Bir anda hep sabrettiğim, düzelir diye beklediğim eşime karşı duygularım mı eksildi, icimden bir seyler mi koptu gitti bilmiyorum. Kaçıp kurtulmak istiyorum. Dün gizlice valizimi hazırladım. Bugun hazırlamaya devam edeceğim. Bendeki farkı anlamış olan eşim gelip özür diledi. Diledi de bir işe yaramadı ki. Ona karşı artık bir sey hissetmiyorum. Evliliğin başından beri olanları düşünüyorum, unuttuğum konular gün yüzüne çıkıyor. Kaybolan eşyayı ablasının sorması eşimin bana sattın mı diye bağırıp hesap sorması, bana karşı arada tahammülsüz olması, ondan hicbir sey istemedigim halde aldıklarımı dile getirmesi, ben sana şunu aldım bunu aldım diyerek sinirimi bozup para lafı yapması, bebekleri kaybettiğimde senin yüzünden oluyor sen kusurlusun deyip arkasına kızdırmaya çalıştım özür dilerim diye sacma bir açıklama yapması, çok cimri olması ve her seyi para ile ölçmesi, özel günlere deger vermiyorum deyip başindan savması, bana deger vermemesi...Aklıma gelenler haricinde en son hakaret, aşağılama içeren cümleler kullanması sabrımı yeterince zorladı. Içimdeki sevgiyi aldı götürdü. Evli olunca biraz daha sabredeyim dedim, belki düzelir dedim. Ama düzelmiyor. Dışarı çıkarken bile rahat degilim insanlar bakıyormuş, bunaldım. Paslı bir kafesin içinde gibiyim. Ailemin verdiği konfor, sevgi, ilgi, saygı bu evde yok. Kafesin kapısını açıp kaçmak istiyorum. Ziynet eşyaları konusunda bildiğim ziynet eşyalarını bırakarak gitmemek gerektiği. Önce o işi halletmem lazim