kız adamı yolladım dışarı dedim yeni gittin neden geldin demezmi senin hasretine dayanamadımda geldim:roflol::roflol::roflol::roflol:
abla hoşbuldum:roflol::roflol::roflol:
Hayırdır kuzum neyin varki
buarada hoşgeldin opuyorumnanaktan
sagol canım nerdeeeeen ben pozitif düşüncem herşeyin en kötüsünü düşünürümhayıra yor kız işşallah güzel haberler alırsın pozitif düşün pozitif düşün canımolumunekankayizsmileolumunekankayizsmile
slm kk nın şekerleri napıyonuz işlerimi bitirdim biraz sonra kaynanam gelir kaçarım
slm kk nın şekerleri napıyonuz işlerimi bitirdim biraz sonra kaynanam gelir kaçarım
HADİ GÜLE GÜLE TATLIMkızlar ben çıkıyorum arkadaşım bekler gelince benimkini atlatabilirsem bir umut gene girerim dua edinde izin versin bende arkadaş gibi sütmü kaynatsamda içse uykusu gelse ne dersiniz yaşasın kötülük:roflol::roflol::roflol: öpüyorum hepinizi bacılarım benimŞenizŞeniz
abla hoşbuldum
aslında bişeyim yokta nefesim daralıyo sanki evler dar gelmeye başladı bana depresyona giriyorum galiba
sagol canım nerdeeeeen ben pozitif düşüncem herşeyin en kötüsünü düşünürüm
hoşgeldin birsen
evet canım kaynanamla oturuyorum arada tartişıyoruz iş ve çocukları yüzünden ama 10 sene olacak birlikteyizkız merak ettim sen kaynananlamı oturuyosun canım ya bilmiyorumkismilebilmiyorumkismile
BABA KIYMETİ
Evliliğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyor ve onun evde bir fazlalık olduğunu düşünüyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara ulaşıyordu. Yine böyle bir tartışma anında eşi bütün bağları kopardı ve 'Ya ben giderim, ya da baban bu evde kalmayacak' diyerek rest çekti.
Eşini kaybetmeyi göze alamazdı. Babası yüzünden çıkan tartışmalar dışında mutlu bir yuvası sevdiği ve kendini seven bir eşi ve birde çocukları vardı. Eşi için çok mücadele etmişti evliliği sırasında. Ailesini ikna etmek için çok uğraşmış ve çok sorunlarla karşılaşmıştı. Hala onu ölürcesine seviyordu. Çaresizlik içinde ne yapacağını düşündü ve kendince bir çözüm yolu buldu. Yıllar önce avcılık merakı yüzünden kendisi için yaptırdığı kulübe tipi dağ evine
götürecekti babasını. Haftada bir uğrayacak ve ihtiyacı neyse karşılayacak, böylelikle eşiyle de bu tür sorunlar yaşamayacaktı. Babasına lazım olacak bütün malzemeleri hazırladıktan sonra yatalak babasını yatağından kaldırdı ve kucakladığı gibi arabaya attı. Oğlu Can 'Baba ben de seninle gelmek istiyorum' diye ısrar edince onu da arabaya aldı ve birlikte yola koyuldular.
Karakışın tam ortalarıydı ve korkunç bir soğuk vardı. Kar ve tipi yüzünden yolu zor seçiyorlardı. Minik can sürekli babasına 'Baba nereye gidiyoruz ?' diye soruyor ama cevap alamıyordu. Öte yandan nereye götürüldüğünü anlayan yaşlı adamsa gizli gizli gözyaşı döküyor oğlu ve torununa belli etmemeye çalışıyordu. Saatler süren zorlu yolculuktan sonra dağ evine ulaştılar. Epeydir buraya gelmemişti. Baraka tipindeki dağ evi artık çürümeye yüz tutmuş, tavan akıyordu. Barakanın bir köşesini temizledi hazırladı ve
arabadan yüklendiği yatağı oraya itina ile serdi. Sonra diğer malzemeleri taşıdı. En son da babasını sırtlayarak yatağa yerleştirdi. Tipi adeta barakanın içinde hissediliyordu. Barakanın içinde fırtına vardı adeta. Çaresizlik içinde babasını izledi. Daha şimdiden üşümeye başlamıştı. Yarın yine gelir bir yorgan ve birkaç battaniye getiririm diye düşündü. Öyle üzgündü ki Dünya başına göçüyor gibiydi. O bu duygular içindeyken babası yüreğine bıçak saplanmış gibiydi. Yıllarca emek verdiği oğlu tarafından bir barakaya terk ediliyordu. Gururu incinmişti içi yanıyordu ama belli etmemeye çalışıyordu. Minik Can ise olanlara hiçbir anlam veremiyordu. Anlamsızca ama dedesinden ayrılacak olmanın vermiş olduğu üzüntüyle sadece seyrediyordu. Artık gitme zamanıydı. Babasının yatağına eğildi yanaklarını ve ellerini defalarca öptü. Beni affet der gibi sarıldı, kokladı. Artık ikisi de kendine hakim olamıyor ve hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Buna mecburum der gibi baktı babasının yüzüne ve Can'ın elini tutup hızla barakayı terk etti.
Arabaya bindiler. Can yola çıktıklarında ağlamaya başladı neden dedemi o soğuk yerde bıraktın diye. Verecek hiçbir cevap bulamıyordu, annen böyle istiyor diyemiyordu. Can 'Baba sen yaşlandığında bende seni buraya mı getireceğim' diye sorunca Dünyası başına yıkıldı. O sorunun yöneltilmesiyle birlikte deliler gibi geri çevirdi arabayı. Barakaya ulaştığında 'Beni affet baba' diyerek babasının boynuna sarıldı. Baba oğul sıkı sıkı sarılmış ve çocuklar gibi hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı. Oğlu 'Baba beni affet, sana bu muameleyi yaptığım için beni affet' diye hatasını belli ediyordu.. Babası oğlunun bu sözlerine en anlamlı cevabı veriyordu...
'Geri geleceğini biliyordum yavrum. Ben babamı dağ başına atmadım ki, sen beni atasın. Beni bu dağda bırakamayacağını biliyordum....
mafoldumbenmafoldumben
ALLAHIM HEPİMİZE HAYIRLI EVLATLAR VERSİN
baba kıymeti
evliliğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyor ve onun evde bir fazlalık olduğunu düşünüyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara ulaşıyordu. Yine böyle bir tartışma anında eşi bütün bağları kopardı ve 'ya ben giderim, ya da baban bu evde kalmayacak' diyerek rest çekti.
Eşini kaybetmeyi göze alamazdı. Babası yüzünden çıkan tartışmalar dışında mutlu bir yuvası sevdiği ve kendini seven bir eşi ve birde çocukları vardı. Eşi için çok mücadele etmişti evliliği sırasında. Ailesini ikna etmek için çok uğraşmış ve çok sorunlarla karşılaşmıştı. Hala onu ölürcesine seviyordu. çaresizlik içinde ne yapacağını düşündü ve kendince bir çözüm yolu buldu. Yıllar önce avcılık merakı yüzünden kendisi için yaptırdığı kulübe tipi dağ evine
götürecekti babasını. Haftada bir uğrayacak ve ihtiyacı neyse karşılayacak, böylelikle eşiyle de bu tür sorunlar yaşamayacaktı. Babasına lazım olacak bütün malzemeleri hazırladıktan sonra yatalak babasını yatağından kaldırdı ve kucakladığı gibi arabaya attı. Oğlu can 'baba ben de seninle gelmek istiyorum' diye ısrar edince onu da arabaya aldı ve birlikte yola koyuldular.
Karakışın tam ortalarıydı ve korkunç bir soğuk vardı. Kar ve tipi yüzünden yolu zor seçiyorlardı. Minik can sürekli babasına 'baba nereye gidiyoruz ?' diye soruyor ama cevap alamıyordu. öte yandan nereye götürüldüğünü anlayan yaşlı adamsa gizli gizli gözyaşı döküyor oğlu ve torununa belli etmemeye çalışıyordu. Saatler süren zorlu yolculuktan sonra dağ evine ulaştılar. Epeydir buraya gelmemişti. Baraka tipindeki dağ evi artık çürümeye yüz tutmuş, tavan akıyordu. Barakanın bir köşesini temizledi hazırladı ve
arabadan yüklendiği yatağı oraya itina ile serdi. Sonra diğer malzemeleri taşıdı. En son da babasını sırtlayarak yatağa yerleştirdi. Tipi adeta barakanın içinde hissediliyordu. Barakanın içinde fırtına vardı adeta. çaresizlik içinde babasını izledi. Daha şimdiden üşümeye başlamıştı. Yarın yine gelir bir yorgan ve birkaç battaniye getiririm diye düşündü. öyle üzgündü ki dünya başına göçüyor gibiydi. O bu duygular içindeyken babası yüreğine bıçak saplanmış gibiydi. Yıllarca emek verdiği oğlu tarafından bir barakaya terk ediliyordu. Gururu incinmişti içi yanıyordu ama belli etmemeye çalışıyordu. Minik can ise olanlara hiçbir anlam veremiyordu. Anlamsızca ama dedesinden ayrılacak olmanın vermiş olduğu üzüntüyle sadece seyrediyordu. Artık gitme zamanıydı. Babasının yatağına eğildi yanaklarını ve ellerini defalarca öptü. Beni affet der gibi sarıldı, kokladı. Artık ikisi de kendine hakim olamıyor ve hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Buna mecburum der gibi baktı babasının yüzüne ve can'ın elini tutup hızla barakayı terk etti.
Arabaya bindiler. Can yola çıktıklarında ağlamaya başladı neden dedemi o soğuk yerde bıraktın diye. Verecek hiçbir cevap bulamıyordu, annen böyle istiyor diyemiyordu. Can 'baba sen yaşlandığında bende seni buraya mı getireceğim' diye sorunca dünyası başına yıkıldı. O sorunun yöneltilmesiyle birlikte deliler gibi geri çevirdi arabayı. Barakaya ulaştığında 'beni affet baba' diyerek babasının boynuna sarıldı. Baba oğul sıkı sıkı sarılmış ve çocuklar gibi hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı. Oğlu 'baba beni affet, sana bu muameleyi yaptığım için beni affet' diye hatasını belli ediyordu.. Babası oğlunun bu sözlerine en anlamlı cevabı veriyordu...
'geri geleceğini biliyordum yavrum. Ben babamı dağ başına atmadım ki, sen beni atasın. Beni bu dağda bırakamayacağını biliyordum....
Mafoldumbenmafoldumben
allahım hepimize hayırlı evlatlar versin
Birsen allah yardım etsin ama şu güzelliyi varki duasını alıyosun kaynanannın ne güzel herkese nasip olmaz
CANIM DEPRESYONA NASIL GİRİLİYO ANLATIYIMAy abla ben öyle biriyim işte herşeyin en kötüsünü düşünüyorum
depresyona nasıl giriliyoki kız belirtileri neler
canım zor her ne olursa olsun helede her işe karışanla çokdaha zorvalla ebrar gelinleriyle çocukları biraz normal olsalar belki pek sorun yaşamayız ama genede kendide heyecanlı pimpirikli herşeyi o bilir herşeyin en güzelini o yapar başkası yapamaz o kadar
tamam canım görüşürüzKızlar bana biraz müsade birazdan gelirim cıkmıyom sayfam acık
kız çok üzücü bir hi,kaye rahmetli babam derdiki siz insana nasıl muamele ederseniz allahta size öyle muamele eder dedi kız benim kaynanam olsun kayınpederim olsum bırakmam ya altlarından bile alırım yanı hiç bakmıyosanda allah rızası için bakıcaksın bakın kaynanam kadın hastalıklarından yattı 8 gün ben baktım kimseler degil allah rızası için eşim dedi hastaneye annem cuma günü yatıcak eltimde evli ozaman tabi dedi anneme sen bakrmısın dedi allah rızası için dedi eşim 8 gün ben baktım 5 gün hiç uyumadım bide düşünün oruca denk geldi allah razı olsun dedi kaynanam o bana yetti banim babacım felç oldu eşim allah razı olsun 4 ay baktı babama tıraş9ına kadar herşeyiyle o ilgilendi allah ondanda razı olsun ben çok yufka yürekliyim galiba hep ondan kaybediyorum herşeyi biri yanımda aglasa aglarım merhemetli oldugum için rabbime şükrediyorum allah razı olsunki ailemden beni çok güzel yetiştirdiler iyiki onlar benim ailem :1hug::1hug::1hug:
çok doğru canım etme bulma dünyası boşa denmiyobunun bide tahta kaşık muhabbeti vardı bende onu okumuştum
bunlar gercekler aslında ne yaparsan elinle o gelir seninle
ne yaparsak mutlaka aynısı görürüz ne eksik ne fazla
sagol abla paylaştıgın için
bakın kızlar özet geçiyim uzatmayım eltimin biri çok huysuz sürekli sorun kavga çıkartıyo habire biz boşanıyoz diyo ben her işimi kendim yaptığım için bana gıcık oluyo beni o.... diye bile kızdırdı öteki eltim eşi ms hastası sürekli terkedip gider kadın canı sıkılınca kocasını bize atar gider yarın geliyom der 3 gün gelmez kocasıda beni bıraktı diye canı sıkıldıkça intihara kalkar daha dur
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?