Her ne yapacaksanız içine düştüğünüz duygusal boşluk sizi yutmadan evvel yapmalısınız. Aksi halde öyle ya da böyle büyük bi pişmanlıkla yüzleşmek zorunda kalacaksınız. Bu eşinizi aldatmanın pişmanlığı da olabilir, artık sevmediğiniz ve saygı da duymadığınız bi adamla evliliğin içine sıkışıp kalmanın pişmanlığı da.
O yüzden duygularınızı doğru tahlil edin. Evliliğin monotonlaşması ya da belli sorunlar nedeniyle bi noktada tıkanması sonucu sosyal flörte yanlış anlamlar yüklemek etik olarak tartışılabilir olsa da "aldatmak" ile aynı şey değil. Ama köprüden önceki son çıkış diyebiliriz.
Zira bunun bi sonraki adımını kimse kendine yakıştırmamalı. Kimse dürüst olmaya söz verdiği, eşi-eşiti olarak kabul ettiği, çocuğuna baba/anne seçtiği bi insana karşı bu denli adice davranmamalı. Yasakla, günahla alakası yok yani bu işin. Kendi ahlaki değerlerinizi kendiniz oturtacaksınız ki her rüzgarda savrulmasın. Ki siz bunu belli bi noktaya kadar başarmışsınız, bu nedenle bu konuyu açma ihtiyacı hissediyorsunuz.
Nacizane sizin durumunuzun duygusal boşluktan ya da evliliğin monotonlaşmasından kaynaklandığını düşünmüyorum. 1 yıla yayılan bi durumdan bahsediyoruz. O son çıkışı geçmişsiniz diyebiliriz rahatlıkla.
Yerinizde olsam işi değil eşimi bırakırdım. Zira hissettiklerinizin tercümesi yeni adamı istediğiniz değil, eşinizi artık istemediğiniz bana kalırsa. Bilinçaltınız yanlış sinyallerle de olsa size bi şey anlatmaya çalışıyo, anlamayı reddederseniz daha da pisleşecek benim anladığım. Kendinizi hiç istemediğiniz çirkin bi duruma düşürmüş olacaksınız günün sonunda.
Not: Diğer adamı tartışmaya dahi açmıyorum. Adamdan değil "ilgisinden" etkileniyorsunuz cünkü. Yani adamın konu içinde gerçek bi önemi yok. Adam Mehmet de olsa durum aynı Ahmet de olsa. O yüzden peşinden gideyim falan demeyin, bi de evli demişsiniz.