Doğuma Hazırlık Doğuma manevi hazırlık

Bebeklerimize aldığımız eşyalar, hastane çantası, ürünler için tavsiye ve öneriler....




evet hep karışıyor dikkat etmek lazım..Amin inş. cümlemizin ki için aminnn..
 
Bu konuyu,kardeşimin iyi niyetle paylaştığını düşünerek, yine iyi niyetimle, sizlere Kur'an- Kerimdeki ayetlerle, belgelendirerek, açıklıyor ve biraz olsun doğru olana iletmek için, anlayışınıza sunuyorum.

Sevgili arkadaşlarım, Allah bizlere hayatımızı onun dilediği ve bizlerin de "ayetleri" yerine getirerek yaşayacağımız yaşam, bizim için en hayırlısıdır.

Enam(6.sure) 126. ayet : Bu, Rabbinin dosdoğru yoludur. Şüphesiz düşünüp öğüt alacak bir toplum için âyetleri ayrı ayrı açıkladık.

Bu ayetten anlaşılacağı üzere, Rabbim ayetlerini yeterince açıklamıştır bunun için, sahih olmayan, dua kitabı olarak adlandırılan bir çok yanlışı içinde bulunduran kitaplara değil, Rabbimizin bizlere hayatımızın rehberi olarak göndermiş olduğu, Allahın sözleri olan, Kur'an-ı Kerim'e ihtiyacımız var.
Elbette her birimizin çeşitli, korkuları, endişe ve heyecanları var. Yüreklerimizin rahat olması için çeşitli, sözde alim sözde "dini inancı kuvvetli" denilen insanların, hayatlarımıza kazandırdığı hurafeleri yaşamlarımıza adapte ediyoruz. Belki bir çoğu " işimize öyle geldiği için" gerçekleşiyor. Fakat bizi kandırmayan, bizlere en doğruyu gösteren tek kitap Kur'an-ı Kerimdir.

Evvela, nasıl hamile kaldığınıza bakınız. Burada bu büyük hikmetin açıklamasını göreceksiniz.

Fatır Suresi, ayet 11 : Bir dişi O’nun haberi olmadan ne gebe kalır, ne de doğurur

Hurafelerden uzak durunuz,örneğin kağıda yazılı ashab-ı kehf isimlerinden medet ummak, Rabbimizin bizlere emrettiği, uzak durmamızı istediği, batıl ve dolayısı ile Allah yerine başka bir şeyden medet ummak olduğu için,Allahdan yardım istemek yerine " kağıda yazılı ashab-ı kehf isimleri" aracılığı ile sancıların dinmesini beklemek şirk olur. Allah'a dua etmek, sancılarınız için en doğrusu olacaktır.

Kuran’da, “Ey Peygamber, sana ve seni izleyen müminlere Allah yeter” (Enfal Suresi, 64) ayeti gereği, Müslümanlar bilirler ki kendisinden yardım istenilecek tek varlık Allah’tır. O, her konuda en üstün olan, sonsuz kudret sahibi, herşeyi gören ve işitendir. Tüm eksik sıfatlardan münezzeh olan ve sonsuz kudret sahibi olan Allah’tır. Evrende tüm kudret O’nun elindedir. Öyleyse yardım ve bağışlanma, sadece ve sadece, herkesin Kendisi’ne muhtaç olduğu, Kendisi’nin ise kimseye muhtaç olmadığı Allah’tan istenmelidir. Kuran’da Allah’tan başkasına dua etmenin yanlışlığı ve tek dua makamının Allah olduğu birçok ayette belirtilir:

Allahtan başkasına yalvarıp yakarma, sonra azaba uğratılanlardan olursun.(Şuara suresi,213)

Biz yalnızca Sana ibadet eder ve yalnızca Sen'den yardım dileriz.(Fatiha Suresi,4)

Sitede bir çok yerde, bir çok dua ismi verilmektedir. Lütfen dikkat ediniz. Kur'an-ı Kerim ayetlerine ters olan ve şirk içeren dualardan uzak durmanız, hem dünyadaki hem de ahiretteki yaşamınız için en doğrusudur.

Bu verdiğim örnekten yola çıkarak, yapmanız gereken tek şey Rabbinize güvenmek, O'nun ayetlerini okumak, anlamak ve hayatınızdaki yerine koymaktır.

Araf Suresi, 189. ayet :Rab’leri olan Allah’a dua ederek: -Eğer bize sağlam bir çocuk verirsen sana şükredenlerden oluruz, derler.

En güzel duaları, yine Rabbimizin bize rehber olarak verdiği Kur'an-ı Kerimden okuyabilir, içiniz rahat ve huzurlu bir şekilde, Allahın yardımı ile güzel bir doğum gerçekleştirirsiniz.
Hepinize sağlıklı ve doğru bir yaşam diliyorum.

Ayrıca bir şey daha ifade etmek istiyorum, dini inancı kuvvetli olan bir kimse, bizim için hiç bir şey ifade etmez. Zaten hiç kimse kimsenin ne olduğunu bilemez,bilse de fark etmez. Herkes kendisinden sorumludur. Herkes yaptığının karşılığını ahiret günü eksiksiz olarak alacaktır. Bu nedenle, çok da hijyenik olmayan şu çiğnenmiş hurma konusunu binlerce kez daha düşünün, çünkü bebek için hiç de sağlıklı olmayabilir. Bu konuyla ilgili de Kur'andan ayetle örnek verelim, kimsenin kimseye faydası olmayacağına dair :
Hud Suresi,
45- Nuh, Rabbine seslendi. Dedi ki: "Rabbim, şüphesiz benim oğlum ailemdendir ve Senin va'din de doğrusu haktır. Sen hakimlerin hakimisin."

46- Dedi ki: "Ey Nuh, kesinlikle o senin ailenden değildir. Çünkü o, salih olmayan bir iş (yapmıştır). Öyleyse hakkında bilgin olmayan şeyi Benden isteme. Gerçekten Ben, cahillerden olmayasın diye sana öğüt veriyorum."

Hz.Nuh, kendi oğlu için,evladı için,kanı canı için bağışlanma dilediği halde, oğlu Rabbine karşı olduğu için, bağışlanmadı ve tufanda helak oldu.Düşünün ki, Hz. Nuh'un dini inancı kuvvetli değil miydi?

Lütfen, okuyacak olduğunuz şeylerin, hikayelerden değil,ayetlerden ve yine Allahın izni ile hareket eden ayetlere uygun hayatı olan peygamberimizin örneğinden olduğunu, Kur'an ile aynı çizgide olup olmadığını kontrol ederek inanın. Peygamberimizin hiç bir davranışı, ayetlere ters olamaz,şirk içeremez. Bir hadisin sahih olup olmadığını, Kur'an-ı Kerim ayetlerini okuyarak,anlayarak ve bilerek anlayabilirsiniz.

Allah hepimizin yardımcısı olsun. Batıl olandan korusun.


16.sure 72.ayet -Allah, size kendi cinsinizden eşler, o eşlerinizden de oğullar ve torunlar yarattı. Sizi helal ve güzel gıdalarla rızıklandırdı. Onlar, hâlâ batıla mı inanıyorlar? ve Allah'ın nimetini inkâr mı ediyorlar?
 
Son düzenleme:
Aslında çok güzel bir konu olmuş:81:,bende bazı söylenenlere katılmamakla birlikte hamileyken Kuranı Kerim okunmasını veya bilgisayardan bebeğe dinletilmesinin çok etkili olacağını düşünüyorum.Bizler hamileyken kimse böyle şeylerden bahsetmedi,maalesef.Şimdi bebek bekleyen arkadaşlar dikkate alsınlar bence..
 


aynen katılıyorum.çok güzel bir mesaj olmuş.teşekkürler
 
Sevgili kardeşlerim, çok meşhur olan, hamileler arasında ve zora düşünce okunması için büyük bir şöhret taşıyan Kenzül Arş duasının, sadece şirkten ibaret olduğunu da, sizlere bir uyarı olarak sunmak isterim. İnsanımız, elbette okudukça farkına varacak, Rabbimizin bizlere hayatımızın rehberi olarak sunduğu Kur'an-ı Kerim'i okudukça, doğruların çizgisini öğrenecek ve bu şekildeki yanlışlar dolu olan,içinde şirk barındıran sözlerden uzaklaşacaktır.


"Ey Allahım! Ya Rabbi! “Cebrail’in kanadında yazılı ismin hürmetine, Mikail’in kanadı üzerinde yazılı ismin hürmetine, İsrafil’in alnında yazılı ismin hürmetine, Azrail’in avucunda yazılı ismin hürmetine, ve senin verdiğin Münker ve Nekir ismi hürmetine, ve kullarının sendeki sırları hürmetine, İslam’ı kendisiyle tamamladığın ismin hürmetine, ve Adem’in senden öğrenip cennetten indirildiği zaman kendisiyle sana seslendiği ve senin de kabul ettiğin ismin hürmetine, Şit’in sana seslendiği ismin hürmetine, arşı taşıyan melekleri kendisyle güçlendirdiğin ismin hürmetine, Tevrat’ta, İncil’de, Zebur!da ve Furkan’da yazılı ismin hürmetine, kullarına rahmetini sonsuza kadar ulaştırdığın ismin hürmetine, sözlerin tamamı hürmetine, İbrahim ateşe atıldığında hangi isminle sana seslendi de ateş soğuk ve selamet olduysa işte o ismin hürmetine, İsmail kesilirken hangi isminle seslendi de onu kesilmekten kurtardıysan işte o ismin hürmetine, İshak hangi isminle sana yalvardı da sen onun ihtiyaçlarını karşıladıysan işte o ismin hürmetine, Hud hangi isminle sana seslendiyse işte o ismin hürmetine, Yakup sana hangi isminle dua etti de sen onun gözlerini ve çocuklarını ona geri verdiysen işte o ismin hürmetine, Davut hangi isminle sana seslendi de sen onu yeryüzüne halife yaptıysan ve demiri onun elinde yumuşattıysan işte o ismin hürmetine, Süleyman hangi isminle sana dua etti de sen onu yeryüzüne kral yaptıysan işte o ismin hürmetine, Eyyüb hangi isminle sana seslendi de sen onu içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtardıysan işte o ismin hürmetine, Meryem oğlu İsa hangi isminle sana seslenip de onunla ölüyü dirilttiysen işte o ismin hürmetine, Musa hangi isminle sana seslendi de sen ona Tur’da hitap ettiysen işte o ismin hürmetine Firavunun karısı Asiye sana hangi isminle seslendi de sen onu cennette rızıklandırdıysan işte o ismin hürmetine, israiloğulları sana hangi isminle seslendiler de denizi geçirdiysen işte o ismin hürmetine, Hızır hangi isminle seslendi de onu suda yürüttüysen işte o ismin hürmetine, Muhammed SAV sana mağarada hangi isminle seslendi de sen onu kurtardıysan işte o ismin hürmetine” senden istiyorum. Hiç şüphesiz sen cömertsin, büyüksün. Bize Allah yeter. O ne güzel vekildir. İyilik yapmaya da kötülükten kaçmaya da güç kuvvet sadece yüce ve büyük Allah’tandır. Allah efendimiz Muhammed’e, ailesine ve arkadaşlarına destek versin, güvenliklerini sağlasın!"


Şimdi bu duayı okuduğunuzda, bir çok şey tanıdık gelecek. Çünkü kadınlar arasında, cumalarda, mevlütlerde okunan, sürekli dillerden düşmeyen ve artık hayatımızın bir parçası haline gelmiş olan cümlelerdir tüm bunlar. Fakat hayatımızda yer edinmesi gereken, birilerinin söyledikleri,birilerinin ağlaya sızlaya,büyüüük derin duygular içindeymişçesine bizi etkileyen bu yanlış dolu sözler değil, Kur'an*ı Kerim olmalıdır sevgili arkadaşlarım. Çünkü Allah'dan yardım beklerken, Allah'tan bir şey isterken, bir başka şeye dua etmek, bir başka şeyi aracı kılmak, " bilmem ne olduğundan dolayı, bilmem kimin ismi hürmetine, peygamberimizin hürmetine..vs" dualar,şirktir.
Lütfen dikkat ediniz. Burada bahsedilen pek çok cümlede, örneğin Münker ile Nekir, örneğin sıraat köprüsü gibi rivayet edilen şeylerin hiç biri Kur'an-ı Kerimde geçmez. Düşünün, Rabbimiz sıraat köprüsü ile ilgili bilgi vermeyi unuttu mu Kitabında? Eğer böyle bir şey olsaydı, muhakkak bizleri uyarırdı, şuna şuna dikkat edin yoksa sıraat köprüsü şöyledir böyledir diye ayetini açıklardı.

Peygamberlerden medet umarak, ölmüş olanlardan, yatırlardan, evliyalardan..vs medet umulmaz. Medet umulacak tek varlık, tek mertebe Rabbimiz olan, ilahımız olan Allahımızdır.

Rum Suresi,52. Ayet :Tabiidir ki sen ölülere katiyyen işittiremezsin; dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.

Bakınız kardeşlerim, ayetten anlaşılacağı üzere, ölüler artık bu dünya ile iletişim halinde değillerdir. Onların bizlere yardım etmesi, onların bizleri işitmesi mümkün değil. Bunun asla mümkün olmadığını, Allah kitabında belgelemiştir.Bunun için ölmüş olanlardan medet ummak,yersiz ve yanlıştır. Ölmüş olan bir kimsenin adını kullanarak dua edilmez, peygamberimiz de ölmüştür. Peygamberimizin yüzü suyu hürmetine diyerek dua etmek,yanlıştır.
Yaşayan bir kişiden medet ummak da zaten olmaz, herkes kendisinden sorumludur.

Demek istediğim, size bir mantık ölçüsü vermek arkadaşlar. Fark edesiniz, okuyup öğrenesiniz diye. okumadan hiç bir şeyin farkında olamazsınız. Gelen geçen herkes anlatır,sözünü de dinletir ve yanlış olan bir şeye inanarak, Allahın istemediği yolda olabilirsiniz. Her konuda, sadece din manasında değil. Eğer okursanız, kendi özgürlüğünüzü kazanırsınız. birilerinin anlattığı rivayetlere, hikayelere, ağlaya sızlaya tiyatro yapılan, vallahi billahinin karıştığı bir çok yanlışa inanmazsınız. Kendinize olan güveniniz artar. Dersiniz ki yanlışın karşısında ; ben bunun doğrusunu biliyorum, işte Rabbim Kur'an ında böyle demiş... ve yanlış olanı o an yok edersiniz.

İhtiyacınız olan tek şey Rabbimizin kitabıdır. Kuranı herkes anlayamaz bilemez diyenlerin lütfen oyununa gelmeyin. Okuma yazmanız olmasaydı,zaten burada okuyor yazıyor olamazdınız. Hepinizin okuması yazması var, hepimizin raflarında tozlandırdığı mealleri var. Arapça bilmiyorsanız,okuyup anlamak için,lütfen Türkçe karşılığını okuyunuz. Allah ayetlerini apaçık açıklamıştır. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu, kimsenin himayesinde olmadan anlayabilirsiniz. Allah hepimize o aklı vermiştir.

Hadid suresi, ayet 17 :Bilin ki Allah, yeryüzünü ölümünden sonra diriltmektedir. Düşünesiniz diye gerçekten, size âyetleri açıkladık.

Allah herşeyi açıklamıştır. açıklanan bir şeyi anlamayacak olsaydık, Rabbim asla anlamamızı beklemezdi, düşünesiniz diye açıkladık diyor. Düşünün,öğrenin,okuyun.

Zumer suresi, ayet 9 : Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? de! Ancak sağduyu sahipleri düşünüp öğüt alır.
 
arkadaşlar elinize sağlık çok güzel olmuş Allah razı olsun inş yapmaya çalışıcam doğumu yaklaşanlar ne güzel az kaldı bebeklernze kavuşmaya,bize daha 5 ay var çokmuş gibi geliyo nasıl ya çabuk geçiyomu inş hayırlısıyla kucağımıza alırız hepimiz Allah a emanet olun siz ve bebekleriniz
 
ilk enbiyaya başladığımda 71 tane bitermi demiştim.sık kuran okuyan biri değilim malesefyani normal hayatta
ama ilk günler 5 sayfayı zor okurken şimdi gözüm ve dilim o kadar alıştıki günde 2 enbiya okuyabiliyorum..
sayısı karışmasın diye önce onu bitireceğim
sonra yusuf ve meryeme başlayacağım
şimdi baktım tin suresini unutmuşum hergün içeyim
bide doğum anında sümmessibele yeserrah okuyun yazılmış ya..ben onu bilmeme rağmen doğumda hiç aklıma gelmedi.son ana kadar biliyordum ama ıkıncam nefes alcam derdine unuttum:78:
 
Arkadaşlar, bakınız bir çok ayet yazdım, lütfen okuyunuz. Kur'an-ı Kerim'i de okuyunuz. bir sureyi bilmem kaç kere okumak, bir yeri bilmem kaç kere okuyup üflemek,yok bilmem nereye yazıp saklamak, buna benzer şeyler tamamen hurafedir arkadaşlarım.
bilmem ne suresini binlerce yüzlerce onlarca okuyunca bir şey olmaz. Önemli olan şey, Kur'an-ı Kerimi okuyup, hayatınızı ayetlere göre yaşamanızdır.

Örnek verelim sevgili arkadaşlarım :

Fâtiha SURESİ
Diyanet Vakfı Meali
1. Rahman (ve) rahim (olan) Allah'ın adıyla.
2. Hamd (övme ve övülme), alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.
3. O, rahmandır ve rahimdir.
4. Ceza gününün malikidir.
5. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.
6. Bize doğru yolu göster.
7. Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!

Fatiha Suresini, bir milyon kere okuyun... Ama Rabbimin dediği gibi Allaha şirk koşmadan sadece ondan dilemeden yaşayalım, bir kıymeti kalır mı? Bir çok kimse, fatiha suresini binlerce kez okumuştur. Fakat anlamını bilmez. Bu tür okumalar, sırtınıza boş yere kitap yükleyip taşımaya benzer, eğer o kitabı okumuyor ve anlamıyorsanız, hiç bir manası kalmaz.
Bu sayılara bağlı okuma işlemi yanlıştır sevgili arkadaşlar. Elbette çok okuyun, okudukça yeniden anlayın, okudukça içinize sindirin, aklınızda tutun hayatınızı şekillendirin. Demek istediğim, dua kitaplarında verilen hurafe dolu kitaplarda, işte şu sureyi bilmem kaç kere okursanız şu olur, denilen ifadelere lütfen itibar etmeyin. Önemli olan, sureyi kaç defa okuduğunuz değil, okuduğunuz sureyi anlamlandırmanız ve hayatınızı bu yönde şekillendirmenizdir.
 

yazdıkların güzel ama bende bunu maneviyatına çok fazla inandığım biri tarafından duydum onunönerisiyle okuyorum.mealinide okuyorum,eğer okuyor ama anlamını bilmiyorsanız anlamı kalmaz diyerek bir çok kişiyi kuran okumaktan soğutursunuz size söyleyeyim..o zaman arapça öğrenmemzi lazım bilmiyoruz neden okuyoruz olur.her surenin ne anlama geldiğini aklımızda tutamayız değilmi
hurafe veya değil sonuçta hamilelikte okunması gereken sureler diye belli başlı şeyler var ve bende ona göre yapmaya çalışıyorum..okuyup üfleyip yazmıyorum bir yerlere
neticede kuranı okumuyormuyum..böyle eleştireceğine hiç okumamaktan iyi diye düşünerek yorum yapsaydın keşke.cahil yerine koymana gerek yoktu.hoş benim için farketmezde.ben kuranımı okumaya devam edeceğim sonuçta.hele şu kırmızıyla alıntıladığım cümleniz tam bir talihsizlik bence.kalbimiz kararmaktan uzak durur.manevi olarak huzura varır ve birçok kötülükten uzak dururuz onun üzerimizde yarattığı maneviyatla
dedem haftada 3 hatim yapar
annem hergün 1 cüz okur
anlamlarını bilmiyorlar bak gördünmü yazık oldu onca hatime
 
Son düzenleme:
Sevgili arkadaşlarım, anlayarak okumamız gerektiğini ben değil, Rabbimiz diyor. Ben hiç bir şekilde hiç kimse için yorum yapmıyorum, Allahın dediklerini yazıyorum.Sizler de verilen ayet ve sure numaralarından açıp okuyabilirsiniz, benim bir yorumum olmadığını görebilirsiniz. Ne haddime ki, birileri için hüküm vereyim, durumunu bildirir yorum yapayım, asla. Bu insanlığa yaraşmaz. Dileğim,sadece farkındalığınızı uyandırmak, okumanız ve anlamanız için...
Teşekkür Ederim.

Cuma Suresi, Ayet : 5 :Kitapla yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu(içinde yer alanları anlamayanlar), ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.(Bu teşbihten anlaşıldığı gibi kitap, insanlara amel edilmesi için gönderilmiştir; aksi halde yük olmaktan öte bir fayda sağlamayacaktır.)

Fussilet Suresi, Ayet 44 : 44. Eğer biz onu, yabancı dilden bir Kur'an kılsaydık, diyeceklerdi ki: Ayetleri tafsilatlı şekilde açıklanmalı değil miydi? yabancı dilden (kitap) olur mu? De ki: O, inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifadır. İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur'an onlara kapalıdır. (Sanki) onlara uzak bir yerden bağırılıyor (da Kur'an'da ne söylendiğini anlamıyorlar.)

İbrahim Suresi , Ayet 4 : Kendilerine apaçık anlatabilsin diye, her peygamberi kendi milletinin diliyle gönderdik. Allah dileyeni sapıklıkta bırakır ve dileyeni de doğru yola çıkarır; güçlü olan, Hakim olan O’dur.

Zuhuf Suresi, ayet 1-6 :1. Ha Mim.2. Apaçık Kitab'a andolsun ki ,3. Biz, anlayıp düşünmeniz için onu Arapça bir Kur'an kıldık.4. O, katımızda bulunan Ana Kitap'ta (levh-i mahfuzda) mevcut, yüce ve hikmetle dolu bir kitaptır. *5. Siz, haddi aşan kimseler oldunuz diye, sizi Kur'an'la uyarmaktan vaz mı geçelim?

Enam Suresi, Ayet 70 : Dinlerini oyun ve eğlence edinen ve dünya hayatının aldattığı kimseleri bırak; sen Kur’an ile, kişinin, kendi kazancı yüzünden, Allah’tan başka bir dost ve şefaatçinin bulunmadığı ahirette tehlikeye düşmemesi için öğüt ver. Zira o kişi, bütün varlığını fidye olarak verse bile, kendisinden alınıp kabul edilmez. işte bunlar, kendi kazandıkları yüzünden tehlikeye girmiş kimselerdir. ayetlere karşı olmaları dolayısıyla onlar için kaynar bir içecek ve acı bir azap vardır.
 
onu bende biliyorum,meal okumamız gerektiğinide belirttim ayrıca
ama mesajınız direk bana ithafendi
yok sayı,bilmemne diyerek beni hedef aldınız
ayetlere karşı çıktığımız yok haşa..
ama sizin cümleniz kaç kere okursanız okyun hiçbir işe yaramaz..buna siz karar veremezsiniz.
etkili olup olmadığı yada boşa gittiği hususunda yorum yapamazsınız.
sizin kurduğunuz cümleye göre arapçayı su gibi bilmemeiz lazım bundan bu çıkıyor..
neyse herkesin okuduğu kendine,yaptığı ibadet kendine.
Rabbim kabul eder inşallah
yalnız söylemeden edemeyeceğim
böyle kesin cümleler kuranlar(yaptığın ibadetin hiçbir anlamı yok,kıldığın namaz okuduğun kuran boşa gitti vs tarzında) yeni yeni alışmaya çalışan hevesli insanları soğutup ibadetten uzaklaştırıyorlar..ben bizzat kendi arkadaşlarımda gördüm
bunun yerine yapıcı cümleler kurmanızı tavsiye ediyorum çevrenize karşıda

 
Son düzenleme:

Bak güzel arkadaşım, lütfen konuyu başka yöne çekme, ben hiç kimsenin ibadetine işe yaramaz, olmadı boşa gitti diyemem. Dersem, yazdığım okuduğum bildiğim onca ayete ters düşerim zaten. Fakat, benim boşa olan şeyin 10 kere 20 kere okumalıyım fikrinin yanlış olduğunu vurguladım. Lütfen beni yanlış algılama. Bunu Allah da diyor bak ilk ayette gösterdim bunu(Cuma Suresi, Ayet : 5 :Kitapla yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu(içinde yer alanları anlamayanlar), ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir), eğer okuduğun şeyi bilmiyorsan, sana emrettiği şeyin farkında değilsen, 50 kere de okusan bişey ifade etmez kardeşim çünkü yapman gereken şeyi bilemezsin bu durumda, bunu diyorum ben şöyle düşün ki, bir sınava gireceksin ama verilen kitap başka dilde, okusan okusan ve sınava girsen,soruları çözebilir misin? kitapta not düşülen önemli noktaları aklında tutabilir misin, manevi olarak oh sınava çalıştım ne güzel dersin ama,soruları çözemezsin,başarılı olamazsın,sınavı geçemeyenler kategorisinde yer alırsın. Ama emredileni biliyorsan, istersen günde milyon kere oku,hayatına uygula ne güzel olur. Yoksa sen ibadetini boşa yapmışsın eyvah tüh, biz doğru yapıyoruz hadi bakalım diye cümle kurmuyorum. Lütfen yazdığımı daha sakin, üstüne alınmadan okursan, benim ne demek istediğimi sen de mantıklı bir şekilde anlayacaksın.
Sana ithafen olmadığını, hayatımızda bu tür şeylerin çok fazla olduğunu daha önce de yazdım. Hepimiz biliyoruz etrafımızdan, analarımızdan dedelerimizden komşularımızdan görüyoruz ve bunu öyle özümsüyoruz ki doğru olarak Araf Suresi, Ayet 28 : Onlar kötü bir iş yaptıkları zaman:-Atalarımızı böyle yaparken bulduk, Allah da bunu bize emretti, derler. De ki:-Allah, kötülüğü emretmez. Bilmediğiniz şeyi Allah’a mı atıyorsunuz?... İşte bu noktada Allah uyarıyor, ben de belki gözünüzden kaçmıştır diye, bir kardeşin olarak söyledim bunu. Yaptığım bundan farklı bir şey değil. Lütfen, yanlış anlama yanlısı olmayınız. Ben hiç kimseyi sorgulamakla mükellef değilim. Siz de söylediklerinizde daha dikkatli olunuz, yazdıklarımı mantığınız ile değerlendirir, az okuduğunuzu söylediğiniz Kur'an-ı Kerim'i daha çok okursanız,söylediğim şeylerin benim değil, Allahın sözleri olduğunun farkında olursunuz. Lütfen daha fazla uzatmayınız,karşılıklı olarak atışma,ispat etme olma olayına dönmesin zira, herkesin iradesi ve aklı vardır okumak isteyen,anlamak isteyen elbette açıp okur,ayet numaraları bellidir.

"Yeni başlayanlar" diye tabir ettiğiniz kişilere de, çok okumalarını tavsiye ediyorum, o vakit hiç kimseden hiç bir şekilde etkilenmezler, herşeyin doğrusunu bilmenin verdiği güven ile, rahat ve huzurlu olurlar.

Neml Suresi, Ayet 4 : Şüphesiz biz, inanmayanların yaptıkları işlerini kendilerine süslü gösterdik; o yüzden ahiret günü bocalar dururlar.

Allah bizi bu durumdan korusun,Rabbim hepimize hayırlı, sağlıklı, kolay doğumlar nasip etsin.
Teşekkür Ederim.
 
Son düzenleme:
- dogum sırasında ayetel kursi oku ( peygamber efendimizin hz. fatımanın dogumunda okunmasını soylemiş)
allah herkeese kolay doğum nasip etsin inaşşalh
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…