zaman zaman konuştum, bu sefer sen benim karımsın nerde olduğunu ben mi söylicem sana diyor. sen başkalarıyla kendini neden kıyaslıyosun diyor. bende normalde onların önünde olsam kıyaslamam ama önceliğin olmadığım için kıyaslıyorum diyorum.
en son geçen pazar günü tartıştık. her akşam kahveye gitmesi yüzünden. ben bu duruma artık takmış durumdayım. evlendiğimizden beri bir akşam evde oturmadı. gitme dedim yalvardım yine gitti. ordan açıldı mevzu. benim moralim düzelsin diye bile bir akşam feragat edemedin ordan dedim, saatlerce ağladım. ertesi gün gözümün içine baka baka yine gitti.
sonra yarın seninle oturcam dedi, yarım saatliğine o arkadaşına gitti eve gelecekti. bende güzel meyve salatası hazırladım, cipsler koydum bekliyorum. 1 saat 1,5-2 derken normalde geldiği saatten bile geç geldi.
tabi bende surat bir karış, gözlerim ağlamaktan şiş. gittim yattım en nefret ettiğim şeyde kızdığım şeyi tekrar yapacağını bile bile gönlümü almaya calışması. yılıştı sırnaştı üstümden gitsin diye affetmiş gibi yaptım.
ondan bi öncede, 2 yaşında yeğeni var. onun d.gününe gidecektik. ben annemdeydim oradan geldim. buda orda buluşuruz dedi. herkes soruyor pasta kesilecek, konuştum geliyordu gelecekti derken ortada yok. tam eve gidiyorduk kapıda karışılaştık. ancak gelebilmiş.. yine arkadaslarıylaydı. bende insanların bana baktıklarında düşündüklerini hissediyorum artık. kocasının sallamadığı evlenmiş olmak için evlendiği biri gibi görüyorum kendimi. bana soruyorlar ne zmn gelecek diye, ben bilmiyorum ki ne zmn gelecek. gelmeyecekse bile gemiyorum desin ben bileyim ondan haberim olsun ama yok.. bunu anlattım sallamıyosun beni dedim. çok bozuldu beyefendi, sevgisinden nasıl şüphe edermişim fln fln...
benim bu kadar göz önünde beğenilen biri olup onun nasıl bu kadar sallamadığını ben anlamıyorum, dahada ötesi bunu etrafın fark edip aralarında konuşuyor olma ihtimalleri kafamda kuvvetlendikçe dahada büyük bir öfkeye kapılıyorum.
arkadaşı erkek bu arada. kız olsa zaten çoktan kapanmıştı mevzu.