dini paylaşım alanı

14- Biz şûra ümmetiyiz. İstişaresiz iş, bu ümmete hayır getirir iş değildir.


[list_item title="15- Şeytanı unutma! Sen ve ecdadın yokken o vardı. O, daha biz var olmadığımız zamandan beri bize tuzak kurmak için çalışıyor. Unutma onu sakın! O bizden eskidir, bizden güçlüdür. Şu kadar ki biz, Allah ile olursak ondan etkilenmeyiz. Ancak o zaman!" url=""]

 
16- Ve sana son sözüm:

Sabret, acele etme!

Vakit Allah’a göredir, bize göre vakit olmaz.

Onun için de, sabredeceksin aceleci olmayacaksın.

Sayan değil çalışan olacaksın.

Sakın acele ederek her şeyi berbat etme!

Yoktur sabırdan başka bir çaren güzel kardeşim.



Kaynak; Nureddin Yıldız
 
Kur’an’a Yakın Olmak İçin 5 Yol


İslami bilgi edinmenin önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. İnsan daimi bir öğrencidir ve sürekli öğrenir. Bilgiyi edinmenin birden fazla yolu vardır; seminerlere, derslere katılmaktan tutun, Youtube’dan İslami sohbetler izlemeye kadar, hatta daha fazlası bile var. Bazılarımız tüm bu çeşit yolları deniyorlar ancak bu bilgiyi elde etmek için en önemli rehberi kaçırıyor: Kur’an.
“O kitap (Kur’an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.” [Bakara Suresi, 2. Ayet Meali]

Peki, hayatınıza yön vermek için Kur’an’a ne sıklıkla başvuruyorsunuz? Kuran bizim hayat kitabımızdır. Allah Kuran’ı bize, hayatımızın her anında Ona başvurabilelim diye verdi. Süsleyip, sarıp duvarlara asalım diye değil. Kuran duvarlarda değil, bilakis her an elinize gelebilecek bir yerde durmalı. Diğer ilimlerle uğraşmak bazen daha baskın görünebilir ancak imanımızın her an tazelenmeye, ilerlemeye ve çoğalmaya ihtiyacı vardır. Bu da ancak ve ancak Kuran ile olur. Çünkü Kuran insanoğlunun hayat damarı,kanı, serumudur. Bizler Kur’an okumayı sadece Arapçadan hatim etmek ya da Yasin okumak olarak görmemeliyiz. Kuranı okumaya, anlamaya, düşünmeye ve emirlerine göre hareket etmeye ihtiyacımız var. Böylece hem dini bilgimizi hem de imanımızın derecesini arttırabiliriz! O zaman göreceksiniz ki, diğer her şey anlamlı gelecek, inşaAllah.

Bu yazı, sizi Kur’an’a yaklaştırmak için 5 etkili adımdan bahsediyor. Bu adımlara hayata geçirmeden önce, Kuran’a ayırdığınız zamanı düşünün. Sonra da, Kur’an’ın sizin imanınızı ve ilminizi arttırmak için en büyük bir araç olduğuna dair sağlam bir inanç geliştirin. Kur’an, Allah (svt)’nın size bir lütfu. Allah der ki:“Bugün, size dîninizi kemâle erdirdim,üzerinize olan ni’metimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’a râzı oldum!” [Maide Suresi, 3. Ayet Meali]

 
2. Anladığınız dilden Kur’an Meali okuyun


Arapça bilmeyen birçoğumuz için, Kur’an’nın düsturlarını uygulamak zor olacaktır. Her ne kadar Kur’an okumak bize sevap kazandırsa da, o kalplere şifa olması için de indirildi. Biz Kur’an’ın bize öğrettiklerini uygulamaya ve üzerinde düşünmeye çalışmalıyız. Biz bunu sadece ya Arapça öğrenerek ya da anladığımızdan dilden onun mealini okuyarak yapabiliriz. Arapça öğrenmeye niyet etmeli ama o zamana kadar da boş durmamalıyız. Her gün okuduğumuz Kuranımızı mealli Kuran seçebiliriz. Böylece okuduğumuz gibi yanda mealine göz gezdiririz. Arapçasından okuduğunuz surenin anlamını da takip etmeyi ve telkinlerini uygulamayı da ihmal etmemeliyiz. Yanı sıra yanımızda küçük bir meal kitabı bulundurabiliriz. İşte bu çok etkili oluyor. Yolda, okulda, bankada, bir şey beklerken, 5 dk bile okusak, o çoğalıp gidiyor ve o küçük zamanları bile kaçırmıyoruz.

 
3. Kur’anın tefsirini okuyun/dinleyin


Meal ayetlerin birebir çevirisini yapar. Ancak tefsir ise, bu ayetlerin hangi olay üzerine, nerede, nasıl indiğini açıklar. Böylece biz ayeti bütünsel olarak kavramış oluruz. Bu Kuranı daha iyi anlamak ve içselleştirmek için kesinlikle şart olan bir ibadet ve ilimdir. Ayrıca bir ayetin ya da surenin içeriğini öğrenince, sureyi daha iyi hatırlar ve namazda okumak istediğinizde anlamını aklınıza getirip, daha huşulu bir namaz kılarsınız. Bunun keyfine varınca, diğer surelerin tefsirini de birer birer okursunuz. Başlangıç için Fatiha suresini seçebilirsiniz. Namazda da en çok okuduğumuz suredir. Daha sonra sırayla okuduğunuz diğer sureli işlersiniz. Böylece bir gün bir bakarsınız ki, pek çok ayetin ve surenin anlamını, olayını biliyorsunuz.
Çeşitli tefsirlerden yararlanabilirsiniz. İngilizce biliyorsanız içlerinde Nouman Ali Khan’ın da olduğu, Bayyinah.tv’deki tefsir videolarını izleyebilirsiniz. Yine Mekteb-i Suffa ekibinin bu videolara yaptığı altyazılı çevirilerden de tefsir takibi yapabilirsiniz.

 
4. Bir ya da birkaç ayeti uygulamaya geçirin


Sahabe-, Kiram’ın bizden en büyük farkı şuydu, onlar bir ayet öğrendiklerinde hemen uygulamaya çalışır ve çoğu kez başarırlardı. Biz öğreniyoruz ama sadece bilgi olarak bırakıyoruz. Oysa uygulamadıktan sonra öğrendiklerimiz bizi kurtarmaya yetmez. O zaman bizde örnek nesli örnek alıp, en azami ölçüde uygulamalar yapmaya başlamalıyız.

Mesala, ailenize değer verin. Allah diyor ki: “(Biz) insana, ana-babasına iyilik etmeyi de tavsiye ettik. Anası onu zahmetle(karnında) taşımış ve onu zahmetle doğurmuştur.” [Ahkaf Suresi, 15. Ayet Meali].

Okuduğunuz ya da işittiğiniz ayetlerden adım adım uygulanabilir ayetler seçip, hayatınıza yerleştirmeye çalışın.

 
5. Ayetleri ezberleyin ve onları namazlarınızda okuyun


Adım 5, yukarıdaki diğer adımları bir araya getiriyor. Okuyor, anlıyor ve onları hayata geçiriyorsunuz. Şimdi namazlarınızda ezberlediğiniz ayet ve sureleri okuyarak, Kur’an’la bağlantıda kalmalısınız. Namazlarda elem teradan aşağısını okumak yetmez. Bir ayet dahi olsa, yeni ezberler yapmalı ve bunu hayatımızın namaz boyutuna taşımalıyız.

Hatırlayın, Allah diyor ki: “Şüphesiz şeytan, insan için apaçık bir düşmandır.” [İsra Suresi, 53. Ayet Meali]

Belki Kur’an’ı okumaya başladınız ama başka şeyler dikkatinizi dağıtıyor. Dikkat dağınıklıklarından kaçınmaya çalışın ve bir rutin oturtmaya çalışın. Vazgeçemeyeceğiniz, hayatınızın bir parçası olan ve günün normal işleri arasında yerini almış rutinler. Bir günlük yapmasam ne olacak, olmaz, Çünkü bir şey olur. Şeytan her an sizi Allah’tan uzaklaştırmaya çalışır. Peygamberimiz (sav)’in şu sözünü hatırlayın: “Namaz nurdur; sadaka delildir; sabır ziyâdır. Kur’an senin ya lehinde ya da aleyhinde delildir. Herkes sabahtan (pazara çıkar) nefsini satar; kimi onu âzâd kimi de helâk eder.” [Hadis-i Şerif Meali, Kaynak: Müslim]

İnşaAllah Kur’an’a yaklaşarak, ruhunuzu özgürleştirin!

 
Kolaylıkla Yapılan Ve Büyük Sevaplar Getiren Ameller


Her yanımızın internet ağıyla, sosyal medyayla, iş, okul vb. alanlarla meşgul edildiği hayatlarımızda kendimizde gece teheccüde kalkacak gücü bulmakta zorlanabiliriz. Değil teheccüd, sabah namazını dahi kaçırmamışsak kârda saydığımız günler olabilir. Nasıl olduk da bu hale geldik diye düşünmekten çok nasıl olur da bu yoğunluktan dinimizin nasibini almasını engelleyebiliriz demenin daha hayırlı olacağı aşikâr. Şükürler olsun ki, yerden kaldırılan taş ile sadaka sevabı kazanılan bir dine sahibiz ve bu dinin güzelliklerini öğrenip hayatımıza ŞUAN geçirmezsek kabre girdiğimizde “daha iyi bir Müslüman olacaktım” diye düşünmek için çok geç olacak. İşte bu yüzden önümüze hayatımızdan İslam’ın bereketinin eksilmesini önleyecek ve kolaylıkla yapılabilecek bu filleri sunacağız.
 
1.Başkalarına Yardım Etmek


“Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir. Kim bir Müslümandan bir sıkıntıyı giderirse, Allah Teâlâ o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir Müslümanın ayıp ve kusurunu örterse, Allah Teâlâ da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter.”

Buhârî, Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî

Belki çok yorgun olduğunuz bir anda bir arkadaşınız, komşunuz size geldi ve bir şey rica etti. Bahane mekanizmasını çalıştırmaya başlamak yerine basitçe elinizden ne gelirse yapmaya hazır olun. Annenin dahi evladından kaçacağı o günde bir yerden yardım gelsin diye amansızca beklememek için koşup bir Müslümanın ihtiyacını giderelim; Allah da en çok ihtiyacımız olan günde bizimkini gidersin. Ne büyük müjde!
 
2.Gülümsemek




“Mümin kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır.”

Tirmizî, Birr, 36.

Birbiriyle göz teması kurmaktan kaçınan Müslümanlarla doldu caddelerimiz. Oysa tebessüm ederek hem Efendimiz aleyhisselam’ın sünnetini uyguluyor hem de fark etmeden aramızdaki kardeşlik bağlarını güçlendiriyoruz. Yüzünden tebessüm eksik olmayan Nebiler Sultanı sallallahu aleyhi ve sellem burada olsaydı stresli, asık suratlı, selamlaşmaktan kaçınan müminler görmeye dayanabilir miydi?
 
3.100 Şehit Sevabı Almak




“Ümmetimin fesadı zamanında kim sünnetime temessük ederse (yapışırsa), ona yüz şehit ecri vardır.”

Şu bir gerçek ki aslında fark etmeden birçok sünneti yerine getiriyoruz, tek sorun niyetlerimizi tazelemekte. Oturarak yemek yemek, uyumak, hapşırmak, su içmek, yürümek, giyinmek sünnet niyetiyle yapıldığında her biri için mükâfatlandırılıyoruz. Tek gereken ne yaparsak yapalım O’nun (sallallahu aleyhi ve sellem) gibi yapmaya niyet etmek ve O’nun (sallallahu aleyhi ve sellem) güzel sünnetini nakış nakış hayatımıza işlemek, nihayetinde 100 şehit sevabı bizleri bekliyor. Hangisinden başlayayım derseniz sitemizdeki unutulmuş sünnetler serisini inceleyebilirsiniz:
 
4.Tüm Müslümanlar İçin İstiğfar Etmek


“Her kim, mümin erkek ve kadınlar için mağfiret dilerse, her mümin ve mümineye karşı ona bir hasene (sevap) yazılır.” (Buhari, et- Tarihu’l Kebir No: 2564)

Mümin istiğfar ederken dahi yalnızca kendini düşünmez ve kısa yoldan bu güzel mükâfatı elde eder. Dualarınızın arasına bunu da katmayı unutmayın.
 
5.Her Gün Anne Baba İçin Küçük Bir İyilik Yapmak




Anne babanız hala hayattaysa ne kadar şanslı olduğunuzu tahmin edemezsiniz, çünkü “Anne-baba, Cennet’in orta kapısıdır. Artık sen o kapıyı ister zayi et, ister muhafaza et.” (Tirmizî, Birr, 3)

En faziletli amel, namazdan sonra, ana babaya iyilik etmektir.(Müslim)

Hayatlarında onların kıymetini bilememiş, rızalarını alamamış; kaybettikten sonra keşke hayatta olsa da ağzına gelen her şeyi saydırsa diyen evlat pişmanlığı yaşamamak için onların kıymetini bilin ve küçük dahi olsa onlar için bir şeyler yapın. Zaten durup düşündüğünüzde tüm hayatlarını sizin mutluluğunuz için fedakârlık yaparak geçirdiklerini fark etmek zor değil. O halde hem onların rızasını alalım hem de bize karşı asıl şefkatin kaynağı olan Rabbimiz ’in rızasını kazanalım.

Her gün cennete bu kadar yakın olmak bizim elimizde!
 
6.İmanın Tadını Kazanmak




“Harama bakmak, şeytanın oklarından zehirli bir oktur. Bu sebeple, Allah’tan korktuğu için harama bakmayı terk eden kimseye, mükâfat olarak Allah öyle bir iman verir ki, onun tadını kalbinde hisseder.” (Hakim, Müstedrek, 4/314

İçi boş kalplerimiz, tadını duyamadığımız imanlarımıza baktığımızda her gün elimize geçen bu fırsatı değerlendiremediğimizi görürüz. Allah subhanehu ve Teâla gözlerimizi haramdan sakınmamızı istemesiyle beraber karşılığında en çok ihtiyacımız olan imanın tadını da lütfedeceğini bildiriyor Resul’üne (sallallahu aleyhi ve sellem). Bu mükâfatı elde edememe korkusuyla, nefsimizi ve şeytanı yenmek için bir süre kendimizi zorlarsak haramdan bakışları indirmek bizler için küçük bir göz kapağı hareketi kadar kolay olacak Allah’ın izniyle.
 
7.Küçük Zikirler Çekmek




“Onlar ki, ayakta dururken, otururken ve yanları üzerine (yatar) iken Allah’ı zikrederler ve gökler ile yerin yaratılışı hakkında (derin derin) düşünürler. (Ve şöyle duâ ederler:) ‘Rabbimiz! (Sen) bunları boş yere yaratmadın; sen (bundan) münezzehsin, artık bizi ateşin azâbından muhâfaza eyle!” (Ali İmran,191)

Otobüs kuyruğunda beklerken, asansörde çıkarken, yolda yürürken, bulaşık yıkarken her an Allah ile beraber olmak için sessizce söyleyebileceğiniz birçok zikir mevcut. Dilimize abuk subuk, şehveti ve fuhşiyatı çağrıştıran, sinsice kalbimizi ibadetten soğutan şarkıları dolamak yerine cennet hazinelerinden bir hazine olan La Havle Ve La Kuvvete İlla Billah’ı kilitlesek ya. Bin bir türlü olayı nakletmek için çırpınan ağzımızı SubhanAllahi ve bi hamdihi ile, Rabbimizin en sevdiği kelamla, süsleyelim.

“Allah indinde en kıymetli söz, “Sübhanallahi ve bihamdihi”dir. (Müslim) “

Bunun gibi diğer pek çok ve faziletlerini saymakta zorlanacağımız zikirlere ulaşmak için: Her Gün Yapılabilecek 8 Faziletli Zikir
 
8.Komşuyla İyi İlişkiler İçinde Bulunmak






“Cebrâil bana komşuya iyilik etmeyi tavsiye edip durdu. Neredeyse komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım.”(Buhârî, Müslim)

Allah’a ve kıyamete inanan, komşusuna iyilik etsin! (Buhari)

Güzel komşuluk et ki, hakiki mümin olasın. (Tirmizi)

Dört bir yanında komşularıyla çevrili olan bir kişinin hakiki mümin seviyesine çıkabilmesi için önüne konulmuş bir fırsat daha. Yan tarafta oturanların adını dahi bilemeyecek kadar komşusundan bihaber geçinen günümüz Müslümanlar bu hadislerin farkında değil mi? Evde yapılan yemekten komşuya da götürmek, sıkıntıları olup olmadığını sormak, oturup birlikte sohbet etmek, beton yığınları arasında sevgi köprüleri kurmak bir Müslümanda olması gereken hal ve tavırlardır. Çağdaşlığın bizden istediği kapıları ardınca kilitlenmiş evlere hapsolmak, yalnızca kendi ihtiyaçlarını görüp yanı başında tüten ocağı umursamamak bu ümmete yakışmaz.
 
9.Yetimin Başını Okşamak


Kalbinin yumuşamasını ve hacetinin görülmesini istersen, yetime acı, onun başını okşa ve ona yediğinden yedir. (Taberani)

Sabredip sevabını umarak yetime bakanla, Cennette beraber oluruz. (Taberani)

Merhamet peygamberi Efendimiz aleyhisselatu vesselam ile cennette beraber olma müjdesi, kaskatı kalplerimizin yumuşaması ve hacetimizin görülmesi..daha nice mükafatlar bir yetime yakınlık göstermekten, onun gönlüne girmekten, ihtiyaçlarını gidermekten geçiyor. Çevremde yardım edebileceğim bir yetim yok diyorsanız bile bu işi yapan yardım kuruluşlarına ulaşmakla başlayabilirsiniz. Unutmayın “Sevdiğiniz şeylerden sarf etmedikçe gerçek iyiliğe erişemezsiniz. Her ne sarf ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir.” (Al-i İmran,92)
 
Günlük Yapılabilecek 8 Faziletli Zikir


Allah-u Teala Kur’an-ı Kerimde mealen şöyle buyurmuştur: “… Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ın zikriyle mutmain olur (Allah’ı anmakla sükûnet bulur).” (Ra’d, 13/28)

Bir başka Ayet-i Kerime’de Rabbimiz mealen: “Öyleyse siz Beni zikredin ki Ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin.” (Bakara, 2/152) buyurmuştur.

Bu yazımızda inşaallah yapması günlük belki yarım saatimizi alacak ama ebedi ahiret yurdu için bize çok faydalar sağlayacak bazı faziletli zikirleri yazacağız. Unutmayalım dünya pazarına bir kez geliniyor alabildiğimizi alıp ahirete götürmek için tek şansımız var.

 
1. Bismillahi Subhanallahi ve Bihamdihi
Ebu’d-Derdâ radıyallahu anh’tan rivayet edildiğine göre, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sizin biriniz her gün sabahladığında Allah için bin hasene (sevap) işlemeyi terketmesin, her kim sabahladığında yüz kere: ‘Bismillahi sübhanallahi ve bihamdihi (Allah’ın ismiyle başlayıp, Allah’ı tesbih ederim ve ona hamd ederim.)’ derse, bu bin hasenedir ki, inşaAllah o gün o kadar (bin tane) günah işleyemez. Bundan başka işlediği hayırlar da bol bol kendisine kalır.”
Kaynak: İmam Ahmed; Heysemî, Mecme’u’z-Zevâid:10/116

 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…