Evlenmeden önce genel olarak ailem deyince aklıma baskılar geliyor. Yani evlilikten öncesi çoğunlukla baskılarla gecti. 17 yaşımdan önce acıktım, ve ailem kapanmam için aşırı derecede baskı yapıyordu, vurdu beni babam ve abim kaç kez kapanmqm için pantolarimi yirttilar. Ama ben hep diyordum onlara oldurseniz bile kapanmam ki dediğimi yaptım da kendi isteğimle kapandım sonra. Ailem muhafazakâr, aynı zamanda çok baskıcı ve cahil bi aileydi. Kapandıktan sonraki dönem bir süre baskılar durdu fakat sonra yine başladı. Arkadaşlarımla gorusmelerime izin verilmedi , telefonum hep kurcalandi. Sonrasında eşimle tanıştık. Ben onu kaçış olarak görüyordum yani. Onca baskı ve huzursuz ortamın içinde yanında hzuur buluyordum. İlgisi hoşuma gidiyordu. İşte sonrasında İngiliz Dili ve edeb bölümünü istoyordum fakat şehir dışı geldi diye ailem izin vermedi başka bir bölüme başladım aynı şehirde ama benim alanım İngilizceydi onu seviyordum. Hem eşimin bırak demeleri hemde sevmeedigim bir bölümü okuyor olmanın aynı zamanda normalin çok çok üstünde kafa karışıklığı ve boşluk hissinin de eşlik ettiği bir dönem okulu bıraktım tamamen. Bıraktıktan bı kaç sene sonra kaçarak evlendim ailem beni eşime vermek istemedi çünkü. Ailem çocuğumu istemiyor çünkü milletin oğlu gözüyle bakıyorlar. Elin oğlu diyorlar, birde herkes biz alay eder bosanirsan frlan diyorlar. Kaçtın bari idare et diyorlar.