Zor durumdasınız, çok üzüldüm.
Çocuklar ortamın enerjisini emerler.
Siz pratikte kendinizi çok düzgün ve ideal anne olmaya zorlarken, diğer yandan içiniz sıkılıyor, desteksiz ve psikolojik olarak kötüsünüz.
Çocuklar sunduğunuz şartlardan önce ruhsal durumunuzdan beslenir ve mekanik kurallardan çok bağ ile disipline olurlar.
Kendiniz ve çocuklarınızla bağınız kopuk.
Onlara karşı kontrolcü ya da kontrollü olmanız bunu değiştirmez.
Çünkü kendiyle bağlantısı kopmuş kişi kimseyle “sen ve ben” ilişkisi kuramaz. “Etrafımdakiler ve yapılacaklar” ilişkisi kurar.
Bu şu demek oluyor, karşısındakine tam olarak erişemez, çünkü kendine bile erişemiyor.
Tabi ki tespiti yapıp çatadan üzerinize boca edip kaçmayacağım, bunun ağır bir yük olacağını biliyorum.
Peki ne yapmalı?
1. Bugünden itibaren küçük adımlar da olsa kendinize vakit ayırın ve kendinizle kavuşmaya karar verin.
Mesela, kız luges gel sana bi sıcak çay ısmarlayım deyin. Sadece yudum yudum o çayı içerken o anın kendinize ait olduğunu derinden hissedin. Ya da tarağınızı alıp, geçin aynanın karşısına, yavaşça ve şefkatle saçınızı tarayın, başınızı okşayarak. Bunlar komik gelebilir ama yapın lütfen. Başka sevdiğiniz bir şey de olabilir. Her gün 10 dk dahi olsa bunun tadına varın
2. Yavaşlayın. Yavaşlarsanız akan süreci tahlil etme imkanınız olur. Şu an çocuğum huzursuz, bu beni de huzursuz etmeye başladı, ona öfke duyuyorum, öfkenin kaynağı nerde, neremde hissediyorum. Kendimi nasıl sakinleştiririm. Bakın, diş sıkmak, kendini bastırmaktan bahsetmiyorum. Kendinizi tahlil edip sakinleştirme becerisinden bahsediyorum.
3.Nefes verin. Evet, verin. Komik gelebilir ama benim bu hayattaki en büyük terapim bu. Uzuuunca püffffffff diye nefes boşaltmak. Çıkın balkona nefes verin derin derin. Bu parasempatik sinir sisteminizi çalıştırır, stresi azaltır.
4.Ses tonunuzu minimuma indirin, duyulabilecek en alt düzeye. Bu kalp atışınızı dengede tutar. Sükunet her şeyinize aksetsin, sesiniz de dahil, sesiniz başta kendinize huzur versin ve bunu “koşul ne olursa olsun” böyle tutmaya gayret edin. Tiz ve direktif ses tonu yerine uzlaşmacı ve huzur veren o sesi düstur edinin
5. Çocuğunuza bakarken onu bir nesne değil, can olarak görün. Bir görev değil eşlikçi olduğunu hatırlayın. Gözünün tam içine bakın, bebeğinde kendinizi görün.
Bakın, maddelerin hiç birinde çocukları hizaya getirecek bir şey yok. Çünkü kendinizden, yani birincil çocuğunuzdan başlayacaksınız işe.
Ve lütfen terapi alın, değilse de size bir oynatma listesi atacağım ordan başlayın bari.
Kolaylıklar diliyorum