Popüler Konu Düşünce Gücü/Pozitif Düşünce/Olumlamalar

Daha once aklima mantikli yatan bir dusuncem icin bugun uzun uzun zaman ayirdim.Her seyin enerji oldugunu biliyoruz. Bu enejilerle surekli alis veris icerisindeyiz.Dengesizlikler hep alis verislerimizde duzeni bozdugumuzda gerceklestigini farkettim. Bu alisverisin iki duzeyi var ego duzeyi benlik duzeyi.Ego duzeyindeki enerjiler hep ters calisiyor.Ego saf cikarcidir, benim ne isime yarar diye dusunur.Ama dusundugumuzden farkli aslinda.Mesela eger sirf arkadassiz kalmayayim diye biriyle arkadas olalim ondan baska kimim var diyerek...Sevmedigimiz huyu icin gecirdigimiz her negatif duygu hem karsidakine hem de bize negatif enerji olarak geciyor.Bir nevi iliski zehirleniyor yani.Esler arasindaki en onemli sorun bu bence,surekli negatif yayin yapiyorlar birbirine.Gorunen kisimdan ziyade gorunmeyen kisim var.Sonra ben neler ettim, ben hep iyi niyetliydim bunlari hak etmedim bik bik bik...Once biz kendimizi aldatmis oluyoruz, karsidaki de bizim aynamiz oluyor gelecekteki olaylarda

Su da var misal birisine ayip olmasin diyerek yaptigimiz ya da yapmadigimiz seyler bize yine pis negtif enerji donuyor.Zamanla birike birike hastalik olarak cikiyor, kendimizden o kadar cok veriyoruz ki.Hic kendimize sormuyoruz acaba bana ayip olur mu diye,resmen hice sayiyoruz kendimizi.Evet malesef ayip olmasin diye yaptiklarimizda da karsiya negatif enerji gidiyor.O zaman cikmiyor belki ama mutlaka o iliskiden cikiyor.Valla ozellikle japonlardan ogrendigim ne kimsenin enerjisine ne de kendi enerjilerine dokunuyorlar : )))) Kendimden ne kadar verdigimi farkettim hatta su soz aklima geldi;
"Cehenneme giden yol iyi niyet taslariyla doselidir"
Bu sozdeki cehennemi gercek anlamdaki cehennem diye dusunmeyin, dert tasayla gecen iliskiler olaylar...
işte burada dediğini ben yaşadım, babamın vefat etmiş halini görmek istemedim ama çevredeki akrabalar onu görmem şartmış gibi davrandılar ve o kutunun içinde gördüm babamı i kahroldum.......
şimdi o insancıklara karşı nefret öfke doluyum, bu beni dibe çekiyor ve yaşadığım travma da yanım a kaldı :(
 
işte burada dediğini ben yaşadım, babamın vefat etmiş halini görmek istemedim ama çevredeki akrabalar onu görmem şartmış gibi davrandılar ve o kutunun içinde gördüm babamı i kahroldum.......
şimdi o insancıklara karşı nefret öfke doluyum, bu beni dibe çekiyor ve yaşadığım travma da yanım a kaldı :KK43:
Canım Allah rahmet eylesin, baban ebedi makamına göçmüş, hepimizin gideceği yere varmış. Allah günahlarını affetsin inşallah, senin bu saatten sonra yapabileceğin onun için dualar okumak, bol bol okuma yap canım. Mekanı cennet olsun inşallah.
 
Canım Allah rahmet eylesin, baban ebedi makamına göçmüş, hepimizin gideceği yere varmış. Allah günahlarını affetsin inşallah, senin bu saatten sonra yapabileceğin onun için dualar okumak, bol bol okuma yap canım. Mekanı cennet olsun inşallah.
evet ama o haline çok üzülüyorum:(
çok.........o hali gözümün önüne gelince çıldırma hissi geliyo
 
evet ama o haline çok üzülüyorum:KK43:
çok.........o hali gözümün önüne gelince çıldırma hissi geliyo
Canım acın çok taze sanırım, bu günler geçecek. Şu anda bol bol dua et aklına geldikçe, kuran biliyor musun bilmiyorum, perşembe geceleri özellikle yasin okumaya çalış, tercümesini de okuyabilirsin, ona bağışla. Zaman ilerledikçe, acın dinmese de azalacak, hayata bir şekilde tekrar döneceksin. Allah bol sabırlar versin inşallah.
 
arkadaşlar ben haziran ayında babamı kaybettim, son bir aydır babamın o son hali benim haykırışlarım vs hep gözümün önüne geliyor çok üzülüuorum korkuyorum babamı düşnüuorum özlüyorum şayamnapıyo şimdi iyi mi diyorum, büütn ayrıntılar gözümün önünde canlı canlı, daracık yerlere girdi diyorum kutulara girdi diyorum,
gençken sağlıklı iken bu hallere düşeceğini bilseydi nasıl kötü olurud diyorum ...
ciddi anlamda kapalı alan fobim oluştu boynumu sırtımı kasmaktan çok acı çekiyorum, panik atak başladı, tedaviye başladım ,
ama önerebilecğeiniz olumlamalar neler acaba?

Başın sağolsun canım benim.Babamı 19 yaşındayken,bir insan hayatının en kritik dönemlerinden birinde kaybettim. İnanılmaz zor zamanlardı, babam yoktu ama hayat devam ediyordu hiçbir şey olmamış gibi.Nasıl olabilirdi, benim için hayat bitmişti durmuştu sanki ama her şey aynıydı...Yıllar geçtiktikçe acın hafifliyor, sanki gitti gelecek hissi oluyor.Bir gün gelecek ve kavuşacak hissi...Ama şu an senin yaşadıkların çok taze.Herkes ölümü bambaşka yorumlar,duyduklarına gördüklerine izlediklerine göre.Bizler insan deneyimi yaşayan ruhlarız,bedenimiz sadece bizim kıyafetimiz gibidir.Hiç hayatında bayıldın mı, o hissi bilir misin? Kendine geldiğinde sadece ne oldu bana ya dersin sadece.En son da hatırlayabilirsen gözlerinin karardığını bilirsin.Sonrası hiç yok.Ben bir kere çok yorulduğumda bayılmıştım. Ayıktığımda kafamı tutuyordum, ama hiç farkında değilim bir yere çarptığımın.Herhalde başım ağrıdı bayılırken sanıyorum ki sonradan söylüyorlar kafamı çarptığımı.Yani bilinçli halim bu durumdan bir haber.Babanda öyle tatlim.Yani senin babanı dar tabuta koyman,babanın bu hallere düştüğünü kendisi bilse,görse filan tamamen senin kurmaların.Zaten panik atak olsun diğer psikolojik rahatsızlıklar hatta fiziksel rahatsızlıklar bile bizim yazıp çizmelerimiz. O yüzden herkes de her deneyim farklıdır.Allah verir ve Allah alır bize her durumda şükretmek düşer, yaşadıklarına şükretmelisin.Ve babana artık tamamen pozitif enerji göndermelisin dualarınla.Babanla ortak pek çok enerjide buluştunuz.Özellikle babanla yaşadığın güzel anıları düşünerek,babana minnet enerjisi göndererek ona iyilik yapmış olursun diye düşünüyorum.

Olumlamalardan ziyade acıtasyon düşüncelerinden vazgeçmelisin.Bizi bizden daha çok düşünen Yaratıcımız var.Hiçbirimiz bu dünyada kalıcı değiliz,hepimiz vakti zamanı gelince öleceğiz.Bu doğanın kanunu.Seçimlerimizle duygularımızı yönetebiliriz,duygularımızda enerjimizi belirliyor.Enerjilerimiz de kaderimizin sihirli değneği.Elinde sihirli bir değnek var.Babanın ölümü senin için bir son değil aslında başlangıç.Bu başlangıca topiği en başından okuyarak başlarsan sana klavuz bile olabilir.Şiddetle tavsiye ederim...
 
Siz Dinlemekte Tereddüt Ederken Bedeninizin Size Söylemeye Çalıştığı 10 Şey

Hiç sürekli olarak sizi yargılamakta olan birisiyle ilişkiniz oldu mu? Ya da belki de söylediğiniz şeyleri gerçekten dinlemeyen, ancak sizi görmezden gelen bir arkadaşınız. Pek eğlenceli değil, değil mi? Bu, çoğumuzun bedeniyle olan ilişkisindeki halini anlatıyor. Bedenimiz her zaman orada, bize katkı oluyor, bize bakıyor, gideceğimiz yere gittiğimizden emin oluyor ve çoğu zaman bizim yanıtımız, ne kadar kötü ve yanlış olduğu yargısı ve onu tamamen görmezden gelme seçimi oluyor.

Ya eğer siz bedeninizle farklı bir ilişki yaratabilseydiniz; nezaket, özen ve birlik olarak? Ya eğer bedeninize soru sormaya ve gerçekten söyleyeceklerini dinlemeye başladıysanız? Ya eğer bedeninizle ilgili her şeyi gerçekten bedeninize sorsaydınız?
Aşağıda, eğer bedeninizi dinleseydiniz size söyleyeceği 10 şey bulabilirsiniz. Bunlar, yargı yerine, bedeninize şükran ve birliğe dayanan bir ilişki kurmanın anahtarlarıdır.

İşte bedeninizin söyledikleri:
1. Beni beslemek, kabul etmek ve takdir etmek için her gün bir şey yap.
Hangi sıklıkla bedeninizi beslemeyi, kabul etmeyi ve takdir etmeyi beceriyorsunuz? Bedeninizi her gün beslemeye gönüllü olur muydunuz? Bedeninize dokunmak onu beslemenin ve onunla iletişim kurmanın bir yoludur. Sabah uyandığınızda, üç dakika boyunca nazikçe bedeninize dokunun. Sanki önemsediğiniz birisine aitmiş gibi bedeninize dokunun.

2. Beni yargılamayı bırak.
Sabah uyandığınızda, her güne başladığınız yargılama teranesini durdurmak için bilinçli bir seçim yapın. Bunun yerine bedeninize teşekkür edin ve ona ne kadar şükran duyduğunuzu söyleyin.

3. Ben eğlenmek için yaratıldım.
Ya eğer yaşamın yegâne amacı eğlenmektiyse? Bu sizin bir şeyleri yapma şeklinizi değiştirir miydi? Bedeniniz için dokunulmak eğlenceli mi? Teninde güneşi hissetmesi? Ayaklarıyla çimlerde yürümesi? Ya eğer şimdi eğlenmeye başlasaydınız?

4. Bana benimle ilgili soru sor.
Birisi size bunun bir sonuç yaratacağını söyledi diye bedeninize neler yaptınız? Birisi söyledi diye ne kadar diyetler, yemekler, otlar, en son moda olan şeyler denediniz? Bedeninize sorun. Yargılamayı bitirin ve bedeninize sorun. Eğer sormaya başlarsanız bedeniniz cevaplara sahip.

5. Senin görünmemi istediğin gibi olmam için ne gerekeceğini sor.
Eğer bedeninizin belli bir şekilde görünmesini istiyorsanız önce onun olduğu haliyle muhteşemliğini kabul edin ve sonra bazı şeyleri dönüştürüp bazı değişimler yaratmak için ne gerekeceğini sorun. Bedeniniz itaat etmekten mutluluk duyacaktır. Size neyin gerektiğini söyleyecektir. Sorun ve dinlemek için zaman ayırın.

6. Yemeği yiyen benim.
Yemeği yiyen bedeninizdir. Ona ne yemek istediğini soruyor musunuz? Ona ne kadar yemek istediğini soruyor musunuz? Yediğimiz yemeğin ne kadarı biz büyürken bize öğretilenlere ve neyin sağlıklı olup neyin olmadığı ile ilgili bize yüklenen bakış açılarına dayanır? Bedeniniz neye ihtiyacı olduğunu ve neyi arzu ettiğini biliyor.

7. Bana hangi hareketi yapmak istediğimi sor.
Bedenler hareket etmeyi severler. Bedeniniz için hangi hareket eğlenceli? Bu Pilates mi yoksa Yoga mı belki de koşmak ya da şınav çekmek? Bedeninizin arzu ettiği şekilde hareket ettiğinizde bedeninizle daha fazla mevcut olursunuz ve siz ve bedeniniz birlikte hareket eder.

8. En son moda olanı almayın.
Bedeniniz sadece dinlenilmek ister; onunla ilgili olan her şeyin sorulmasını. Bedeninizin bilinci var. Sırf birisi size en son ve en güzel moda olanın hayatınızı değiştireceğini söylemesi öyle olacağı anlamına gelmez. Bedeniniz ne söylemek istiyor?

9. Sor; “Bu nereden geliyor?”
Deneyimlediğiniz düşüncelerinizin, hislerinizin ve duygularınızın yüzde doksan sekizi size ait değil. Ve bedeninizdeki aşağı yukarı yüzde 50-90 arasındaki ağrı ve sancı size ait değil. Asla olmadı. Sorun; “Bu benim mi?” ya da “Bu nereden geliyor?” Eğer hafiflerse sizin değil. Basitçe kaynağına geri gönderin.

10. Ben bir bedenim. Sen bir sonsuz varlıksın.
Siz varlık olansınız, bir sonsuz varlık. Bedeniniz, sizin bedeniniz. Bedeniniz sizin içinizde. Siz bedeninize sığmak için çok büyüksünüz. Sorular sorarak varlık ve beden arasında birlik yaratın.

Dr. Dain Heer

Çeviri: Tuğba Oksal
 
Amin Şükürler Olsun :KK200:

6958E04F-817E-41A6-9AB8-8AE69C2DF1C8.webp
 
Sahra- Sahra- canim butun paylasimlarini kaydediyorum. Hepsini aklima kazimak istiyorum. Icsellestirmek istiyorum. Allah razi olsun.
Estağfirullah hepimizden Allah razı olsun bu paylaştıklarımın çoğunu ben de yapamıyorum şimdilik ....
Ama niyet ediyorum o hale bürünmeye inşallah hepimiz içselleştirelim ....
 
Sahra- Sahra- canim bende hepsini uygulayamiyorum ama burda bir kez okusam bile modum pozitife yoneliyor. Farkndalik yaratiyor. Ne kadar negatife odakli oldugumu hayretler icerisinde goruyorum. Bu zamana kadar hic farkinda degilmisim. Bunca yil bosu bosuna kendimi hirpalamisim. Ilk basta sorgusuz sualsiz teslimiyet, anda kalmak, akisa guvenmek. Olanda ve olmayanda mutlak hayir oldugunu sorgusuz sualsiz kabul etmek. Basimiza gelenlere neden beni buldu dusuncesiyle kendimizi helak etmek yerine; bu olay, bu insan bana ne ogretmek icin gonderildi bakis acisini benimseyip onumuze bakmak.
Sorumsuzca bir kadercilige siginmadan , davranislarimizin sorumlulugunu kabullenmek. Alma - verme dengesine bagli olarak herseyin bir bedeli oldugunu bilmek. Bakis acimzi genisletince , buyuk resmi gormeye calisinca her sey daha anlasilir hale geliyor.
 
Sahra- Sahra- canim bende hepsini uygulayamiyorum ama burda bir kez okusam bile modum pozitife yoneliyor. Farkndalik yaratiyor. Ne kadar negatife odakli oldugumu hayretler icerisinde goruyorum. Bu zamana kadar hic farkinda degilmisim. Bunca yil bosu bosuna kendimi hirpalamisim. Ilk basta sorgusuz sualsiz teslimiyet, anda kalmak, akisa guvenmek. Olanda ve olmayanda mutlak hayir oldugunu sorgusuz sualsiz kabul etmek. Basimiza gelenlere neden beni buldu dusuncesiyle kendimizi helak etmek yerine; bu olay, bu insan bana ne ogretmek icin gonderildi bakis acisini benimseyip onumuze bakmak.
Sorumsuzca bir kadercilige siginmadan , davranislarimizin sorumlulugunu kabullenmek. Alma - verme dengesine bagli olarak herseyin bir bedeli oldugunu bilmek. Bakis acimzi genisletince , buyuk resmi gormeye calisinca her sey daha anlasilir hale geliyor.

Evet canım çok haklısın dün aynı konuşmayı eşimle yaptık bazen olayları kendimi geri çekip uzaktan izlediğimde anlıyorum dedi benim için hayırlı ya da hayırsız bir seçim olduğunu su yolunu buluyor yargı kalkınca... Sıfır altı yaş arası çocuklar gibi bakın seyredin onları sevgiyi görün diye bir yazı okumuştum geçmişte...
 
Selamlarrr...Bu aralar detox modundayım.Yine sosyal medyadan uzaklaştım, spora başladım.Çok ilginçtir, hep aynı zamanlara denk geliyor.Planlayarak yapmış değilim ama epey güzel oluyor değişiklik açısından.Dünyadan bir haber gibiyim,zaten tv seyretmiyorum.Haberleri hiç takip etmem.Geçenlerde eşim türk haber kanallarını açmış.2 yılı geçti özel olarak açıp dinlemediğim,hatta duymadığım.Aman Allahım dedim her haberde enerjim nasıl değişti, sanki ben yaşıyor gibi tepki veriyordum. Sinirlenmeler,endişeler,kaygılar... bize ait olmayan bir sürü duyguyu canlandırıyor hatta bize ait olan anıları da canlandırıp farklılaştırabiliyor.Sonra bu tuhaf duygu dalgalanımlarıyla güne,işe başlıyorsunuz. Sonra farkında bile olmadan enerji yerlerde.Tuhaf alınganlıklar,tuhaf detaylar gözümüze gözümüze giriyor sonra da.Çok zavallı bir durum gerçekten.Ama pozitif başlamak,duyguları olumlu yönlendirmek öyle mi : ))) Güneş farklı doğuyor o gün mesela,ağaçlar çiçekler bulutlar dağlar tepeler nasıl da güzel görünüyor.Farkındalık gerçekten çok önemli. Yoksa rastgele gelişine bir hayat yaşıyoruz.
 
437DC462-8123-446C-9240-B88DFB272BF3.webp

18 Kasım Akrep Yeniayı için hazırlıklar
Ay 16 Kasım itibari ile Akrep seyrine başlayacak.
Bu sebeple Perşembe gününden itibaren bilincinizde açığa çıkan tutkularınıza dikkat edin.
Dikkatinizi çekmek istediğim konu TOPRAĞA GÖMDÜĞÜNÜZ TOHUMLARIN KALİTESİ .
Şöyle bir kortex içinde olduğunuzu düşünün :
Neyi arzularsanız o sizin gerçeklik sahanız.
Bedeninizde su elementi olarak dolaşan duygularınızı iyi yönetmek kusursuz bir yaratım alanı sağlayacak.

Sevgilerimle,
Demet Yıldırım
 
Eki Görüntüle 2067504
18 Kasım Akrep Yeniayı için hazırlıklar
Ay 16 Kasım itibari ile Akrep seyrine başlayacak.
Bu sebeple Perşembe gününden itibaren bilincinizde açığa çıkan tutkularınıza dikkat edin.
Dikkatinizi çekmek istediğim konu TOPRAĞA GÖMDÜĞÜNÜZ TOHUMLARIN KALİTESİ .
Şöyle bir kortex içinde olduğunuzu düşünün :
Neyi arzularsanız o sizin gerçeklik sahanız.
Bedeninizde su elementi olarak dolaşan duygularınızı iyi yönetmek kusursuz bir yaratım alanı sağlayacak.

Sevgilerimle,
Demet Yıldırım
Paylaşım Alıntıdır
Yazmayı unuttum ...
 
Hiç kendinizi ziyaret ettiniz mi? - Haluk Öztekin -

Şu an şaşırdığınızdan eminim. Bu da ne demek? Nasıl yani? Anlıyamadım?

Bu tür tepkilerle hep karşılaşıyorum ve doğal karşılıyorum. Çünkü hiç birimiz kendimizi ziyaret etmeyi akıl edemiyoruz. Kendimizi sevmenin yolu bana göre kendimizi ziyaret etmekten geçer. Bazen deniyor ki ; Sabahları kalkar kalkmaz aynanın karşısına geçin. Gözlerinizin içine bakarak gülümseyin ve "Seni seviyorum" deyin. Peki bir ebeveyn düşünün. Çocuğuna ilgi göstermiyen, onu sürekli aşağılıyan, sen beceriksizsin, sen aptalsın sen bişeyi beceremezsin, sen adam olmazsın cümleleriyle sürekli onu demoralize eden, bilinçaltına kötü tohumları eken, ona iyi bakmayıp hasta eden ve saymakla bitiremiyeceğim her türlü olumsuzluğu çocuğuna uygulayan birisi...

Şimdi bu insana siz deyin ki "Her sabah kalkar kalkmaz çocuğunuzun gözlerine bakın ona gülümsiyerek yavrum seni seviyorum" deyin. Peki size soruyorum. Bu çocuk bu sözlere inanır mı? Biliyorum ki sizde inanmıyorsunuz sabahları ayna karşısında kendinize gülümseyerek "Seni seviyorum" demelerinize. Bende uygulamış ama inanmamıştım ve bırakmıştım uygulamayı. Sonra oturdum epey düşündüm. Kendimle barışmanın yolunu bulmalıydım. Kendimi sevmenin yolunu bulup uygulamalıydım ve o yolu buldum sonunda. Şimdi biraz geç de olsa sizlerle paylaşmak istedim.

Başlangıçta hergün olmak üzere günün tamamen size ait bir bölümünde sessiz sakin bir ortam yaratın kendinize, sadece yarım saat veya kırkbeş dakika. Daha sonraları gün aşırı kendinizle tamamen barış tesis ettikten sonra da haftada bir hiç yapamıyorsanız ayda bir ziyaret edin kendinizi.

Kendinizi nasıl ziyaret edeceksiniz;

Hoş bir meditasyon müziği koyun ve sesini hafifçe açın. Eğer seviyorsanız tütsüyü de ilave etmeyi ihmal etmeyin. Yere oturup diz çökün ya da bağdaş kurup oturun. Deriiiiiiiin bir nefes alıp kapatın gözlerinizi. Sonra karşınıza hayalinizde kendinizi oturtun yani bedeninizi. Şu an karşılıklı oturuyorsunuz. Bir tarafta siz karşınızda bedeniniz. Şimdi ondan bu güne kadar ona yaptığınız her olumsuzluk için, hatırladığınız her kötü davranışınız için herbirinden ayrı ayrı tek tek özür dileyin.

Ona iyi bakmayıp onu hasta ettiğiniz için, onu olur olmaz şeylerle üzdüğünüz için, onu hiç gereksiz konulara takıp strese soktuğunuz için, ona gereken ilgiyi ve bakımı göstermediğiniz için, onu temiz tutmadığınız için ve sayamıyacağım kadar pek çok hatalarınız için teeeeeek tek özür dileyin. Ağlamanız gereken anlar olacaktır. Hiç çekinmeden ağlayın bırakın gözyaşlarınız sizi arındırsın. Aklınıza gelen her yanlış davranışınız için özür dileyin kendinizden. Sizi affetmesini isteyin. Bu günler sürebilir. Bırakın sürsün izin verin aranızdaki kırgınlıklar son bulsun. Birbirinizi sevgiyle kucaklıyacağınız anın hayaliyle yapın bunları ve o günün bir an önce gelmesi için bol bol yapın. Taaa ki kendinizi sevdiğinize inanıncaya kadar yapın.

Sevgiyi ifade etmek için "Seni seviyorum " demeye gerek varmı? Bazen bir dokunuş bazen bir gülümseme bazen bir bakış binlerce sevgi sözcüğüne bedel değilmidir?.

Bunu yaparken inanıyorsanız yapın inanmıyorsanız okumayı burda kesin gitsin. Boşa vakit harcamamış olursunuz. Dikkat ediyormusunuz? Hep birileri gelecek diye hep birilerini ziyarete giderken özen gösteririz evimize kendimize (Bunu kendisi için yapanları ayrı tutuyorum). Bu neyin ifadesidir biliyorsunuz. Başkaları sizden çok daha önemlidir sizin için. Bu yüzden onlar için kendinize gösterdiğiniz özen. Ama gelin bu defa öyle yapmayın. Kendinizi ziyaret ederken tertemiz giyinin temizlenin. Güzel kokular sürünün saçlarınızı tarayın öyle ziyaret edin kendinizi. Çünkü siz buna değersiniz ve bilin ki sizden daha önemli kimse yok....
 
Bu yazıyı okumuştum ama sayfasını kaybetmiştim buldum paylaşmak bugüne kısmetmiş demek...

***
Niyet ile Olumlama Arasındaki Fark - Berna Özcan Demir

Niyet etmek ve olumlama yapmanın farkı nedir?

Olumlama yapmak herkesin artık bildiği bir teknik ve bir çok kişi olumlamalarla bilinçaltını yeniden programlama üzerinde çalışıyor. Ama olumlama kadar hatta doğru yapılırsa ondan daha güçlü sonuçlar verebilecek bir teknikte niyet etmektir. Niyet etmek, bir şeye kesin karar verdiğinizi ve bunu yapmak istediğinizi evrene deklare etmektir. Niyet ederken bazı kurallara dikkat etmelisiniz. Doğru şekilde edilmiş niyet çok güçlü sonuçlar verir.

Olumlama ile niyetin farkı nedir?

Olumlama her hangi bir konuda bilinçaltımızı programlamak için kullandığımız bir yapıdır. Bir olumlamayı defalarca tekrar ederek, bilinçaltımızdaki, üzerinde çalıştığımız inancı değiştirmeye ve bunun yerine yeni bir inanç ekleyemeye çalışırız. Çekim yasası gereği, benzer enerjiler birbirini çekeceğinden, bilinçaltımızdaki mevcut kaydın, yani inancın kendisine uygun şeyleri çekmesini bekleriz. Eğer ben her gün ” Kolay ve hızlı para kazanıyorum” olumlamasını yapıyorsam amacım bilinçaltımdaki, para zor kazanılır inancını değiştirmektir. Yeni inancı bilinçaltıma kabul ettirerek, parayı hayatıma kolay ve hızlı çekmeye çalışmaktayımdır.

Niyet çalışmasında ise, bilinçaltının konu ile direk ilgisi yoktur. Bilinç düzeyinde evrene bir mesaj gönderirim ve ne istediğimi açıkça bildiririm. Niyeti bir kere etmek bile yeterli olabilir ama önemli olan gerçekten hissederek ve kalpten yapılmasıdır. Yani defalarca tekrar koşulu yoktur, anahtar kavram bir kere ama kalpten yapılan niyettir.

Olumlamalarda kısa, bilinçaltının anlayacağı şekilde net düzenlenmiş, bir konuda olan ve şimdiki zamanı içeren cümleler kurmak zorundayız. Aksi halde bilinçaltı olumlamanızı anlayamayacak ve sonuç alamayacaksınız demektir. Niyette ise bunlara gerek yoktur, süreç bilinç düzeyindedir ve niyetiniz uzun, bir kaç konuda, farklı zamanları içeren bir niyet olabilir. Ama niyet ederken dikkat etmeniz gereken başka konular vardır. Niyetiniz kesin olmalıdır yani ne istediğinizi tam olarak bilmelisiniz, koşullara bağlı olmamalıdır, niyette alma- verme dengesi gözetilmelidir ve neyi kabul ettiğiniz çok açık olmalıdır. Aksi halde zayıf bir niyet olacaktır ve sonuç almak zor olacaktır.

Olumlamayı sadece kendiniz için yapabilirsiniz, çünkü değiştirmeye çalıştığınız kendi bilinçaltınızdır, niyeti ise zarar vermemek ve bencilce isteklerde bulunmamak şartıyla herkes için yapabilirsiniz.

Niyette kullanacağınız kalıplar, niyeti söylerken hissettiğiniz kararlılık duygusu, pozitif enerji, kalbinizin sevinçle dolması ve inanç faktörü çok etkilidir. Olumlamada ise bunların önemi yoktur. Siz inanmasanız bile, olumlama sonuç verir, önemli olan sürekli tekrarlarla bilinçaltını ikna etmektir.

Aşağıda size bazı niyet örnekleri verecegim. Aşağıdaki niyetlerden beğendiklerinizi kullanabilir yada siz de kendinize yeni niyetler belirleyebilirsiniz. Niyetlerinizi yüksek sesle okuyun ve okurken, gerçek olacaklarını hissetmeye çalışın. İnanç ve pozitif duygu çok önemlidir, bunu hissedebilirseniz bir sefer niyet etmek bile yeterli olacaktır.

NİYET ÖRNEKLERİ

SEVGİ İÇİN

“Hayatımı şu andan itibaren sevgi ve güzellik enerjisi ile dolduruyorum. Kendimi sevmeye, başkalarını sevmeye ve evreni sevmeye karar veriyorum. Evrenden bana gelen sevgi enerjisini mutlulukla kabul ediyorum ve sevgi içinde bir hayat sürmeye niyet ediyorum. Niyetim hemen şimdi gerçekleşmeye başladı ve bunun için teşekkür ediyorum.” ( Ben sonuna bunun için teşekkür ediyorum ve Allah’a şükrediyorum diye ekliyorum. İsteyenler her niyetin sonuna bunu ekleyebilirler. Bu kişisel inançla ilgili olduğu için kalıba yazmadım.)

***
 
Bu yazıyı okumuştum ama sayfasını kaybetmiştim buldum paylaşmak bugüne kısmetmiş demek...

***
Niyet ile Olumlama Arasındaki Fark - Berna Özcan Demir

Niyet etmek ve olumlama yapmanın farkı nedir?

Olumlama yapmak herkesin artık bildiği bir teknik ve bir çok kişi olumlamalarla bilinçaltını yeniden programlama üzerinde çalışıyor. Ama olumlama kadar hatta doğru yapılırsa ondan daha güçlü sonuçlar verebilecek bir teknikte niyet etmektir. Niyet etmek, bir şeye kesin karar verdiğinizi ve bunu yapmak istediğinizi evrene deklare etmektir. Niyet ederken bazı kurallara dikkat etmelisiniz. Doğru şekilde edilmiş niyet çok güçlü sonuçlar verir.

Olumlama ile niyetin farkı nedir?

Olumlama her hangi bir konuda bilinçaltımızı programlamak için kullandığımız bir yapıdır. Bir olumlamayı defalarca tekrar ederek, bilinçaltımızdaki, üzerinde çalıştığımız inancı değiştirmeye ve bunun yerine yeni bir inanç ekleyemeye çalışırız. Çekim yasası gereği, benzer enerjiler birbirini çekeceğinden, bilinçaltımızdaki mevcut kaydın, yani inancın kendisine uygun şeyleri çekmesini bekleriz. Eğer ben her gün ” Kolay ve hızlı para kazanıyorum” olumlamasını yapıyorsam amacım bilinçaltımdaki, para zor kazanılır inancını değiştirmektir. Yeni inancı bilinçaltıma kabul ettirerek, parayı hayatıma kolay ve hızlı çekmeye çalışmaktayımdır.

Niyet çalışmasında ise, bilinçaltının konu ile direk ilgisi yoktur. Bilinç düzeyinde evrene bir mesaj gönderirim ve ne istediğimi açıkça bildiririm. Niyeti bir kere etmek bile yeterli olabilir ama önemli olan gerçekten hissederek ve kalpten yapılmasıdır. Yani defalarca tekrar koşulu yoktur, anahtar kavram bir kere ama kalpten yapılan niyettir.

Olumlamalarda kısa, bilinçaltının anlayacağı şekilde net düzenlenmiş, bir konuda olan ve şimdiki zamanı içeren cümleler kurmak zorundayız. Aksi halde bilinçaltı olumlamanızı anlayamayacak ve sonuç alamayacaksınız demektir. Niyette ise bunlara gerek yoktur, süreç bilinç düzeyindedir ve niyetiniz uzun, bir kaç konuda, farklı zamanları içeren bir niyet olabilir. Ama niyet ederken dikkat etmeniz gereken başka konular vardır. Niyetiniz kesin olmalıdır yani ne istediğinizi tam olarak bilmelisiniz, koşullara bağlı olmamalıdır, niyette alma- verme dengesi gözetilmelidir ve neyi kabul ettiğiniz çok açık olmalıdır. Aksi halde zayıf bir niyet olacaktır ve sonuç almak zor olacaktır.

Olumlamayı sadece kendiniz için yapabilirsiniz, çünkü değiştirmeye çalıştığınız kendi bilinçaltınızdır, niyeti ise zarar vermemek ve bencilce isteklerde bulunmamak şartıyla herkes için yapabilirsiniz.

Niyette kullanacağınız kalıplar, niyeti söylerken hissettiğiniz kararlılık duygusu, pozitif enerji, kalbinizin sevinçle dolması ve inanç faktörü çok etkilidir. Olumlamada ise bunların önemi yoktur. Siz inanmasanız bile, olumlama sonuç verir, önemli olan sürekli tekrarlarla bilinçaltını ikna etmektir.

Aşağıda size bazı niyet örnekleri verecegim. Aşağıdaki niyetlerden beğendiklerinizi kullanabilir yada siz de kendinize yeni niyetler belirleyebilirsiniz. Niyetlerinizi yüksek sesle okuyun ve okurken, gerçek olacaklarını hissetmeye çalışın. İnanç ve pozitif duygu çok önemlidir, bunu hissedebilirseniz bir sefer niyet etmek bile yeterli olacaktır.

NİYET ÖRNEKLERİ

SEVGİ İÇİN

“Hayatımı şu andan itibaren sevgi ve güzellik enerjisi ile dolduruyorum. Kendimi sevmeye, başkalarını sevmeye ve evreni sevmeye karar veriyorum. Evrenden bana gelen sevgi enerjisini mutlulukla kabul ediyorum ve sevgi içinde bir hayat sürmeye niyet ediyorum. Niyetim hemen şimdi gerçekleşmeye başladı ve bunun için teşekkür ediyorum.” ( Ben sonuna bunun için teşekkür ediyorum ve Allah’a şükrediyorum diye ekliyorum. İsteyenler her niyetin sonuna bunu ekleyebilirler. Bu kişisel inançla ilgili olduğu için kalıba yazmadım.)

***
Yaaaaa ben uzunca sure olumlama yapiyorum diye niyet ediyormusum. Ilk olumlama denememde:))) o geldi aklima. Nerden nereye. Bir suredir buraya ugramiyordum. Inanin cok fark etti. Olumlu dusunceler, kendini sevme, hayata pozitif bakma yavaa yavas yerini eski halime birakti. Hele son 1 haftadir o kadar sinirliydim ki. Yine kendi kendimi gaza getirirken yakaldim. Kisacasi burdan uzak kalmak bana iyi gelmedi. Hayatimi ne kadar da guzellestiriyormussunuz:KK200:
 
Back
X