Seni çok iyi anlıyorum, bu bir rüya ve birgün uyanacağım diye düşünüyorsun. bu rüyayı sürdürmek senin elinde. Hayattan çooook büyük şeyler bekliyorsan mutsuz olur karamsarlığa kapılırsın. Küçük şeylerle mutlu ol, ben evime bakıp ya evet bu halı bizim, bu perde bizim, bu tahta kaşık bizim diye mutlu oluyorum inan ki. İnsanlara kulaklarını tıka, nişan dönemimi hep insanların lafına sözünü düşüne düşüne berbat geçirdim. Artık hayatınızı kurdunuz, bir aile oldunuz.
Birinci madde aranıza para meselesini sokma, o zaman "biz" olamazsın.
2. olarak, araya 3. şahısların girmesine izin verme. Ne ailesiyle ilgili konuş ne de kendi ailenle ilgili konuştur. eşim ailemle ilgili konuşacak gibi olduğunda, masum bir kedi gibi ama aşkım sen benimle evlisin onlarla değil diyorum ailem haklı da olsa haksız da olsa mevzunun konuşulmasına izin vermemiş oluyorum. O da saygısını muhafaza etmiş oluyor.
3. olarak eşine hizmet etmek istemen gayet doğal, çünkü böyle yetiştiriliyoruz. Ben de çoğu işi yapıyorum ondan beklemiyorum ama, çocuk olduğunda her şeyin üstesinden gelemezsin tek başına sana yardım edebilmeli. Ben tatlı dille rica ederek yaptırıyorum bazı şeyleri. "Canım ben .. yaparken sen de .. yaparsan dışarı daha çabuk çıkarız" gibi..
bütün bunlara rağmen ben sinirli bi insanım bazen öfkemi kontrol edemiyorum o zaman eşim de sinirleniyor çok küçük şeylerden tartışabiliyoruz. önemli olan bunu büyütmeden halletmek, karşı tarafın üzerine gitmemek,
Ben kendime ilke edinmeye çalışıyorum, eşimin zaaflarının üzerine gitmiyorum, onu can evinden vuracak laflar sarfetmiyorum. laf sokmuyorum.
bir de benim eşim küçük şeylerden acaip mutlu olur, onu düşündüğümü belli eden şeyler, o istemeden benim bir şeyi yapmam, ne bileyim masajdır, tatlıdır.. böyle küçük şeyler saygıyı ve sevgiyi büyütüyor.
Allah nazarlardan saklasın, şükret ve dua et canım :))