İlişkideki Kısır Döngü Senaryo
Seansa başlarken, bana yaşadığın durumla ilgili duygularını bir-iki cümleyle anlat, dedim.
“Önce benimle deli gibi ilgileniyorlar, her gün mesajlar atıyorlar, başkalarından kıskanıyorlar, sürekli bir ilgi halindeler. Ben havalı durdukça peşimden ayrılmıyorlar. Ne zaman onlara sevgimi gösteriyorum, ilgilenmeye başlıyorum, her şey tersine dönüyor. “Çok boğuyorsun, kontrol ediyorsun” gibi bahaneler. Hepsinden aynı sözleri duyuyorum. Sonra ortadan kayboluyorlar. Mesajlar atıyorum, cevap vermiyorlar. Telime dönmüyorlar. Sesim duyuramadığım bir çığlığa dönüşüyor.”
“Sesim duyuramadığım bir çığlığa dönüşüyor,” ifadesi dikkatimi çekti. İlginç geldi, bunun altından bir şey çıkar diye düşünerek, bunu açmasını istedim ondan.
Sanki boşluğa konuşuyorum ya da sesim duvara çarpıyor bana geri dönüyor, sesimi duyuramıyorum, diye açıkladı.
Bu durumu yaratan duyguları ARTT tekniğine göre dışarıya boşaltmakla işe başladık.
Şimdi, son günlerde yaşadığın, bu durumu yoğun yaşadığın bir olayın görüntüsü aklına gelsin, dedim, yönlendirdim onu.
Erkek arkadaşına mesaj attığı bir sahne geldi. “Gene aynı şeyi yaşıyorum. Ona ulaşmaya çalışıyorum, ulaşamıyorum. Mesajlarıma hiç yanıt vermiyor, boşuna çabalıyorum, sesimi duyuramıyorum,” dedi.
Danışanımın ilişki kalıplarıyla ilgili yaşadığı olayları daha önceki seanslarda görüp çalıştığımız için, çıkan sahnenin üzerinde fazla durmadan, direkt geçmişe yönlendirmeye karar verdim. Onun da buna hazır olduğunu hissettim.
ARTT tekniğine göre yönlendirerek, şimdi geçmişe inersin, belki çocukluğuna, belki daha eskiye, bu yaşadıklarının geçmişteki kaynak anısını hatırlarsın rahatlıkla, ben 1’den-3’e sayınca, dedim.
“Köy yeri geldi gözümün önüne” dedi ve “Sanki bütün hayatım köyde geçmiş sanacak insanlar da, çocukken toplasan 2-3 defa gitmişimdir ancak. Neden köy yeri aklıma geldi yine, daha önceki seansta çalışmış, temizlemiştik bunu halbuki,” diye ekledi.
“Tekrar geldiyse vardır bir sebebi. Atmadığımız bir şeyler vardır mutlaka. Aldırma sen ve görüntüye odaklan,” dedim.
Bu arada bir not düşeyim yeri gelmişken, ARTT Tekniğinin güzel yanlarından biri, kişi seans sırasında gördüğü yaşadığı olayı danışmana anlatmak zorunda değil, sadece o olayda hissettiği duyguları söylemesi yeterlidir çalışmanın yapılabilmesi için. Olayı anlatmak isteyip istememesini kişiye bırakırız. Sadece duyguları söylemesinin yeterli olduğunu belirtiriz. Bu bakımdan, insanlar seans alırken, rahat ederler.
Danışanım gördüğü olayı anlatmaya koyuldu, kendi isteği üzerine.
“Köyün sokağında değilim bu sefer, dedemlerin evindeyim,” dedi. “Tuhaf bir ev. Yalnızım. Evin karanlık köşeleri beni korkutuyor.”
Çıkan “evi tuhaf bulmak ve hissettiği korku” duygusunu boşalttırdım ARTT egzersiziyle.
Yeniden sahneye döndürdüm.
“Korku yok şimdi. Yalnız da değilim, annemler mutfakta yemek yapıyor. Dedem içerideymiş. Onun büyük bir odası vardı, orada. İki misafiri varmış, önemli bir iş konuşuyorlarmış, onları rahatsız etmememiz gerekiyormuş ama ben odaya girmek istiyorum. Kapıyı açmak istiyorum,” diye anlattı ve sonra ekledi, “Çok tuhaf, kapının kulpunu tutarken, utanç duygusu hissediyorum.”
“Peki, bu olayı yaşarken, kaç yaşındasın?” diye sordum.
“8 yaşındayım,” diye yanıt verdi.
Utanç duygusunu boşalttırdım ve sahneye yeniden yönlendirdim.
“Kapıyı açtım. Dedem tam karşıda, heybetli ve güçlü bir adam, yanında iki adam var, onlarla ciddi bir konuyu konuşuyor. Beni görünce şaşırdılar. Ben çaktırmadan kenardan dolanarak dedemin yanına gidiyorum,” dedi ve sonra şaşkınlıkla ekledi “Aa, dedemin yanına gittim. Pat diye kasketini aldım ve kafasına bir öpücük kondurdum! Ay çok utandım birden.”
“Peki, neden utandın? Deden kızdı mı yoksa sana?”
“Hayır. Gülümsedi. Diğer adamlar da gülümsüyor,” diye yanıt verdi.
Danışanımın, sevgi gösterilerini ani ve abartılı bir şekilde yapmayı deneyimlemiş olduğunu anladım buradan. Ancak dedesi tarafından iyi karşılanmasına rağmen, hissettiği utanma duygusunun sebebini bu sahnede ortaya çıkaramadık.
Duyguları boşaltınca, yaşadığı başka bir sahne gözünün önüne geldi. Yine 8 yaşında, köyde yaşadığı bir olayın sahnesi.
“Teyzemle tam evden çıkarken, kapıda kuzenimle karşılaşıyoruz. Beni oyun oynamaya davet edecekmiş, onun için gelmiş” dedi.
Bu olayın neden aklına geldiğini, bize hangi bilgiyi vereceğini anlamak için filme odaklanmasını istedim. Oradaki senin içine gir ve ne hissediyor, bana söyle, dedim.