• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Doktoruma aşık oldum, nasıl açılabilirim. Kızlar Yardım...

Ben de dişçiye gittim. Adam dişimi yaparken gözlerime baktı ara ara. E bu da normal bir şey. Tavana bakacak hali yoktu. Ben tutup da "Ayhh bu adam beni kesiyooo" diye düşünmedim, çıktım evime geldim. Yok yüzüğümü kontrol etti bilmem ne, bunlar abartı şeyler. İnternette "Güldü beni seviyo" geyiği var ya, biraz ona dönmüş. Hadi dışarda tanışırsınız, adam diş hekimi çıkar ok derim. Ama oraya sağlık için gidip de böyle bir şeye kalkışmayı ters buluyorum.
 
Yasim Otuz, isim var evt
Aaa, o zaman güzel ...
Ben içeri girerken asık suratlı yaşlı biri bekliyordum.
Ama içeri girdiğimde.... Arkadan 'onlyyyy youuuu....' şarkısı çalmaya başladı :KK53:
Allah'ım, avcuma tırnaklarımı batırmasam aptal aptal sırıtmayı bırakacağım yoktu resmen.
Çok güzel giyinerek gitmiştim, çok bakımlıydım ve tesadüfe bak dişçi randevumdan önce kuaför randevum vardı, iyi ki önce kuaföre gitmişim, saçım başım tırnaklarım makyajım yapılıydı doğal olarak.
Söylemesi ayıptır, çok da güzel bir gülümsemem ve gülüşüm vardır :KK23:
Otururken özellikle sol elimi masasının üstüne koyarak oturdum ki yüzük olmadığını görsün. Sağ elimle de sürekli saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım ki sağ elimin de boş olduğunu görsün.
Muayenemi oldum, bir iki ufak şikayetimden bahane olsun diye bilerek bahsetmedim. Sonraki kontrolüm için de randevu aldım, ertesi hafta diş hassasiyeti şikayetiyle geri gittim.
Ufak tefek muhabbetler açtım, sürekli gülümsedim. O konuşurken gözlerimi hiç kaçırmadım. Her seferinde giyinip kuşanıp saçlarım yapılı bir şekilde gittim.
Sosyal medya hesaplarını araştırıp bekar olduğunu ve 30 yaşında olduğunu öğrendim. Beğenilerine, okuduğu şeylere baktım. Sevdiği kitaplardan birini çantama atıp muayeneye gittiğimde çantamı yanlışlıkla düşürüp içindekiler dökülmüş gibi yaptım, tabii kitap falan saçılınca hemen yardıma geldi, kitabı gördü oradan laf lafı açtı.
Beni beğendiğini hissetmiştim, onu beğendiğimi elimden geldiğince hissettirmeye çalıştım. Küçük iltifatlar ettiğinde utanıp başımı öne eğiyordum zaten, belki oradan anladı.
Sonra bir gün, dişimi fırçalarken kanadığı bahanesiyle tekrar arayıp randevu istedim. Telefonda bir an sessizlik oldu.
''Diş etin falan kanamıyor, değil mi?'' diye sordu. Ses tonu sıcacıktı.
Boğazım düğümlendi, ''Hayır kanamıyor,'' diyebildim kısık bir sesle. ''O zaman dışarıda bir kahve için randevu vereyim mi?'' dedi, güldük karşılıklı.
Derken, 10 gün sonra evleniyoruz :)

Çok mutluyum, Rabbim iyi ki onu çıkardı karşıma. İyi ki adım atmaya çalışmışım, iyi ki var, iyi ki beni seviyor, dünyanın en şanslı kadını benim :KK60:
 
Aaa, o zaman güzel ...
Ben içeri girerken asık suratlı yaşlı biri bekliyordum.
Ama içeri girdiğimde.... Arkadan 'onlyyyy youuuu....' şarkısı çalmaya başladı :KK53:
Allah'ım, avcuma tırnaklarımı batırmasam aptal aptal sırıtmayı bırakacağım yoktu resmen.
Çok güzel giyinerek gitmiştim, çok bakımlıydım ve tesadüfe bak dişçi randevumdan önce kuaför randevum vardı, iyi ki önce kuaföre gitmişim, saçım başım tırnaklarım makyajım yapılıydı doğal olarak.
Söylemesi ayıptır, çok da güzel bir gülümsemem ve gülüşüm vardır :KK23:
Otururken özellikle sol elimi masasının üstüne koyarak oturdum ki yüzük olmadığını görsün. Sağ elimle de sürekli saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım ki sağ elimin de boş olduğunu görsün.
Muayenemi oldum, bir iki ufak şikayetimden bahane olsun diye bilerek bahsetmedim. Sonraki kontrolüm için de randevu aldım, ertesi hafta diş hassasiyeti şikayetiyle geri gittim.
Ufak tefek muhabbetler açtım, sürekli gülümsedim. O konuşurken gözlerimi hiç kaçırmadım. Her seferinde giyinip kuşanıp saçlarım yapılı bir şekilde gittim.
Sosyal medya hesaplarını araştırıp bekar olduğunu ve 30 yaşında olduğunu öğrendim. Beğenilerine, okuduğu şeylere baktım. Sevdiği kitaplardan birini çantama atıp muayeneye gittiğimde çantamı yanlışlıkla düşürüp içindekiler dökülmüş gibi yaptım, tabii kitap falan saçılınca hemen yardıma geldi, kitabı gördü oradan laf lafı açtı.
Beni beğendiğini hissetmiştim, onu beğendiğimi elimden geldiğince hissettirmeye çalıştım. Küçük iltifatlar ettiğinde utanıp başımı öne eğiyordum zaten, belki oradan anladı.
Sonra bir gün, dişimi fırçalarken kanadığı bahanesiyle tekrar arayıp randevu istedim. Telefonda bir an sessizlik oldu.
''Diş etin falan kanamıyor, değil mi?'' diye sordu. Ses tonu sıcacıktı.
Boğazım düğümlendi, ''Hayır kanamıyor,'' diyebildim kısık bir sesle. ''O zaman dışarıda bir kahve için randevu vereyim mi?'' dedi, güldük karşılıklı.
Derken, 10 gün sonra evleniyoruz :)

Çok mutluyum, Rabbim iyi ki onu çıkardı karşıma. İyi ki adım atmaya çalışmışım, iyi ki var, iyi ki beni seviyor, dünyanın en şanslı kadını benim :KK60:

Film gibi,cok guzell yaaa...
Allah mesut etsin...
 
Film gibi,cok guzell yaaa...
Allah mesut etsin...
Bir an öyle soruverince, yalan söylemek istedim ama ağzımdan çıkmadı, çünkü adam anlamış artık biliyor yalan olduğunu bahane olduğunu :KK53:
Ben de hayır kanamıyor dedim artık inceldiği yerden kopsun olmayacaksa da olmasın diye düşündüm.
Ama oldu valla :nazar:
Çok teşekkür ederiiim, inşallah mutlu oluruz, herkes de şakaya vuruyo 'muayeneye bekar gittin kocayla geldin' diye :KK70:
 
Tabiki doktorlarda dişçilerde diğer meslek grubu kişilerde insan müşterileri hastaları ilgilerini çekebilir.

Amaa iş hakkıyla yapılmalı her hastasına asılan dişçiden ne sana ne ona hayır gelir.

Ellerine titriyor mu diye de bakmış olabilir zira çoğunluk dişçiden korkar.

İlkdefa ilgi Görmüş gibi herşeye yorum yüklemeyin
 
Valla kendine güveni abartıp yapışma sakın ters teper. :) Bir dahaki gidişinde 2 tane kahve ya da tatlı bi şey al götür. Gelirken kahve aldım, size de aldım de. Nasılsa dişini yaparken içemez, öncesinde içmeyi teklif edecek sohbet ortamı olur. :)
Numarası varsa kartında vs. bir gün sonra sızlama yapıuyor dişim diye ara ara yani. :)
Sevgilisi olmadığından emin değilsen yapma ama elin kızını huzursuz edersin, kavgaya sebep olursun valla. :)
Kız ne taktikler bunlar haha
 
Aaa, o zaman güzel ...
Ben içeri girerken asık suratlı yaşlı biri bekliyordum.
Ama içeri girdiğimde.... Arkadan 'onlyyyy youuuu....' şarkısı çalmaya başladı :KK53:
Allah'ım, avcuma tırnaklarımı batırmasam aptal aptal sırıtmayı bırakacağım yoktu resmen.
Çok güzel giyinerek gitmiştim, çok bakımlıydım ve tesadüfe bak dişçi randevumdan önce kuaför randevum vardı, iyi ki önce kuaföre gitmişim, saçım başım tırnaklarım makyajım yapılıydı doğal olarak.
Söylemesi ayıptır, çok da güzel bir gülümsemem ve gülüşüm vardır :KK23:
Otururken özellikle sol elimi masasının üstüne koyarak oturdum ki yüzük olmadığını görsün. Sağ elimle de sürekli saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım ki sağ elimin de boş olduğunu görsün.
Muayenemi oldum, bir iki ufak şikayetimden bahane olsun diye bilerek bahsetmedim. Sonraki kontrolüm için de randevu aldım, ertesi hafta diş hassasiyeti şikayetiyle geri gittim.
Ufak tefek muhabbetler açtım, sürekli gülümsedim. O konuşurken gözlerimi hiç kaçırmadım. Her seferinde giyinip kuşanıp saçlarım yapılı bir şekilde gittim.
Sosyal medya hesaplarını araştırıp bekar olduğunu ve 30 yaşında olduğunu öğrendim. Beğenilerine, okuduğu şeylere baktım. Sevdiği kitaplardan birini çantama atıp muayeneye gittiğimde çantamı yanlışlıkla düşürüp içindekiler dökülmüş gibi yaptım, tabii kitap falan saçılınca hemen yardıma geldi, kitabı gördü oradan laf lafı açtı.
Beni beğendiğini hissetmiştim, onu beğendiğimi elimden geldiğince hissettirmeye çalıştım. Küçük iltifatlar ettiğinde utanıp başımı öne eğiyordum zaten, belki oradan anladı.
Sonra bir gün, dişimi fırçalarken kanadığı bahanesiyle tekrar arayıp randevu istedim. Telefonda bir an sessizlik oldu.
''Diş etin falan kanamıyor, değil mi?'' diye sordu. Ses tonu sıcacıktı.
Boğazım düğümlendi, ''Hayır kanamıyor,'' diyebildim kısık bir sesle. ''O zaman dışarıda bir kahve için randevu vereyim mi?'' dedi, güldük karşılıklı.
Derken, 10 gün sonra evleniyoruz :)

Çok mutluyum, Rabbim iyi ki onu çıkardı karşıma. İyi ki adım atmaya çalışmışım, iyi ki var, iyi ki beni seviyor, dünyanın en şanslı kadını benim :KK60:
ayyy bayıldım çok hoş olmuş :) allah mutluluğunuzu daim etsin
 
Aaa, o zaman güzel ...
Ben içeri girerken asık suratlı yaşlı biri bekliyordum.
Ama içeri girdiğimde.... Arkadan 'onlyyyy youuuu....' şarkısı çalmaya başladı :KK53:
Allah'ım, avcuma tırnaklarımı batırmasam aptal aptal sırıtmayı bırakacağım yoktu resmen.
Çok güzel giyinerek gitmiştim, çok bakımlıydım ve tesadüfe bak dişçi randevumdan önce kuaför randevum vardı, iyi ki önce kuaföre gitmişim, saçım başım tırnaklarım makyajım yapılıydı doğal olarak.
Söylemesi ayıptır, çok da güzel bir gülümsemem ve gülüşüm vardır :KK23:
Otururken özellikle sol elimi masasının üstüne koyarak oturdum ki yüzük olmadığını görsün. Sağ elimle de sürekli saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım ki sağ elimin de boş olduğunu görsün.
Muayenemi oldum, bir iki ufak şikayetimden bahane olsun diye bilerek bahsetmedim. Sonraki kontrolüm için de randevu aldım, ertesi hafta diş hassasiyeti şikayetiyle geri gittim.
Ufak tefek muhabbetler açtım, sürekli gülümsedim. O konuşurken gözlerimi hiç kaçırmadım. Her seferinde giyinip kuşanıp saçlarım yapılı bir şekilde gittim.
Sosyal medya hesaplarını araştırıp bekar olduğunu ve 30 yaşında olduğunu öğrendim. Beğenilerine, okuduğu şeylere baktım. Sevdiği kitaplardan birini çantama atıp muayeneye gittiğimde çantamı yanlışlıkla düşürüp içindekiler dökülmüş gibi yaptım, tabii kitap falan saçılınca hemen yardıma geldi, kitabı gördü oradan laf lafı açtı.
Beni beğendiğini hissetmiştim, onu beğendiğimi elimden geldiğince hissettirmeye çalıştım. Küçük iltifatlar ettiğinde utanıp başımı öne eğiyordum zaten, belki oradan anladı.
Sonra bir gün, dişimi fırçalarken kanadığı bahanesiyle tekrar arayıp randevu istedim. Telefonda bir an sessizlik oldu.
''Diş etin falan kanamıyor, değil mi?'' diye sordu. Ses tonu sıcacıktı.
Boğazım düğümlendi, ''Hayır kanamıyor,'' diyebildim kısık bir sesle. ''O zaman dışarıda bir kahve için randevu vereyim mi?'' dedi, güldük karşılıklı.
Derken, 10 gün sonra evleniyoruz :)

Çok mutluyum, Rabbim iyi ki onu çıkardı karşıma. İyi ki adım atmaya çalışmışım, iyi ki var, iyi ki beni seviyor, dünyanın en şanslı kadını benim :KK60:

ben de bir diş hekimiyle evliyim, ama onun hastası değildim :) eşimin mesleğini duyan herkes bizim de böyle tanıştığımızı sanıyor. çok beğendim hikayenizi,çok tatlı. Allah mesut etsin. konu sahibi için bişey diyemiyorum. benim eşim de hastalarına çok sıcak,muhabbetli davranır. bir çok bayan da sekretere sorar 'doktor bekar mı?' diye :)
 
Anlamad
Aaa, o zaman güzel ...
Ben içeri girerken asık suratlı yaşlı biri bekliyordum.
Ama içeri girdiğimde.... Arkadan 'onlyyyy youuuu....' şarkısı çalmaya başladı :KK53:
Allah'ım, avcuma tırnaklarımı batırmasam aptal aptal sırıtmayı bırakacağım yoktu resmen.
Çok güzel giyinerek gitmiştim, çok bakımlıydım ve tesadüfe bak dişçi randevumdan önce kuaför randevum vardı, iyi ki önce kuaföre gitmişim, saçım başım tırnaklarım makyajım yapılıydı doğal olarak.
Söylemesi ayıptır, çok da güzel bir gülümsemem ve gülüşüm vardır :KK23:
Otururken özellikle sol elimi masasının üstüne koyarak oturdum ki yüzük olmadığını görsün. Sağ elimle de sürekli saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım ki sağ elimin de boş olduğunu görsün.
Muayenemi oldum, bir iki ufak şikayetimden bahane olsun diye bilerek bahsetmedim. Sonraki kontrolüm için de randevu aldım, ertesi hafta diş hassasiyeti şikayetiyle geri gittim.
Ufak tefek muhabbetler açtım, sürekli gülümsedim. O konuşurken gözlerimi hiç kaçırmadım. Her seferinde giyinip kuşanıp saçlarım yapılı bir şekilde gittim.
Sosyal medya hesaplarını araştırıp bekar olduğunu ve 30 yaşında olduğunu öğrendim. Beğenilerine, okuduğu şeylere baktım. Sevdiği kitaplardan birini çantama atıp muayeneye gittiğimde çantamı yanlışlıkla düşürüp içindekiler dökülmüş gibi yaptım, tabii kitap falan saçılınca hemen yardıma geldi, kitabı gördü oradan laf lafı açtı.
Beni beğendiğini hissetmiştim, onu beğendiğimi elimden geldiğince hissettirmeye çalıştım. Küçük iltifatlar ettiğinde utanıp başımı öne eğiyordum zaten, belki oradan anladı.
Sonra bir gün, dişimi fırçalarken kanadığı bahanesiyle tekrar arayıp randevu istedim. Telefonda bir an sessizlik oldu.
''Diş etin falan kanamıyor, değil mi?'' diye sordu. Ses tonu sıcacıktı.
Boğazım düğümlendi, ''Hayır kanamıyor,'' diyebildim kısık bir sesle. ''O zaman dışarıda bir kahve için randevu vereyim mi?'' dedi, güldük karşılıklı.
Derken, 10 gün sonra evleniyoruz :)

Çok mutluyum, Rabbim iyi ki onu çıkardı karşıma. İyi ki adım atmaya çalışmışım, iyi ki var, iyi ki beni seviyor, dünyanın en şanslı kadını benim :KK60:
Anlamadım bu gerçek mi ?
 
Kk bu ara ne dis hekimi yapti ha.
Dishekimi olup 3 talip arasindan secim yapamayanlar, dis hekimi olup insaat iscisine asik olanlar, dis hekimine gidip asik olanlar.

Bence kizlik gururunuzu zedemeyin, niyeti varsa kendi bulur sizi zaten.
 
ben de bir diş hekimiyle evliyim, ama onun hastası değildim :) eşimin mesleğini duyan herkes bizim de böyle tanıştığımızı sanıyor. çok beğendim hikayenizi,çok tatlı. Allah mesut etsin. konu sahibi için bişey diyemiyorum. benim eşim de hastalarına çok sıcak,muhabbetli davranır. bir çok bayan da sekretere sorar 'doktor bekar mı?' diye :)
Tabii evlendikten sonra, iş yerinde alyans parmaktan çıkmayacak. Evli olduğu belli olsun değil mi? :p
Teşekkür ederim, senaryo şeklinde yazıp satmayı falan düşünüyorum ya da kitap şeklinde yazıp editörlere falan yollayacağım :KK17:
Diş hekimlerinin sıcak davranması hastaları rahatlatıyor bence iyi yapıyor eşiniz.
Sekreteri dedi ki, yanlış anlamazsanız söylemek istiyorum, daha önce ... beyin böyle yaptığını görmemiştim, iş yerinde insanlara pek sık gülümsemez, lafı uzatıp gerekli işlemleri yaptıktan sonra muayeneyi kısa keser dedi.
Ha tabii kötü bir doktor mu, asla. Adı sanı olan, kendi işini kurmuş başarılı bir diş hekimi çok şükür :)
Allah sizi de mesut etsin :KK68:
 
doktor, yüksek mühendis, akademisyen yahut yüksek mertebeli yönetici filan değilseniz sadece güzelliğinize güvenmeyin derim... tanıdığım doktorlar eş konusunda epey ama epey seçici.
 
Uzun zamandır ilk defa birinden etkilendim diyerek söze başlayayım, buna ben de inanamadım. Erkekler sadece arkadaşım olur hiçbirine farklı gözle bakmadım.
Ama bu diş doktorunu görünce gerçekten etkilendim çok sempatik cana yakındı elime bakması beni süzmesi dikkatimi çekti, yüzük var mı diye baktı heralde ama hakkında bir şey bulamıyorum sadece bekar olduğunu ve yaşıt olduğumuzu biliyorum. Facebook Twitter vs. hesabı yok. Başka bir güne randevu verdi, ne yapabilirim kızlık gururumu hiçe saymadan biraz daha nasıl arkadaşlığını kazanabilirim.
Kaderime kendim mi yön vermeliyim yoksa akışına mı bırakmalıyım. Akışına bırakırsam daha çok beklerim gibi geliyor. Öylesine bi durum değil bu niyetim ciddi, önce tanışmak anlaşabilmek sonrası Allah kerim. Kendime de güveniyorum işim var güzelim cana yakınım, sevgilisi yoksa reddetmez beni heralde :)
Evet kızlar bana biraz akıl verin, çok tecrübesizim böyle konularda kimseye de söyleyemiyorum.
NOT: İlgilenmesini doğal karşılıyorum, ilgilendiği için gönlüm kaymadı, ciddi olsaydı da yine tanışmak isteyecektim, yorumlarınızı buna göre yapın ltfn.
Bosa ümit gibi geldi
 
Aaa, o zaman güzel ...
Ben içeri girerken asık suratlı yaşlı biri bekliyordum.
Ama içeri girdiğimde.... Arkadan 'onlyyyy youuuu....' şarkısı çalmaya başladı :KK53:
Allah'ım, avcuma tırnaklarımı batırmasam aptal aptal sırıtmayı bırakacağım yoktu resmen.
Çok güzel giyinerek gitmiştim, çok bakımlıydım ve tesadüfe bak dişçi randevumdan önce kuaför randevum vardı, iyi ki önce kuaföre gitmişim, saçım başım tırnaklarım makyajım yapılıydı doğal olarak.
Söylemesi ayıptır, çok da güzel bir gülümsemem ve gülüşüm vardır :KK23:
Otururken özellikle sol elimi masasının üstüne koyarak oturdum ki yüzük olmadığını görsün. Sağ elimle de sürekli saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım ki sağ elimin de boş olduğunu görsün.
Muayenemi oldum, bir iki ufak şikayetimden bahane olsun diye bilerek bahsetmedim. Sonraki kontrolüm için de randevu aldım, ertesi hafta diş hassasiyeti şikayetiyle geri gittim.
Ufak tefek muhabbetler açtım, sürekli gülümsedim. O konuşurken gözlerimi hiç kaçırmadım. Her seferinde giyinip kuşanıp saçlarım yapılı bir şekilde gittim.
Sosyal medya hesaplarını araştırıp bekar olduğunu ve 30 yaşında olduğunu öğrendim. Beğenilerine, okuduğu şeylere baktım. Sevdiği kitaplardan birini çantama atıp muayeneye gittiğimde çantamı yanlışlıkla düşürüp içindekiler dökülmüş gibi yaptım, tabii kitap falan saçılınca hemen yardıma geldi, kitabı gördü oradan laf lafı açtı.
Beni beğendiğini hissetmiştim, onu beğendiğimi elimden geldiğince hissettirmeye çalıştım. Küçük iltifatlar ettiğinde utanıp başımı öne eğiyordum zaten, belki oradan anladı.
Sonra bir gün, dişimi fırçalarken kanadığı bahanesiyle tekrar arayıp randevu istedim. Telefonda bir an sessizlik oldu.
''Diş etin falan kanamıyor, değil mi?'' diye sordu. Ses tonu sıcacıktı.
Boğazım düğümlendi, ''Hayır kanamıyor,'' diyebildim kısık bir sesle. ''O zaman dışarıda bir kahve için randevu vereyim mi?'' dedi, güldük karşılıklı.
Derken, 10 gün sonra evleniyoruz :)

Çok mutluyum, Rabbim iyi ki onu çıkardı karşıma. İyi ki adım atmaya çalışmışım, iyi ki var, iyi ki beni seviyor, dünyanın en şanslı kadını benim :KK60:

Vayyy be taktiklere bak.
Hiç biri aklıma gelmez :D
 
Back
X