• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Eşinin İlla ki Çalışmasını İsteyen Erkekler!

  • Konu Sahibi Konu Sahibi melikex
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
soru ne yorumlar ne.
ne alaka dedirtecek şeyler yazmış bazıları,,ayrıca çok ta terbiyesizce geldi bana..kimse kimsenin hayatına karışamaz böyle saçma sapan yorumalr yapmayada hakkı yok.bu ne yaa
çalışan çalışmayana dönmüş olay.
 
Esimin beni calıstırmamasından calısmamı istemesi cok daha iyidir.
Her zaman derim hatta annemi gördükce ( babamın birsey dediginden degil ) ama ben , esimden para almak istemem!
Her zaman kendi ayaklarımın üzerinde durabilmeliyim!
Erkeklerin calısan bayan istemeleri bana göre gayet normal bir durum..
Kötü birsey olmadıgından bir erkek esine , calıs ta diyebilir.. Arada gercek bir sevgi varsa zaten kadın bunu yanlıs anlayıp , problem yapmamalı..
 
Eskiden anneannelerimiz, annelerimiz calismazlardi. O zamanlar zaten hersey cok zordu.
Ne deepfreez vardi dogrudürüst, camasir makinasi yoktu, bizim moklu bezlerimizi elleriyle yikar ve asarlardi, pampers yoktu.
Bulasik makinasi yoktu, hem durulanir, hem kurutulurdu tek tek bulasiklar. Peki bu zamanda, ne durulamaya gerek var nede kurutmaya, hazir sekilde cikarip bulasiklari yerlerine koyuyoruz vs. vs.
Yani demek istedigim, hersey bu zamanda kolayken, evde oturmanin bir anlami yok.
Bu zamanda ev kiziyim diyenlere, evet, uzayli olduklarini düsünüyorum.
Yine evlilere bir nebzi, cocugunu büyütüyordur diye düsünebilir, ama ev kiziyim diyenleri nasil bir gelecek bekliyor?
Hayat tecrübesi calismaktan gecer, ömrü boyunca calismamis bir kadinin ne derece özgüveni olabilir?
Burayi genc kizlarimizda okuduguna göre, onlara illaki meslek yapmalarini ve calismalarini tavsiye etmemiz sart.
 
2 yıllık evliyim ve çalışıyorum, bazı akşam eşim benden önce eve gidiyor ilk zamanlar yemek yapardı ben gelmeden ama şimdi o da kalmadı. Evin işleri temizliği yemeği misafiri hepsi bana bakıyor ve ben hakkaten çok yoruldum. Bence bir kadın hele ki çocuğu varsa zaten yeterince çalışıyor, dışarda full time çalışması eziyet diye düşünüyorum.
 
Eskiden anneannelerimiz, annelerimiz calismazlardi. O zamanlar zaten hersey cok zordu.
Ne deepfreez vardi dogrudürüst, camasir makinasi yoktu, bizim moklu bezlerimizi elleriyle yikar ve asarlardi, pampers yoktu.
Bulasik makinasi yoktu, hem durulanir, hem kurutulurdu tek tek bulasiklar. Peki bu zamanda, ne durulamaya gerek var nede kurutmaya, hazir sekilde cikarip bulasiklari yerlerine koyuyoruz vs. vs.
Yani demek istedigim, hersey bu zamanda kolayken, evde oturmanin bir anlami yok.
Bu zamanda ev kiziyim diyenlere, evet, uzayli olduklarini düsünüyorum.
Yine evlilere bir nebzi, cocugunu büyütüyordur diye düsünebilir, ama ev kiziyim diyenleri nasil bir gelecek bekliyor?
Hayat tecrübesi calismaktan gecer, ömrü boyunca calismamis bir kadinin ne derece özgüveni olabilir?
Burayi genc kizlarimizda okuduguna göre, onlara illaki meslek yapmalarini ve calismalarini tavsiye etmemiz sart.

Beni cevap yazmak zahmetinden kurtardınız, teşekkür ederim.
Bu yoruma aynen katılıyorum.
 
Eğer ki bana evleneceğim kişi "Sen çalışmayacaksın, evinde oturup çocuklarınla ilgilenceksin" dese :50: hiç düşünmeden ayrılırım .

Yarın bir gün ayrılsak, n'olacak peki ? Yarınımı düşünmek zorundayım .

Hayat müşterek :34: çalışmamız gerekli .
 
Son düzenleme:
Bence bir erkeğin eşininin çalışmasını istemesi gayet normal, bu devirde tek maaşla geçinmek güç heleki İstanbul gibi büyük, pahalı bir şehirde, yerde oturuluyorsa. Bu demek değil ki erkek tembel olacak, eşinin parasına sırtını dayayacak, çalışan kadınların eşleri işlerini mi bırakıyor hayır. Ama bu "hayır çalışamayacaksın evde oturacaksın!" gibi bir dayatmaysa evet yanlış buluyorum. Kadının tercihidir bu ister çalışır ister çalışmaz sen(yani koca) kadını zorlayamazsın.

Herkesin kendi tercihidir ama ben çalışma taraftarıyım, 15 gündür evdeyim sınavlarım var çünkü ama sınavlarım bitince tekrar çalışmayı düşünüyorum çünkü evde çok sıkıldım ayrıca birisinden(babam oluyor bu) para istemek veya birisinin böyle çocuk gibi bana cep harçlığı vermesi ağırıma gidiyor. Kocamdan da para istemek zorunda kalmamak için, özgüvenim için, dik durmak için, kendime saygı için ben çalışmalıyım. İnsanın kendi parasını kazanması, kimseye sormadan, hesap vermeden onu harcaması, istediklerini alması başka birşey. Yürüyüşü bile değişiyor insanın bee :)
 
Son düzenleme:
benimde eşim kriz sebebiyle şuanda işsiz kaldı
bana evimin direği diyor artık :))
bende bu durumda iyiki çalışıyorum diye allaha şükrediyorum tabiki

Bari ev işlerini yapıyormu, yardımcı oluyormu sana her konuda?
 

:9::9::9::9:
Ben anlayamadıklarınızdan biriyim:3:
üniversite kazanmak kolay değil ama bunda hak yeme de söz konusu değil
ben dershaneye gitmedim,özel ders almadım liseyi bitirip girdim kazandım
yüksek onur belgeleri ile üniveristeyi bitirdim:65:
Okulda eşimle tanıştım şimdi çalışmıyorum zaten oldum olası çalışmaya sıcak bakan biri değildim
yani yılarca dershaneye giden,özel ders alan ya da hiç birini yapmadan kazanamayanlar için üzülemem ki ben de kendi hakkımla kazandım okudum
niye okudun diyenleri de ben anlamıyorum
okumazsın ,bu devirde okumadan olur mu
okursun ,niye çalışmıyorsun
yahu keyif benim değil mi :86::86::86::86:
Okudum diplomamı aldım,her konuda söz hakkım var,her şeyden az çok anlarım, bilgiliyim ,eğitiliyim,kendimi ifade edebiliyorum bi sürü şey bunlar yeter de artar bana

saygılarrrr:71::71::71::71:

katılıyorum sana... Bir kadın için eğitim şart diyorum.
 
tüketiyorsak üretmeliyiz de. üretmek ruhsal doyuma da katkı sağlıyor ekonomik doyumun yanında.
çalışan insan için çalışmayan insan zor gelir.
çalışıyor olmak bilinen ile sabah gidip akşam eve gelmekten ibaret değildir,
iş yapmayan bedenin duyguları da rutinleşir, ikili iletişimlerde diğerinin yakındığı budur
çalışan kişinin çalışmanın verdiği dürtü ile zihni canlıdır, boşluktan problem üreten kişi olmasın karşımdaki, çalışsın tabi, demesi normaldir
iş bulunamayabilir ama zihnini kendini canlı tutarsın, evinde üretirsin, kendine katkılı olursun,
muhabbet karşılıklı doyurucudur,,
eşlerin çalışmasını istemenin zemininde bunlar olabilir.
kişiyi konuşmaya çalıştım, bay bayan ayrımı yapmadan.
 
Tabii bu olayin her yönünden bakmak lazim, biz kadinlar calismadikca erkeklerin eline birakmis olacagiz bu is ortamini.
Sunuda cok iyi biliyoruzki zamanla kadinlarin olmadigi yerlerde, zamanla haklarimizda azalacak ve gittikce is ortaminda bulunmamiz zorlasacak.
Yani sesimiz her yerde olmali.
Bir erkegin yaptigini bizde yapabiliriz, neden olmasinki?
Eger insanlik namina birseyler yapmak istiyorsak, esitlige inaniyorsak, o zaman aktif bir sekilde bizde is ortaminda gücümüzü, kadinligimizi göstermeliyiz.
Türkiye ilerlemeli. Kadinlarin calismadigi ülkeler geride kalmis, cahillik ve cehalet sarmis oralari. Neden?
Cünkü kadinlarin o muhtesem fikirleri, zekiligi, ince ayrintilari ve kadin bakis acisi eksik oldugu icin.
Onun icin eger sakat degilsek, maddi durumumuz iyi bile olsa calismak bizim görevimiz olmali.
Birde bana erkekmi calisip, calismayacagima karar verecek, yerim ben o erkegi...:16:
 
ben kadının çalışmasından yanayım....

ekonomik özgürlüğünü eline almalı kadın...

insanlar görmeli,hayatı görmeli....ama ev hanımı olmak da kişinin kendi tercihi tabi..

yine de bazı erkeklerin eşlerini çalıştırarak kendi üzerlerindeki yükü hafifletmeleri bana tuhaf geliyor :52:
 
Kocama sorun, illa ki çalışmamı isteyecektir, tek kuruş kazanmasam bile, peki niye?
Evliliğimizin ilk yılında çağrı merkezinde vardiyalı çalışıyordum, detaya girmeyeceğim bilen bilir, korkunç bir iş, dayanamadım ayrıldım işten , bir yıl evde oturucam diye karar aldım ve ev hanımlığı serüvenim başladı ilk ay süper istediğin saatte uyanıyosun, internet, spor, bol bol dinlence ama sonra... 2. ay depresyon başladı, sabah kalk, kahvaltı, 1 saat spor salonu, ev işlerinde pratikliğe alışmışım max. 2 saate ev işi, en az 2 çeşit yemek hazır, ya sonrası, tv de izlenecek bişey yok, bütün arkadaşlarım çalışıyor, tek başıma da haftada 1-2 çıkıyorum sonra sıkılıyorum, en büyük zevkim sinema bile yalnızken keyif vermiyor, e tabi sıkıntıdan patlıyorum akşam kocaya sardırıyorum, evde ne huzur kaldı ne düzen, yazık o da gık demiyo :9:

neyse 3. ayda iş buldum da kurtuldu adamcağız, hatta şimdi; sen sakın evde oturma senin çeneye vuruyo diyor :1:
evde olmaktan keyif almak hem alışkanlıkla, hem de kişinin karakteriyle alakalı, ben sosyal canavarım yapamıyorum evde daralıyorum, kimisine çalışmak zor geliyor kimisine evde oturmak.

işin ekonomik boyutuna çok girmeyeceğim, sayfalarca yazılmış zaten, yine de ekleyeyim kocadan para isteyememek, ekonomik özgürlük v.s. hayati derecede önemli benim için ama bunlar önemsenmese de büyük bir gerçek var ki ben çalışmıyor olsaydım tek maaşla şu an ne evimiz ne de arabamız olurdu... Ayrıca çocuk sahibi olmayı düşünmüyoruz ama ola ki öyle bir karar verdik, onu en iyi okullarda okutmak, çok iyi imkanlar sunmak isterim, bunun için daha bir hırsla sarılırım işime.
 
Son düzenleme:
meserret sabah sabah beni cok güldürdün. Cok tatlisin...
Ama gercekten soruyorum herkese, hangi erkek karar verir karisinin calisip calismamasina?
Yani erkekmi karar veriyor, evde otur diyor, oturuluyormu? Calis diyor, calisiliyormu? Anlamadimki?
Gercekten, buna bir aciklik getirelim, Türkiye`de erkekmi karar veriyor, karisinin hayatina?
 
Son düzenleme:
Kocama sorun, illa ki çalışmamı isteyecektir, tek kuruş kazanmasam bile, peki niye?
Evliliğimizin ilk yılında çağrı merkezinde vardiyalı çalışıyordum, detaya girmeyeceğim bilen bilir, korkunç bir iş, dayanamadım ayrıldım işten , bir yıl evde oturucam diye karar aldım ve ev hanımlığı serüvenim başladı ilk ay süper istediğin saatte uyanıyosun, internet, spor, bol bol dinlence ama sonra... 2. ay depresyon başladı, sabah kalk, kahvaltı, 1 saat spor salonu, ev işlerinde pratikliğe alışmışım max. 2 saate ev işi, en az 2 çeşit yemek hazır, ya sonrası, tv de izlenecek bişey yok, bütün arkadaşlarım çalışıyor, tek başıma da haftada 1-2 çıkıyorum sonra sıkılıyorum, en büyük zevkim sinema bile yalnızken keyif vermiyor, e tabi sıkıntıdan patlıyorum akşam kocaya sardırıyorum, evde ne huzur kaldı ne düzen, yazık o da gık demiyo :9:

neyse 3. ayda iş buldum da kurtuldu adamcağız, hatta şimdi; sen sakın evde oturma senin çeneye vuruyo diyor :1:
evde olmaktan keyif almak hem alışkanlıkla, hem de kişinin karakteriyle alakalı, ben sosyal canavarım yapamıyorum evde daralıyorum, kimisine çalışmak zor geliyor kimisine evde oturmak.

işin ekonomik boyutuna çok girmeyeceğim, sayfalarca yazılmış zaten, yine de ekleyeyim kocadan para isteyememek, ekonomik özgürlük v.s. hayati derecede önemli benim için ama bunlar önemsenmese de büyük bir gerçek var ki ben çalışmıyor olsaydım tek maaşla şu an ne evimiz ne de arabamız olurdu... Ayrıca çocuk sahibi olmayı düşünmüyoruz ama ola ki öyle bir karar verdik, onu en iyi okullarda okutmak, çok iyi imkanlar sunmak isterim, bunun için daha bir hırsla sarılırım işime.

haklısın valla...bende evlendim şehir değiştirdim ve 6 ay süreyle iş bulamadım...
o kadar sıkılıyorum ki,şehir de yabancı zaten bir tane arkadaşım yok...
her dakika elimde bir bezle geziyordum sıkıntıdan temizlik manyağı olmuştum :1:
akşamda eşime sarıyordum :62:
 
haklısın valla...bende evlendim şehir değiştirdim ve 6 ay süreyle iş bulamadım...
o kadar sıkılıyorum ki,şehir de yabancı zaten bir tane arkadaşım yok...
her dakika elimde bir bezle geziyordum sıkıntıdan temizlik manyağı olmuştum :1:
akşamda eşime sarıyordum :62:

Demek ki işsizliğin bizim gibilere yan etkisi bu oluyor, ben de 3 ayda 30 kere evin şeklini değiştirmiştim, her gün silinmekten parkeler aşındı
:9:
bi de abuk sabuk alışverişler yapmaya başladım, yok yumurta haslama makinası, bilmemkaçlı saklama kabı, toz alma bilmemnesi :60:
 
meserret sabah sabah beni cok güldürdün. Cok tatlisin...
Ama gercekten soruyorum herkese, hangi erkek karar verir karisinin calisip calismamasina?
Yani erkekmi karar veriyor, evde otur diyor, oturuluyormu? Calis diyor, calisiliyormu? Anlamadimki?
Gercekten, buna bir aciklik getirelim, Türkiye`de erkekmi karar veriyor, karisinin hayatina?

Kişisel olarak bana eşim dahil kimse karışamaz, bana çalış-çalışma diyecek potansiyelde bir adamla evlenmezdim zaten, eş seçimimi buna göre yaptım. kendi sorumluluğumun farkında olduğum, eşime de kendime de daha rahat ve huzurlu bir yaşam ve gelecek sunmayı istediğim için hayat koşulları izin verdikçe (özel sektördeyim yarın ne olacağı belli olmaz) çalışacağım, aksini düşünemiyorum bile.

Ama hayat bizim gördüklerimizden ibaret değil, bu ülkede hala kocasının izni olmadan annesine bile gidemeyen, değil çalışıp kendi parasını kazanmak, cebine 5 para harçlık konmayan kadınlar var, çok acı olmakla beraber bunlar hayatın gerçekleri, kadınlar da bu durumdan memnun görünüyorlar, şikayetçi değiller sanki, çünkü başka türlüsünü hiç görmemişler, bize onların hayatı ne kadar tuhaf ve anlaşılmaz geliyorsa onlara da bizimki öyle geliyor. Kocası izin vermiyor evet, çünkü izin istiyor kocasından, bekarken de babasından istemiş, öyle alışmış, kendi kararlarını vermeyi öğretmemişler ona, çalışıp çalışmamasına değil, yaşayıp yaşamamasına bile kocası karar veriyor, öyle uygun görürse hayatını bile sonlandırabiliyor karısının, ne de olsa ona göre karısı onun MAL ı, istediğini yapar, of çok uzun ve hazin bir durum bu...

Kendi kararıyla çalışmayanları ayrı tutuyorum tabi, çalışmak istemez, kocasının geliri istediği hayatı sunuyordur ona, iş hayatını değil evi tercih ediyordur, geleceği garanti altındadır, ömür boyu çalışmasa yetecek parası vardır v.s. v.s. tercih meselesi tamamen.
 
Demek ki işsizliğin bizim gibilere yan etkisi bu oluyor, ben de 3 ayda 30 kere evin şeklini değiştirmiştim, her gün silinmekten parkeler aşındı
:9:
bi de abuk sabuk alışverişler yapmaya başladım, yok yumurta haslama makinası, bilmemkaçlı saklama kabı, toz alma bilmemnesi :60:

:60: :60: :60: :60:
 
Demek ki işsizliğin bizim gibilere yan etkisi bu oluyor, ben de 3 ayda 30 kere evin şeklini değiştirmiştim, her gün silinmekten parkeler aşındı
:9:
bi de abuk sabuk alışverişler yapmaya başladım, yok yumurta haslama makinası, bilmemkaçlı saklama kabı, toz alma bilmemnesi :60:

Benim de tam tersi, bir buçuk haftadır izinliyim, resmen bunalıma girdim, kolumu kaldırmak bile yorucu geliyor.

Mesela kaşlarım uzadı, normalde olsa öğle arası yemek ve kahve arasında gider aldırırdım, gün içinde bir yerlere sıkıştırırdım. Şu beş dakikalık işi bir haftadır erteliyorum "yarın öğleden sonra giderim" diye diye. Nasıl anlatayım, çok feci bir şey, o yorucu sandığım tempo meğer ne muhteşem bir yaşam sevinciymiş..
 
Bi erkeğin karısından çalışmasını istemesi .......... düşüncesi bile korkunç, kadın erkeğin gücünü sever beş kurusu olmasada tek sözüyle ona güvenmek ister , benden çalışmamı isteyecek adama saygı duyamam ...
 
Back
X