Canım benim de eşim bilinen bir şirkette üst düzey yöneticiydi, geliri gayet iyiydi. Buna rağmen işyerindeki sorunlar nedeniyle kendi işimizi kurduk. İş kurmak inanılmaz masraflı. devamlı gider, hele ki sermaye yoksa aldığın aynen borca gidiyor. Bizim müşterilerimiz olmasına rağmen sermayemiz olmadığından ilk 1 sene çok çok zorlandık. Sermayemiz olsaydı yani para gelene kadar işi döndürebilecek kadar bu kadar zorlanmazdık. Ama eşim iyi kazanırken hiç birikim yapmamış, ona tasarrufu ben öğrettim diyebilirim. Aileler desen zaten hiç istemediler ikinizinde mesleği var iş kurmayın dediler haliyle yardım etmediler. Sonuçta ilk 1 sene sonunda yavaş yavaş rahata ermeye başladık. Şimdiye bakarsan çok şükür araba aldık, ev sahibi olduk, birikim yapmaya gayret ediyoruz. Ama o 1 senede çektiklerimiz, sıkıntılarımız aklıma geldikçe hala çok üzülüyorum.
Fikrimi sorarsan; İş kurmak için risk almak gerekiyor. Ama en önemlisi unsur sermaye. Eğer ki birikmişiniz yoksa öncelikle biraz birikim yapıp, birkaç müşteriniz garanti olsun o şekilde iş kurun. Yoksa sıfırdan başlayıp üstüne bir de giderler eklenince işin içinden çıkmak inanılmaz zor oluyor, insanı çok yıpratıyor. Bizim işlerimiz şu an çok şükür iyi ama en azından müşterilerimiz vardı. Eşim işi çok iyi biliyordu ve ben kendimi sürekli yetiştirdim. Bir de Türkiye'de ilk 1 sene içinde batan şirketler çok fazla. Bunun nedeni de canım sıfırdan düşünmeden iş kurup, sonrasına şirketin eksilere doğru gitmesidir. O nedenle ön hazırlığı yapılmalı, sermaye biriktirilmeli ve iş hakkında devamlı bir gelişme halinde olunmalı ki, bu risk alınsın. Tüm bunlardan sonra ilk bikaç sene çok koşturuyorsun, işleri kimseye emanet edemiyorsun ama şirket biraz oturmaya başlayınca biraz biraz rahata eriyorsun. Ancak tüm bu evrelerden sonra kendi işinde çalışmak güzel olmaya başlıyor. Allah yardımcınız olsun. Sevgiler..