Düğün Düğün Adetleri-Gaziantep

NILBERA

SeVGi KeLeBeĞi
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
6.086
95
37
Kına Gecesi
Gerdek gecesinden ir gün önce yapılan bir gecedir. Bu gece kız evinde ve erkek evinde ayrı ayrı yapılır. Kına gecesinin en önemli kişilerinden birisi olan sağdıç, damadın koruyucusu ve onun hizmetkarıdır. Kına gecesi dahil, düğün boyunca damadın tüm ihtiyaçlarından sorumludur. Kına gecesinden bir gün önce, attarlar? dan kına alınarak, kız evine gönderilir. Oğlan evi, kendi kendi evinde eğlendikten sonra, gece, geç saatlerde kız evine giderek kınayı ister. Kınayı kız evinden almaya gidilirken, yolda, türküler söylenir ve arada bir ? Yah yah ? çağrılır.

Oy mizmize mizmize

Kınayı verin bize

Kınayı vermezseniz

Bizde küseriz size

Yukarıdaki maniye benzer birkaç maniler okunur. Kız evinden, içine yoğrulup konmuş ve her biri kaz yumurtası büyüklüğündeki topakların üzerine birer mum dikilmiş ve yakılmış olan kına tepsisi, coşkulu bir eğlenceyle alınarak, oğlan evine gidilir. Oğlan evine gidilirken, kına ilk önce öksüz birinin eline yakılır. Daha sonra sağdıç, damada ve arkadaşlarının eline kına yakar.. Kına yakanın bekar olması şarttır. Bu da; ? Abbisi ( Darısı ) kendisine olsun ? diyebilmek için yapılır. Kınayı yakma, kız evinden gelme dört köşesi sarı tel işleme bir çerçeve ( tülbent mendil ) ile yapılır.

Tepsideki topak kınalar, üstü şeritli jelatin kağıtlarla süslenmiş biçimdedir. Kına damada yakılırken, iğne batırılır. Bu olaydaki maksat; bir gün sonraki gerdek gecesinde damadın uyanık olması içindir. Kınayı almaya gidilirken, damat o topluluğun içinde bulunmaz, kına getirildikten sona, kına yakılacağı zaman, damat kimseye sezdirmeden saklanır. Saklandığı yeri ancak, sağdıcı bilir. Bu arada, damadı, kınaya gelen kalabalık aramaya başlar, bulunan damadın eline coşkulu bir hava içersinde kına yakılır.

Gelinci ve Düğün Günü
Gelinci, yöremize ait bir kadın düğünü olup; düğün salonuna kadınlardan başka kimse alınmaz. Bazı yakın akrabalardan gelen olursa, kapıda beklemek zorunda kalır. Kına gecesini takip eden günde, oğlan evinde, oğlanın bütün kadın akrabası, komşuları, mahalle kadınları toplanır. Çalıp söyler, oynar ve eğlenirler.

Gelinciye, gelin ile damat beraber gelir. Gelin olan kız, son yemeğini abasıyla birlikte yer daha sonra akrabaları tarafından giydirilir. Gelinciler, eğlencenin ortalarına doğru ara verir. Gelinciler yanlarında yiyecek ve içecek getirirler. Getirilen yiyeceklerin başında ? Hedik ?, bunun yanı sıra kuruyemişler, meyveler ve yemekler yer alır. Yiyecek getirenler, getirmeyenlere dağıtırlar. Böylece iyi bir dostluk ve yakınlaşma ortamı da doğmuş olur.

Gelincinin yeniden ikinci bölümü başlar. Kaynana gelinin başına şeker atar, şekerlerin bir kısmı da misafirlerin üzerine atar. Bu olay çocukların dört gözle bekledikleri andır. Gelinci bittiği zaman, gelinin arkadaşları, gelini alarak gerdek odasına götürürler. Yatsı?ya doğru, damadın arkadaşları gelerek, gelinden damadın eşyalarını isterler. Gelin, damadın giyeceği eşyaları kendi eliyle arkadaşlarına teslim eder. Elbiseyi alan arkadaşları damadı giydirdikten sonra namaza götürürler.

Memleketimizde, özellikle köy düğünlerinde bu gelenek devam etmektedir. Şehirde ise; bu adet kalkmıştır. Düğün günü, oğlan tarafı, mahsere kazanları ve elbeştelerde pilav ve cacık ( Sulu) yemekler yapılır. Okuyucu vasıtasıyla, gelinciye olan kadınlar yer icer, çalar oynarlar.

Maşta
Gelinci ve düğün günleri, davetlileri idare etmek, onları hakkıyla ağırlamak, yemeği ikram eden, törenle ilgili diğer işleri üzerine alan ve mühim roller oynayan kadına maşta denir. Maştanın aldığı kararlara büyük küçük her ferdin, itaat etmesi mecburidir.

Nikah
Nikah için kız, babasına veya amcasına vekalet verir. Yalnız vekalet verirken, vekaleti alan kimse; üç defa ? Bana vekalet veriyormusun.? ? diye sorar. Evet cevabını alınca, camiye gidilir, vekaleti alanlar hocaya nikahı kıydırırlar. Son zamanlarda dini nikahlar, camilerden ziyade evlerde kıydırılmaktadır. Bunun için, vekalet verme işi ortadan kalkmış olur. Resmi nikah da, her yörede aynı olduğundan, ayrıca anlatılmasına lüzum yoktur.

Güveyi Namazı ve Güveyi Gezdirmesi
Daha önceleri güveyi namaza giderken, iki tarafından, damadın arkadaşları ellerinde mumlar yanmış vaziyette birlikte hareket ederlerdi. Bu şamdanlar ağaçtan yapılmış ve ağaç dalı gibidir. Özel şekil taşır. Her bir şamdanın üzerinde 8 10 mum yanar. Bu şamdanlar renkli kağıtlarla güzelce süslenir. Bunları, güveyinin sağında ve solunda iki kişi tutarlar. Bu kişilere Sağdıç denir. Bu kişiler, hizmetlerinden dolayı mükafatlandırılmazlar. Onun için Antep? te Emeğin Sağdıç, Emeğine Döndü ? diye bir de atasözü vardır. Güveyi namaza gidip gelirken, önü sıra gazeller, ilahiler okunur, koşmalar söylenir. İmam nikah tazeleme ve bir de dua yapar. Duadan sonra güveyi, evvela imamın ellerini öper, sonra sağdıçlar mumları alarak, öne düşerler. İlahiler biter, şarkı ve türküler başlar. Bundan sonra, gazel ve koşmacılar devam eder. Alaylar, şarkılar içinde güveyiyi eve getirirler. Bu gidiş gelişte damada dostlarınca, defalarca iğne batırılır. Şarkılar biter. Güveyiye ivey ( izin ) verilir, herkes dağılır. Damat gelinin yanına girince, iki rekat namaz kılar.​


adetler.net
 
X