak yerine,unutulmayan bir kadın olmak istiyorum.Yanındakiyle yaşlanır,aklındakiyle ölürsün sözündeki akıldaki kadın olmak istiyorum.Bunun bana faydası egomun okşanması ve unutulmamanın verdiği haz olabilir.Böyle sevilmek istiyorum.İçinde tutku,şefvet ve merhametin olduğu.
 
Erkek delisi olsam hayatımda binlerce erkek gelip geçerdi,oysa 26 yaşımda ilk kez erkek arkadaşım oldu.Lise ve üniversitede beni beğenen kişiler oldu ama çok derskoliktim.İstedigim üniversiteyi,bölümü okudum,çift anadal yaptım bu inekligim sayesinde ama aşkı da hep erteledim.
Asıl problem bu zaten. Zamanında yaşayamadığın lise aşkını bu yaşında arıyorsun. Bulamazsın.

Erkek delisi olmak çok erkekle birlikte olmak demek değildir. Seçici olmamaktır, nefes alsın yeter modunda saçma sapan insanları hayatına almaktır. Keşke çok erkekle olsaydın da azıcık seçiciliğin olsaydı.
 
Sıradan bir kadın olmak yerine,unutulmayan bir kadın olmak istiyorum.Yanındakiyle yaşlanır,aklındakiyle ölürsün sözündeki akıldaki kadın olmak istiyorum.Bunun bana faydası egomun okşanması ve unutulmamanın verdiği haz olabilir.Böyle sevilmek istiyorum.İçinde tutku,şefvet ve merhametin olduğu.
Elini tutup parkta dolaşarak mı tutku ve şehvet hissettireceksin bir adama. Merhamet olur bak, ama ancak o olur.
 
Alıntıdır:

"Önce kendini sevemez insan. Sevmeye ötekinden, bilmeye kendinden başlar.“Önce kendini sev!” dayatması özellikle bir şekilde yalnız kalmış, yoğun değersizlik, yetersizlik inançları taşıyan bireyleri kötü etkiliyor. Çünkü bütün bu zorlukların üzerine bir de kendini sevememenin “başarısızlığı” ekleniyor. İnsan kendini az çok bilebilir, kendinden hoşnut olabilir, kendiyle tanışık ve barışık olabilir, kendine şefkat de duyabilir. Ama sevmeye ötekinden başlarız. Ağaçtan, kediden, dosttan, sevgiliden… Bir öteki lazımdır sevgiye. Özneler arası alan lazımdır. Lütfen, özellikle hâlihazırda yeterince seveni ve sevecek kimsesi olmayanların üzerinde, “Önce kendini sev!” diye fazladan baskı ve yapay stres yaratmayalım.Devamı: Yatıyorum bir şey diyor musun? / Kitap"

Şule Öncü / Klinik Psikolog

Twitter kullanıyorsan takip etmeni öneririm. Seni çok iyi anlıyorum. 37 yaşındayım, kendimi sevmeye bu sene başladım. Terapi alıyorum ve üzerinde epeyce çalışıyorum.
Almış başını gidiyor "kendini sev" sözü.Cidden bu sözü söyleyenlerin kaçı kendini seviyor,kaçı kendini yargılamadan kabul edebiliyor ?Bir şeylerin yanlış gittiğinin farkındayım, düzeltmeye çalışıyorum.
 
Almış başını gidiyor "kendini sev" sözü.Cidden bu sözü söyleyenlerin kaçı kendini seviyor,kaçı kendini yargılamadan kabul edebiliyor ?Bir şeylerin yanlış gittiğinin farkındayım, düzeltmeye çalışıyorum.

Terapi alıyor muydun sen ?
Şema terapi tavsiye ediyorum. İlk üç yaş büyük ihtimalle bakım verenlerin tarafından bazı ihtiyaçların ertelenmiş / görmezden gelinmiş olabilir. Kendinle kurduğun bağ zayıf. Benim de öyle. Senelerce dış'ta aradım sevgiyi. Ve hiçbir zaman ikna olmadım sevildiğime. İlişkilerimi de sabote ettim. Sen koşulsuz sevgi arıyorsun , anneden almamız gereken sevgiyi. Ama asla bulamazsın/bulamayız. Yetişkinlikte yaşadığımız tüm ilişkiler koşula nedene bağlıdır. Zamanla, paylaşım arttıkça oluşur. Sağlıklı bağlanmak için de önce iyileşmemiz lazım. Çözüm dışarda değil, asla değil. Sana dış'tan çok çok sevilen biri olarak yazıyorum. Sevilsen de yetmeyecek, hep daha fazlasını isteyeceksin. Eski nişanlım artık ağlayarak "kendimi öldürsem inanacak mısın seni sevdiğime" demişti. Çok sabote ettim ve zaten bütün ilişkilerim sağlıksızdı, evliliğim dahil. O yüzden çözümü dışarda arama. Bolca okumalar yap, terapi al.
 
Asıl problem bu zaten. Zamanında yaşayamadığın lise aşkını bu yaşında arıyorsun. Bulamazsın.

Erkek delisi olmak çok erkekle birlikte olmak demek değildir. Seçici olmamaktır, nefes alsın yeter modunda saçma sapan insanları hayatına almaktır. Keşke çok erkekle olsaydın da azıcık seçiciliğin olsaydı.
Fazla romantik,fazla duygusal yaklaşıyor olabilirim ilişkilere.Nefes alsın yeter modunda değilim,hayatıma lisede insanlar almış olsaydım özgüven bakımından bana katkısı olurdu kesinlikle.
 
Back
X