- 3 Temmuz 2009
- 3.389
- 729
- 398
Kader meselesinde benim de kafami kurcalayan seyler var.
Sakat doganlarin, Afrikada doguyup buyuyenlerin gunahi ne, onlar neden bu sekilde dunyaya gelirken Avrupada doganlar daha sansli? Sakat doganlarin gunahi ne? Onlar da boyle sinaniyor demeyin, kendilerine sorsaniz sakat dogmaktansa baska imtihanlari tercih ederlerdi bence.
Tecavuz meselesi mesela.....diyelim ki aksam okuldan eve donuyorsunuz ve biri arkanizdan yaklasip kafaniza sert bir darbe indirip bayiltiyor, sonra da kuytu bir koseye surukluyor..Bunun neresi irade simdi ? Kimse tecavuze ugramayi secemez.Turkiye'de tecavuz her yerde olabilir, sokakta, isyerinde vs iyice mesrulasti, hepimizin basina gelebilir. O anda ordan geciyor olmak raslanti mi kader mi? Eger kaderse Allah neden bu kuluna bilerek zulum ediyor, neden onun hayatini mahvediyor?
Bunlar oldum olasi kafami kurcalamistir. Zannimca kk ya bu konulari bilen biri gerek.![]()
Doğmadan babasız kalan, 6 yaşında annesini kaybeden, sonra dedesi tarafından sahiplenilen ve o dedesini de 8 yaşında kaybeden bir çocuk düşünün.. Hayatı boyunca türlü türlü sıkıntıyla savaşmış, çoğu zaman aç kalmış.. Sonra evlenmiş, baba olmuş. 8 çocuğu olmuş ama içlerinden biri hariç hepsinin ölümünü görmüş. Hem de bebekken falan değil, içlerinde 30 yaşında ölen de var. Çok severek evlendiği karısının ölümüne de şahit olmuş.. İnancı yüzünden türlü türlü işkencelere maruz kalmış..
Bu insan kim biliyor musunuz? Allah'ın "Habibim, sen olmasaydın kainatı yaratmazdım." sözünün muhatabı Hz. Muhammed(SAV)
Allah en sevdiği kuluna zulmediyor olabilir mi sizce? Onun kaderine bile bunları yazdıysa muhakkak vardır bir bildiği öyle değil mi? Rahat bir hayat sürmek çok iyi bir insan, bir iyilik melaikesi olunduğu anlamına gelmez.
Allah sevdiği kullarının ufak tefek günahları için cezalarını bu dünyada çektirmeye başlar. Hatta hastalıklar bile işlenen günahların kefaretidir. Öte yandan inanmayan, günaha batmış vs kulları da ne isterse verir ki öbür dünyada söyleyecek sözleri kalmasın diye. Örneğin şu meşhur mısır firavununun hayatı boyunca bir kez bile başı ağrımamış. Düşünün o kadar kusursuz bir hayat yaşamış.
Bu dünyada işlediğimiz günahların karşılığını öbür dünyada yaşamak var, bir de bu dünyada başımıza gelenlerle çekmeye başlamak var. Bu yaşadığımız dünyanın bir sonu var ama ahiret sonsuz. Ve cezalar da çok daha ağır.
Şahsen seçme şansım olsaydı diğer tarafta inanmayan insanlar arasında dirilmek ve yanmaktansa bu dünyada başıma gelebilecek her türlü kötülüğü çekmeyi kabul ederdim.
Uzun yazdım biraz ama umarım anlatabildim kendimi.