Evlenmek mi birlikte yaşamak mi ?

Seviyorsan aynı evde yasamayı tercih ediyorsan aynı evde yasamak ve evlenmek arasındaki fark ne ?
Yanlis kisiye yazmisim dikkate almayiniz :) bu arada evleniyormussunuz yeni okudum, hayirli ugurlu bir yastikta olsun insallah :) evlilikten sogutmak istemem ama evlenince ne demek istedigimi anlayacaksiniz :)ha bu arada ben cok mutluyum evliligimde masallah. Sadece tercih hakkim olsaydi ayni avde yasardim ddiyorum. ,
 
Kadini korumak nedir pardon da? Kadini korumak nasil asagilayici bir soylemdir.. isiniz gucunuz olsun, maddi manevi kendinizi saglam hissediyorsaniz, bir koca mi sizin kadinliginizi koruyacak? Yapmayin Allah askina. Kadinin teminati kendidir, baskalarina sirtinizi dayamayiniz.
 
Kadini korumak nedir pardon da? Kadini korumak nasil asagilayici bir soylemdir.. isiniz gucunuz olsun, maddi manevi kendinizi saglam hissediyorsaniz, bir koca mi sizin kadinliginizi koruyacak? Yapmayin Allah askina. Kadinin teminati kendidir, baskalarina sirtinizi dayamayiniz.
Hukuki olarak korumak o haklarını korumak.
Yoksa fiziksel olarak korumak değil.
 
Ikisi Arasında nasıl bi sorumluluk farkı var ki ?
En basitinden ev işleri. Mesela bunlar evlenince kadinin sorumluluguymus gibi dusunuluyor cogu isi tarafindan. Ya da ev sahibi olmak. Milyonlarca insan bir evim olsun diye tonla borcun altina giriyor. Ayni evde yasayinca boyle dertlerin veya ne zaman cocuk geliyor gibi dertlerin olmuyor.
 
gerçekten konu dikkatimi çekti. 2 buçuk yıl boyunca sevgilisiyle aynı evde yaşamış biri olarak cevap veriyorum ..... ikisi de riskli. eğer evlenmek istiyorsan öncesinde birkaç ay aynı evde yaşamanı tavsiye ediyorum kesinlikle. bizim aynı evde yaşamadan önce mükemmel bir ilişkimiz vardı. herkes bizi parmakla gösterirdi deliler gibi aşıktık,ölüyorduk ya aşktan inanamazsın. hatta haftada bir kere tatil beldelerine gidip otellerde kalıyorduk sırf bir gece sarılıp birbirimizi koklayıp uyuyalım diye. ilişkimizdeki tek kavga ben ailemden izin alamadım o gece beraber uyuyamıyoruz diye oluyordu. en sonunda dedim ki '' sen beni gerçekten çok seviyor musun?'' - evet aşkım. ''peki her hafta otellere oraya buraya neden para veriyoruz?, gel bir evimiz olsun! hatta benim evim olsun, o iki gün sen gel benim evimde kal.'' erkek arkadaşım sevincinden bir hafta boyunca her gün bana çiçekler hediyeler...
her neyse..... biz evi tuttuk kardeşim. ev benim aynen konustuğumuz gibi. bu arada diyoruz ki bir iki seneye evleniriz askere gidip gelecek sonra tamamdır bu iş. ben demiyorum yanlış anlama. o diyor yani direkt. bana yüzükler alındı vay efendim beraber takalım sen benim hayatımın kadınısın falan filan. işimiz gücümüz de oturdu. aşktan da ölüyorum görsen her gece dua ediyorum allahım sen beni bu adamdan ayırma diye. evi de bir güzel yerleştirdim tam hayallerimdeki gibi. sevgilim de bende kalıyor. ilk bir ay boyunca her gün bende kaldı. ikinci ay da öyle. çok iyi anlaşıyoruz herşey mükemmel. ben yemekler hazırlıyorum her akşam. kıyafetler yıkanıyor sürekli. geceleri birbirimizin üzerini örtmeceler. koklamadan uyuyamıyorsun mesela. sarılıyorsun misss gibi aşkın yanında. her sabah uyanıyorsunuz kahvaltılar. arkadaşlarımız geliyor evde partiler, sevmek, sevişmek herşey mükemmel herşey... haliyle git diyemiyorsun adama. bir de bozulur, alınır ulan git derim bir de beni yanlış anlar diye korkuyorsun. sonra o iki ay oldu sana 5 ay ... sonra 1 yıl, 2 yıl ... 2 buçuk.....

ne yazık ki geçen zaman bizi o kadar yıprattı ki. o mükemmel ilişki sevgilimin beniher gece aşağıladığı, küfür ettiği, tartakladığı, kıyafetlerini yıkamadım diye kapıları çarptığı, kendi evimde beni siktirle kovduğu, yemek pişmedi diye ağzına geleni söylediği, ağladım diye masaları kırdığı kapıları çarpıp gittiği bir ilişki oldu.

bir akşam da geldi ben evde yokken, kirlilerdeki donuna kadar pılını pırtını toplayıp siktirip gitti hayatımdan, evimden.


ha ne olacaktı bu ev olmasaydı? biz asla birbirimizin bu huylarını görmeyecektik belki de. biz hep hasret uyuyacaktık birbirimize, gaza gelip evlenecektik. o zaman da biz evliyken olacaktı bunlar, belki çocuğumuz olacaktı ve boşacanaktık.

bütün bu olayların üzerinden sadece iki ay geçti. onu en son iyi işler aşkım deyip uğurladım kapıdan. bir daha da görmedim. belki bütün bunlar iyi ki de oldu. iyi ki biz o evde gördük birbirimizi.
ben tabiiki o evi terk ettikten bir hafta sonra boşalttım evi. inan ondan çok evimi özlüyorum bazen. geceleri buruk geçiyor falan. belki böyle olmasaydı evlenseydik daha iyi olurdu. belki de en doğru karar evlenmeden önce böyle bir ortamda birbirimizi tanımamız oldu.

yani şöyle bir gör istersen adam kirlilerini sepete atıyor mu, yemek yaptığında eline sağlık sevgilim diyor mu, sorumluluklarının farkına varıyor mu, en önemlisi de allah senden razı olsun. seni başımdan eksik etmesin. sen iyi ki benim sevgilimsin diyor mu? işte aynı evde yaşadığın zaman net olarak görüyorsun bunları .


uzun oldu biraz, kusuruma bakma. sen çıkarımını yaparsın işte..
 
İkisini de yaşamış biri olarak once ayni evde yaşamak sonra evlenmek. Türkiyede yaşamadigimizi varsayarsak yine aynisi diyorum çünkü evlilikte işin içine maddiyat da giriyor. Sirf sevmek sevişmek değil olay.
 
gerçekten konu dikkatimi çekti. 2 buçuk yıl boyunca sevgilisiyle aynı evde yaşamış biri olarak cevap veriyorum ..... ikisi de riskli. eğer evlenmek istiyorsan öncesinde birkaç ay aynı evde yaşamanı tavsiye ediyorum kesinlikle. bizim aynı evde yaşamadan önce mükemmel bir ilişkimiz vardı. herkes bizi parmakla gösterirdi deliler gibi aşıktık,ölüyorduk ya aşktan inanamazsın. hatta haftada bir kere tatil beldelerine gidip otellerde kalıyorduk sırf bir gece sarılıp birbirimizi koklayıp uyuyalım diye. ilişkimizdeki tek kavga ben ailemden izin alamadım o gece beraber uyuyamıyoruz diye oluyordu. en sonunda dedim ki '' sen beni gerçekten çok seviyor musun?'' - evet aşkım. ''peki her hafta otellere oraya buraya neden para veriyoruz?, gel bir evimiz olsun! hatta benim evim olsun, o iki gün sen gel benim evimde kal.'' erkek arkadaşım sevincinden bir hafta boyunca her gün bana çiçekler hediyeler...
her neyse..... biz evi tuttuk kardeşim. ev benim aynen konustuğumuz gibi. bu arada diyoruz ki bir iki seneye evleniriz askere gidip gelecek sonra tamamdır bu iş. ben demiyorum yanlış anlama. o diyor yani direkt. bana yüzükler alındı vay efendim beraber takalım sen benim hayatımın kadınısın falan filan. işimiz gücümüz de oturdu. aşktan da ölüyorum görsen her gece dua ediyorum allahım sen beni bu adamdan ayırma diye. evi de bir güzel yerleştirdim tam hayallerimdeki gibi. sevgilim de bende kalıyor. ilk bir ay boyunca her gün bende kaldı. ikinci ay da öyle. çok iyi anlaşıyoruz herşey mükemmel. ben yemekler hazırlıyorum her akşam. kıyafetler yıkanıyor sürekli. geceleri birbirimizin üzerini örtmeceler. koklamadan uyuyamıyorsun mesela. sarılıyorsun misss gibi aşkın yanında. her sabah uyanıyorsunuz kahvaltılar. arkadaşlarımız geliyor evde partiler, sevmek, sevişmek herşey mükemmel herşey... haliyle git diyemiyorsun adama. bir de bozulur, alınır ulan git derim bir de beni yanlış anlar diye korkuyorsun. sonra o iki ay oldu sana 5 ay ... sonra 1 yıl, 2 yıl ... 2 buçuk.....

ne yazık ki geçen zaman bizi o kadar yıprattı ki. o mükemmel ilişki sevgilimin beniher gece aşağıladığı, küfür ettiği, tartakladığı, kıyafetlerini yıkamadım diye kapıları çarptığı, kendi evimde beni siktirle kovduğu, yemek pişmedi diye ağzına geleni söylediği, ağladım diye masaları kırdığı kapıları çarpıp gittiği bir ilişki oldu.

bir akşam da geldi ben evde yokken, kirlilerdeki donuna kadar pılını pırtını toplayıp siktirip gitti hayatımdan, evimden.


ha ne olacaktı bu ev olmasaydı? biz asla birbirimizin bu huylarını görmeyecektik belki de. biz hep hasret uyuyacaktık birbirimize, gaza gelip evlenecektik. o zaman da biz evliyken olacaktı bunlar, belki çocuğumuz olacaktı ve boşacanaktık.

bütün bu olayların üzerinden sadece iki ay geçti. onu en son iyi işler aşkım deyip uğurladım kapıdan. bir daha da görmedim. belki bütün bunlar iyi ki de oldu. iyi ki biz o evde gördük birbirimizi.
ben tabiiki o evi terk ettikten bir hafta sonra boşalttım evi. inan ondan çok evimi özlüyorum bazen. geceleri buruk geçiyor falan. belki böyle olmasaydı evlenseydik daha iyi olurdu. belki de en doğru karar evlenmeden önce böyle bir ortamda birbirimizi tanımamız oldu.

yani şöyle bir gör istersen adam kirlilerini sepete atıyor mu, yemek yaptığında eline sağlık sevgilim diyor mu, sorumluluklarının farkına varıyor mu, en önemlisi de allah senden razı olsun. seni başımdan eksik etmesin. sen iyi ki benim sevgilimsin diyor mu? işte aynı evde yaşadığın zaman net olarak görüyorsun bunları .


uzun oldu biraz, kusuruma bakma. sen çıkarımını yaparsın işte..
Geçmiş olsun oncelikle. Belkide böylesi iyi olmustur ama size bir şey soyleyeyim ayni evde çok uzun sure yasamissiniz. Evliligin ilginc bir buyusu var ya da çocuğun emin değilim ya da aileler girince toplum baskisinin. Biz ayni evde 1 sene yaşadik 1 senenin sonunda sorunlar cikmaya baslamisti sonra o askere gitti izinde nikah kiydik. Şimdi diyorum o nikah olmasaydi bbiz o gergin ortamda kesin ayrilirdik fakat dugunumuz olup eve girince ozellikle hamile kaldiktan sonra her sey kendiliginden oyle duzeldi ki... Bir degnek değmiş gibi. Sizin ayrilmaniz hayirli olmus bu kadar olaydan sonra yasananlar silinmezdi fakat ayni evde yasamak bu kadar uzun sürünce ister istemez bu sorunlar büyüyor.
 
işte ben de ne ara o kadar vakit geçti inan anlamadım,anlamlandıramadım. zaten inanır mısın ayrıldı benden gitti, 15 gün geçmeden bir baktım instagramda kızın biriyle sarmaş dolaş fotoğraflar. o saniye dedim ki kızım hemen terk ediyorsun bu evi, yoksa delireceksin. fotoğrafı gördüğümde akşam saat 10'du. gece 3 te eşyaların hepsi toplanmıştı. araç geldi aldı, çıkış o çıkış. sanki o saniye bitti. inanamadım. düşünsene 2 buçuk yıl. ne emek, ne emek. karşılığı bu. 15 gün.
 
işte ben de ne ara o kadar vakit geçti inan anlamadım,anlamlandıramadım. zaten inanır mısın ayrıldı benden gitti, 15 gün geçmeden bir baktım instagramda kızın biriyle sarmaş dolaş fotoğraflar. o saniye dedim ki kızım hemen terk ediyorsun bu evi, yoksa delireceksin. fotoğrafı gördüğümde akşam saat 10'du. gece 3 te eşyaların hepsi toplanmıştı. araç geldi aldı, çıkış o çıkış. sanki o saniye bitti. inanamadım. düşünsene 2 buçuk yıl. ne emek, ne emek. karşılığı bu. 15 gün.
Aynen öyle aslinda ayni evde yasayinca ve ayrilinca bu bosanmak gibi bir sey. Guvenmissin inanmissin sevmissin evlenmeyi dusunmussun ki ayni evde yasamissin ayrilinca acisi bosanmak gibi fakat kimseye toplum baskisi yuzunden kimseye anlatamiyorsun ki teselli goresin herkes saniyor ki basit bir ayrilik ama acisi oyle olmuyor.
 
Beklentiye gore cevabin degisecegi bir soru. Ornegin ben birine bagli olmaktan korkuyorum, hesabimiz kitabimiz ayri olsun, araya akrabalar girmesin, ayrilacaksak kolay ayrilabilelim diyorsaniz beraber yasayin derim.

Evlenmeden once bende beraber yasamayi tercih edecegimi dusunurdum ama, evleninceki kolayliklar ve mantik farkliligi hosuma gidiyor. (Amerikadayim) saglik sigortasi, vergiler gibi seylerde kolaylik sagliyor. Bir de evlenince ailen ailem oldu mantigi var. benim gibi cekirdek ailesi disinda tum sulalesi baska kitada olan biri icin cok buyuk bir lutuf yakin bir aileye ait olmak.

Kendi adima evliligi bastan zorlansam da zamanla sevdim.
 
Hukuki olarak nafaka mal paylasimi gibi seylerden mi bahsediyorsunuz? Ben bir adami sevmiyorsam ya da o beni artik istemiyorsa ne icin talebim olsun ki?
Belki onun senden talepleri olacak. Ortada çocuk varsa onunla ilgili belli düzenlemeler olacak.
 
En basitinden ev işleri. Mesela bunlar evlenince kadinin sorumluluguymus gibi dusunuluyor cogu isi tarafindan. Ya da ev sahibi olmak. Milyonlarca insan bir evim olsun diye tonla borcun altina giriyor. Ayni evde yasayinca boyle dertlerin veya ne zaman cocuk geliyor gibi dertlerin olmuyor.
Aynı evde yaşayınca da kirayı ortak ödeyeceksiniz zaten.
Evlenince de dv almak zorunda değilsiniz ki yine kirayı ortak ödeyebilirsiniz. Borca girmeden devam edersiniz. Herkes ev almak zorunda değil.

Evli ama öocuk yapmayan çiftlerde var.

Ev işleri düşüncesi tanamen kişisine bağlı. Bana göre o evde yasayan iki kişinin ortak görevidir. Böyle Düşünen evli çiftlerde var.

 
gerçekten konu dikkatimi çekti. 2 buçuk yıl boyunca sevgilisiyle aynı evde yaşamış biri olarak cevap veriyorum ..... ikisi de riskli. eğer evlenmek istiyorsan öncesinde birkaç ay aynı evde yaşamanı tavsiye ediyorum kesinlikle. bizim aynı evde yaşamadan önce mükemmel bir ilişkimiz vardı. herkes bizi parmakla gösterirdi deliler gibi aşıktık,ölüyorduk ya aşktan inanamazsın. hatta haftada bir kere tatil beldelerine gidip otellerde kalıyorduk sırf bir gece sarılıp birbirimizi koklayıp uyuyalım diye. ilişkimizdeki tek kavga ben ailemden izin alamadım o gece beraber uyuyamıyoruz diye oluyordu. en sonunda dedim ki '' sen beni gerçekten çok seviyor musun?'' - evet aşkım. ''peki her hafta otellere oraya buraya neden para veriyoruz?, gel bir evimiz olsun! hatta benim evim olsun, o iki gün sen gel benim evimde kal.'' erkek arkadaşım sevincinden bir hafta boyunca her gün bana çiçekler hediyeler...
her neyse..... biz evi tuttuk kardeşim. ev benim aynen konustuğumuz gibi. bu arada diyoruz ki bir iki seneye evleniriz askere gidip gelecek sonra tamamdır bu iş. ben demiyorum yanlış anlama. o diyor yani direkt. bana yüzükler alındı vay efendim beraber takalım sen benim hayatımın kadınısın falan filan. işimiz gücümüz de oturdu. aşktan da ölüyorum görsen her gece dua ediyorum allahım sen beni bu adamdan ayırma diye. evi de bir güzel yerleştirdim tam hayallerimdeki gibi. sevgilim de bende kalıyor. ilk bir ay boyunca her gün bende kaldı. ikinci ay da öyle. çok iyi anlaşıyoruz herşey mükemmel. ben yemekler hazırlıyorum her akşam. kıyafetler yıkanıyor sürekli. geceleri birbirimizin üzerini örtmeceler. koklamadan uyuyamıyorsun mesela. sarılıyorsun misss gibi aşkın yanında. her sabah uyanıyorsunuz kahvaltılar. arkadaşlarımız geliyor evde partiler, sevmek, sevişmek herşey mükemmel herşey... haliyle git diyemiyorsun adama. bir de bozulur, alınır ulan git derim bir de beni yanlış anlar diye korkuyorsun. sonra o iki ay oldu sana 5 ay ... sonra 1 yıl, 2 yıl ... 2 buçuk.....

ne yazık ki geçen zaman bizi o kadar yıprattı ki. o mükemmel ilişki sevgilimin beniher gece aşağıladığı, küfür ettiği, tartakladığı, kıyafetlerini yıkamadım diye kapıları çarptığı, kendi evimde beni siktirle kovduğu, yemek pişmedi diye ağzına geleni söylediği, ağladım diye masaları kırdığı kapıları çarpıp gittiği bir ilişki oldu.

bir akşam da geldi ben evde yokken, kirlilerdeki donuna kadar pılını pırtını toplayıp siktirip gitti hayatımdan, evimden.


ha ne olacaktı bu ev olmasaydı? biz asla birbirimizin bu huylarını görmeyecektik belki de. biz hep hasret uyuyacaktık birbirimize, gaza gelip evlenecektik. o zaman da biz evliyken olacaktı bunlar, belki çocuğumuz olacaktı ve boşacanaktık.

bütün bu olayların üzerinden sadece iki ay geçti. onu en son iyi işler aşkım deyip uğurladım kapıdan. bir daha da görmedim. belki bütün bunlar iyi ki de oldu. iyi ki biz o evde gördük birbirimizi.
ben tabiiki o evi terk ettikten bir hafta sonra boşalttım evi. inan ondan çok evimi özlüyorum bazen. geceleri buruk geçiyor falan. belki böyle olmasaydı evlenseydik daha iyi olurdu. belki de en doğru karar evlenmeden önce böyle bir ortamda birbirimizi tanımamız oldu.

yani şöyle bir gör istersen adam kirlilerini sepete atıyor mu, yemek yaptığında eline sağlık sevgilim diyor mu, sorumluluklarının farkına varıyor mu, en önemlisi de allah senden razı olsun. seni başımdan eksik etmesin. sen iyi ki benim sevgilimsin diyor mu? işte aynı evde yaşadığın zaman net olarak görüyorsun bunları .


uzun oldu biraz, kusuruma bakma. sen çıkarımını yaparsın işte..
Evlilikte ilk zamanlar çok kavga yaşanır. Bunu doğal karşılıyorum. Çünkü her insanın ev hali farklıdır. Evinde daha rahattır. Daha doğal davranır.

Sizin Flört zamanlarınız anlattığınıza göre lay lay lom geçmiş. Hal öyle olunca zaten tanıyamazsın ki karşındaki Kişiyi.
Sorumluluk alacak bir tip mi , yemekten sonra yardım eder mi vs vs bunları Flört Döneminde de iyi bir gözlemle anlayabilirdin.
 
işte ben de ne ara o kadar vakit geçti inan anlamadım,anlamlandıramadım. zaten inanır mısın ayrıldı benden gitti, 15 gün geçmeden bir baktım instagramda kızın biriyle sarmaş dolaş fotoğraflar. o saniye dedim ki kızım hemen terk ediyorsun bu evi, yoksa delireceksin. fotoğrafı gördüğümde akşam saat 10'du. gece 3 te eşyaların hepsi toplanmıştı. araç geldi aldı, çıkış o çıkış. sanki o saniye bitti. inanamadım. düşünsene 2 buçuk yıl. ne emek, ne emek. karşılığı bu. 15 gün.
Tanıyamamışsınız ya da çok guzel oynamış.
Çünkü insan 2,5 sene aynı evde kaldığı kişinin ayrılır ayrılmaz Başkasını bulacak eğilimde biri OLdupunu az çok bilir.
 
Beklentiye gore cevabin degisecegi bir soru. Ornegin ben birine bagli olmaktan korkuyorum, hesabimiz kitabimiz ayri olsun, araya akrabalar girmesin, ayrilacaksak kolay ayrilabilelim diyorsaniz beraber yasayin derim.

Evlenmeden once bende beraber yasamayi tercih edecegimi dusunurdum ama, evleninceki kolayliklar ve mantik farkliligi hosuma gidiyor. (Amerikadayim) saglik sigortasi, vergiler gibi seylerde kolaylik sagliyor. Bir de evlenince ailen ailem oldu mantigi var. benim gibi cekirdek ailesi disinda tum sulalesi baska kitada olan biri icin cok buyuk bir lutuf yakin bir aileye ait olmak.

Kendi adima evliligi bastan zorlansam da zamanla sevdim.
Ailen ailem oldu mantığı kişisine göre Değişiyor ama her evlenen kişide daha doğrusu Evliliğin ne Olfuğunu bilen kişi benim ailem artık eşim diyor. Doğrusu da bu Olmalı bence.
 
Aynı evde yaşayınca da kirayı ortak ödeyeceksiniz zaten.
Evlenince de dv almak zorunda değilsiniz ki yine kirayı ortak ödeyebilirsiniz. Borca girmeden devam edersiniz. Herkes ev almak zorunda değil.

Evli ama öocuk yapmayan çiftlerde var.

Ev işleri düşüncesi tanamen kişisine bağlı. Bana göre o evde yasayan iki kişinin ortak görevidir. Böyle Düşünen evli çiftlerde var.
İste ne guzel soylemissiniz insanlarin bakis acilari bu tamamen. Size kolay/mantikli gelir, baskalarina zor/mantiksiz. Bu tamamen tercih meselesi.
 
Belki onun senden talepleri olacak. Ortada çocuk varsa onunla ilgili belli düzenlemeler olacak.
Bir tanidigimizin dayisi yillar boyu evlenmemis yaklasik 30 sene ayni kadinla ayni evde yasamislar. Adam kanser oldugunu ogrenince hemen nikahi kiymis miras haklarinin o kadina ve cocuguna kalmasi icin. Ve adam öldü. Demem o ki bir insanla ayni evi senelerce paylasmak icin guven duygusu olmasi lazim, adama guveniyorsan evliymissin ayni evde yasamissin fark etmez. Sirf kendini korumak adina evlenmem ben. Demek istedigim bu. Yine yaziyorum tercih meselesi.
 
Back
X