Dost kazığı, atlatamıyorum

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

cileklipasta95

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
19 Ekim 2022
1.141
3.205
28
Merhaba hanımlar,

Ben kendimi bildim bileli hep "ikinci tercih" olarak yaşadım. Ta ilkokulda örneğin ayşe, fatma yokken benimle arkadaşlık ediyor, fatma geldiğinde ben dışlanıyordum.
Aile içindede karşılaştığım bi durumdu bu. Ve sanırım bunun nedeni, benim hayatımda olan herkese karşı istemsizce "siz ne zaman isterseniz ben hazır vaziyette buradayım" mesajı vermekmiş.


Sonra lise zamanında bir arkadaş grubum oldu. Özellikle içlerinden biriyle yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi, ne yaparsak birlikte yapardık. Mutluydum. Uzun yıllar süren bir arkadaşlığımız vardı. Sonra birlikte ortak bi iş yapmaya karar verdik. Ne olduysa ondan sonra olmaya başladı. Kendini benim ortağım değil patronummuş gibi görüyor ve dışarıya öyle yansıtıyordu, beni geri planda tutuyordu, para mevzusunu üstlenmişti ve ben kendi payımı isterken bile çekiniyordum. Ben kendi halinde, kendi tarzı olan, kendini kimseyle kıyaslamayan bir insanım, onun aksine. Iş ortamında veya özel hayatımızda birisi tarafından bir övgü alsam o konuyu dalga konusu haline getiriyordu. Benim giyimimle, hobilerimle dalga geçip çok geçmeden aynılarını yapıyordu. Ben pek hayır diyebilen bir insan değilken bu sıralarda okuduğum bazı psikolojik kitaplarla bu konuda kendimi geliştirmeye çalıştım, başarılıda oldum. Artık istemediğim konularda tepki gösterip kabul etmiyordum, rahatsızlığımı belirtiyordum. Ve kavga çıkıyordu tabiki. Ayrıca bazı nedenlerin altına sığınarak benim sırlarımı vs. çevremize ifşa etti, ben körmüşüm altında kötülük aramamışım. Defalarca arkadaşlığımı bitirmeye kalktım her defasında ağlıyordu ve beni ikna ediyordu.

Neyse kavga-dövüş devam ediyorduk. Ta ki ben nişanlanana kadar. Tatile memlekete gittiğimde 1 hafta içinde tanışıp nişanlandım. Arkadaşıma "böyle böyle ben nişanlanıyorum" dediğimde şok oldu. Ne tebrik etti, ne bir hediye aldı (normalde diğer arkadaşlara bu konuda çok ilgili davranırdı).. Nişanlımla ilgili en ufak bi konuda "neden ayrılmıyorsun" derdi, yeni olacak soyismime varana kadar dalga geçerdi..

Zaman geçti nikah tarihim geldi ve ben aptal gibi onu "en yakin arkadasim" olarak nikah sahidim yaptim. Ben oldum olasi "Benim icin dügüne dair en önemli sey nikah sahidimdir, en önemli anima sahitlik yapiyor" falan diye anlatirdim. Ne kadar kiymet verdigimi biliyordu yani.

Nikahim olduktan 1 hafta sonra pat diye benimle arkadasligini bitirdi. Ortak cevremizden kim varsa hepsini yanina cekmis, hakkimda ne söyledi, bana karsi insanlari nasil doldurdu bilmiyorum. Allah sahit kimseyle bi kavgam, bi kötü sizim, kalp kirmam olmadi.
En yakin arkadasim dedigim kisinin bana yaptigi kötülükleri ben hep sonradan farkettim tabiki, cok gec olmustu artik. Simdi herkes onun yaninda, ben ise "yalnizim". Insanların beni hic dinlemeden, nasil bi insan oldugumu bildigi halde bir kisinin laflariyla beni arkadasliktan cikarmalari cok zoruma gitti, inanilmaz kirildim. Üzerinden 1 yıl gecmesine ragmen bu kirginligi atabilmis degilim. Cevremdeki cogu kisi "seni kiskandi" diyor ama ben "kendimden cok ödün verdim" diyorum. Siz ne dersiniz?
 
Bir laf vardir seven yaranir diye .arkadasiniz sizi bol bol sevmis sizde peşinden ayrilmamissiniz.bence insanlara sinir koyma konusunda kendinizi biraz daha gelistirin.hala hereksiz bir insan icin uzuliyorsunuz .onun sizle iletisime kesmeden once sizin coktan onunla iletisimi kesmeniz gerekirdi .
 
Hepsi gecer. Yillarca kardes dedigim, ailesinin cenazesinde ve sonrasinda kendi ailemi karsima alip onun yaninda oldugum, kimsesi kalmamisken kendi arkadas cevremle tanistirip sosyallestirdigim arkadasim benim sevgilimle ben iliskiye devam ederken 3 ay birlikte olmus. Ben duyunca ama sen ondan ayrilmayi dusunuyodun dedi. Ikisi de cok piskindi. Ben onlarla iletisimi kesmek icin butun cevremle gorusmeyi kesmek zorunda kalmistim. Yasim kucuktu agir depresyon gecirdim. Sonra evlendiler. Hala annemlerin hemen dibindeki binada öpüş kokuş otururlar yaz aksamlari balkonda. Onceleri acitirdi beni. Simdi bakiyorum hic bi his yok. Geciyo yani. Onlarin lafiyla sizinle gorusmeyi kesenler iyi ki kesmis. Kurtulmussunuz. kendinize daha kaliteli bi sosyal cevre edinirsiniz.
 
Kadın siz daha eşinizle flört dönemindeyken bile rengini belli etmiş. Siz bir de tutup onu nikah şahidi yapmışsınız.

Onun sizden hoşlanmadığı belli de siz kendi amacınız neydi onu çözmelisiniz.
10 yıllık arkadaşlığımızın son 3 yılına hiçbir sorunumuz yoktu, yaptıklarının altında kötülük aramadım ya da çok saf davrandım sanırım.
 
Bir laf vardir seven yaranir diye .arkadasiniz sizi bol bol sevmis sizde peşinden ayrilmamissiniz.bence insanlara sinir koyma konusunda kendinizi biraz daha gelistirin.hala hereksiz bir insan icin uzuliyorsunuz .onun sizle iletisime kesmeden once sizin coktan onunla iletisimi kesmeniz gerekirdi .
Kendimi bu kadar kötü hissetmemin en büyük nedenide bu, ben kendime saygı duyup bitirmem gerekirdi..
 
Hepsi gecer. Yillarca kardes dedigim, ailesinin cenazesinde ve sonrasinda kendi ailemi karsima alip onun yaninda oldugum, kimsesi kalmamisken kendi arkadas cevremle tanistirip sosyallestirdigim arkadasim benim sevgilimle ben iliskiye devam ederken 3 ay birlikte olmus. Ben duyunca ama sen ondan ayrilmayi dusunuyodun dedi. Ikisi de cok piskindi. Ben onlarla iletisimi kesmek icin butun cevremle gorusmeyi kesmek zorunda kalmistim. Yasim kucuktu agir depresyon gecirdim. Sonra evlendiler. Hala annemlerin hemen dibindeki binada öpüş kokuş otururlar yaz aksamlari balkonda. Onceleri acitirdi beni. Simdi bakiyorum hic bi his yok. Geciyo yani. Onlarin lafiyla sizinle gorusmeyi kesenler iyi ki kesmis. Kurtulmussunuz. kendinize daha kaliteli bi sosyal cevre edinirsiniz.
Sizin adınıza hem üzüldüm ve atlatabilmenize sevindim.. Umarım bende aklımdan silip atabilirim zamanla
 
10 yıllık arkadaşlığımızın son 3 yılına hiçbir sorunumuz yoktu, yaptıklarının altında kötülük aramadım ya da çok saf davrandım sanırım.
Sizi tanımam etmem.

Saf olup olmadığınızı kendiniz bilirsiniz.

Ama bu tarz konular bana çok acayip geliyor.

Bana biri ters baksa sokağından geçmem. Ki ben saf değilim bayaa kötü bir insanım,insanlarla iyi geçinmeye çalışmam,arkadaş edinmek için uğraşmam.

Ama siz hem arkadaş istiyorsunuz hem de arkadaşlık görmediğiniz kişileri hayatınızın merkezine koymuşsunuz.

Benim nikah şahidim hayatımda çok önem verdiğim biridir. Arkadaş asla düşünmem mesela…
 
İnsan biraz yaş aldıkça arkadaşlıkların büyük kısmının yalan olduğunu yaşadığı kazıklarla anlıyor. Sende o döneme gelmişsin. Emin ol herkesin başına geliyor. Sonrasında artık insanlara daha temkinli yaklaşmaya başlıyorsun mesela kimseye sırlarını anlatmayarak.. şöyle düşün ilkokulda bir çocuk hemen bir ile arkadaş olabilir ama 50 yaşındaki birisi için zordur bu öyle hemen güvenmez. Şu an kendine odaklan yalnızlıktan keyif almaya bak. Hiç kimsenin arkadaşlığına muhtaç değilsin. Kendine arkadaşlık et
 
Ben pek hayır diyebilen bir insan değilken bu sıralarda okuduğum bazı psikolojik kitaplarla bu konuda kendimi geliştirmeye çalıştım, başarılıda oldum. Artık istemediğim konularda tepki gösterip kabul etmiyordum, rahatsızlığımı belirtiyordum.
konudan bağımsız olacak kusura bakmayın ama hangi kitapları okudunuz acaba? aynı dertten muzdaribim de...
 
İnsan biraz yaş aldıkça arkadaşlıkların büyük kısmının yalan olduğunu yaşadığı kazıklarla anlıyor. Sende o döneme gelmişsin. Emin ol herkesin başına geliyor. Sonrasında artık insanlara daha temkinli yaklaşmaya başlıyorsun mesela kimseye sırlarını anlatmayarak.. şöyle düşün ilkokulda bir çocuk hemen bir ile arkadaş olabilir ama 50 yaşındaki birisi için zordur bu öyle hemen güvenmez. Şu an kendine odaklan yalnızlıktan keyif almaya bak. Hiç kimsenin arkadaşlığına muhtaç değilsin. Kendine arkadaşlık et
Teşekkür ederim 🤍
 
Merhaba hanımlar,

Ben kendimi bildim bileli hep "ikinci tercih" olarak yaşadım. Ta ilkokulda örneğin ayşe, fatma yokken benimle arkadaşlık ediyor, fatma geldiğinde ben dışlanıyordum.
Aile içindede karşılaştığım bi durumdu bu. Ve sanırım bunun nedeni, benim hayatımda olan herkese karşı istemsizce "siz ne zaman isterseniz ben hazır vaziyette buradayım" mesajı vermekmiş.

Sonra lise zamanında bir arkadaş grubum oldu. Özellikle içlerinden biriyle yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi, ne yaparsak birlikte yapardık. Mutluydum. Uzun yıllar süren bir arkadaşlığımız vardı. Sonra birlikte ortak bi iş yapmaya karar verdik. Ne olduysa ondan sonra olmaya başladı. Kendini benim ortağım değil patronummuş gibi görüyor ve dışarıya öyle yansıtıyordu, beni geri planda tutuyordu, para mevzusunu üstlenmişti ve ben kendi payımı isterken bile çekiniyordum. Ben kendi halinde, kendi tarzı olan, kendini kimseyle kıyaslamayan bir insanım, onun aksine. Iş ortamında veya özel hayatımızda birisi tarafından bir övgü alsam o konuyu dalga konusu haline getiriyordu. Benim giyimimle, hobilerimle dalga geçip çok geçmeden aynılarını yapıyordu. Ben pek hayır diyebilen bir insan değilken bu sıralarda okuduğum bazı psikolojik kitaplarla bu konuda kendimi geliştirmeye çalıştım, başarılıda oldum. Artık istemediğim konularda tepki gösterip kabul etmiyordum, rahatsızlığımı belirtiyordum. Ve kavga çıkıyordu tabiki. Ayrıca bazı nedenlerin altına sığınarak benim sırlarımı vs. çevremize ifşa etti, ben körmüşüm altında kötülük aramamışım. Defalarca arkadaşlığımı bitirmeye kalktım her defasında ağlıyordu ve beni ikna ediyordu.

Neyse kavga-dövüş devam ediyorduk. Ta ki ben nişanlanana kadar. Tatile memlekete gittiğimde 1 hafta içinde tanışıp nişanlandım. Arkadaşıma "böyle böyle ben nişanlanıyorum" dediğimde şok oldu. Ne tebrik etti, ne bir hediye aldı (normalde diğer arkadaşlara bu konuda çok ilgili davranırdı).. Nişanlımla ilgili en ufak bi konuda "neden ayrılmıyorsun" derdi, yeni olacak soyismime varana kadar dalga geçerdi..

Zaman geçti nikah tarihim geldi ve ben aptal gibi onu "en yakin arkadasim" olarak nikah sahidim yaptim. Ben oldum olasi "Benim icin dügüne dair en önemli sey nikah sahidimdir, en önemli anima sahitlik yapiyor" falan diye anlatirdim. Ne kadar kiymet verdigimi biliyordu yani.

Nikahim olduktan 1 hafta sonra pat diye benimle arkadasligini bitirdi. Ortak cevremizden kim varsa hepsini yanina cekmis, hakkimda ne söyledi, bana karsi insanlari nasil doldurdu bilmiyorum. Allah sahit kimseyle bi kavgam, bi kötü sizim, kalp kirmam olmadi.
En yakin arkadasim dedigim kisinin bana yaptigi kötülükleri ben hep sonradan farkettim tabiki, cok gec olmustu artik. Simdi herkes onun yaninda, ben ise "yalnizim". Insanların beni hic dinlemeden, nasil bi insan oldugumu bildigi halde bir kisinin laflariyla beni arkadasliktan cikarmalari cok zoruma gitti, inanilmaz kirildim. Üzerinden 1 yıl gecmesine ragmen bu kirginligi atabilmis degilim. Cevremdeki cogu kisi "seni kiskandi" diyor ama ben "kendimden cok ödün verdim" diyorum. Siz ne dersiniz?
İkisi de var çekememezlik fazlaca da ödün vermişsiniz
 
Sizi tanımam etmem.

Saf olup olmadığınızı kendiniz bilirsiniz.

Ama bu tarz konular bana çok acayip geliyor.

Bana biri ters baksa sokağından geçmem. Ki ben saf değilim bayaa kötü bir insanım,insanlarla iyi geçinmeye çalışmam,arkadaş edinmek için uğraşmam.

Ama siz hem arkadaş istiyorsunuz hem de arkadaşlık görmediğiniz kişileri hayatınızın merkezine koymuşsunuz.

Benim nikah şahidim hayatımda çok önem verdiğim biridir. Arkadaş asla düşünmem mesela…
Arkadaşlık gördüğümü sanmıştım, arkadaşlık görüntüsünün altındaki art niyeti görememişim maalesef.. Bu darbeden sonra bende artık pek kimseyle özellikle sınırımı aşmak isteyenlerle samimiyet kurmuyor mesafemi korumaya çalışıyorum :)
 
Neyse kavga dönüş devam ediyorduk, taa ki ben nişanlanana kadar* dediğiniz insan için nasıl " en yakın arkadaşım" diyebiliyorsunuz ki?

Laf sokmak için demiycem, bu düşünce şekli gerçekten bana çok yalnız bir insan olduğunuzu düşündürdü. O kadar yalnızsınız ki kendinize hayali bir en yakın arkadaş uydurmuş gibisiniz. Bu saflık değil çünkü, insanlara tutunma, yaranma, var olma çabası.

Sizi ikinci belirledikleri falan yok, çünkü siz zaten onları konumlandirdiginiz gibi " yakın arkadas" bile değilmişsiniz. Bence önce bunu fark etseniz sonra kurban rolü oynamayı bırakıp ah bana neler ettiler modundan çıkabilirsiniz.
 
Neyse kavga dönüş devam ediyorduk, taa ki ben nişanlanana kadar* dediğiniz insan için nasıl " en yakın arkadaşım" diyebiliyorsunuz ki?

Laf sokmak için demiycem, bu düşünce şekli gerçekten bana çok yalnız bir insan olduğunuzu düşündürdü. O kadar yalnızsınız ki kendinize hayali bir en yakın arkadaş uydurmuş gibisiniz. Bu saflık değil çünkü, insanlara tutunma, yaranma, var olma çabası.

Sizi ikinci belirledikleri falan yok, çünkü siz zaten onları konumlandirdiginiz gibi " yakın arkadas" bile değilmişsiniz. Bence önce bunu fark etseniz sonra kurban rolü oynamayı bırakıp ah bana neler ettiler modundan çıkabilirsiniz.
Evet, belirli bi yaşa kadar çok yalnızlık hissettim ve bu arkadaşlık benim için çok değerliydi. Fakat hayali bir en yakın arkadaşlık durumu değildi. Ben onun ailesinin içine girmiştim, o benim ailemin içinde girmişti, birlikte çok büyük projeler yaptık, zor zamanlarda ben ona o bana destek oldu.. Ve bunca şeye rağmen ben bana yanlış yapabileceğini düşünmedim, davranışlarının altında kötü niyet aramadım.. Kurban rolünü oynamıyorum, sadece büyük bi şok geçirdim ve bunu paylaşmak istedim
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X