Bizim iş çorba gibi oldu demiştim beni çok iyi anlamışsın.
Teşekkür ederim gerçektende son iki senedir özellikle kısıtlı bir durumun içindeyiz ve bu kısıtlı durumun içinde kendimi iyi hissetmek adına güzel şeyler yapmak istiyorum.
Dediğin gibi mevcut durumuda bozmadan küçük molalar vereceğim.
Önümde biricik ve güzel bir hayat var .Yapabildiğim kadar dolu dolu yaşamak istiyorum.Zor bir durumun içindeyim diye mutsuz olmak ve ot gibide yaşamak istemiyorum.
Bir yandan da kimseye yük olmak istemiyorum.İşitme engelli oğlu var bizi daha iyi anlar dediğim gelinimizin teyzeside böyle olunca yabancılara güvenimi kaybettim.Ailemi çağırdım.Buraya geldikten sonra annem rahatsızlandı.Onlarında kolay bir hayatı yok.Böyle olacağını bilsem annemleride çağırmazdım.
Şu an ki şartlar içinde bir süre daha böyle devam edeceğiz.
Aklıma iki seçenek geldi.Ya dubleks bir eve taşınıp aileminde çocuğun yanında olduğu eve bir yardımcı kadın almak.
Ya da babamın baktığı günlerde ona yük olmamak için bir tanıdığa ücretli bakmasını söylemek.Gerçi ayda 8 günü kimse kabul etmez.Çoğu yüksek maaşlı ssklı işlerde çalışıyorlar.
Engellilerin maalesef ülkemizde zor yaşamı var, aileler için de öyle. Diger insanlardan kaynaklanan önlerindeki engeller hic bitmiyor... Birçok çalışmada bulundum, ailelerle kurdugumuz iletişim bile onların o yogun temposunda mola sayılabilecek kadar önemliydi. Ailece ortak bir faaliyette bulunmaya bile hasret kalıyor cogu aile.
Uzaktan anlatmak, konuşmak kolay geliyor insanlara. Eşiniz de çalışmaktan yorulmuşken ikinizin de rahatlaması için böyle birşeyi düşünmeniz bence gayet dogal.
Dubleks ev meselesinde annenizi tanımadan birşey diyemem. Örnegin aksam cocugunuzla ilgilendikten sonra rahat bir nefes alacagınız sırada sürekli konuşan, şikayet eden, siz kendinize bile zor yetişirken onun beklentilerini de karsılamaya calıstıgınız birinin olması daha yorucu olabilir...
Madem eşinizin maasını yok sayarak bir risk almayı düşünüyorsunuz, tek maasla gecinebileceginize inanıyorsunuz; size genel anlamda yardımcı olacak bir ücretli bakıcı alıp eşinizin maasının bir bölümünü ona verebilirsiniz.
Mevcut düzeninizi bozmadan sadece haftasonları degil her gün alın, birinizin işi varsa digeri eve yetişmek icin koşturmak zorunda kalmasın yani. Ya da babanız, oglunuz tüm gün tek basına cocugu beklemesin, rahat rahat testini çözsün veya babanız bulmacasına gazetesine bakıp keyif kahvesine içebilsin. Bundan hem onlar memnun kalır hem de sizin nefes alacagınız istediklerinizi yapabileceginiz zamanı saglar.
Hem eşiniz, babanız,siz ve oglunuz o bakıcıyı da gözlemleyebileceginiz için gözünüz arkada kalmaz. Böylece uygun olmadıgını düşündügünüz kişileri de hemen farkedip degistirebilirsiniz.