Dua etmediğimde her şey tepetaklak oluyor...neden?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Merhaba, izninizle size bir konuda danışmak istiyorum. Hepimiz iyi kötü Müslümanız, en azından çoğumuz, iman ediyoruz, ibadetlerimizi yerine getirmeye çalışıyoruz, dua ediyoruz vs. . Sorumsa benim ve annemle ilgili.

Ben ve annem, dua ettikçe hayatımızda birtakım şeyler iyiye gidiyor, evet, ancak dua etmeyi bıraktığımızda ise işlerimiz aksıyor, kötüye ve tersine gidiyor. Neden böyle oluyor, bu, neye delalettir?

Mesela ikimizin de yıldızının düşük olduğunu biliyoruz, en azından öyle tahmin ediyoruz, bununla bir ilgisi var mıdır?
Yoksa ilahi bir mesaj mi verilmek isteniyor bize?

Dua etmeden de, sürekli dua etmek zorunda olmadan da hayatında her şeyin yolunda olan insanları görünce, şahsen şevkim de kırılmıyor değil açıkçası. Şu açıdan kırılıyor, hâşâ belki günaha giriyorum, ama sanki Allah bizi dua etmeden hiç sevmiyormuş gibi... Tabii ki yüce Yaradan'ın dua etmemize ihtiyacı yok, ben dua ettim diye, sümme hâşâ gücünde veya başka bir şeyinde değişiklik olmayacak. Yine de o zaman bunlar neden, diye sormadan da edemiyorum açıkçası.

Mesela annemin hayatı, çok mutsuz 2 evlilik, bunların yarattığı sorunlar, maddi sıkıntılar, ölümler ve insanlardan yediği onca kazık ile dolu. Niye onun da, benim de bir de dua etmezsek hayatımız tepetaklak oluyor? Niye feraha çıkamıyoruz? Niye bu kadar iniş çıkış var? Niye bir türlü uzun süre düzlüğe varamıyoruz?

Nereye soracağımı bilemedim, o yüzden son çare buraya sorayım dedim.

Bu arada, annem benim gibi değildir, hiç bunun sorgulamasını yapmaz, dini itikadı tamdır. Ben de Müslümanım ancak bu tip sorgulamaları genelde ben yaparım. Dua etmekten şikayetçi de değilim yanlış anlaşılma olmasın. Sadece bazı kişilerin dua etmekle uzaktan yakından alakası yokken, hayatlarının bizden daha iyi olması bana adaletsizlik gibi geliyor hepsi bu. Bazı arkadaşlarım neredeyse hiç dua etmezler, en azından öyle bir izlenim veriyorlar. Ama her şeyleri var, örneğin maddi durumları iyi, evleri, düzenleri var. (Mesela, hafta sonu bir yerlere gitmek onlar için sorun değil ancak benim için sıkıntı, maddi ve manevi açıdan.) Benim sahip olmak istediğim ama bir türlü olamadığım birçok şeye sahipler. e tabii ki şu ana kadarki ömürleri boyunca bizim kadar hayati sınava tabii tutulmamışlar, anlattıkları ile kendiminkini kıyaslıyorum.

Bilmiyorum, duygularım karışık.

Her türlü öneriye açığım; spiritüel öneriler, dini öneriler, zikir okuma, dua tavsiyesi, karma, reiki, theta healing, kişisel gelişim...her türlü öneriye açığım. Yeterki hayatım biraz normale dönsün. Cevaplarınıza ve eleştirilerinize de aynı şekilde. Ancak makul yaparsanız eleştirinizi, zaten ağır bir yük var omuzlarımda... ://

Herkese şimdiden teşekkürler. İyi akşamlar.
İnançlı biri olarak tabiki duaya tevekkül e inanıyorum ama hayat iniş çıkışlar ile dolu ve herkese adil değil. Başınıza gelenlere şer değil imtihan gözü ile bakın derim. Ben bunu iki kere yaşadım. Birincisi çocuğumun sağlığı ile ilgili. Ölümün köşesinden döndü. Kendim bile kendime inanamadım o dönem. Hep dua ettim ve Rabbim hayır da şer de senden sen bana yardım et dedim. Çok şükür kurtuldu nenen benim çocuğum lafını hiç anmadim o dönem.

İkincisi ise birgun ev almaya karar verdik eşimin masası çok iyi çalışmama bile gerek yok ikinci çocuğu da yaparız öyle tıkırinda herşey. Ben evi temizledim başka şehirde aldık eşyalı kiraya vericez. Mobilyalar falan 3 4 gün canım çıktı. En son halıları sericem eşim aradı sana haberim var ama üzülme. Beni işten çıkardılar. Hoppala kredi patladı mı bize. Çıktım geldim. Napalım napalım. Babam kanser. Çocuğum 5 yasında. Babamami koşayım çocuğu mi. Eşim başka ilçede babasını yanında çalışıyor evde bile değil. Pat kombi bozuldu. 350 TL mi ne. Yahu adam krediyi ödeyecek o nereden bulunacak şimdi. Bir sinir krizi geçir ben nasıl ağlıyorum. Sonra durdum yatak odasında aynaya bakarken lan kaç yüzbinlik borç var 350 TL ye ağlıyorum dedim başladım evde deli gibi gülmeye. Eşimi aradım başladık kahkaha atmaya. Hemen iş buldum. Çocuğu sabah ve öğlen grubu verdim ana okuluna. Aralarda babamı hastaneye götürüyorum. Eşim iş buldu. Arkasından beraber çalışıp 5 yıllık krediyi 2 buçuk yılda bitirdik. Ama pes etmedim hemen bir plan yaptım her seferinde. Eşim hemen düşer. Mesela mutfakta oturuyorum plan yapıyorum sakın kafa ile gelmiş bana sarılıyor sen üzülme. Ben halledicem. Neyi hallediyorsun ben cakisicam diyorum. Yok olmaz ben sizi bu duruma düşürmem. Yahu ne var bunda dilenecem demedim çalışıcam.

Tabi başka badireler de oldu. Az kala boşanıyorduk eşimle.

Hatta geçen gün eşim diyor bir film izliyoruz boşanan insanlar yeni hayatlarına nasıl adapte oluyor ya diyor. Dedim az daha kendine gelmesen ogrenirdin nasıl oluyordu.

Tabi ki bunların hepsinde Allaha sığınıp hayırlısını istiyorum. Ama çaba ile o çukurdan çıkmak için savaş veriyorum.

İki kurbaganin hikayesi var. Bir ayran dolu küvete iki kurbağa düşüyor biri kurtulmak için çırpınıyor diğeri kurtuluş yok diyip kendini bırakıyor. Kendini bırakan boğuluyor çırpınan kurbağanin altında tereyağ oluşuyor ve üzerine çıkıp dışarı atlayıp kurtuluyor. Ben çırpınan kurbağa olmayı seçtim hep. Rabbim o çırpınacak kuvveti versin hep inşallah.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X