Vallahi mesajını görünce "Aman Allah'ım işte bu benim!" dedim. Üstüne üstlük ben eşimle ayrı yerlerde çalışıyorum ve işten 1 saat erken çıkmama rağmen (18:00'de çıkıyorum mesai bitimi 19:00 olmasına karşın. Çünkü evim işime çooook uzak) eve varışım 20:30'dan önce olmuyor. Ben de ilk zamanlar aynı senin dediğin gibiydim. Hatta çok ince ve naif olan eşim bile bazen ben işlere yetişemediğim zaman tembel muamelesi yapıyordu. Sonra otobüslerde nasıl telef olduğumu, işyerinde nelerle uğraştığımı görünce adamcağızım benden daha çok iş yapmaya başladı. Ben yemeği yaparım, o sofrayı kurar, yemekten sonra bulaşıkları makineye dizer; ben ertesi gün iş yerinde yemek için yemeklerimizi hazırlarım. Ben çamaşırı yıkarım, o asar... Ben toplayıp katlarım, ütülerim; o dağınıklıkları toplar. Kısacası... Bana azap gibi gelen işleri o yapar, onun sevmediklerini ben. Tabii ki kadının yükü daha fazla oluyor, bir erkek ne yaparsa yapsın bir kadın gibi iş yapamıyor; ama inan yükün o kadar hafifliyor ki... Ama tabii ki bitmiyor. İnan olsun evlendiğimden beri eşimle ne haftaiçi bir akşam, ne de haftasonu adam gibi dışarı çıkmışlığım yok. Çıkmışlığım yok hatta:) Hala çözüm bulmuş değilim.
Kayınvaliden ve kayınpederinin "bize gel" ısrarlarına gelince, o hiç bitmez. Biz de yeni evliyken (ki zaten bence hala yeni sayılırız; 10 aycık oldu:)) çağırmak gibi değil de; gelmeye mecbur bırakmak gibi "haftasonu bize gelirsiniz", "iş çıkışı bize gelin (ki kayınvalidem hem işime hem evime uzak) " derler hep. Halbuki bazen pazar günleri bile çalışıyorum, izin günüm hep temizlikle geçiyor, o günü de inanın kendi ailemde bile geçirmek istemiyorum. Eşimle birşeyler yapmak istiyorum. Ben de onlar ne kadar ısrar ederlerse etsinler, cumartesi iş çıkışı (ki cumartesi 16:30'da bitiyor mesaim) 6 gibi gidiyorum onlara, yemeğimi yiyorum/yemiyorum, oturuyorum bir saat. Sonra hadi bana eyvallah! Israr ederlerse de "bütün hafta dışardayım, evim dandini" deyip hemen çıkıveriyorum.
O ısrarlar bitmeyecektir; asla ve asla. Hep şansını deneyecektirler; mesela benim k.v. pazar günü aramış, aramış, beni... eşimi... ulaşamamış. Biz de misafir vardı, telefonları duymamışız. Bana " ayyy çatladım, içim durmadı. illa açmanız lazım telefonu, konuşmazsam çatlardım" dedi. Halbuki pazar günü, yeni evli bir çift başka birşey de yapıyor olabilirdi:) Anlamazlar canım anlamazlar:) Ama sen kendi yaşam sınırlarını çizersen, kimse birbirine gereğinden fazla müdahale edemez.
Ay ben de içimi mi döktüm ne!:)