- Konu Sahibi Istanbulwoman
-
- #1
Avustralya deyince ilgimi çekti.5 sene önce bir dil kursunda yöneticilik yaparken, çok iyi Avustralya'dan bir öğretmenle çalışıyordum.Adam iyi, hoştu ama mart bitiminden kasıma kadar çıplak ayak gezerdi.Şap şap basa basa gezerdi.Derslere girerdi, iyi bir öğretmendi, kimseden ayağı çıplak diye şikayet almadım ama misal bazen büyük firmalara sunuma giderdik.Deneyimli diye de adamı yanımda götürmek isterdim.Tuttururdu "ayakkabı giymem, elektriğimi böyle toprağa veriyorum, giymem de giymem" diye.İçimden derdim sanki çayır çimende geziyorsun be adam, bildiğin laminant parkede geziyorsun işteNeyse uzun vade çalıştıktan sonra memleketine geri döndü, tam şükür kurtuldum derken bir hatun geldi gene çıplak ayak akımından.
Birgün böyle kelli felli bir firma müdürü gelmiş görüşmeye, ben de boşta olan bu hanımı çağırdım konuşma testi yapsın, müşteriyi bağlayalım diye.Hanım kızımız adamın karşına oturup, bacak bacak üstüne atınca(biraz erkek gibi bacak bacak üstüne atış düşünün) Allahım zenci karası ayak tabanlarını (kız süt gibi beyaz bu arada) görüp resmen kadınlığımdan utandım derler ya öyle oldum.
Herkesin tercihleri kişileri ilgilendirir ama çok kalabalık büyük şehirlerde, hastane ziyaretinde, cenazede, iş yaşamında vb bazı yer ve konumlarda bence eksi puan kazandırabilecek bir durum.
Yazlık yerlerde mümkün ve doğal karşılanabilirken düşünsenize bir firmaya iş görüşmesine zift gibi ayak tabanlarıyla gidiyorsunuz, bence komik ve baştan kaybettiren bir nokta olurdu
Bir de her ne kadar rahatlatıcı ve elektirik atıcı da olsa, İstanbul sokaklarını düşünüyorum da; hayvan pisliğine basmak var, böceğe basmak var, lama gibi tükürenlerin şeylerine basmak var,cam kırığına basıp mikrop kapıp hasta olmak var, var da var yani.
Ne doluymuşum arkadaş ya
Özet geç diyenler için; isteyen yalınayak dolaşır,kimse de karışamaz ama ben zenci ayak olmak istemiyorum
Ya, ben de, bu konudaki hevesimi Mayis-Ekim arasi gibi, arada bir, sahilde, Ortakoy, Bebek veya Kurucesme'nin filan oralarda, uzunca bir yuruyusu (30-45 dk filan) ciplak ayak yaparak giderecegim....kararliyim :) Bir dukkana veya cafeye oyle girmedigim surece sorun yok zaten....sadece yuruyusu o sekilde yapacagim yani....sonra, bir parkta oturup iyice temizlenip, parmak arasi terliklerimi (yazin genelde parmak arasi terlik giyerim zaten) giyerim ve yoluma devam ederim. Sanirim, boylesi en guzeli. Eee, bastigim yere dikkat ederim yani...o acidan da sorun olmaz :)
Ama, (eger Winstonlight'in yukarida anlattigi sey, Istanbul'da gerceklesmisse tabi), Istanbul'da bir dil kursunda bir ogretmenin devamli ciplak ayak takilabilmesine sasirdim yani...ilginc. Ya, benim icin sahsen sorun olmazdi orada ogrenci olsam mesela ; ama, Turkiye'deki insanlarin cogu boyle bir seyi sorun eder zannederdim...neyse, olumlu anlamda sasirdim yani :)
Pislik ve mikrop dolu yerler..
İğrenç ya ayağına geçicek o pislik mikrop tek kelime ile iğrenç.
yazlığımız Avşa adasında ve akşam olana kadar terlik gibi bişey giymem. çarşıya markete her yere yalın ayak giderim. taşa belli bir süre sonra alışıyor insan. çok rahatladığımı hissederim ayrıca. enerji boşaltıyorum :) he tek dezavantajı bazen aşırı sıcaklar olabiliyor yere basmamdan dolayı :)
Ay, super ya, sevgili Ikizbalik. Dukkanlara oyle girdiginde kimseye ters gelmiyor orada, di mi ? Bir ara seyi merak ediyordum : Istanbul'da bir alisveris merkezinde oyle takilsam (klimanin cok soguk esmedigi bir tanesinde ; yoksa, usutur insan), magazalara girdigimde bazi calisanlardan tepki gelir mi diye ('Buraya boyle girmeyin' filan diye). Daha henuz takilmadim oyle hic bir AVM'de.
Avsa'ya gideyim bari bu yaz....hihi. Ya, tabi, bu acidan, sadece Avsa degil, Cesme, Kusadasi, Marmaris filan o tarz yerlerin hepsi rahattir.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?