Ben gıda teknikeriyim. Bilgim dahilinde biraz açıklama yapmak istiyorum. Öncelikle konuyu açma saatiniz gece on bir. Demişsiniz az önce tarrtıldım 67 yim ve diyete başlayalı 12 gün olmuş. Tartılma işi gece yapılmaz çünkü gün için de yemek yeriz, su içeriz, tuvalete gitmedeğimiz olur ve şişkinlik olur. Her zaman tartıda gece 1,2 kg fazla çıkılır. Ben şuan 66 kiloyum ve akşam yemeğinden sonra tartıda 69 gördüğüm oluyor düşünün. Tartı işi sabah uyanıldığında aç karnına ve tuvalete gittikten sonra yapılır. O sizin gerçek kilonuzu gösterir. Hatta kıyafetsiz tartılınırsa daha iyi bile olur. Şu şekil de deneyebilirsiniz. Sabah dediğim gibi tartılın ve kahvaltıdan sonra bir daha tartılın arada ki farkı siz de göreceksiniz. Ben ocak 10 dan beri Dukan diyeti yapıyorum. Öncesinde diyetisyenle 100 kg dan 76 kg a düştüm. Sonra durakladı hem de 6 ay. Ben sabrettim ve devam ettim. Ama daha fazla sonuç alamayınca sıkıldım ve bıraktım. Sonuç ta bir ay içinde 8 kg aldım. Bu anormal bir artıştı tabi. Bir dahiliye doktorunda test yaptırdım sonuç ta tiroidlerim yavaş çalışıyormuş. İlaç kullanmaya başlayınca 4 kg kendiliğinden gitti. Daha sonra Dukan diyetini araştırdım ve başladım. Hala Dukan diyeti yapıyorum. 14 kg verdim ve hala diyetin üçüncü evresindeyim. 70 günüm kaldı. Bu süreçte her ay düzenli olarak kan tahlili yaptırdım. İnsülin direncim sınırdaydı, ötesi diyabetti yani artık normal. Demir eksikliğim azaldı. Tiroidlerim düzene girdi. Hergün reflü dolayısıyla 5 tane rennie antiasit tablet kullanıyorken artık hiç kullanmıyorum.
Bazı yorumlarda zararlı olduğunu ve tek tip beslenikdiğinden bahsedilmiş. Öncelikle o kişilere ve size Dukan diyeti kitabını okumanızı tavsiye ediyorum. Bu diyette tek tip beslenme denilen hayvansal ürünler ve sebzeden oluşan kısım, verilecek kilonun miktarına gore 2-6 ay arası değişiyor. En fazla on ay. Günümüz hazır tüketime alışmış yaşam tarzları göz önüne alındığında bu sürenin makul olduğunu düşünüyorum. Sonuçta normal bir ev hanımı kızartmalar, tatlılar, hamur işleri, aburcuburlar, işlenmiş sosis salam gibi şarküteri ürünleri tarzında besleniyor ve bu yemeklerin çoğu da mutfak kültürüne bağlı olarak kızartma, kavurma gibi sağlıksız yöntemlerle ve son derece yağlı olarak hazırlanıyor. Diyet yapmayan bir kişi elinize kağıt kalem alın ve gün içinde yediklerinizi not alın. İnanın ki kalori değerleri Altı binleri geçiyor. Çünkü ywdiklerimşze dikkat etmiyoruz ve önemsemiyoruz. Hazır tüketim kültürü almış başını gidiyor. En kötüsüde kahvaltı da bitkisel margarin tüketilen bir kültürümüz var. Margarinler palm yağı içerirler. Erime noktaları 67 derece. 37 derece olan vücudumuzdan eriyerek atılamayacağı çok açık. Damarlarda birikecek maalesef.
Yani böyle bir beslenme düzenimiz varken, bir kaç ay et ve sebzeyle beslenmenin ne gibi daha fazla bir zararı olabilir. Dediğim gibi diğer tabirle tek tip beslenme denilen bolümü 3 ay yaptım. Diywetin en kesin koşulu olan su içmeyi de günlük 2,5 l olarak yapıyorum. Çünkü proteine yüklenildiği için su gerçekten olmazsa olmaz. Susayınca su içen bana su içme kültürü de aşıladı yani bu diyet. Şuan vücudun ihtiyacı olan diğer gıdalar olan meyve, bakliyat, nişastalı gıdalar ve dahi ödül öğünleriyle tüm besin gruplarını alarak sağlıklı bir şekil de diyetimi sürdürüyorum. Hala da her ay tahlil yaptırıyorum ve diyetisyen de yağ ölçümü yaptırdım tam olarak 33 kg yağdan vermişim. Kendimi her zamankinden daha sağlıklı hissediyorum.
Bu demek değildir ki diyetten sonra karambole beslenicem. Bu diyete o yüzden diyet değil yaşam tarzı gözüyle bakıyorum aslında ben. Çünkü sağlıklı pişirme yöntemleriyle yemekleri yapmaya alışınca eski bol yağlı kızarrmalı günlere istesede insan dönemiyor. En basiti 1 yk yağ ile bir tencere sebze yemeği yapılabileceğini öğrenmiş oldum. Yeme alışkanlıklarıma bir düzen geldi.
Düzenli beslenme ve hazır gıdalardan uzak durarak, sağlıklı yöntemlerle pişirlmiş yemekleri tükettiğimde kiloyu geri alacağıma inanmıyorum.