asıl derdi dağlardan büyük kim biliyormusun? o iğrenç adamın zavallı karısı. kocası baskaları ile yatıp geldikten sonra onun kirli donlarını yıkamak, ona yemek hazırlamak zorunda olan o kadının derdi dağlardan büyük. ve çocukları... onun içinde kopan fırtınaları, onun acısını daha iyi anlıyo insan. seni anlamak sana hak vermek mümkün değil. demişsinki bilmiyordum öğrendim ve rezil olmaktan korktum. sen kendin rezil olmamak için zavallı bir kadını ve üç çocuğu rezil etmişsin. bu bencillik değilmi? keske sen rezil olsaydın. birde diyorsun onlar doğulu kabul ediyorlar. ne aşağılayıcı bir söz. kadın nereli olursa olsun ihanetin acısını duymazmı sanıyorsun.
hadi diyelim bu bebektende bu durumdanda bi şekilde kurtuldun. ailen çvren kimseler duymadı. ve ileride yeni bir evlilik yaptın. kimse bilmese bile sen biliyorsun yaptıklarını. sen biliyorsun bir zamanlar birinin yuvasına nasıl ateş düşürdüğünü. ve sen biliyorsun bi yerlerde bir kadın senin yüzünden günlerce gözyası döktü. ne sanıyorsun? mutlu mu olacaksın yeni yasantında. kurtuldun, rezilde olmadın ama rezil ettin, mahvettin... hemde neden? olmadığın gibi namuslu görünmek uğruna.
akılmı istiyorsun? git rezil ol. herkes duysun, ama daha fazla masum insanların vebalini alma. ve emin ol hayatının hiçbir döneminde şuanki durumundan daha rezil bir durumda olamazsın...
Çoğu zaman erkekler tarafından eksik mutluluklarının tamamlayıcısı gibi seçilen ikinci kadınların da duyguları olduğu kimsenin aklına gelmez. Onlar, kısıtlı zamanlarda kırık aşkların tamircisi vazifesini görürler. Sürekli mutlu gözükmelerinin ötesinde tercih edildikleri için sevinmeleri mi, üzülmeleri mi gerektiğini bilemezler.
Diğer kadın olmak hayal aleminde yaşamayı da gerektirir aslında... İkinci kadınlar sevdikleri adamın evli olduğunu unutmak isterler. Çünkü o adamı tek başınaymış gibi düşünmezlerse, yaşananların mantıklı bir açıklamasının olmadığı gerçeğiyle yüz yüze gelirler. Kendilerine neden böyle bir ilişkiyi kabul ettikleri sorulduğunda ise önüne geçemedikleri bir yasam zinciri okluğunu söylerler.
Tabii ki ikinci kadınlara yasak olan birçok şey vardır, örneğin; sevdikleri adamı her zaman arayamazlar, istedikleri her an görüşemezler. Sokakta el ele yürümeleri ise imkansızdır. Hep bir yakalanma korkusu vardır içlerinde. Tüm bunlara katlanma sebepleri ise kaybetme korkusundandır. Bazıları "Aşk için" diye itiraf ederler yaşadıkları acıyı. Bazılarında ise rekabet duygusu ve kazanma hırsı olduğu bellidir.
Neden İkinci Kadın Olunur?
Aslında bu bir seçim değildir. Hiçbir kadın sevdiği adamı paylaşmak istemez elbette. Fakat aşk sarhoşuyken o adamın evli ya da nişanlı olduğu veya bir sevgilisinin olduğu çok da fark edilen bir şey değildir. Yani ilişki, bir bakıma kendi kurallarını kendi koyar, ikinci kadın, bu seçimi çoğu zaman istemeden yapar. Girilen bu İlişkiden yara almadan kurtulmak mümkün olmayacağından, sonunda amaç hasarı en aza indirmektir. Bunun için diğer kadın olmanın acısını taşımak yerine gerçek bir ilişkinin varlığını hissetmeye çalışmak gerekir...
Öteki kadın ne ister?
En çok istediği şeylerin başında, sevdiği adamla bir gece dahi olsa karanlıkta uyumak ve yeni bir güne beraber uyanmak vardır. Fakat bunun imkansız olduğunu bilir. Çünkü o adamın bir karısı ve yaşadığı bir evi vardır. Bir bardak su İçmek için bölünen uykuda sevdiği adamın karısının yanında uyuduğunu bilmek ne kadar zordur.
İkinci kadının en umursamazı bile birlikte olduğu adamın yaşadığı ortamı görmek İster, örneğin; gömleklerini astığı gardırobu, her sabah tıraş olduğu yeri bilmek ister. Bazen bir çıkış yolunun belirmesini ister. Sevdiği adamın bir başkasına ait olduğunu bilse de yine de ölmeyen son bir umutla hayal kurar.
İkinci kadın aslında sevdiği adamın yanında biraz daha kalmak ister. Fakat ilişkide gerçekten aşk varsa buna da boyun eğip acısını içinde yaşamayı tercih eder. Ve tabii ki öteki kadının İstediği son şey; asıl kadını görmek ya da onunla tanışmak zorunda kalmaktır. Böyle bir durumda kapıda bekleyen ağır bir depresyonun habercisi olabilir.
"Keşke" demeyin!
Toplumda erkeklerin boşanmasına sebep olarak gösterilen ikinci kadınların aslında böyle bir gücü yoktur. Çünkü bütün erkekler düzen düşkünüdür. Ve hiçbir erkek çok büyük bir sorun olmadan düzenini bozmak istemez. Eğer ayrılma söz konusuysa da bu ikinci kadının yüzünden değildir. Genelde birinci eş aldatıldığını öğrenir ve ilişkiyi bitirir, ilk kadın ayrılmadıkça da üç kişilik aşkta sayı kolay kolay ikiye inmez.
İkinci kadın, ilişkide hep "keşkeleri" olan taraftır. Çoğu zaman başına gelen bu "üç kişilik aşk" yüzünden kendini suçlar. Kurduğu hayaller keşke ile başlar ve aynı biçimde devam eder.
"Keşke" demek istemiyorsanız üç kişilik aşk üçgeninin parçası olmamaya çalışın. Bu ilişkiye başlamışsanız, size ne kadar zor gelse de mantığınızı devreye sokarak bitirmeye çalışın.
Yasak ilişkinin sonu...
Üç kişilik aşta, erkek için hep "diğer" tarafta kalan kadının gerçek bir ilişkiye sahip olması çok kuvvetli bir ihtimal değildir. Hayallerin yerini keşkeler aldıktan sonra karşılaşılan şey; tarifsiz acı ve kıskançlık duygusudur. Zaten bu duygulara sahip olmakla birlikle İlişki ya sona doğru yaklaşır ya da ikinci kadın ile sevdiği adamı karşı karşıya getirir. Bu karşılaşmaya bazen asıl kadın da katılır. Çünkü hiçbir ilişki sonsuz hoşgörü ve sınırsız özgürlüğü bünyesinde barındıramaz.
Kadınların hisleri her zaman kuvvetlidir; doğru iz sürüldüğünde üç kişinin karşılaşması çok da zor değildir, ikinci kadın, sona yaklaştıkça sevdiği adamla gerçek bir ilişkiye sahip olma İhtimalini daha sık düşünmeye baslar. Ardından büyük kıskançlıklar ilişkideki yerini alır. Evli adama boşanması için verilen süreler, her şeyin birinci kadına açıklanacağına dair yapılan tehditler ile ayrılık zamanı gelir.
Kurtulmak elinizde...
Her şeyden önce "ikinci kadın olmak"tan kurtulmayı istemelisiniz. Bu, bir tür bağımlılık; gerçekten kendinize hak ettiğiniz değeri vermek istiyorsanız çaba göstermelisiniz.
Eğer evli sevgilinizle aynı iş yerinde çalışıyorsanız mutlaka o işten ayrılmalı veya onu görmeyeceğiniz bir bölüme geçmelisiniz. Sonra gerçek bir ilişkiye sahip olmanın ne demek olduğunu tekrar hatırlamanız gerekiyor. Çevrenizde bir örnek bulamıyorsanız ufak bir gezintiye çıkmanız yeterli olacaktır. Yasakları olmadan gezen çiftleri gördüğünüzde zaman harcadığınızı daha iyi anlayacaksınız. Çünkü bir düşünün; siz yakalanma korkusu olmadan tek bir anınızı bile rahatça yaşayamadınız.
ben bu bebeğimi aLdırmak istemiyorum gitmeyi düşünüyorum ama nasıL bakıcağımı biLmiyorum. geLen rızkıyLa geLir derLer hep.. ALLAH'ım bunu Kaybetmeme engeL olsun
Çevrenizde byLe şeyLer yaşıyan yokmu kocanız hiç mi aLdatmıyor sizi ? Fake konuymuş insanLarın neLer yaşadığınızdan haberiniz yok tabi
herşey size güLLük güListanLık değiLmi ?
Kocanız yaptığında eLinin Kiri..
ama yapar Kadına ise o... damgası
ne Kadar koLay geLiyo sizede duygusaL bi bağ yaşadığınız adam yıkıLan umutLar.
hepiniz çok dindarsınız yani ?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?