en başta sağlığımızın değerini bilmiyoruz. sağlığımızı kaybetmek için elimizden geleni yapıyoruz. başımıza gelmeden önemsemediğimiz rahatsızlıkların aslında yaşam kalitemizi nasıl düşürebileceğini tahmin bile edemiyoruz.
örnek: fast food-sigara-hareketsiz yaşam...
zamanımızın değerini bilmiyoruz. boş boş televizyona bakıyoruz, olmadık işlere saatlerimizi harcıyoruz.
örnek: aşırı temizlik hastalığı olanlar, gereğinden fazla temizlik maddesine, ağır kaldırma vb maruz kalarak hem sağlıklarını tehlikeye atmış hem de hayatlarının en güzel yıllarında işten arta kalan zamanlarını evde temizlik yaparak geçirerek ne kendilerine ne de sevdiklerine zaman ayırmamış oluyor.
kendimizin değerini bilmiyoruz.
örnek: kendimize saygı duymazsak etrafımızdakilerin saygı duymasını beklememeliyiz.(yaşanarak tecrübe dilmiştir.) taviz verdikçe arkası kesilmiyor, insanın üstüne geldikçe geliyorlar. insan sınırlarını çizmeli ve her kim olursa olsun bunu aşmalarına izin vermemeli. iyi niyetle kendimizden ödün verdiğimizde, karşımızdaki kendini bilmezler, bunun bir alçak gönüllülük/yapıcılık olduğunu anlamayarak/anlamak istemeyerek bizden üstün olduklarını(o da ne demekse) düşünme hatasına düşebiliyorlar.
sevdiklerimizin değerini bilmiyoruz.
örnek: evde tv karşısında 3-4 saat oturacağımıza bir dostumuzla buluşmayı, telefonlaşmayı erteleyebiliyoruz. 1 dakika sonra bu şansımızın hala olup olmayacağını bilmediğimiz halde...
paramızın değerini bilmiyoruz.
örnek.düşünmeden yapılan alışverişler, sanki kredi kartıyla bir de taksitle alınca bedava ya da parası ödenmeyecek olan alınanlar, sonrasında "ahh, kredi kartı borcumu ödeyemiyorum, eve haciz gelirse" diye kendini yiyip bitirmeler.
zaten sağlığımızın, kendimizin, sevdiklerimizin değerini bilmediğimizde; yurdumuzun, çevremizin, doğal kaynaklarımızın vb değerini bilmemiz de mümkün olmuyor sanırım.:1no2: