valla anlattıkların hiçte anlamsız önemsiz değil hatta çok önemli sorunlar
ilk önce dikkatimi çeken her ay izmire gitmeniz, bana çok mantıksız geldi bana, helede ekonomik yönden sizi zorluyorsa bu git-geller,
bizde farklı bi şehirdeyiz, benim ailemde onun ailesi de aynı şehirde ama senede bir gideriz, gerçekten her ay gitmenzi çok mantıksız, bu konuda eşinin ısrarlı oluşu açıkcası bana eşinin olgun bi insan olmadığı, evlilige hazır olmadan evlendiğini düşündürdü.
bence koca olmak, bir evin bir yuvanın sorumluluğunu sırtlanmak eşine çooook zor gelmiş
belkide sana söyleyemediği şeyler var hatta izmire yerleşmek bile istiyor olabilir
senin işyerindeki dertlerinide öylece dinlemesi çok entersan ve bunu yorgun oluşuna bağlaması yani benim başıam gelse çok kırılırım, en azından seninle dertleşmesi, çözüm önerilerinde bulunması gerekir, derdi ne ki, işten ayrılmandan korkuyor olabilir mi, kusura bakma ağır oldu ama bunu düşünebilirim ancak bu durum karşısında, düşündüğüm da ha ağır bişeyde var bu konuda ama söylemek istemiyorum
iki kişi çalışıyorsanız ve eşin markete bile gitmiyorsa bu nasıl evlilik yani ev arkadaşlığında bile taraflar ortak çalışırken evde siz karı kocasınız ve hiç bir hayat arkadaşlığı durumunuz yok
eeee yani diyorsan bence ağlamadan üzülmeden aranızın iyi olduğu bi zamanda suçlayıcı konuşmadan, yapmıyosun etmiyosun değilde, daha biz diye konuşarak bu konuları konuşmalısın
evliliği iyi olan paylaşımı çok olan çiftlerle görüşmelisiniz, onları göre göre kendisindeki hataları fark edebilir
erkekler arkadaşlarından çok etkilenir, kötü bi arkadaşı varsa ondan uzaklaştırmalısın
yani bakıyorum yazdıklarına da diğer şeyleri anlıyorum, çözüm bulacağınada inanıyorum ama her ay izmire gitmek istemesi gerçekten düşündürücü
bazende zamana bırakmak lazım ama bu zaman yıllar olmamalı ancak aylar olabilir
hayat değerli, zaman ise paha biçilemez
umarım atlatırsınız
ıletısım kopuklugu olmus gercekdende ..
ama ne olursa olsun duzeltınkı dahada uzaklasmadan..
konusmamak paylasmamak cok zor aynı evde olmaması gereken seydır..
sız konusun esınızle nelere yaptıgını sorun işyerınızdekı ıslerde herseyde konusmaya sebep cıkartın anlatın sız anlattıkca oda sıze karsı acılır ve paylasımınız devam eder
eger ozamada bısı olmaz ıse evlılık terapıstıne muhakkak gıtmelısınız ..
ve asla cok mukemmel bı kadın olmayın esınızın yanında ..
canım insan bazen yazarak daha güzel anlatabiliyor kendini. belkide eşine tüm düşüncelerini anlatan
bir mektup yazmalısın. hiç bir duygunu düşünceni atlamadan, tüm kırgınlıklarını anlatan. onunla konuşmaya
dertleşmeye olan ihtiyacınıda yaz. seni ne kadar kırdığının farkında değildir belkide.
bazen insan öyle oluyor ki karşısındaki insanı müneccim yerine koyuyor. "hep ben mi söyleyeceğim, illa uyarmam mı gerekiyor, ben söyledim diye yapınca bir anlamı olmuyor kendi anlasın" vs vs diye düşünüyor. bence bu davranış çoook yanlış. siz karşınızdaki kişinin her dediğini her düşündüğünü o hiç
birşey söylemeden anlıyor musunuz. tabiki Hayır.
mektubu yazmanı istememin nedeni konuşma için daha rahat bir ortam hazırlayabilmek. mektubu
okuduğunda hiç değilse olabilecek konuşmaya hazır olur. belki onunda biriktirdiği kelimeler vardır.
yalnız mektupta suçlayıcı bir tavırdan çok yapıcı olmaya çalış. sen böyle yaptın şöyle yaptın yerine. böyle yapılınca insan nasıl kırılır yada şöyle yapılınca ne güzel olur gibi genel cümleler kurabilirsin.
bir an önce sıkıntından kurtulman dileğiyle canım sağlıcakla kal.
Evet ızmirde yaşama dönemlerini de atlattık. Evlenmeden önce tüm bunları konuştuk düşündük. kendisi burada yaşamak ve çalışmak istedigini söyledi. Çünkü iş açısından buradaki çevresi oldukça fazla.
Evliliğe hazır olması konusnda da bence haklısın canım. Bizim aile oldugumuz kavramını kafasına yerleştirdigini sanmıyorum. Hala kendi annesi ve babası ile bir aile oldugunu düşünüyor sanırım. Çocugumuz oldugunda da böylemi düşünür acaba? hamile kalmaktançok korkuyorum. Böyle stres altında hamile kalmak ve çocuk bakmak eminimki çok kötü olur.
Umarım kısa zamanda çözüm buluruz
canım,büyük bir ihtimalle bir geçiş süreci yaşıyorsun eşinle...
benimde buna benzer durumlarım olmadı değil konuşarak yeri geldiğinde grev yaparak çözdüm bazı şeyleri...
malesef erkekler yüzeysel yaşıyorlar örneğin;senin terlik giy demenle onun çorapla çıkması arasında bir fark yok aradaki detay onlara külfet olarak geliyor...daha bir sürü şey sayabilirim sana.yapacağın şey onu karşına alıp,sinirlenmeden seni tahrik etse bile buna kapılmadan bizimle yazıştığın gibi onunla konuşup sorunlarınız olduğunu,senin sıkıntıların olduğunu,ona belli etmen anlamasını sağlaman şart...
baktınki,tatlı sözden anladığı yok fazla üstüne düşme sende onun kadar ilgisiz ve kayıtsız kal durumlara karşı...erkekler hep önünde pervane olan kadınlara alışıyorlar,ben ne yaparsam yapayım nasılsa ilgi bir şekilde geliyor mantığını bildikleri için tam tersini görünce bu kez onlar harekete geçiyor...
seabeelin yazdığını okuyunca aklıma geldi. cümlelerini makyajlayarak söylesen nasıl olur acaba.
mesela
çoraplarınal çıkma yeni temizledim yerine---hayatım ayaklarını üşütürsün terlikle çık.. vs gibi cümleler
tatı dil yılan delik :1closedeyes:
çok mu üçkağıtçı oldum ne:jeyyar:
ay eşimin gözünü sevim bende çalışan bir kadınım kaçaydır pazar günü bile
evimizde kahvaltı etmiyoruz yatakdan kalkıyoruz aşkım sen kahvaltı hazırlama diyor
anneme gidiyoruz annesine gidiyoruz birde üstüne hamileyim hiç sesi çıkmıyor garibimin
anlamadım daha ne istiyorki ilgimi sıkıyor acaba birazda ilgisiz kalsın.
ya bu arada krep isdedi canım:kedi::roflol:
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?