Değer mi gerçekten?

Bütün bu söyledikleriniz özgüveni eksik olanların yaşadıkları... Kendine güvenen güçlü bir kadın nerede dur diyeceğini ve s.... çekmesini iyi bilir.
 
Ya tamam erkekler kadınların hayatını zorlaştırıyor tamam ama bir kadının kendi kendine yaptığı kötülüğü de kimse yapmıyor arkadaş ya.
Buna zaten inanıyordum kk da takılmaya başladıktan sonra emin oldum.
 
Bende anlamiyorum aslinda gercekten benim esimde bi isin 1000de birini yapinca havalara giriyor onlarmi mal bizmi maliz cozemedim
Yok adama izahta ediyorum ama butun herseyi o yapiyomus gibi davraniyo
Yani onlarin zihniyeti degismez
Bosanma care olur ancak
Bende yilmis durumdayim bu ev isi mevzusunda yakinda bi patlama yasanacak
Ev iside degil kendine duseni yapsa yetcek
 
Günümüzde hala kendini "eksik etek" olarak gören kadın sayısı çok fazla ve maalesef ki yetiştirdikleri kız çocuklarına bunu empoze ediyorlar. Dünyanın varoluşundan beri kadın hep erkeğin gerisinde kalmış.
Mesela biz neden eşlerimizin soyadını almaya devam ediyoruz, neden bizim kütüğümüz onlara geçiyor vs vs
Tüm bunların etkisinde kadınlarımızı hala kendini ezik, güçsüz, kafası daha az çalışan, daha az şey bilen vs olarak görüyorlar.
Çok derin bir mevzu bu...
ben dünyanın varoluşuna kadar inmeyeceğim. :)

şimdiden bahsedecek olursak, birisi kadına eksik etek dediğinde, vermesi gereken (benim vereceğim) cevap; ''e erkeklerde eksik pantolon. ne olmuş yani?'' olmalı... ''iki eksik bir tam eder'' olmalı...

ama verilen cevap şöyle oluyor genelde; '' benim ne farkım var erkekten?'' ne farkın mı var?

ben sana söyleyim ne farkın olduğunu; sen karnında 9 ay çocuk gibi bir yük taşıyorsun mesela... ve doğurduktan sonra da en az 6-7 yıl da sırtında taşıman gerekiyor... ve bu yükle erkeklerle yarışa girersen kaybetmen kaçınılmaz.

onun için erkeğin de sırtına bir yük yüklemek gerekir ki yarış adil olsun. hatta yarışı bırakıp yüke ortak etmek en mantıklısı...

demek istediğim, erkeklerle rekabete girersek kaybeden hep biz olacağız...

kendimden şöyle bir örnek vereyim mesela... adama diyorum ki; sen olmasan ben ne yapardım? evimin direği kayığımın küreği filan işte... adam bu gazla bırak benle yarışmayı, beni sırtına alıp koşturacak neredeyse....

ama şöyle desem; ''sana ihtiyacım yok, ben kendi ayaklarım üstünde durabilirim''. erkelerin diyeceği en iyi ihtimalle, e buyur dur bakalım ayakların üzerinde... bu yükle ne kadar durabileceksin bakalım? nasıl olsa ben kazanacağım yarışı...

nede olsa bazı şeyleri yarıştırmakta, erkeklerin bizden avantajlı bir yönleri var anatomik olarak... :)

bizimde onları dize getirecek anatomik bir farklılığımız da yok değil tabi... :)

neyse bu mevzulara girmeyelim şimdi...
 
Yüklenmeyin sorumlulukları, düşünmeyin, dert etmeyin. Bunlara mecbur değilsiniz ki. Hayatınıza sokacağınız insanlara siz karar verirsiniz, onları siz hayatınızda tutarsınız. Evlenmeyin sorumluluk almayan adamlarla evlenince düzelir diye mesela. Evde kalsınlar soyları tükensin. Ya da daha önce vukuatları olan adamları almayın hayatınıza. Bir kere yaptıysa tekrar yapar, bir başkasına yaptıysa size de yapar.
Yani sözün özü bir çok şeyi kabullenip, üstlenip, idare edip, dert edip sonra söylenmek, sadece söylenmek çok mantıklı gelmiyor bana açıkçası.

Burda konu sahibiler konularinda hep anlatirken artik meshur bir replik var "sustum". Ne bilim ne oldu. sustum neyse,.. esim sunu bunu söyledi sustum neyse,..

Herseye susuluyor, tek dert poncik gelin, poncik es olmak. Cünkü kadinlar bu sekilde yetistiriliyor. Her kading gerçekten evlenmek, gerçekten anne olmak istemiyor aslinda. Kadinlar hiç kendine sormadilar ki "ben ne istiyorum" yada "ben nasil mutlu olurum, nelereden zevk alirim?". Cünkü kadin bir birey degil ki. Kadin toplumun. Bunu en çok diger kadinlar kabul ediyor. Kadinin her yaptigi mercek altinda aliniyor. Cocuga birsey olursa anne suçlu olur, ev temiz degilse, kadin suçlu olur,.. Seye kadar gidiyor, kadin tecavüz edilirse, öyle kiyafet giymeseydi, dövülürse esini sinir etmeseydi, öldürülse, öyle psikopat sevgili bulmasaydi,..

Ve bunlari diyenlerde diger kadinlardir. Bu toplumsal status quo'yu erkekler muhafaza etmiyor, kadinlar muhafaza ediyor. Onun için aldatmalarda kadinlar eslerine yüklenmiyorlar, diger kadina yükleniyorlar. Cünkü kadin olarak didismek var evlilik statüsü için.

Halbuki kadinlar çok güçlüdürler, kendi güçlerin farkina varsalar keske..
 
demek istediğim, erkeklerle rekabete girersek kaybeden hep biz olacağız...
Üzücü bir bakış açısı. Sebep? Nasıl bir yarıştan bahsediyoruz ve karşımızda nasıl bir kafa yapısı var? Hayat bir yarış diyorsanız, o yarışta bana meydan okuması değil, destek olması gerekir eş denen kişinin, benim de ona olmam gerektiği gibi. Erkeklerle rekabet derken, hangi alanlarda? Halter mi kaldırıyoruz? Kas gücünden bahsediyorsak, çoğu bizden güçlüdür evet ama bunun ne değeri var? Onun dışında hangi konuda kaybedebiliriz? Çocukları sırtımızda taşıyacağız diyorsunuz da, eşiniz bostan korkuluğu değil ya, o da sorumluluklarını yüklenirse ya da yüklenmekten erinen adamdan çocuk yapmazsanız, bu sorunların da önüne geçersiniz.

Taktiklerden, eşleri hayatlarımıza nasıl ortak edebileceğimizden filan bahsetmişsiniz ya... Şahsen gururuma yediremem sürekli taktikle gütmem gereken birine eş demeyi. Niye benim çaba göstermem gereksin? Hayatıma kendiliğinden ortak olacak kapasitesi olmayan adamı ne yapayım ki? Saygı duymam en başta. Gazla çalışmasın mümkünse. Aklı var, beyni var. Eş olmanın ne demek olduğunu, nasıl adil bir hayat düzeni oluşturabileceğini düşünsün, kendi bulsun bir zahmet.

Ben kendi ayaklarımın üstünde durabiliyorum, eşim de bunu biliyor. Manyak mı bu adam kendi ayaklarımın üstünde durmayı bana karşı bir tehdit unsuru olarak kullansın. Sidik mi yarıştırıyoruz? Rekabet ne? Düşman kuvvetlerinden biriyle mi evlendik? Yazdıklarınızı şaşkınlıkla okudum gerçekten. Hayat arkadaşım o benim. Kendi ayaklarımın üstünde durmamla gurur duyar en fazla, ben de onunkiyle duyuyorum zira. Niye yarışalım ya da bana böyle saçma sapan argümanlarla meydan okuyacak adama ben niye eş diyeyim zaten?
 
Erkekler bir sey varsa vardir yoksa yoktur diye bakiyor
Kadinlar ulan acaba gercekten yok mudur,hic mi yoktur,birazcik da mi yoktur diye bakiyorlar

cocuklarimiz zaten kucuk.
 
Üzücü bir bakış açısı. Sebep? Nasıl bir yarıştan bahsediyoruz ve karşımızda nasıl bir kafa yapısı var? Hayat bir yarış diyorsanız, o yarışta bana meydan okuması değil, destek olması gerekir eş denen kişinin, benim de ona olmam gerektiği gibi. Erkeklerle rekabet derken, hangi alanlarda? Halter mi kaldırıyoruz? Kas gücünden bahsediyorsak, çoğu bizden güçlüdür evet ama bunun ne değeri var? Onun dışında hangi konuda kaybedebiliriz? Çocukları sırtımızda taşıyacağız diyorsunuz da, eşiniz bostan korkuluğu değil ya, o da sorumluluklarını yüklenirse ya da yüklenmekten erinen adamdan çocuk yapmazsanız, bu sorunların da önüne geçersiniz.

Taktiklerden, eşleri hayatlarımıza nasıl ortak edebileceğimizden filan bahsetmişsiniz ya... Şahsen gururuma yediremem sürekli taktikle gütmem gereken birine eş demeyi. Niye benim çaba göstermem gereksin? Hayatıma kendiliğinden ortak olacak kapasitesi olmayan adamı ne yapayım ki? Saygı duymam en başta. Gazla çalışmasın mümkünse. Aklı var, beyni var. Eş olmanın ne demek olduğunu, nasıl adil bir hayat düzeni oluşturabileceğini düşünsün, kendi bulsun bir zahmet.

Ben kendi ayaklarımın üstünde durabiliyorum, eşim de bunu biliyor. Manyak mı bu adam kendi ayaklarımın üstünde durmayı bana karşı bir tehdit unsuru olarak kullansın. Sidik mi yarıştırıyoruz? Rekabet ne? Düşman kuvvetlerinden biriyle mi evlendik? Yazdıklarınızı şaşkınlıkla okudum gerçekten. Hayat arkadaşım o benim. Kendi ayaklarımın üstünde durmamla gurur duyar en fazla, ben de onunkiyle duyuyorum zira. Niye yarışalım ya da bana böyle saçma sapan argümanlarla meydan okuyacak adama ben niye eş diyeyim zaten?
yazdıklarımın tamamını okuduğunuza emin misiniz?

sizden ricam; demediğim şeyleri demişim gibi algılayıp, sonra da üzerine cevap yazmayın.

mesela nasıl bir yarıştan bahsediyoruz demişsiniz. ben zaten yarış olmamalı diyorum yazımda...

bostan korkuluğu değil ya demişsiniz mesela... e ben de aynısını demişim zaten. bakın; '' hatta yarışı bırakıp yüke ortak etmek en mantıklısı... '

taktikler demişsiniz mesela... benim yaptığım taktik değil. gerçekten böyle düşünüyorum. ben ona gerçekten muhtacım bu dünyada... tıpkı onunda bana muhtaç olduğu gibi... Bir konuda haklısınız. gaz tabiri yanlış olmuş evet. motivasyon diyelim... ben sana muhtacım sinyali vermek, erkeği (zannedilenin aksine) motive ediyor. sorumluluk duygusunu arttırıyor. ama bu taktik değil. gerçek.

kendi ayakları üzerinde durma bahsine gelirsek; ben tek başıma kendi ayaklarım üzerinde duramam evet.

ama vurgulamak isteğim; bir erkekte bu dünyada tek başına kendi ayakları üstünde duramaz. ben eksik eteksem, o da eksik pantolondur. kadın eksiktir evet. ama bir erkekten daha eksik değildir.

bir erkekle bir kadının eşit olduğu tek konu; ikisinin de yarım olduğudur.
 
Kımse Adına bıseyı kafaya takmiyorum, aldatan adamın arkadasından da hayatım boyunca hıc uzulmedım.
 
Cunku biz erkek degiliz bircok insana gore kucuk.gorulmeliyiz fiziksel.olarak.guclu olmamamiz eksi goruldu cunku erkekler gucludur ama.kadinlar degildir...sus herseye karisma diye diye cogumiz derdimizi anlatmadan bizi anlamalarini bekleyen insanlar olduk, korkutulduk, sadecde ailede degil disarida da boyle kadiniz mobinge ugradik.isyerinde sozlu tacizlere maruz kaldik okuyamayanlari bastirdiilar asagiladilar ayrildik dul kadin olduk baba evine donduk ailemiz asagiladi...koca evinde zulme ugradik en basta kocalarimiz ailelerine savunamadi bizi acik hedef haline geldik ustelik hemcinslerimiz tarafindan...onumizdr diz cokup evlenme teklif edenler dayaklariyla sozleriyle icimizdeki sevgiyi alip goturdu toplumda alisti zaten...of.
 
yazdıklarımın tamamını okuduğunuza emin misiniz?

sizden ricam; demediğim şeyleri demişim gibi algılayıp, sonra da üzerine cevap yazmayın.

mesela nasıl bir yarıştan bahsediyoruz demişsiniz. ben zaten yarış olmamalı diyorum yazımda...

bostan korkuluğu değil ya demişsiniz mesela... e ben de aynısını demişim zaten. bakın; '' hatta yarışı bırakıp yüke ortak etmek en mantıklısı... '

taktikler demişsiniz mesela... benim yaptığım taktik değil. gerçekten böyle düşünüyorum. ben ona gerçekten muhtacım bu dünyada... tıpkı onunda bana muhtaç olduğu gibi... Bir konuda haklısınız. gaz tabiri yanlış olmuş evet. motivasyon diyelim... ben sana muhtacım sinyali vermek, erkeği (zannedilenin aksine) motive ediyor. sorumluluk duygusunu arttırıyor. ama bu taktik değil. gerçek.

kendi ayakları üzerinde durma bahsine gelirsek; ben tek başıma kendi ayaklarım üzerinde duramam evet.

ama vurgulamak isteğim; bir erkekte bu dünyada tek başına kendi ayakları üstünde duramaz. ben eksik eteksem, o da eksik pantolondur. kadın eksiktir evet. ama bir erkekten daha eksik değildir.

bir erkekle bir kadının eşit olduğu tek konu; ikisinin de yarım olduğudur.
" demek istediğim, erkeklerle rekabete girersek kaybeden hep biz olacağız. " bu lafı ben mi ettim yav? Şimdi kadınla erkeği aynı çizgiye çekmeye çalışıyorsunuz ama ilk mesajınızda gayet de hükmen mağlup etmiştiniz kadınları. Bence siz de yazdığınızı tekrar bir gözden geçirin, belki düşündüklerinizi doğru ifade edememiş olabilirsiniz. Bir kadınla erkeğin eşit olduğu tek konu ikisinin de yarım olduğu mudur? Bir kadın ya da bir erkek bu dünyada tek başına ayakta duramaz mı? Cevap verme hevesim kaçtı şunları okuyunca. İyi forumlar diliyorum kısaca.
 
Daha biz küçükken başlıyor olay. Sürekli toplumun bize uyguladığı baskılar annelerimizin bizi bizi yanlış yönlendirmesi babamızın bizi kısıtlaması kocamızın bizim efendimiz olması komşunun bizi diline dolaması yani herkesin derdi biz olduk
 
Back
X