- Konu Sahibi Morgenstern
- #61
ben sadece konuyu okuyup mesaj yazmaya başladım ki az önce son mesajını okudum, ayrılmışsınız, üzüldüm ama bence doğrusu bu olmuş ben de ayrıldığınızı okumadan önce şunu yazmıştım:
şuan duruma ailen daha çok önem veriyor gibi aslında ama evlenip üzerinden bir süre geçtikten sonra, birbirinizden sıkıldığınız anlarda, şuan tahmin bile edemeyeceğin şekilde senin de çok fena bir şekilde gözüne batabilir bu durum. bir kere senin iş ve arkadaş çevren genel anlamda hep üniversite mezunlarından oluşucak, üniversite mezunu çiftlerin arasında o kendini zaman zaman rahatsız hissedebilir, sen ya da onlar hissetmese bile. onlarla olan aktivitelere burun kıvırabilir, sana en başlarda önemli gelmez, iyi tamam gitmeyiz dersin; ama sonra fark edersin ki çevrendeki arkadaşların azalmış, sorumlu ararsın, o, içten içe istemesen de suçlarsın. sonra eve gelirsin, yapılacak ev işleri var tabii, iyi dersin yaparsın, ama erkek işte eğitimli olsun olmasın genelde bu konuda pek yardımcı değildir, e sen işte yorgun argın gelip bunlarla uğraşırken o karnını kaşıya kaşıya televizyon izliyorsa, ilk evlendiğin sıralarda sana şirin gelebilir, ama sonra da kimin kahrını çekiyorum, kimseye maddi-manevi ihtiyacım yok, artık eskisi gibi şen şakrak da değiliz ki manevi olarak da ona ihtiyacım olsun diyebilirsin. üstelik manevi olarak ona ihtiyacın varsa bile, senin bulunduğun bazı duygusal özverilerde o bulunmayabilir. hani bu üniversite mezunu biriyle evliysen de geçerli tabii ama bu kimseye ihtiyacım yok tripleri bu tür bir evlilikte daha evel aklına gelebilir. hele bir de onun düzenli geliri yoksa, bütün her şeyi sen hallediyorsun, o faydasız oturuyor gibi gelebilir, o da kendini faydasız hissedebilir. yani bunlar büyük ihtimalle sana hiçbir zaman olmayacak gibi geliyor; ama gün gelir ikinizde önemsersiniz. yani bir o önemser, bir sen önemsersin, ikiniz de kendinizi suçlu hissedersiniz. hele sen iyice suçlu hissedersin tepeden bakıyormuş hissine kapılıp, ya da üniversite mezunu centilmen iş arkadaşlarının normalde fark etmeyeceğin bir miktar önde özelliklerini görüp.
ya kafanın iyice karışmasına neden olduysam özür dilerim, biraz negatifleri sıraladım ama bak babam 11 kardeşten 3 okuyabilenden biri demişsin, baban bu kadar zor şartta yırtıp çıkmış biri olarak onun okumama sebebi çok eften püften gelebilir onlara her ne kadar onun için zorlayıcı bir durum teşkil etmiş olsa da. bir de şimdi evlenirsiniz, düzgün gitmez, hep bir "ben demiştim." deme fırsatı olur annenin, babanın. senin için de emek vermiş, gitmiş okuduğun yere yerleşmiş, senden beklentileri de azımsanacak gibi değildir büyük ihtimalle, hiçbir şey yoksa 5.5 yılını vermiş çünkü. keşke bu kadar ciddiye binmeseymiş bence. eğer şuan "benim tüm ilerde çıkabilecek pürüzleri temizleyecek ya da görmezden gelecek gücüm var, biz birbirimizi her daim mutlu ederiz ve o benden bu emeği hak ediyor, bunu yapmama değecek kadar kaliteli bir insan, benim yerimde o olsa o da aynını yapardı." diyorsan, uğraş bu işi olacağı yoksa da oldur, ama diğer türlü üzgünüm ama değmeyebilir, yani umarım doğru bir karar verebilirsin ve umarım ikinizin de hakkında hayırlısı olur.
şuan duruma ailen daha çok önem veriyor gibi aslında ama evlenip üzerinden bir süre geçtikten sonra, birbirinizden sıkıldığınız anlarda, şuan tahmin bile edemeyeceğin şekilde senin de çok fena bir şekilde gözüne batabilir bu durum. bir kere senin iş ve arkadaş çevren genel anlamda hep üniversite mezunlarından oluşucak, üniversite mezunu çiftlerin arasında o kendini zaman zaman rahatsız hissedebilir, sen ya da onlar hissetmese bile. onlarla olan aktivitelere burun kıvırabilir, sana en başlarda önemli gelmez, iyi tamam gitmeyiz dersin; ama sonra fark edersin ki çevrendeki arkadaşların azalmış, sorumlu ararsın, o, içten içe istemesen de suçlarsın. sonra eve gelirsin, yapılacak ev işleri var tabii, iyi dersin yaparsın, ama erkek işte eğitimli olsun olmasın genelde bu konuda pek yardımcı değildir, e sen işte yorgun argın gelip bunlarla uğraşırken o karnını kaşıya kaşıya televizyon izliyorsa, ilk evlendiğin sıralarda sana şirin gelebilir, ama sonra da kimin kahrını çekiyorum, kimseye maddi-manevi ihtiyacım yok, artık eskisi gibi şen şakrak da değiliz ki manevi olarak da ona ihtiyacım olsun diyebilirsin. üstelik manevi olarak ona ihtiyacın varsa bile, senin bulunduğun bazı duygusal özverilerde o bulunmayabilir. hani bu üniversite mezunu biriyle evliysen de geçerli tabii ama bu kimseye ihtiyacım yok tripleri bu tür bir evlilikte daha evel aklına gelebilir. hele bir de onun düzenli geliri yoksa, bütün her şeyi sen hallediyorsun, o faydasız oturuyor gibi gelebilir, o da kendini faydasız hissedebilir. yani bunlar büyük ihtimalle sana hiçbir zaman olmayacak gibi geliyor; ama gün gelir ikinizde önemsersiniz. yani bir o önemser, bir sen önemsersin, ikiniz de kendinizi suçlu hissedersiniz. hele sen iyice suçlu hissedersin tepeden bakıyormuş hissine kapılıp, ya da üniversite mezunu centilmen iş arkadaşlarının normalde fark etmeyeceğin bir miktar önde özelliklerini görüp.
ya kafanın iyice karışmasına neden olduysam özür dilerim, biraz negatifleri sıraladım ama bak babam 11 kardeşten 3 okuyabilenden biri demişsin, baban bu kadar zor şartta yırtıp çıkmış biri olarak onun okumama sebebi çok eften püften gelebilir onlara her ne kadar onun için zorlayıcı bir durum teşkil etmiş olsa da. bir de şimdi evlenirsiniz, düzgün gitmez, hep bir "ben demiştim." deme fırsatı olur annenin, babanın. senin için de emek vermiş, gitmiş okuduğun yere yerleşmiş, senden beklentileri de azımsanacak gibi değildir büyük ihtimalle, hiçbir şey yoksa 5.5 yılını vermiş çünkü. keşke bu kadar ciddiye binmeseymiş bence. eğer şuan "benim tüm ilerde çıkabilecek pürüzleri temizleyecek ya da görmezden gelecek gücüm var, biz birbirimizi her daim mutlu ederiz ve o benden bu emeği hak ediyor, bunu yapmama değecek kadar kaliteli bir insan, benim yerimde o olsa o da aynını yapardı." diyorsan, uğraş bu işi olacağı yoksa da oldur, ama diğer türlü üzgünüm ama değmeyebilir, yani umarım doğru bir karar verebilirsin ve umarım ikinizin de hakkında hayırlısı olur.