- 19 Mart 2016
- 6.677
- 9.325
- 198
- 37
1. Ben bazen dedikoduya kayıtsız kalamıyorum ne yalan söyleyeyim. :) Ha ilgilendirmediği durumlar oluyor o zaman da "Amaan boşver ne yaptıysa yaptı, eee sen geçenlerde işinle alakalı/evle alakalı bir durumdan bahsediyordun o ne oldu?" diye lafı çeviriyorum.
2. 1'deki stili uyguluyorum yine, ben genelde laf çeviriyorum ya. Laf sokarsam falan ortalık karışıyor iyice geriliyor, günah sevap gerek yok bunları karıştırmaya, herkesin durumu kendine vaaz verecek değilim. Ben elimden geldiğince kimseyle kötü olmamaya çalışıyorum ama çok da samimi olmuyorum, arayı buluyorum.
3. Muhabbeti kesiyorum yavaş yavaş. Aradığında açmıyorum "İşim vardı canım kusura bakma" diyorum, yazdığında geç dönüyorum, buluşma düzenlemek isterse bahane buluyorum. Zaten karşı taraf da salak değilse anlıyor görüşmek istemediğini.
4. Tepki vermiyorum öyle tiplere, acıyorum sadece. Nasıl insanlar olduğunu anladığım için de artık fazla samimiyet kurmamaya çalışırım öyle ikiyüzlülüklerine şahit olursam.
hiçbiriyle samimiyet kurmuyorum zaten de sadece kendimi ifade etme konusunda çok pasifim. karşı taraf kırılmasın diye susuyorum ve kendime eziyet ediyorum(
oturduğum siteye taşındığımda gelmek isteyenleri, uzunca bir süre çalışma bahanesiyle kabul etmedim. sonunda geldiler, içlerinde yönetici olan hanım ki namı meşhurmuş, başladı anlatmaya. şu şöyledir bu böyledir. ısrarla diyorum ki bakın x hanım anlatmayın ben zamanla tanırım, ee ben sana tanı diye anlatıyorum işte. herkes hakkında saçmalamalarına çok uzun süre sabrettim. gördüm ki nezaketen dinlemelerim beni şişirip onu rahatlatıyor, sonunda benim gibi sabır küpünü çıldırttı ve herkesin içinde kes sesini dedirtti.
dinlemiyorum ilgilenmiyorum görüşmüyorum, aslında komşu sevmiyorum.
bu konu, aklıma youtubedaki "ssk'dan emekli yelekli dedikoducu"yu getirdi :) aynen öyle bir durum bu dedikodu işi. insanlara karşı mesafeli durabilirsiniz. birkaç dostunuz dışında kimseyle muhabbete girmezseniz biraz azalır. ve ortamı terk edebilirsiniz, konu değiştirebilirsiniz, dinlememe eğilimi gösterebilirsiniz bir süre sonra "amaaan bunun yanında da dedikodu yapılmıyor" moduna girip sizsiz takılmaya başlarlar, kurtulursunuz.
Yani burada bazı öneriler verilmiş "Görüşmek istemiyorum de, günah bunlar de, terbiyesizsin de" falan bunları ben de söyleyemem mesela, o önerileri verenlerin de rahat rahat söyleyebileceğini sanmıyorum, lafta kolay. Ama laf çevirirseniz, konuyu direkt kapatmaya çalışırsanız karşı taraf da mesajı alır. İlla ona yaptığının yanlış olduğunu söylemek zorunda değilsiniz -ki söyleseniz de o yine yapmaya devam edecek. "Aaa günah mıymış/yanlış mıymış bilmiyordum canım sağol" demeyecek ki. Lafı çevirirseniz, bahaneler bularak görüşmezseniz karşı taraf o kadar da kırılmaz, en azından merhaba merhabanıza devam edebilirsiniz. Yani benim yıllardır uyguladığım yöntem, kimseyle de kanlı bıçaklı olmuş değilim henüz.
astoria peki gelip 4 5 saat oturan ve gitmek bilmeyen komşu modeliyle nasıl mucadele edilir?
bütün cesaretimi toplayıp bir gün bu lafı kullanacağım.
"sizi anlamıyorum neden sürekli başkalarıyla sorunlarınızı bana anlatıyorsunuz? gidin kendi aranızda çözün, çözemiyorsanız beni ilgilendirmiyor. "
"daha dün bana X kişisini kötülüyordun şimdi nasıl can ciğer kuzu sarması oldun inanamıyorum sana"
"sana ne kadının evliliğinden, sen kendi evliliğine bak"
"hmm benim arkamdan mı konuşmuş, sen de bunu bana mı getirdin? senin yaptığın daha büyük ayıp"
"o bayanın da kendi içinde sorunları vardır mutlaka, bilip etmeden bu kadar kadına iftira atmana hiç gerek yok defol git evimden"
"seninle artık görüşmek istemiyorum çünkü çok iki yüzlüsün"
"bana gelip milletin dedikodusunu yapıyorsun da acaba benim hakkımda neler söylüyorsun umrumda değil"
....
bütün bu cümleleri içimden ve rüyalarımda söylüyorum. dile gelsem kendimi kahraman ilan edeceğim
Dedikodudan nefret ettiğimi ve hoşlanmağımı bilen bilir. Yeni tanışdklarmada bunu norml zamanda dile getirrm. Yani şuan söyledğm gibi. İşte kendini anlatıyomş gibi dedikodu kötü ben öyle ortamlardan hoşlanmam tarzında. Bide sana dert yanmaya gelen insanlarıda tasdiklemez ve bi iki kere onu değilde karşı tarafı haklı bulursanız yada obejktif yorumlar yaprsanz. Bu onun hoşuna gitmeyck ve size bişey söylemek istemeyecktr. Böyle yapıyorz biz genelde:) görüşmek istemdğn insan yüzsüz değilse aramazsn sormazsn anlar zaten.Güçlü kadınlara sorularım var?
1. biri sizinle dedikodu yapmak istediğinde onu nasıl susturuyorsunuz? merakınızı dindirip sizi ilgilendirmediğini nasıl anlatıyorsunuz?
2. biri size gelip laf taşıdığında birilerini kötüleyip sizi dolduruşa getirmeye çalıştığında ne yapıyorsunuz?
3. samimiyet kurmak istemediğiniz birine kırmadan nasıl uzak davranıyorsunuz??
4. size başkasını kötüleyip sonra can ciğer kuzu sarması olan komşulara nasıl tepki veriyorsunuz?
bıktım artık dedikodudan, asılsız iftiralardan, milletin özel hayatına şahit olmaktan, benim özelimin didiklenmesinden, kendimi bu dünyaya ait hissetmemekten, gözümün içine baka baka yalan söyleyen insanlara tepki verip rencide edememekten??
lütfen bi akıl verin. aşırı vicdan ya da acıma duygusu kötü bir şey mi?
bütün cesaretimi toplayıp bir gün bu lafı kullanacağım.
"sizi anlamıyorum neden sürekli başkalarıyla sorunlarınızı bana anlatıyorsunuz? gidin kendi aranızda çözün, çözemiyorsanız beni ilgilendirmiyor. "
"daha dün bana X kişisini kötülüyordun şimdi nasıl can ciğer kuzu sarması oldun inanamıyorum sana"
"sana ne kadının evliliğinden, sen kendi evliliğine bak"
"hmm benim arkamdan mı konuşmuş, sen de bunu bana mı getirdin? senin yaptığın daha büyük ayıp"
"o bayanın da kendi içinde sorunları vardır mutlaka, bilip etmeden bu kadar kadına iftira atmana hiç gerek yok defol git evimden"
"seninle artık görüşmek istemiyorum çünkü çok iki yüzlüsün"
"bana gelip milletin dedikodusunu yapıyorsun da acaba benim hakkımda neler söylüyorsun umrumda değil"
....
bütün bu cümleleri içimden ve rüyalarımda söylüyorum. dile gelsem kendimi kahraman ilan edeceğim
özellikle ""daha dün bana X kişisini kötülüyordun şimdi nasıl can ciğer kuzu sarması oldun inanamıyorum sana"
kısmını neredeyse sürekli kullanırım. ve sonra ne olduğunu söyleyeyim. devamında kocaman bir amannnn napayım yaaa bize ne zaten geliyor. ne bir utanma sıkılma ne bir yüz kızarması hiç bir şey olmuyor.
hatta bir keresinde bunu sürekli birbirine sosyal medyadan üstü kapalı laf geçiren ama sonradan kanka olan 2 hatun kişisine söylemiştim. hani sen böyle böyle yazıyordun ona sende böyle böyle noldu şimdi diye. aman o eskidendi sünger çektik üstüne hihihi filan oldular. ben şok tabi... yüzsüzlük baki bazıalrında şu hayalini kurduklarını söylesen bile bir şey değişmeyecek :) hani utanır sıkılır kıpkırmızı olur kem küm ederler diye umuyorsan olmuyorlar :)
Güçlü kadınlara sorularım var?
1. biri sizinle dedikodu yapmak istediğinde onu nasıl susturuyorsunuz? merakınızı dindirip sizi ilgilendirmediğini nasıl anlatıyorsunuz?
2. biri size gelip laf taşıdığında birilerini kötüleyip sizi dolduruşa getirmeye çalıştığında ne yapıyorsunuz?
3. samimiyet kurmak istemediğiniz birine kırmadan nasıl uzak davranıyorsunuz??
4. size başkasını kötüleyip sonra can ciğer kuzu sarması olan komşulara nasıl tepki veriyorsunuz?
bıktım artık dedikodudan, asılsız iftiralardan, milletin özel hayatına şahit olmaktan, benim özelimin didiklenmesinden, kendimi bu dünyaya ait hissetmemekten, gözümün içine baka baka yalan söyleyen insanlara tepki verip rencide edememekten??
lütfen bi akıl verin. aşırı vicdan ya da acıma duygusu kötü bir şey mi?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?