Kuzenim atandı, yaşça küçük, henüz hayatının baharında.
Atanması halamlar için devasa bir olay oldu haliyle ama bizimkiler için bile gurur kaynağına dönüştü. Babam yeğeni atandı diye insanlara mutlulukla ve gururla bahsediyor.
Bense etrafımda olup biteni sessizce izliyorum.
Küçük kuzenim için sevinirken kendim için bol bol yas tutuyorum. Babası kendisinde gururlanacak bir şey bulamadığı için yeğenleriyle gururlanmak zorunda kalan, annesi her fırsatta lafları itinayla sokan, iş bir türlü bulamayan, basit işlerde çalışmakta bir türlü yakıştırılamayan, boşanmış, hayatta bir şeyi de başardım diye kimsenin önüne koyamamış, bir zavallı olduğum için...
Kurslara yazıldım, keyif vermiyorlar ama gidiyorum. Yeni insanlarla tanışmaktan nefret ediyorum ama yine de gidiyorum. Onlara boşandığımı söylemekten tiksiniyorum ama gidiyorum.
Sırf bir şeyler yapmış olmak için.
Diyete başlayamıyorum. Bu gün başlıyorum ertesi gün yine bozuyorum. Spor yapmaktan nefret ediyorum tüm hücrelerimle hemde. Yine de yapmaya çalışıyorum.
Bana diyorsunuz ki kendi hayatına bak Müge. Neresine bakayım? Napayım bununla? Neresinden tutulur bu hayatın? Olmadı bu hayatım, bir daha istiyorum ben.
Geleceğe dair ufacık bir hayalim yok, umudum yok...
Her şey bomboş geliyor, yaşamak için sizde tonla olan sebepler bende yok. Hiç bir şey heyecanlandırmıyor beni, keyif vermiyor. Ne hayal edeyim?
Son dört senemi de ben zayıflama, iş bulma ve çocuk yapma gibi saçma sapan hayallerle geçirmiştim zaten.
Şimdi hepsi boş saçma ve gereksiz geliyor. Her şeye geç kalmış hissediyorum.
Bir işe girsem nolacak? Eminim üç günde ondanda sıkılırım ben.
"Uçurumun kenarındayım hızır, bir gamzelik rüzgar yetecek, ha itti beni ha itecek" diyor ya şair. Öyleyim. Sanki bir uçurumun kenarındayım...
Bana diyorsunuz ki bakma onlara. Nereye bakayım? B.mbok olan hayatıma mı? Yaşamak için kalmayan enerjime mi.. Kuzeninin atanmasına bile içten dolu dolu sevinemeyen bir Müge ye mi bakayım?
Sanki benim bütün mutluluklarım onlara yüklenmiş.
Yine bir efkar gecesindeyim. Benim yerime de sigaraları yakarsanız ne mutlu olurum. Zira bu evde rahat rahat sigara bile içemiyorum....
Ben içimi döküyorum, kendime yazıyorum, bir gün dönüp bu yazıları okuyup neler çekmişim be diyeceğim. Sizlerde sabredip okuduysanız, mıncırdım çok.
"Beni özleyince bir nehir yatağını bulsun, kor düşsün dağlarına, ceylanlar suya insin,sesime bakıpta ağlıyorum sanma, seni özleyince böyle olsun birazda, canım aldın can evimden vurdun ya sende, küstüm sana faydası yok geri dönsende...Sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın, sende vicdansız çıktın, adın batsın.."
Ah şu şiirler...!