Hatam cok fazla. Onu unutamam diye korktum ayrılamadım. Ayrıldım evet ama üzülüyorum da.
Ben de birini çok sevdim bağlandım. Kör oldum. Neler yaşadım bir bilsen.. Ama sonra etrafıma baktım insanların nasıl acısı vardı. Benimki neydi ki ? 23 yalındayım ama ergen aşk hikayesi diyorum sadece. Bana değer vermeyen bir insanı daha ne kadar hayatımda tutabilirdim ? Ben ona kısır yaptım o içindeki domatesleri ayırdı, ona kek yaptım yağlı olmadığı halde bu çok yağlı dedi yemedi. İş arıyordu iş bulmaya çalıştım aman cebime 300 girse yeter diyordu mühendisti 1500 tllik iş buldum beğenmedi zırvalayıp durdu. Her gün o üzülmesin diye sabahlara kadar derdini dinledim ertesi gün sınavım olsa bile o sınavımdan da 33 aldım. Hepsi bana bir tecrübe oldu. Bazen doğru olanı yapmak için , en çok istediklerimizden vazgeçmemiz gerekir. Şimdi ise
Çok özür dilerim kendimden hiç hak etmediği halde kendimden her konuda taviz verip bazı şeylere bütünüyle sahip çıkıp ellerimden kaymasına izin vermediğim için, ellerimi paramparça etmesine rağmen sıkı sıkıya tuttuğum için, koşup takatim kalmayıp yere düştüğüm zamanlarda bile dizlerimi kanata kanata ulaşmak için devam ettiğim için.
Aylar boyunca sadece duvara bakıp günlerin bomboş geçmesine izin verdiğim için. O duvarlara bakıp ağlayıp ağlayıp kendimi üzdüğüm için !
Hayatımın en güzel zamanlarını kendime zindan ettiğim için.
Zamanımı bir hiç uğruna sarf ettiğim ama en önemlisi bu şeye ilk başlarda değeceğini düşünmüş olduğum için.
Kendi kendimi kandırdığım için.
Hala bu cümleleri yazıyor olduğum için. Meğer vazgeçmek kaybetmek değilmiş. Asıl vazgeçmek bazen nefes almakmış. Derin ve güzel bir nefes.. Benimde aklıma geliyor devam etseydi nasıl olurdu diyorum ? Ne olacaktı ki ben ona nasılsın diye sormaya devam edip benim hiç derdim yokmuş gibi hareket edecekti.. Güzel zamanlarımız olacak. Çok sevdiğim bir söz vardır Seda sayanın “insan kalbinin ekmeğini yer

)’’