Eski Dostlar Buyrun Topiğime :)

Bizim Temel uluslararasi ekonomi toplantisina katilir...
Devletin topladigi vergi dagilimini tartisirlar...
Konusmacilardan biri Amerikali, biri Avrupali, biri de Temel..
Ortaya bir fikir atilir... Halktan toplanan vergiler nasil dagilim yapilacak.

Amerikan vatandasi söz alir:
-"Bizim Amerika’da önce yere bir çizgi çizeriz ve sonra topladigimiz vergileri havaya atariz... Çizginin soluna düsen paralari halka hizmet olarak geri veririz, sag tarafta kalan devlete kalir, yatirim yapariz..."

Derken Avrupali söz alir ve:
-"Bizim Avrupa’da baska ama ona benzer bir uygulama yapariz... Önce yere bir daire çizeriz... Halktan toplanan vergileri havaya atariz. Dairenin disinda kalan halka hizmet olarak geri döner, dairenin içine düsenleri devlet harcamalarina kullaniriz... "

Sira bizim Temel’e gelir ve baslar anlatmaya:

-"Ula usaklar ne güzel anlattunuz. Keske bizda sizun çirkefluklerunuzi degil da habu çaliskanlugunuzi alsak... İnanun bizum öyle bir uygulamamiz yok... Bizde daha kisa oluyi... Bi kere öyle yere çizgi çizmezuk... Bizde hükümet halktan toplar vergileri... Atar havaya. Yere düsenleri kendilerine harcama yaparlar... Havaya kalanlar halka hizmet olarak geri döner..."
 
Bir ilçeye bir kaymakam atanmış. Kaymakam yanına başçavuşu alıp, köylülerle tanışmak üzere köy, köy dolaşmaya başlamış...

Bakmışlar ki yolda bir adam kucağında bir eşek yavrusuyla gidiyor...

Kaymakam başçavuş'a demiş ki..
"Ben bu köylüye biraz sataşayım"
Başçavuş, kaymakamı uyarmış.

"Aman efendim, bunlar lafta altta kalmazlar. dikkat edin"

"Kaymakam, bir şey olmaz. Ben yıllarca mektep okudum kültürlüyüm cahil bir köylü mü beni lafta yenecek demiş."
Arabayı durdurup köylüye yanaşmışlar kaymakam selam verip sormuş "nereye böyle kucağında yavrunuzla"

Köylü bir kaymakama bakmış, bir de başçavuş'a
"Mektebe" demiş...
"Mektebe yazdırmaya gidiyorum"...
"Çok okursa kaymakam, az okursa başçavuş olsun diye" :)))
 
İki adam aralarında konuşuyorlardı:
- Küçükken gözlerim görmediği için bana voleybol oynatmazlardı. Bu yüzden başka bir vazife verdiler:
- Ne vazifesi?
- Hakemlik!
 
nevosum googlede yakinda fikra birakmicam,hepsi ömürün topicinde ekli bosa gezmesinler
 
Maç başlamadan önce iki takımdan birinin kaptanı hakemi bir köşeye çeker.
- Hocam, der. Sen bizim takımı bilmezsin. Bu maçı bize kaybettirecek olursan bizimkiler seni ne yapar bilir misin?
- Ne yaparlar?
- Seni parça parça ederler vallahi!
Hakem cevap verir:
- Anlaşıldı, siz bu maçta berabere kalacaksınız.
- Neden hocam?
- Öteki, takımın kaptanı da bana aynı sözleri söyledi de ondan!..
 
İki fanatik futbolsever konuşmaktadır. Biri:
- Maça gitmiyor musun?
- Ne diye gideyim?.. Oynanan futbol değil ki... Hakemler kötü... Oynanan oyun itiş kakış... Saatlerce gişe önünde, kuyrukta bekle... İçeride kavga gürültü... Çıkışta vasıta bulamıyorsun...
Diğeri :
- Bende tıpkı senin gibi maça gitmiyorum. Beni de tıpkı senin gibi karım bırakmıyor...
 
Beleşçi bir taraftar futbol maçlarına para ödemeden girebilmenin bir yolunu bulmuş. Tribünlerde bir efsane olarak yayılan bu arkadaş, giriş kapısına gelip kapıdaki görevli polise telaşlı bir ifadeyle.

- Abicim çok acil bi durum oldu. İçeride maçı seyretmeye gelmiş bi abi var, (Bir isim sallıyormuş) hanımı aniden rahatsızlandı. Hastaneye kaldırdık. Onu acilen bulup hemen hastaneye yetiştirmem lazım, diyormuş.

Ehliyetini rehin bırakarak içeri giriyormuş. Ama içeride maçı seyredecek kadar kalmak dikkat çekeceğinden, hemmen diğer kapıya koşturup, oradan dışarıya çıkıyormuş. Çıkarken kapıdaki polise:

- Abicim benim arabayı çekiyolarmış, bi çıkıp bakayım ne oluyomuş. Problem varsa halledip geleyim, diyomuş.

Tabi geri gelince tanısın diye de bu polise de kimliğini bırakıyormuş. Çıkar çıkmaz ilk girdiği kapıya koşturup:

- Abicim Allah razı olsun ben arkadaşı buldum diğer kapıdan çıktık. Şimdi benim ehliyeti alabilir miyim?, diyomuş.

Ehliyeti kaptığı gibi çıktığı kapıya yollanıyormuş.

- Abicim ben araba işini hallettim çok sağol. Kimliği alabilir miyim?, deyip kimliğini de alarak içeriye sağ salim giriyormuş.
 
Rakibiden dayak yine boksöre, antrenörü habire `Çok iyi gidiyorsun. Adam sana hiç vuramadı. Yakında onu düşüreceksin´ deyip duruyormuş.
Maçın ilerleyen raundlarının birinde boksör dayanamayıp sormuş antrenörüne:
`Ben rakibimi dövüyorsam, beni kim dövüyor?´
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…