bunu niye sordum.şöyle anlatayım.benim eşim ayakkabıları boyamanın evdeki kadının işi olduğunu düşünüyor.ben de erkek boyar diye düşünüyorum.mesela babam bi yere verip boyatmadıysak evdeki ayakkabıları önüne koyar boyardı.eşimin ailesinde ise kayınvaldem boyuyor.eşim de biraz düzensizdir hergün ütü yapsam yine takımları buruş kırış gelir işten.ayakkabıları desen öyle.sık kirlenir.ben boyamıyorum oda boyamıyor çok kötü oluyor ayakkabılar.diğer işlerde herşey üstüme kalmaz.bana yardımcı olduğu da olur aslında.ama bu aramızda inat haline geldi.ayakkabıları pis olunca kayınvaldemlere de rezil oluyorum.onlarda böyle olunca ben bakmıyormuşum durumu oluyor rahatsız oluyorum.sizce böylemidir.aykkabıları oturup kadınlar boyarmı siz boyuyor musunuz.
-
Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Eşinizin ayakkabılarını boyar mısınız ?
- Konu Sahibi adiyeff
- Başlangıç Tarihi
- 19 Ocak 2011
- 13.028
- 12.860
- 298
bazen bız kadınlar kocalaımızı öcü gibi görüyoruz aslında bız onları onlar bizi oldugumuz gibi kabul ettı. eşim boyarmısın dese 5 dakıka içinde hemen boyarım yeri gelınce oda benımkılerı boyar bence hersey anlayısla karsılıklı olmalı 2 yıllık evlıyım ve anladım kı ben ne kdr anlayısla yaklasırsam oda bana öyle yaklasıyor benım yapamadıgımı o yapıyor... evlilik sahip olmak paylaşmak bence sıkıntı edilcek birsey görmeyın bunu derim bu yuzden kavga etmeyın yanı 5 dakıkalık iş her sabah 
hiç aramızda böyle bir sorun olmadı. kimin eli ererse o boyar. sonuçta ikimiz de çalışıyoruz. ama inatlaşmayla da sorunu çözemezsiniz. arada boyayın arada da hayatım çok yoğunum ayakkabıları lütfen boyar mısın gibi tatlılıkla söyleyin. ya da vestiyerde devamlı ayakkabı silmek için olan süngerlerden bulundurun. onları devamlı kullanınca çok sık boyamaya gerek kalmıyor. size de zor geliyorsa haftada bir toplayıp boyatmaya verin. ya da içinize siniyorsa bırakın pis giysin. bunun için kavga edilir mi? :)
şimdi farkettim, diğer işlerde yardım ediyormuş. kim dört dörlük ki?
şimdi farkettim, diğer işlerde yardım ediyormuş. kim dört dörlük ki?
Son düzenleme:
- 7 Mayıs 2011
- 489
- 95
- 73
Boyanacak ayakkabı giymediği için boyama olayı yok.
Spor ayakkabı giyiyor onları silerim.
Özellikle beyaz spor ayakkabılarını nekadar temizlik malzemesi varsa koyar önüme silerim.
Lekelerini çıkartana kadar uğraşırım
Onun demesine gerek yok .
Dese de silerdim nolcak evde bütün işlere yardımcı olur.
Bikerede ben onun işine yardımcı olayım.
İnat edip o halde dolaştırmam.
Kıyamam bikere
Spor ayakkabı giyiyor onları silerim.
Özellikle beyaz spor ayakkabılarını nekadar temizlik malzemesi varsa koyar önüme silerim.
Lekelerini çıkartana kadar uğraşırım
Onun demesine gerek yok .
Dese de silerdim nolcak evde bütün işlere yardımcı olur.
Bikerede ben onun işine yardımcı olayım.
İnat edip o halde dolaştırmam.
Kıyamam bikere
9 yıllık evliliğimde hiç boyamadım boyamamı da hiç istemedi
eşim suyunu bile kendi almaz benden bekler öyle yardımcıdır sağolsun evde
bugüne kadar nasıl oldu da benden böyle bir talebi olmadı acaba:44:şimdi sen söyleyince aklıma geldi
demek ki bunu kadının görevi olarak görmüyor benim ki
görmesinde zaten bir de ayakkabısını boyayamam:97:
eşim suyunu bile kendi almaz benden bekler öyle yardımcıdır sağolsun evde
bugüne kadar nasıl oldu da benden böyle bir talebi olmadı acaba:44:şimdi sen söyleyince aklıma geldi
demek ki bunu kadının görevi olarak görmüyor benim kigörmesinde zaten bir de ayakkabısını boyayamam:97:
- 14 Mart 2011
- 1.036
- 787
- 123
kadının görevi, erkeğin görevi...
KK'daki ve çevremdeki evliliği sorunlu olan insanların anlattıklarına bakıyorum ve düşünüyorum acaba bunların ortak noktası ne?
yazınızın ilk cümlesinden de anladımki problemli evliliklerin ortak yanı, karı-kocalığı sorumluluk terazisine koyuyorlar, şu senin görevin bu benim görevim gibi nesnel olmayan kriterlere göre sırf kendi egolarını tatmin etmeye yönelik görev paylaşımı yapıyorlar ve en önemlisi de kimse 1 gr. fedakarlık yapmıyor bu ilişki tarzında. Teraznin dengesi şaşıyor sonrada.
Evlilik görev paylaşımı değildir.
Benim babam sofraya oturduğumuzda herkesin bardağına su koyar.
Benim babam akşamları meyveyi dilemler tabaklara ikram eder.
benim babam kendi ütüsünü kendi yapar.
benim babam hiç ayırt etmeden ma-aile ayakkabı boyar.
Benim annem alır eline kontrol kalemini ocak bozulmuşsa onu tamir eder, babamın işten dönüşünü beklemez.
Benim annem alır eline kağıdı kalemi gelir-gider hesabı yapar.
Benim annem gider pazara alış verişini yapar.
Benim annem gerektiğinde alır arabayı kendi işini kendi görür.
Kimse kimseye şu senin görevin hadi yap bakim demez. Çünkü onu görev olarak görmez.
Zamane gençlerinin sorumluluk paylaşımı dediği sekteryen görev ölçer. Aaaa çocuğun burnu akmış annesi hadi bak senin görevin, alış veriş dönüşü aaa senin görevin ayol sen çıkart 20-30 poşeti hadi bakim, işte bu bizim anlayışımız, evlilikten anladığımız.
Kimse 1gr. fazla iyilik yapmıyor, kimse 1 gr. fazla müsamaha, sevgi ve saygı göstermiyor
O yüzden boşanmalar çoğaldı.
...........................................
Herşeyi görev dağılımı içinde sizin üzerinize yıkan eşiniz varsa siz de ona asla müsamaha göstermeyin. Kendinize göre ona ait görevler türetin, tıpkı onların size yaptığı gibi.
KK'daki ve çevremdeki evliliği sorunlu olan insanların anlattıklarına bakıyorum ve düşünüyorum acaba bunların ortak noktası ne?
yazınızın ilk cümlesinden de anladımki problemli evliliklerin ortak yanı, karı-kocalığı sorumluluk terazisine koyuyorlar, şu senin görevin bu benim görevim gibi nesnel olmayan kriterlere göre sırf kendi egolarını tatmin etmeye yönelik görev paylaşımı yapıyorlar ve en önemlisi de kimse 1 gr. fedakarlık yapmıyor bu ilişki tarzında. Teraznin dengesi şaşıyor sonrada.
Evlilik görev paylaşımı değildir.
Benim babam sofraya oturduğumuzda herkesin bardağına su koyar.
Benim babam akşamları meyveyi dilemler tabaklara ikram eder.
benim babam kendi ütüsünü kendi yapar.
benim babam hiç ayırt etmeden ma-aile ayakkabı boyar.
Benim annem alır eline kontrol kalemini ocak bozulmuşsa onu tamir eder, babamın işten dönüşünü beklemez.
Benim annem alır eline kağıdı kalemi gelir-gider hesabı yapar.
Benim annem gider pazara alış verişini yapar.
Benim annem gerektiğinde alır arabayı kendi işini kendi görür.
Kimse kimseye şu senin görevin hadi yap bakim demez. Çünkü onu görev olarak görmez.
Zamane gençlerinin sorumluluk paylaşımı dediği sekteryen görev ölçer. Aaaa çocuğun burnu akmış annesi hadi bak senin görevin, alış veriş dönüşü aaa senin görevin ayol sen çıkart 20-30 poşeti hadi bakim, işte bu bizim anlayışımız, evlilikten anladığımız.
Kimse 1gr. fazla iyilik yapmıyor, kimse 1 gr. fazla müsamaha, sevgi ve saygı göstermiyor
O yüzden boşanmalar çoğaldı.
...........................................
Herşeyi görev dağılımı içinde sizin üzerinize yıkan eşiniz varsa siz de ona asla müsamaha göstermeyin. Kendinize göre ona ait görevler türetin, tıpkı onların size yaptığı gibi.
- 4 Ekim 2007
- 8.479
- 2.639
- 723
