- 21 Şubat 2021
- 936
- 3.084
- 63
- Konu Sahibi burcumsu12
-
- #41
Bu cümleyi nasıl kurabilir ya? Konuşurken karşıdaki alınır mı gücenir mi üzülür mü düşünmeden davranan insanlara tahammül edemiyorum ya. Çok sinirlendim size böyle konuşmasına.Ben gönüllü olarak yapmak istedim. Çalışanlardan biri gelip dedi ki " senden iyi kim yapacaktı zaten? Kocan yok çocuğun yok. Bekarlar yapar böyle işi
Çok karamsar düşünüyorsun bence 34, yaş çok geç yaş değil çalışıyorsun sosyal çevrende az çok vardır pandemi yüzünden bir yıldır bence dahada bastı seni bu düşünceler. Bekarsin bilmediğin evlilik ve çocuk hakkındaki düşüncelerine iclenmene çok şaşırdım hepsi ayrı bir sorumluluk gerektiren şeyler güzel dusunmeye çalış lütfen yanlışa sürüklenmeni istemem. Geçen yıl 32 yaşında bir arkadasimda aynı sizin gibi düşünüyordu kendinden 4 yaş küçük biriyle tanışıp evlendi çocuğu olacak hayat neler getirir karşına bilemezsin güzel düşün güzel olsunİki yıldır hayatım sanki bir kısır döngünün içine girmiş gibi. Otuzlu yaşların ortasına (34) gelmemle beraber Evlenmeyi ve çocuk sahibi olmayı o kadar çok istiyorum ki bu istek artık en ufak bir konu açılmasında ağlamaya dönüştü.Evliliğe yaklaşsam bile hep bi talihsizlik oluyo yarım kalıyo nihayete ermiyor. Herhangi birini gelinlikle gördüğümde bile ağlamaya başlıyorum. İş yerinde yoğun tempolu bir iş vardı. Ben gönüllü olarak yapmak istedim. Çalışanlardan biri gelip dedi ki " senden iyi kim yapacaktı zaten? Kocan yok çocuğun yok. Bekarlar yapar böyle işi" öyle canım yandı ki. Arabada saatlerce ağladım. Sürüp de eve gidemedim. Tv de, intenette anneler günü reklamlarına ağlar oldum. En son ve en ağır darbe de şu oldu: birkaç haftadır arkadaşım aracışığıyla yeni biriyle görüşüyorum. Eşinden ayrılmış, oğlu olan biri. Bana oğluyla olan fotolarını atıyor görüştüğü günler . İçim öyle bir sızlıyor ki. İnanın kıskançlık değil. Büyük bir yaralanma duygusu. Keşke o benim oğlum olsaydı hissi... canım yanıyor ben çocuk aşkıyla yanarlen fotoğraf attıkça. Ama insan görüştüğü kişiyede bunu söyleyemiyor tabi. Çok yanlış anlaşılr. Sonra bu takıntı ve ağlama olayı bende genellenmeye başladı. İşte ufak bir aksaklık olsa bütün kötü şeyler beni buluyor diye ağlamaya başlıyorum. Uykumdan ağlayarak kalktığım geceler var. Kısacası ben bu durumdan nasıl kurtulurum? Kafaya takma yada hobi bul demeyin. Yapmadığım etkinlik kalmadı sanırım
Bende 33 yaşındayım ve çok üzülüyorum bekar olduğuma, karşıma istediğim gibi birinin çıkmamasına, çıkanlarla da bi türlü sonuca varmamasınaZaten etrafımdakilerin dedikleri ayrı bir olay. Görüştüğüm kişiyle Bizi tanıştıran arkadaşıma başta çocuğu olduğu için tanışmak istemediğimi söyledim. Bana "Kimseyi bulamamışsın bir de eleme mi yapıyosun " demişti. Başka bir arkadaşımda yine biri ile tanıştımak istedi ama inanın tipe takılmam ama fotoğrafını görünce öyle bir içime soğukluk geldiki baştan olmaz dedim " İyi başka seçeneğin varsa onla çık" dedi. Yani boşa değil bu psikolojik problemlerim
Belki Allah sizi yanlis kisilerden korudu.Olmamasinin sebebide bu olabilir. Mesela ben de sizin gibi cok isterdim.Evlendim ve su an bosanma asamasindayim.Bende anne olamamaktan korkuyorum.Gelecegim hakkinda endise duyuyorum.Aglama krizleri yorgunluk ve icine atmislikla ortaya cikiyo cunku bunye artik kaldiramiyor.Anlasilmak istemek artik care bulamadigini fark etmek ve yavas yavas gucunu tuketmek.Ben bu aglama krizlerim icin psikiyatriye ciktim ve ilac verdi. Eger tek basiniza atlatamiyorsaniz destek alabilirsiniz.Mesela calisiyor musunuz bilmiyorum ama kendinizi mutlu edicek birseyler bulun eger calisiyorsaniz maddiyatiniz da buna izin vericektir.Ask ayrilik dugun videolari ya da ask sarkilari dinlemeyin mesela ben bazi gunler haric dinlemeyi yasakladim cunku her uyandigimda agliyordum uyurken agliyo gun icinde agliyordum.İki yıldır hayatım sanki bir kısır döngünün içine girmiş gibi. Otuzlu yaşların ortasına (34) gelmemle beraber Evlenmeyi ve çocuk sahibi olmayı o kadar çok istiyorum ki bu istek artık en ufak bir konu açılmasında ağlamaya dönüştü.Evliliğe yaklaşsam bile hep bi talihsizlik oluyo yarım kalıyo nihayete ermiyor. Herhangi birini gelinlikle gördüğümde bile ağlamaya başlıyorum. İş yerinde yoğun tempolu bir iş vardı. Ben gönüllü olarak yapmak istedim. Çalışanlardan biri gelip dedi ki " senden iyi kim yapacaktı zaten? Kocan yok çocuğun yok. Bekarlar yapar böyle işi" öyle canım yandı ki. Arabada saatlerce ağladım. Sürüp de eve gidemedim. Tv de, intenette anneler günü reklamlarına ağlar oldum. En son ve en ağır darbe de şu oldu: birkaç haftadır arkadaşım aracışığıyla yeni biriyle görüşüyorum. Eşinden ayrılmış, oğlu olan biri. Bana oğluyla olan fotolarını atıyor görüştüğü günler . İçim öyle bir sızlıyor ki. İnanın kıskançlık değil. Büyük bir yaralanma duygusu. Keşke o benim oğlum olsaydı hissi... canım yanıyor ben çocuk aşkıyla yanarlen fotoğraf attıkça. Ama insan görüştüğü kişiyede bunu söyleyemiyor tabi. Çok yanlış anlaşılr. Sonra bu takıntı ve ağlama olayı bende genellenmeye başladı. İşte ufak bir aksaklık olsa bütün kötü şeyler beni buluyor diye ağlamaya başlıyorum. Uykumdan ağlayarak kalktığım geceler var. Kısacası ben bu durumdan nasıl kurtulurum? Kafaya takma yada hobi bul demeyin. Yapmadığım etkinlik kalmadı sanırım
Depresyondasınız ıvır zıvıra ağlama nedeniniz evlenmemiş olmak değil o bütünün sadece bir parçası.psikiyatra görünün " senden iyi kim yapacaktı zaten? Kocan yok çocuğun yok. Bekarlar yapar böyle işi" Bunu okuduğumda ne düşündüm biliyor musunuz.Bunu söyleyen her kimse sizi kıskanıyor bariz. Yani ben de yapardım ama çok meşgulum ben benim kocam var çocugum var baska ugraslarım var yoksa yapamadıgımdan degıl senden aşağı değilim bilesin demek istemiş.Çok zavallı bir söylem bence.Herşey gönlünüzce olsun.İki yıldır hayatım sanki bir kısır döngünün içine girmiş gibi. Otuzlu yaşların ortasına (34) gelmemle beraber Evlenmeyi ve çocuk sahibi olmayı o kadar çok istiyorum ki bu istek artık en ufak bir konu açılmasında ağlamaya dönüştü.Evliliğe yaklaşsam bile hep bi talihsizlik oluyo yarım kalıyo nihayete ermiyor. Herhangi birini gelinlikle gördüğümde bile ağlamaya başlıyorum. İş yerinde yoğun tempolu bir iş vardı. Ben gönüllü olarak yapmak istedim. Çalışanlardan biri gelip dedi ki öyle canım yandı ki. Arabada saatlerce ağladım. Sürüp de eve gidemedim. Tv de, intenette anneler günü reklamlarına ağlar oldum. En son ve en ağır darbe de şu oldu: birkaç haftadır arkadaşım aracışığıyla yeni biriyle görüşüyorum. Eşinden ayrılmış, oğlu olan biri. Bana oğluyla olan fotolarını atıyor görüştüğü günler . İçim öyle bir sızlıyor ki. İnanın kıskançlık değil. Büyük bir yaralanma duygusu. Keşke o benim oğlum olsaydı hissi... canım yanıyor ben çocuk aşkıyla yanarlen fotoğraf attıkça. Ama insan görüştüğü kişiyede bunu söyleyemiyor tabi. Çok yanlış anlaşılr. Sonra bu takıntı ve ağlama olayı bende genellenmeye başladı. İşte ufak bir aksaklık olsa bütün kötü şeyler beni buluyor diye ağlamaya başlıyorum. Uykumdan ağlayarak kalktığım geceler var. Kısacası ben bu durumdan nasıl kurtulurum? Kafaya takma yada hobi bul demeyin. Yapmadığım etkinlik kalmadı sanırım
Hayatıma giren kişiler o kadar yıkıp döktülerki bu kadar efendi birine bir anda hayır demek mutsuzluğumu korkularımı daha da tetikleyecek bir yanım yine de umutlu ona karşı bilmiyorum çok karışığımyasitinizim, evli ve cocukluyum,
ancak universite arkadaslarimin yarisindan fazlasi bekar, evli olanlardan da cocuk sahibi olan gorece olarak az.
o yuzden yasla ilgili bir sikintiniz yok bence,
ama etrafiniza yaydiginiz enerjiyle ilgili bir sikinti olabilir.
Is arkadasinizin ettigi o laf profesyonel ortamda edilecek laf degil, boyle kisilere ya haddini bildirin ya da hic takmiyormus izlenimi verin tamamen o kisiyi gozardi edin. Bir daha da cesaret edemesin bu tarz densizliklere.
diger konu, gorustugunuz kisi evlilige tovbeli imis. Siz ise evlilik ve cocuk istegindesiniz, belki de cok vakit harcamadan bu iliskiyi yeniden degerlendirmelisiniz ve hayatinizi istediginiz yonde ilerletmelisinizdir.
Hayatıma giren kişiler o kadar yıkıp döktülerki bu kadar efendi birine bir anda hayır demek mutsuzluğumu korkularımı daha da tetikleyecek bir yanım yine de umutlu ona karşı bilmiyorum çok karışığım
Henüz erken olduğu için pat diye de korkutmak istemiyorumUzulmeyin sonra
Bence en azindan durustce konuşun. Sizin isteklerinizi bilsin. O da belki kafasinda bir ihtimal diyorsa devam edersiniz. Tamamen tovbeliyse de o da durust olsun kendine ve size karsi.
Hakkinizda hayirlisi olsun.
Bı tane patlatsaydın ağzının üstüne densizSeni öyle iyi anlıyorum ki... Bende bekarım bana da çok psikolojik baskı yapıyorlar. Hatta geçen biri bu saatten sonra ancak kör topal işe evlenirsin dedi.. Ki ben bu evlilik konusunu bu kadar takmıyordum bile.. Ama insanlar çok acımasız çok merhametsiz.. Kimin içinin ne ile yandığını bilemeyiz.. Ne okur dillerine biraz kilit vursalar.. Milletin hayatlarına bu kadar meraklı olacaklarına biraz hadlerini bilseler.. Sende üzülme, ben artık takmamaya çalışıyorum. Sadece insanlar artık susup milletin özel hayatına müdahale etmeseler herşey daha iyi olacak. Ne dediklerini kulakları duymuyor.. Patavatsızlar..
Bunu diyen de üstelik bir erkek. İşin ilginç tarafı samimi de değiliz, durup dururken dedi bu lafı.. Ama hiç altta kalmadım bende. O şahısa dönüp dedim ki, senin gibi biri evlendiyse ben hayli hayli evlenirim dedim. Önce dön aynaya bak dedim. Şok oldu.. Ertesi gün de özür üstüne özür diledi.. Dedim geçmiş ola, benimle bir daha muhatap olmayın dedim. Böyle densizlere böyle cevap vermek gerekiyor..Bı tane patlatsaydın ağzının üstüne densiz
Psikologluk olmuşsunuz.İki yıldır hayatım sanki bir kısır döngünün içine girmiş gibi. Otuzlu yaşların ortasına (34) gelmemle beraber Evlenmeyi ve çocuk sahibi olmayı o kadar çok istiyorum ki bu istek artık en ufak bir konu açılmasında ağlamaya dönüştü.Evliliğe yaklaşsam bile hep bi talihsizlik oluyo yarım kalıyo nihayete ermiyor. Herhangi birini gelinlikle gördüğümde bile ağlamaya başlıyorum. İş yerinde yoğun tempolu bir iş vardı. Ben gönüllü olarak yapmak istedim. Çalışanlardan biri gelip dedi ki " senden iyi kim yapacaktı zaten? Kocan yok çocuğun yok. Bekarlar yapar böyle işi" öyle canım yandı ki. Arabada saatlerce ağladım. Sürüp de eve gidemedim. Tv de, intenette anneler günü reklamlarına ağlar oldum. En son ve en ağır darbe de şu oldu: birkaç haftadır arkadaşım aracışığıyla yeni biriyle görüşüyorum. Eşinden ayrılmış, oğlu olan biri. Bana oğluyla olan fotolarını atıyor görüştüğü günler . İçim öyle bir sızlıyor ki. İnanın kıskançlık değil. Büyük bir yaralanma duygusu. Keşke o benim oğlum olsaydı hissi... canım yanıyor ben çocuk aşkıyla yanarlen fotoğraf attıkça. Ama insan görüştüğü kişiyede bunu söyleyemiyor tabi. Çok yanlış anlaşılr. Sonra bu takıntı ve ağlama olayı bende genellenmeye başladı. İşte ufak bir aksaklık olsa bütün kötü şeyler beni buluyor diye ağlamaya başlıyorum. Uykumdan ağlayarak kalktığım geceler var. Kısacası ben bu durumdan nasıl kurtulurum? Kafaya takma yada hobi bul demeyin. Yapmadığım etkinlik kalmadı sanırım
hem de nasıl. Bayram sabahına bile ağlayarak uyandımPsikologluk olmuşsunuz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?