dini paylaşım alanı

Sevgili arkadaşlarım bu haftali konumuz tevekkül olsun

Hepimiz bu konu ile ilgili önce kendi fikirlerimizi beyan edelim

Sonrasında değişik kaynaklardan bu konuyla ilgili araştırma yapalım
Yazalım çizelim kendimizin aklında kalacak bir tanımlama yapalım..
Bu konu ıle ilgili ayet ve hadislerle hemhal olalım

Hepimiz artık henüz başlamadı isek dinimi öğreniyorum "" defteri tutalım ve ilk konumuzu buraya not düşelim inşaallah

Ne dersiniz

Bence çok güzel olacak???
 
çok güzeller canım
 
olabilir neden olmasın tevekkül ilk konumuz oluyor
 
olabilir neden olmasın tevekkül ilk konumuz oluyor


evet kuzum..
güzelce araştıralım parça parça burda paylaşılabilir..
kaynak belirterek yazalım ki sağlam bilgi olsun..

güzelce araştıralım ; kendimizce bir makale yazı oluşturup buradan paylaşalım..

performans ödevi gibi bir hazırlık olsun...

güzelce emek vererek halledelim...
 
yalnız benim bilgisayar nerdeyse çoğu sayfayı açmıyor çok bilgi bulamazsam kusuruma bakma olur mu
 
C cansu_tr yukarıda defterimden paylaştıklarım nouman ali khan ın videolarından yazdıklarım
söz vermiştim ya sana yğkelyeceğim diye :)
 
İSLAMDA TEVEKKÜL ANLAYIŞI

Değerli Mü’minler!

Tevekkül, bir kimsenin kendini Allah’a teslim etmesi, rızkında ve işlerinde Allah’ı kefil bilip sadece O’na güvenmesidir. Kur’an’da bu kavram kırk ayette geçmektedir. Allah Teâlâ, tevekkülün ne olduğunu ve nasıl uygulanacağını Kur’an’da peygamberlere ve dolayısıyla biz müminlere bildirmiştir. Hz. Musa (a.s) Firavun zulmünden insanları kurtarmaya karar verdiğinde kendisine; “Kullarımızı gece yürüt, çünkü siz takip edileceksiniz.”[1] buyurmuş ve tedbir almalarını istemiştir. Hz. Yakup (a.s.), oğullarını Mısır’a gönderirken, tedbirli davranıp ayrı ayrı kapılardan girmelerini istemiştir.[2] Hz. Nuh (a.s.) tufana gemi yaparak hazırlanmıştır. İbrahim (a.s) Nemrut ile mücadelesinde elinden geleni yaptıktan sonra; “ Ben yalnız Rabbimden yardım beklerim”[3] demiş ve ateşe girdiği anda Yüce Allah’ın yardımı bu teslimiyeti sayesinde kendisine yetişmiştir. O halde tevekkül, tedbir almak, bu yolda çaba sarf etmek, sonra işleri Allah’a havale etmek, her durumda Ona teslim olmak, güvenmek, razı olmak ve nihai yardımın Allah’tan geldiğine inanmaktır. Tevekkül, bu sebeplerle müminlere ait temel bir sıfattır ve Kur’an’da mütevekkillerden övgüyle bahsedilir.[4]

Peygamberimizin hadislerinde de yer alan bu kavramı, onun hayatında da görmekteyiz. Resulullah, hicretten önce Medinelilerden biat almış, evinden gizlice ayrılmış, sevr mağarasında üç gün bekledikten sonra yola çıkmış, böylece tedbirli davranmıştır. Yine O, kendisine; “Ey Allahın Resulü, devemi bağlayıp da mı tevekkül edeyim, yoksa serbest bırakıp da mı tevekkül edeyim diye soran birine; “Deveni bağla, sonra tevekkül et” buyurmuş,[5]başka bir hadislerinde de:

“Eğer siz Allah'a hakkıyla tevekkül edip güvenseydiniz, kuşların sabah aç karnına yuvalarından çıkıp, akşam karınları doymuş olarak yuvalarına döndükleri gibi size de (kolayca, bol) rızık ihsan edilirdi."[6] demişlerdir.

Muhterem Cemaat!

Niçin Allah’a tevekkül ediyoruz? Çünkü Allah Teâla Peygamberimize; “Sen ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan”[7] buyurmuştur. O, her şeye kâdirdir. O’nun ilminin üstünde ilim, O’nun kudretinin üstünde kudret yoktur. Bu anlayışı sahabenin ve daha sonra gelen nesillerin hayatında görmek mümkündür. İnsanın manevi gelişiminde önemli bir yeri olduğu için, en çok gönül ehlinin ilgilendiği bir konu olmuştur. Onlara göre tevekkül, Rabbine yaklaşmak ve onun rızasını ve sevgisini kazanmak isteyen bir müminin alacağı bu yolda elde edeceği bir makamdır. Bu makamın başı, tevekkül ettiğimiz Hak Teâla’yı bilmektir. O, çok aziz ve hikmet sahibidir. O’nun yücelttiği yücelir, Onun yolundan giden yükselir. Bu gerçek Kur’an’da şöyle ifade edilir: “Her kim Allah’a tevekkül ederse, bilsin ki Allah çok azizdir, hikmet ve hüküm sahibidir.”[8] Böylece, tevekkül eden Rabbini bilir, Ona dayanır, sığınır, bu halin karşılığını Allah’tan bekler. İmam Gazali bu konuya şöyle dikkat çeker: “Tevekkülün aslı, imandır, tevekkül var olan her şeyin gerçek yapıcısı ve yaratıcısının Allah olduğu inancına dayanır.”[9]

Kardeşlerim!

Merhum İstiklâl Marşı şairi Mehmet Âkif, “Tevekkül” adlı şiirinde bu konuya şöyle temas eder:

"Allah'a dayandım!" diye sen çıkma yataktan...
Mâ'nâ-yı tevekkül bu mudur? Hey gidi nâdân!
Ecdâdını zannetme asırlarca uyurdu;
Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu?[10]

Hutbemizi Peygamber Efendimizin teheccüd namazı sırasında yaptığı bir duası ile bitirelim: “Allah’ım, Sana teslim oldum, sana inandım, sana tevekkül ettim, sana yöneldim!”[11] Amin!

Dr. Serpil BAŞAR
Uzman Vaiz
İzmir İl Müftülüğü

[1] Duhan, 23.
[2] Yusuf, 67.
[3] Enbiya, 69.
[4] Âl-i İmran, 159.
[5] Tirmizi, Kıyame, 60.
[6] Tırmizi, Zühd,33
[7] Furkan, 58.
[8] Enfal, 49.
[9] İmam Gazali, İhya, IV, 243.
[10]M. Âkif, Safahat, Yedinci Kitap 'Azimden Sonra Tevekkül' isimli şiirden, s. 430.
[11] Buhari, Teheccüd, 1.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…