"Giyim kuşam süs konusunda ilişkiyi harcayacak değilim" demişsiniz ama daha bu cümleniz hatalı bence. Bir kadın ne giyip ne süreceğine kendi karar veremiyorsa, fikri sorulmayan eşten müdahale görüyorsa, aslında en başta aklı, ahlak anlayışı ve daha pek çok şeyi sorgulanıyor ve küçümseniyor demektir.
Müşteriye tebessüm vs konularında da yüzde yüz eşiniz haksız bence. Bu ülkede gülümseyen kadını, çok afedersiniz, iş atıyor diye düşünen erkek zihniyetini değiştirsin önce eşiniz. O zaman sizin gülümsemenizden de rahatsız olmaz.
Hayatım hitabı bence de hoş değil, ben de iş arkadaşlarımın canım cicim demesinden hoşlanmam ve bu konuda sınır koyarım. Ama bu benim tercihim sonuçta. Eşinize bu lafın dokunmasını da anlayabilirim ama yaptıklarını asla aklamaz bu. İş arkadaşınızla gidip konuşması çok çirkin. Size böyle bağırıp çağırması, hele ki itip kakması daha beter...
Hoş telefonunuzu karıştırması da ayrı bir facia. Size zerre kadar güvenmiyormuş, bu saatten sonra da hiç güvenmez gibi geldi bana, kısıtlamalarının önünü nasıl alırsınız bilmem ama kararlı durmalısınız.
Gerçi bu konulara en baştan müdahale ettirmemek lazım. Sonradan nasıl becerirsiniz bilemiyorum. Ama en azından süsüm için ilişkimi harcamam demenin, aslında kadın olarak kendi aklınızı yok sayıp erkeğin aklını yüceltmek anlamına geldiğini umarım fark edersiniz...
Bence şimdilik pasif direniş gösterin. Eşinizle konuşmayın, muhatap almayın. Küsün yani. Dikkate bile almayın. Zaman içinde de giyim kuşamınız hakkındaki yorumlarına ve müdahalelerine kulak tıkamaya başlayın derim.